Press "Enter" to skip to content

Mutlu Olmak Mümkün Değildir

Ebedi Mutluluk Mümkün Müdür?

Selam beyler. Ben forumdan emayti. Bu konular üzerine sayısız kitap okumuş ve araştırma yapmış birisi olarak bir konudan bahsetmek istiyorum.

Bu konuya sizler için biraz psikolojik biraz felsefik birazda sosyolojik durumlar neticesinde yaklaşacağım. Emin olun sizler şu an okuduğunuz bu yazı dizisini bitirdiğinizde neden hiçbir şekilde mutlu olamayacağınızı çok rahat bir şekilde anlayacaksınız.

Yıllar önce Aristo’nun şu sözüyle başlamak belki de en doğrusu olacak; “Mutlu olmak için önce mutsuz olmak gerekir.” 

Senden şu an okumayı bırakmanı istiyorum ve neden böyle bir şey söylemiş olduğunu anlamaya çalışman için 1 dakika zaman veriyorum.

Bu fikri yıllar sonra harika bir biçimde temellendirerek ortaya atacak bir adam olacak. Ve o adam tarihin gördüğü Kant’tan sonraki en büyük filozofu yaratacak.

Schopenhauer arzularımız üzerine konuşurken şu cümlenin üzerinde sıkça durur; “Her tatmin edilmiş arzu bir yenisini doğuracaktır.”

Mutlu Olmak Mümkün Değildir

Kendinize bir bakın, ilk kez telefonunuzu aldığınızda, ilk kez bilgisayarınızı aldıklarında ya da büyük bir üniversiteyi kazandığında nasıl sevinmiştin değil mi. Ama ne oldu? Arzun tatmin edildi. Senin mutluluk adını verdiğin şey sadece bir isteğin karşılığını bulmasıydı. Sadece bu kadardı. Sen bir şey istemiştin ve karşılığını bulmuştun.

Sizlere açıkça mutluluk dediğimiz şeyin yalnızca kısa sürekli zevkler olduğunu söyleyeceğim. Mutlu olamazsınız, yalnızca bir ok gibi geri çekilir ve fırlatılmadan geri eski halinize gelirsiniz. Bu da sizleri mutlu yapmaz. Zaten eskiden olduğunuz hale geri getirir. Ama bizler bunu mutluluk olarak isimlendiririz. Bu da bizi bu yazı dizisine başladığımız noktaya getirir; Mutlu olmak için gerekli olan mutsuzluk haline.

Sizden yalnızca düşünmenizi istiyorum, neden en çok çaba sarf edenler kazandığı taktirde en mutlu insanlar oluyor? Ya da çaba sarf etmeden şeylere sahip olan insanlar neden çaba sarf edenlere nazaran daha mutsuz? Siz güzelim taze beyninizi yormayın ben söyleyeyim; Çünkü oku ne kadar çok gerersen bıraktığında ok ilk haline gelmek için çok daha fazla yol katedecektir.

Mutluluk dediğimiz olay nedir?

Şimdi mutluluk olarak adlandırdığımız ufak olaylara gelelim. Çünkü gerçekten okumanızı değil anlamanızı istiyorum.

Çok çalışıp terfi aldın. Tamam mutlu musun? Evet.

Peki 5 yıl sonra da mutlu olacak mısın bulunduğun konumdan?

Olmayacaksın.

Neden mi?

Çünkü; Özünde bencil bir varlıksın. Bunun için Nietzsche’nin harika bir sözü vardır; “İnsanın her eylemi kendisine yöneliktir.”

Daha fazlasına isteyeceksin. Bak ilk Schopen’e geldik. Tatmin edilen arzu yeni bir arzu doğuracak. Ve bu hiçbir zaman sona ermeyecek.

Sizlere bu konu hakkında çok detaylı yazı girerdim. Ama saat geç ve ben yorgunum. Sizlere kilit isimler veriyorum, onları araştırın bakın çok daha iyi anlayın. Ama umarım neden mutlu olamayacağını da anlamışsındır.

Şu sorunun da cevabını vermeden gitmeyeyim.

Peki böylesine mutsuzluk hali bizleri pesimizm ve nihilizm bataklığına götürmez mi?

Evet götürür.

Ama aşmalısınız.

Aşmak zorundasınız.

Gerçekleri yadsımalısınız.

Bu gerekli.

Anlamı olmayan bir hayat içerisinde, başkaları tarafından yazılmış kodlar dahilinde yaşamamızı sürdürüyoruz. Emin olun beklediğiniz gibi kimse bizi gökten izlemiyor.

O yüzden kasmayın o kadar. Bilinçsiz yadsımak her zaman daha iyidir. Ama sen red pill i aldın. Bunları görüp aşman gerekiyor.

Mutluluk senin problemin olmasın, zaten olamazsın.

Acıyı sev, çünkü kafanı nereye çevirirsen çevir sadece o var.

Ve kendi anlamını yarat.

Bunu yapabilirsin.

Sonunda öleceksek niye yaşıyoruz deme?

Çünkü zaten öleceksin bi göreyim de en azından.

Neyse,

Hayyam’ın şu sözleri ile bitireyim yazımı “Uyan, uyumak için önünde sonsuzluk var.”

Godless Alpha
Godless Alpha

Soru ve sorunlarınızı mail üzerinden bize iletin. Biz de o konu hakkında yazı yazıp sorunuzu yanıtlayalım. [email protected]

View all posts

One Comment

  1. karahaplıadam karahaplıadam

    hayır, mutlu olmak mümkün. senin bahsettiğin kısa süreli keyifler, mutluluktan öte hazdır. yani haz ile mutluluk kavramı aynı değildir. mutlu olmak, elde ettiklerine bağlantılı da değildir.

    zaten bir insan “şu kızı elde edeyim mutlu olurum” veya “şu işi başarayım mutlu olurum” kafasındaysa, büyük bir yanılgıdadır. insanların genel algısı mutluluğun bir şeyleri elde etmekle, egoyu tatmin etmekle geldiğidir. oysa haz masturbasyon gibidir. o an sana büyük bir keyif verir fakat bu keyif zamanla düşer.

    mutluluk ise farklı bir mental olgunluktur. mutlu olmak için insan kendini sevmeli. yürüdüğü yoldan, baktığı ağaçtan, gördüğü kuştan keyif almalı. bunlar sizin için pollyanna vari bir optimist tavırları gibi gelse de, inanın değil. bu şekilde mutlu olmak anormal bir boş vermişlik tutumu değildir. tam tersi sizin şu an içinde bulunduğunuz negatif konum anormal bir durumdur.

    yani kısacası; haz ile mutluluk kavramları arasındaki ayrımı çözmeniz lazım. eğer hazzı mutluluk sanırsanız, asla mutlu olamayacağınızı düşünürsünüz. oysa mutluluk bir pastadır, haz ise o pastanın üstündeki çileklerdir.

    eğer mutluluğu arıyorsanız, o işi kazanmadan önce de, o kızı elde etmeden önce de, o kaslı vücuda sahip olmadan önce de, o yeni telefonu veya bilgisayarı almadan önce de mutlu olmalısınız. çünkü mutluluk bir şeylere bağlı değildir.

    mutluluk, gördükleriniz değildir. gördüğünüz şeylere olan bakış açınızdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir