Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Evde Canım Sıkılıyor Diyen Kardeşlerim :)

Katılım
29 Temmuz 2018
Mesajlar
349
Tepkime puanı
695
Şehir
Konya
Selam dostlar, malum günümüzde korona virüsü her bir yanımızı sarmış vaziyette. Ben de dahil birçoğumuz evde 4 duvar arasındayız. Sıkılıyoruz,bunalıyoruz... Belki benim gibi ''Ya kardeşim, gencecik adamım, dışarı çıksam ne olacak? Sanki bize mi olacak...'' diyenler vardır.

Aslında bir yanım öyle düşünüyor da diğer AĞIR basan yanım ise: ''Betaboy, manyaklık etme, evde ailen var, tamam sana bir şey olmaz da ya ailene bulaşırsa? Hesabını nasıl vereceksin?'' diyor ve bu ağır basan yanımı dinliyorum. Aslında ilk zamanlar okulların kapanmasına sevinmiştim. Sonuçta dışarı çıkıp kendime daha çok vakit ayıracaktım, daha fazla geliştirebilecektim, okulun gereksiz yükünden bir nebze olsun kurtulmuş olacaktım. Aradan birkaç gün geçti ve bir haber geldi. ''Hemen hemen her yer kapanıyor, evde kalın.'' türünden. İlk birkaç gün çöle yerleşmiş kutup ayısı gibi hissediyordum kendimi. Evde öyle bir sıkılıyordum ki bir yandan kan beynime sıçrıyor, bir yandan yapacak bir şey yok deyip telefonu elimden düşürmüyordum.

3.Günden itibaren anladım ki çıkan krizler karşısında boş boş mızmızlanmak, isyan etmek acizlerin işiymiş. Kafama bir an dank etti. Şöyle biraz düşününce anladım ki aslında kendime daha çok vakit ayırabilirim, evde bile olsa. Sonuçta boş boş mızmızlanarak sadece vakit kaybederim, kendimi depresif moduna sürüklerim. Bunun yerine yapmak istediğim, keyif aldığım şeylere odaklanmanın beni hem geliştireceğini hem hayattan daha da zevk alabileceğimi fark ettim.

Mesela tarihe ilgi duyduğum için Youtube'dan bol bol dinliyorum, günlük hitabet egzersizlerimi yapıyorum, günlük gerekli telkinlerimi uyguluyorum, uzun süredir görüşmediğim arkadaşlar veya konuştuklarım varsa arayıp görüşüyorum. Sporumu yapıyorum.

Şimdi spor demişken kabul etmeliyim ki evde spor yapmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor, gerçekten de öyle. Ve bunun bilincinde olarak keyif alabileceğim şekilde yapıyorum. Nasıl mı? Mesela salonda 2 bölge çalışıyorsam 1 günde, evde 1 bölge çalışıyorum. Salonda 1 bölge üzerinden 6 hareket yapıyorsam evde 4 hareket yapıyorum. Yetersiz veya değil fark etmez, hiç yapmamaktan iyidir, en azından yaptığım işten keyif alıyorum. Dövüş sporuna ilgi duyduğum için ip atlıyorum, gölge boksu yapıyorum.

Sevdiğim konulardaki makalelere göz atmayı ihmal etmiyorum. Buradaki fark ne biliyor musunuz? Hepsini keyif alarak yapmam. Açık konuşayım bunları yapmamdaki amaç, kendimi geliştirmek, kendimi kültürlü hale getirip insanlara gösteri yapmak değil, tamamen keyif almak, hem keyif alınca vaktin nasıl geçtiğini de anlayamıyorum açıkçası.

Çok şey yapmak isteyip de bir şey yapamayan dostlarım, size tavsiyem: Keyif aldığınız şeyi AZ ile başlayarak yapmak. Günlük amacınız 30 şınav mı? Bırakın ilk zamanlar 5 şınav çekin, hiç yapmamaktan iyidir. Günlük amacınız 20 sayfa kitap okumak mı? Bırakın 3-5 sayfa kitap okuyun, okuyun da keyif alarak okuyun, kendinizi yıpratarak zorlayarak değil. O zaman hiçbir manası kalmaz. Adı üstünde hobi, yani amaç tadını çıkarmak.

Eğer İngilizce öğrenmek istemiyorsanız, bırakın öğrenmeyin ya. Zaten evde tıkılıp kaldık, kendimizi zorlayarak iyice bunaltırız. Bunun yerine şiir mi yazmak istiyorsun? Git yaz kardeşim, boşver İngilizce'yi, felsefeyi.

Bu vakitler aslında öyle bir değerli ki, oyun makaleleri bol bol okuyorum, dediğim gibi zevk aldığım için, ertesi gün Jennifer Lopez'i yatağa atmak için değil. Eminim ki sizler de bu işten zevk alıyorsunuzdur ki hala bu forumdasınız. Mesela çok beğenilmiş,görüntülenmiş makalelere göz atın derim, bazen insan okuduğu şeyi ister istemez unutuyor, tekrar okuyunca sanki ''ilk defa'' okuyormuş hazzı yaşıyor. Oyun kavramlarına bir göz atabilirsiniz, tabi hepsini ezberleyip robotlaşmaya kalkmayın, sadece zevk almaya bakın.

Sonra oyundan ayrı tutarak içsel gelişimime önem veriyorum.(Özgüven,kendine saygı,pozitif olabilmek..) Bu kavramların tanımlarına tekrar tekrar bakıyorum, evde yapabileceğim uygulamalar varsa KEYİF ALARAK yapıyorum.

Sadece 2-3 gün deneyin ve sonucunu görün. Püf noktayı tekrar söylüyorum: Kendimizi yıpratmadan keyif alarak yapabilmek. Az olsun öz olsun da diyebiliriz.
Özellikle ''Hayattan zevk alamıyorum,neden mutlu olamıyorum, nasıl pozitif insan olabilirim?'' diyen kardeşlerime kesinlikle öneriyorum.

Dikkat edin kendinize.
 
V
Selam dostlar, malum günümüzde korona virüsü her bir yanımızı sarmış vaziyette. Ben de dahil birçoğumuz evde 4 duvar arasındayız. Sıkılıyoruz,bunalıyoruz... Belki benim gibi ''Ya kardeşim, gencecik adamım, dışarı çıksam ne olacak? Sanki bize mi olacak...'' diyenler vardır.

Aslında bir yanım öyle düşünüyor da diğer AĞIR basan yanım ise: ''Betaboy, manyaklık etme, evde ailen var, tamam sana bir şey olmaz da ya ailene bulaşırsa? Hesabını nasıl vereceksin?'' diyor ve bu ağır basan yanımı dinliyorum. Aslında ilk zamanlar okulların kapanmasına sevinmiştim. Sonuçta dışarı çıkıp kendime daha çok vakit ayıracaktım, daha fazla geliştirebilecektim, okulun gereksiz yükünden bir nebze olsun kurtulmuş olacaktım. Aradan birkaç gün geçti ve bir haber geldi. ''Hemen hemen her yer kapanıyor, evde kalın.'' türünden. İlk birkaç gün çöle yerleşmiş kutup ayısı gibi hissediyordum kendimi. Evde öyle bir sıkılıyordum ki bir yandan kan beynime sıçrıyor, bir yandan yapacak bir şey yok deyip telefonu elimden düşürmüyordum.

3.Günden itibaren anladım ki çıkan krizler karşısında boş boş mızmızlanmak, isyan etmek acizlerin işiymiş. Kafama bir an dank etti. Şöyle biraz düşününce anladım ki aslında kendime daha çok vakit ayırabilirim, evde bile olsa. Sonuçta boş boş mızmızlanarak sadece vakit kaybederim, kendimi depresif moduna sürüklerim. Bunun yerine yapmak istediğim, keyif aldığım şeylere odaklanmanın beni hem geliştireceğini hem hayattan daha da zevk alabileceğimi fark ettim.

Mesela tarihe ilgi duyduğum için Youtube'dan bol bol dinliyorum, günlük hitabet egzersizlerimi yapıyorum, günlük gerekli telkinlerimi uyguluyorum, uzun süredir görüşmediğim arkadaşlar veya konuştuklarım varsa arayıp görüşüyorum. Sporumu yapıyorum.

Şimdi spor demişken kabul etmeliyim ki evde spor yapmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor, gerçekten de öyle. Ve bunun bilincinde olarak keyif alabileceğim şekilde yapıyorum. Nasıl mı? Mesela salonda 2 bölge çalışıyorsam 1 günde, evde 1 bölge çalışıyorum. Salonda 1 bölge üzerinden 6 hareket yapıyorsam evde 4 hareket yapıyorum. Yetersiz veya değil fark etmez, hiç yapmamaktan iyidir, en azından yaptığım işten keyif alıyorum. Dövüş sporuna ilgi duyduğum için ip atlıyorum, gölge boksu yapıyorum.

Sevdiğim konulardaki makalelere göz atmayı ihmal etmiyorum. Buradaki fark ne biliyor musunuz? Hepsini keyif alarak yapmam. Açık konuşayım bunları yapmamdaki amaç, kendimi geliştirmek, kendimi kültürlü hale getirip insanlara gösteri yapmak değil, tamamen keyif almak, hem keyif alınca vaktin nasıl geçtiğini de anlayamıyorum açıkçası.

Çok şey yapmak isteyip de bir şey yapamayan dostlarım, size tavsiyem: Keyif aldığınız şeyi AZ ile başlayarak yapmak. Günlük amacınız 30 şınav mı? Bırakın ilk zamanlar 5 şınav çekin, hiç yapmamaktan iyidir. Günlük amacınız 20 sayfa kitap okumak mı? Bırakın 3-5 sayfa kitap okuyun, okuyun da keyif alarak okuyun, kendinizi yıpratarak zorlayarak değil. O zaman hiçbir manası kalmaz. Adı üstünde hobi, yani amaç tadını çıkarmak.

Eğer İngilizce öğrenmek istemiyorsanız, bırakın öğrenmeyin ya. Zaten evde tıkılıp kaldık, kendimizi zorlayarak iyice bunaltırız. Bunun yerine şiir mi yazmak istiyorsun? Git yaz kardeşim, boşver İngilizce'yi, felsefeyi.

Bu vakitler aslında öyle bir değerli ki, oyun makaleleri bol bol okuyorum, dediğim gibi zevk aldığım için, ertesi gün Jennifer Lopez'i yatağa atmak için değil. Eminim ki sizler de bu işten zevk alıyorsunuzdur ki hala bu forumdasınız. Mesela çok beğenilmiş,görüntülenmiş makalelere göz atın derim, bazen insan okuduğu şeyi ister istemez unutuyor, tekrar okuyunca sanki ''ilk defa'' okuyormuş hazzı yaşıyor. Oyun kavramlarına bir göz atabilirsiniz, tabi hepsini ezberleyip robotlaşmaya kalkmayın, sadece zevk almaya bakın.

Sonra oyundan ayrı tutarak içsel gelişimime önem veriyorum.(Özgüven,kendine saygı,pozitif olabilmek..) Bu kavramların tanımlarına tekrar tekrar bakıyorum, evde yapabileceğim uygulamalar varsa KEYİF ALARAK yapıyorum.

Sadece 2-3 gün deneyin ve sonucunu görün. Püf noktayı tekrar söylüyorum: Kendimizi yıpratmadan keyif alarak yapabilmek. Az olsun öz olsun da diyebiliriz.
Özellikle ''Hayattan zevk alamıyorum,neden mutlu olamıyorum, nasıl pozitif insan olabilirim?'' diyen kardeşlerime kesinlikle öneriyorum.

Dikkat edin kendinize.
Günlük telkin mevzusu ne,biraz açar mısınız?
 
V

Günlük telkin mevzusu ne,biraz açar mısınız?
Mesela dostum, her gün aynanın karşısına geçip kendime hayatın kısa olduğunu, kimse için yılmayacağıma, ne olursa olsun hayata sımsıkı sarılıp kimseyi kendimden üstün tutmayacağıma dair çeşitli telkinlerde bulunuyorum.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst