Press "Enter" to skip to content

Kadınları Nasıl Anlarım?

Kadınları Nasıl Anlarım?

Merhaba arkadaşlar. Bu sefer selam beyler diyerek konuya girmiyorum. Çünkü blog sadece erkekler tarafından okunmuyormuş. Konuştuğum hatun kişilerden bir tanesi laf arasında blogu bildiğinden bahsetti. Geçen gün de telefon görüşmesi yaptık. Söylediklerinin %90’ı doğru ve haklısın dedi. Aslına bakarsanız çok şaşırdım ve bu yazıyı da okuyacağından eminim. 🙂 İlginç bir deneyim oldu benim için gerçekten. Bu nedenle blogdaki kişisel hesap bağlantılarımı kaldırdım. Kısmetim kapanacak bu gidişle. Ulaşmak isteyen sadece iletişim sayfasından ulaşacak, erkek olduğuna emin olursam başka platformlardan da iletişime geçeriz. 🙂

Oyuncudan nefret etme, Oyun’dan nefret et.

Şimdi konumuza dönelim. Evet arkadaşlar söylediklerimin %90’ında haklıyım, %10’lu kısım tartışmaya açıktır. %100 doğru olan pek az şey vardır. Elimden geldiğince %10’luk kısmı doldurmaya çalışacağım. 🙂 Aslında kadınlar erkeklerde güven problemi yaşarlar. Hem erkeğin gerçekten kaliteli bir erkek olup olmadığıyla ilgili duyulan güven problemi hem de erkeğin geçmişinde yaşadığı kötü deneyimleri yaşatıp yaşatmayacağı ile ilgili duyulan güven problemi.

Kadınları Anlamak

Bahsettiğim kız dedi ki kadınlara düşman bir ordu yetiştiriyorsun. Aslında yanılıyor, kadınları anlayan bir ordu yetiştirmek istiyorum. Türkiye’de kadın olmak zordur. Türkiye etnik köken bakımından Amerika kadar karışık bir memleket olmasa da büyüklüğüne oranla karışık bir ülkedir. Suriyelisi, İzmirlisi, İstanbullusu, Ankaralısı, Kürtü, Türk’ü, Arap’ı, Türkmen’i, Laz’ı, Çerkezi vs. uzar gider. Bunun haricinde siyasi ve dini bakımdan da oldukça çeşitli ve sıkıntılıdır. Ülke şuan karmakarışık bir vaziyette. Bunlara ufak ufak değinmek istiyorum.

Yobazlar, bu kesim insanı boğar sinir eder her şeyi dine bağlar inanmayanı yargılarlar, tarikata üyedirler ve üye oldukları tarikatın kurucularının t*şaklarına kadar yalarlar. (Menzil, İsmail Ağa, Fetullah Gülen, Nur Cemaati) Bunlar illet insanlardır. İyileri vardır elbette ama genel olarak sıkıntılıdır. Herkesi yargılarlar, özellikle açık kadınlara fahişe yaftası yapıştırmaktan çekinmezler. Buna rağmen çocuk gelinlere ılımlı bakarlar.

Laikler, bunlar ayrı bir illet varlıklardır. Özellikle ülkemizde gerçekten fahişe olanlar ya da ruhu fahişe olan kadınlar tarafından desteklenir. Yedikleri haltları laikliği kullanarak meşrulaştırmaya çalışırlar. Halk bu nedenle laikliğin anlamını bile bilmeden bu kesime düşman oldular.

Sol çomarlar, bu kesim ülkemizde oldukça sık rastlanan insanlardır. Atatürk üzerinden prim yapmaya bayılırlar. Atatürk’e devrimci derler. Ki bu konu tartışmaya açıktır. Devlete düşmanlığı marifet bilirler. Bir sürü çöp oluşumları vardır. İnandıkları görüşün ne olduğunu bile bilmeden desteklerler. Sırf devlete düşman olabilmek için başka düşman devletlerin yaptıklarını meşrulaştırırlar. Minibüslerde yaşlı hasta veya hamile bile olsa kadınlara yer vermezler, hatta erkeklere de vermezler.  Kaideye alınmaya değmez.

Sağ çomarlar, bu kategoriye oldukça fazla şey yazılabilir. Geneli fakir ve AKP’lidir. Düşünmekten acizdirler. 15 Temmuz’da doblolara atlayıp tankın önünü kesecek kadar cesurdurlar. Recep Tayyip Erdoğan’ın g*tünün kılıyız diyecek kadar düşmüşlerdir. Bunlar her ağzından Allah kelimesi çıkanı dünyanın en dürüst insanı bilirler. Recep Tayyip Erdoğan ben peygamberim dese inanacak seviyededirler. Kahvede oturup yoldan geçen kızların kalçalarını süzüp uff ne s*kerim be derler. Sonrasında namuslu kız ararlar. Minibüslerde ayakta bir hatun gördüklerinde hemen yer verirler. Kendileri ayaktaysa bu sefer oturan bir çocuğu uyarıp bayana yer vermesini söylerler. En illet tiplerdir.

Ülkücü ve Türkçü, bu ikisini birbirine karıştıran insanlarda dikkate alınmayacak insanlardır. İkisi farklı şeylerdir Ülkücülük islam birliğini savunurken, Türkçülük Turan’ı yani Türk birliğini savunur. Ülkücü olmak için müslüman olmalısın, Türkçü olmak için Türk olman kafi. Bu olaylar son zamanlarda türedi. Hatun kişiye bakıyorum Atsız sözleri paylaşıyor Ülkücü müsün diyorum tabi ki diyor. Irkçı mısın diyorum evet diyor. İlginç. Lakin gerçekten dava adamı olanları sever ve sayarım. Neyi niye desteklediğini bilenler, manita ve ortam yapmak için desteklemeyen kişiler iyidir.

Benim siyasi görüşüm “hangi parti hangi meselede haklıysa o an desteklerim”. Dini görüşüm inanıyorum, sorguluyorum lakin inanmayanları eleştirmiyorum. Bu örnekleri çoğaltabilirim ama anlatmak istediklerimi anlatmaya yetecek kadar örnek verdim ve devam ediyorum. Gördüğünüz gibi ülkenin hali içler acısı. Hiçbir şeyin ortasını bulamıyoruz. Bu durumdan en çok etkilenen kısım kadınlardır. Bu döküntülerin kimi kadını et parçası olarak görürken kimi kadını hor görüp fahişe damgası yapıştırıyor. Bu sebepten ötürü yazdım bütün bunları.

Kadınlar Güvenmek İster

İzmir’de yaşayan bir kadın, Doğu veya Karadeniz bölgelerinde bir şehire gitse orada kadına fahişe yaftası yapıştırılır. Kadının karakteri ve davranışları ne kadar düzgün olursa olsun giyimiyle yargılarlar. Elazığ gibi Doğu illerinden, İzmir gibi Batı illerine giden bir kadına yobaz gözüyle bakılır. Giyiminden ötürü köylü muamelesi yapılır, hor görülür, cahil denilir.

Bir bakir ile bir bakire ilişkiye girdiler, adam milli oldu, kadın fahişe.

Makyaj yapsa fahişe, yapmasa kezban derler. Bir kadın ne kadar fazla erkekle beraber olursa değeri o kadar azalır. Bir erkek ne kadar çok kadınla beraber olursa değeri o kadar artar. Bakire olmayan kadınla evlenmek istemezler. Bakir olmayan erkeklerin bakir olmamasını kimse umursamaz. Kadın gece geç saatlere kadar dışarı çıksa fahişedir, erkenden eve girse kezban. Erkeklere yüz verirse fahişe, yüz vermezse kezban. Başını açarsa fahişe, açmazsa kezban. Telefon numarasını verse fahişe, vermezse kezban.

Daha kötüleri de var. Küçük yaşta tacize uğrayanlar, hatta en güvendikleri tarafından. Minibüslerde, otobüslerde taciz edilenler. Tecavüze uğrayanlar. Ayrıldıktan sonra erkek tarafından tehdit edilenler. Sevgilisiyle ilişkiye girerken videoya çeken erkekler ve bunu paylaşanlar. Sosyal medya ve gerçek hayatta sözlü taciz edenler. Kendisini terk eden kıza fahişe diyenler.  Başı açık olan kişiler kimilerinin umurunda olmaz normal karşılarlar, kimisi işin dini boyutundan bakar kimisi bunun başı açık kesin canı sevişmek istiyor derler. Evet aslında kadınların bu denli savunma mekanizması yaratmalarının sebebi hiç kimsenin farklı insanlara saygısının olmamasından başka bir şey değildir.

İnsanların düşünceleri bu denli acımasızken kadınların savunma mekanizması oluşturmasını normal karşılamalıyız. Geceleri rahatça dışarıya çıkabilseler taciz edilmeseler erkeklere potansiyel tecavüzcü olarak bakmazlar. Minibüslerde taciz edilmeseler ayakta gitmeyi normal karşılarlar.  Benim bütün lafım aslında abazan erkekler ve başkalarına saygısı olmayan insanlaradır. Kadınların hepsi ama hemen hemen hepsi tacize uğramış ve bir travma yaşamıştır. Kadınlar bu yüzden gerçek erkek ve erkek taklidi yapanı hissederler.

Lakin özellikle abazanlara ayrı bir sinir oluyorum. Meslek lisesi çıkışında altına aldığı 5.000-10.000TL’lik arabayla son ses müzik, camdan kafayı çıkarıp kızlara laf atanlar, sanki kız “oha bunun altında Tofaş var hem de müzik sistemli hemen buna vermeliyim” diyor. Parklarda, yollarda kızlara laf atanlar sanki kız laf attığı için onun kucaklarına atlayacak. Sosyal medyadan kızlara arzu dolu mesajlar atanlar. Hatta kızla sanal arkadaş olabilmek için para teklif edenler. İnkar etmeyeyim çok ekmeğini yedim fake hesapla. Bunlar hem erkekleri muhtaç gösteriyor hem de bütün erkekleri potansiyel sapık yapıyorlar. Adam akıllı efendi insanlara lafım yok. Lakin kızın rızası olmadığı halde kıza ilgi gösterip rahatsız ediyorsan kusura bakma ama tam bir or*spu çocuğusundur.

Kadınlar Ne İster?

İşte bu saydığım örnekler ve saymadığım örnekler kadınları bu hale getiriyor. Bana her gün gerek sosyal medya gerek gerçek hayatta bir sürü hatun yürüse beni arzulasa benim de g*tüm kalkar. Gerçi bunu g*t kalkması olarak yorumlamakta yanlış olur ama çok şahit oldum bu tarz kızlara. Yaklaşmasını bilirseniz her kız elde edilebilir. Kızda biliyordur onunla yatmak istediğini, lakin hiç tanımadan vakit geçirmeden kıza arzulu mesajlar gönderirsen radara yakalanır ve elenirsin, hem de tacizci olursun.

Cinsel açlığın Afrika’sıdır Türkiye. Gerek erkekler açısından gerek kadınlar açısından. Kadınlar gerçek bir erkeğin kendisini keşfetmesini bekler gidip o erkekle tanışmaya çalışmaz. Kadında cinsel açlık oluşur. Beta erkek sürekli arayıştadır lakin kızlar ilgi göstermez. Alfa erkek ilgi gösterir, ilgi alırsa devam eder. İlgi almazsa başka kıza yönelir. Kadınlar sürekli gerçek bir erkeğin hayalini kurarak süslenirler. O erkek gelirse onunla beraber olur, gelmezse o erkek gelene kadar betalarla vakit geçirip alfa geldiğinde betaları terk eder. Kadınlar oldukça çok savunma mekanizması oluşturmuştur. Bu yüzden her erkek elde edemez. Erkekler için cinsel açlık başlar. Bütün bu yaşananlar kadınlarda güven problemini ortaya çıkartır ve her erkek aynı gözüyle bakar. Bakmasın mı? Bence gayet haklılar.

Size son olarak altın değerinde bir sır vereceğim. Kadınlar fahişe damgası yemekten çok ama çok korkarlar. Bu yüzden kendilerini biraz daha geriye çekerler. Toplumdan dışlanmak istemezler. Bu yüzden erkeğe güvenmek isterler. Yoksa kendilerinin cinsel ilişkiyi sevmediğini düşünmeyin. Bütün bu savunmaları yapmasının sebebidir aslında fahişe damgası yememek. Ona karşı anlayışlı olursanız yani anlayışlı olmaktan kastım ağzınıza s*çsa gel biraz daha sıç demek değil. Bütün bu davranışlarının sebebini bilip ona göre yaklaşırsanız sorun ortadan kalkacaktır. Bir kadını yargılamayın. Geçmişinden ötürü yargılamayın, size kendisini açarsa fahişe olarak yargılamayın. Bir kadın kendisini size sunuyorsa size gerçekten güvenmiş demektir. Bu güveni boşa çıkartmayın. İlişkilerinizi kalkıp başkalarına anlatmayın.

Bir film izlemiştim. Düzenbaz Roger filmin ismi. Orada bir sahnede kadınları anlamayı konuşuyorlardı. Kadın çok haklı bir cümle kurmuştu. Erkekler kendisine ağzımızla muamele yaparken arkasını alıp zevk almaya bakmak yerine, biz o işi gerçekten yapıyor muyuz diye bizi izliyorlar. Bu bizim kendimizi kötü hissetmemize sebep oluyor. Halbuki arkasına yaslanıp anı yaşasa biz de kendimizi fahişe gibi hissetmeyiz. Haklı. Kadınlara yıllarca gerek ailesi gerek sosyal baskı evlenmeden erkeklerle birlikte olmamasının telkinlerini verdiler. Kadın birlikte olunca sosyal baskıyı yenmiş oluyor. Kalkıp sen kendisini fahişe gibi hissetmesine sebep olursan bu kadının güvenini tamamen kırar. Sonrasında çok kuvvetli bir savunma mekanizması oluşturur.

Demem o ki dostlarım. Kızları taciz etmeniz, arzu dolu mesajlar atmanız size hiç bir şey kazandırmayacağı gibi diğer erkeklerinde adını lekelemiş olursunuz. Yüz vermeyen kızla uğraşmayı bırakıp size yüz verecek kızlara yelken açın. Bir kızı minibüste ellediğinizde kız sizle yatmak istemeyecek. Benim blogumun amacı aslında kadınları anlayıp sağlıklı ilişkiler yürütebilen nesiller inşa etmektir. Kadınları anlarsanız her iki tarafta mutlu olur. Anlamazsanız iki tarafta zararlı çıkar. Bütün bunları yazdım çünkü kadınların davranışlarının altında yatan sebepleri öğrenmenizi istedim. Aslına bakarsanız anlamaya çalışarak vakit harcamayın eğlencenize bakın, eğlenin. Gerisi hallolur. Bu sadece bir oyun.

Seçim sizin. Yorum yapmayı unutmayın.

Godless Alpha
Godless Alpha

Soru ve sorunlarınızı mail üzerinden bize iletin. Biz de o konu hakkında yazı yazıp sorunuzu yanıtlayalım. [email protected]

View all posts

7 Comments

  1. cemil yıldızlar cemil yıldızlar

    harika bilgilendirici bir yazı ayrıca toplum incelemesi de alkışı hak ediyor. süper bir insansın tesekurler emeklerine

  2. Dunkopa Dunkopa

    Var ya şu taraflar kısmı, şimdiye kadar gördüğüm en iyi ülke özetiydi. Helal olsun.

    • GODLESS ALPHA GODLESS ALPHA

      Devam edebilirdim de linç girişimine uğramak istemiyorum yeterince gizli değilim blogda 5 dakikalık google aramasıyla anne kızlık soy adıma kadar bulursunuz 🙂 Googlede ev adresim bile çıkıyor 😛

      • Dunkopa Dunkopa

        Bu arada yazıda inandığınızdan bahsetmişsiniz(Ben de inanıyorum). TRP Genelde evrim üzerinden yürüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

        • GODLESS ALPHA GODLESS ALPHA

          Aslında din kanıtlardan çok vicdana dayalı bir durum. Ele avuca sığacak bir kanıt olmaması ama yaratıcının olması ihtiyacı mecburi diye düşünüyorum. Bunun haricinde evrimin de yeterince kanıtı ve eksik olduğu noktalar olabiliyor. Bu meseleler en azından bir süre daha mechul olarak kalacak. David Rockefelleri hepimiz biliyoruz. Bir çok ameliyat geçirerek yeni organlar nakil edildi. Eğer o adam ölmeden 150 200 yaşına kadar devam etseydi kesinlikle inanmaktan vaz geçebilirdim. Lakin günümüz din tacirleri de dinden soğutuyor. Bu nedenle her tarafa nötr yaklaşıyorum. Bu evrim meselesine gelirsekte belgeseller paylaşmıştım orada kanıtlı olduğu için bahsediyorum sürekli. Yani hayvanlar ve insanlar arasındaki davranış benzerliğini kastediyorum. Benim tanrı var veya yok demem evrimle meydana geldik demem pek bir anlam ifade etmez. Mechul olan şeyler sonuçta. Onun dışında dinde kendi içinde çok çelişiyor. Inana karışmamak gerek aynı şekilde inanmayana da. Biz sadece hangisinde işimize ne yarıyorsa alırız gerisi bizi ilgilendirmez.

    • Mustafa gömleksiz Mustafa gömleksiz

      Normalde ankarada yaşıyorum iş dolayısıyla balıkesirdeyim ve oda arkadaşım var isim vermicem (murat) diyelim bu murat ne konuşmasını nede nasıl davrancağını bilmiyor kızlara laf atmaya çalışıyor kavga ediyoruz bu yüzden git konuş diyorum laf atma onuda beceremiyor cahil insanlar cidden çok kötü oluyor

  3. Sonjuan13 Sonjuan13

    ÇABALARIN bereketlensin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir