- Katılım
- 21 Kasım 2018
- Mesajlar
- 329
- Tepkime puanı
- 476
- Şehir
- Tokat
Başlamadan önce bir eleştiride bulunmak istiyorum: Kitaplar alt forumunun açıklama kısmında "Erkeklerin kesinlikle okuması gerektiği kitaplar hakkında bilgi verip paylaşabilirsiniz." yazıyor. Yahu kitap okumanın erkeği-kadını mı olur? Bu cinsiyetçi yaklaşımla zihniyetten arınmadığımız sürece o çok eleştirdiğiniz feministlerden ne farkımız kalacak? Tamam burası erkeklere yönelik bir forum ama kitaplar kadınlara da iyi gelir. Umarım bu eleştirim karşılığını bulur.
1984 romanını öyle ya da böyle bir yerlerden duymuşsunuzdur. Bu distopik roman, 1949 yılında yayımlanmıştır ve günümüzde de oldukça ses getirmektedir. Komünist bir distopyada geçen romanda, baş karakter Winston'ın, ülke yöneticilerine karşı düşüncelerinden ötürü başına gelenleri konu etmektedir. Tabi konusu bu kadar değil, toplumun diline bile hakim olup düşünceleri kısıtlayan, insanların her hareketini gözetleyen, geçmişi ve şimdiki zamanı elinde tutup geleceğe de hükmeden, sosyalist ve bağnaz bir yönetimi konu edinirken bunları Winston'ın başından geçenleri anlatarak aktarıyor. Sadece komünizm değil, faşizme de eleştiriler yapılmaktadır. Aynı zamanda dilin kullanımının ne denli önemli olduğuna da değinilmektedir.
Totaliter, baskıcı bir rejimi anlatan bu kitap yayımlandıktan sonra sosyalist karşıtı olarak ilan edilmiştir. Hatta bu kitapta Stalinizmden kopyalanan öğeler bulunmaktadır. Komünizm niteliği taşıdığı söylenen ve taşıdığını da düşündüğüm bu romanın bugün Türkiye'deki solcular tarafından reklamının yapılmasını müstehzi bir şekilde izliyorum. Tabi ki sadece komünistleri eleştirmiyor ama demek istediğim, kitabın tam olarak neyi anlattığını bilmeyip konuşan çok insan var.
Tanıtım bülteninden:
"Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.
George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kabus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgahlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.
Can Yayınları, bu "bütün zamanların kitabını" Celal Üster'in özenli çevirisiyle okura sunmaktan kıvanç duyuyor."
1984: George Orwell, Celal Üster: Amazon.com.tr
1984 romanını öyle ya da böyle bir yerlerden duymuşsunuzdur. Bu distopik roman, 1949 yılında yayımlanmıştır ve günümüzde de oldukça ses getirmektedir. Komünist bir distopyada geçen romanda, baş karakter Winston'ın, ülke yöneticilerine karşı düşüncelerinden ötürü başına gelenleri konu etmektedir. Tabi konusu bu kadar değil, toplumun diline bile hakim olup düşünceleri kısıtlayan, insanların her hareketini gözetleyen, geçmişi ve şimdiki zamanı elinde tutup geleceğe de hükmeden, sosyalist ve bağnaz bir yönetimi konu edinirken bunları Winston'ın başından geçenleri anlatarak aktarıyor. Sadece komünizm değil, faşizme de eleştiriler yapılmaktadır. Aynı zamanda dilin kullanımının ne denli önemli olduğuna da değinilmektedir.
Totaliter, baskıcı bir rejimi anlatan bu kitap yayımlandıktan sonra sosyalist karşıtı olarak ilan edilmiştir. Hatta bu kitapta Stalinizmden kopyalanan öğeler bulunmaktadır. Komünizm niteliği taşıdığı söylenen ve taşıdığını da düşündüğüm bu romanın bugün Türkiye'deki solcular tarafından reklamının yapılmasını müstehzi bir şekilde izliyorum. Tabi ki sadece komünistleri eleştirmiyor ama demek istediğim, kitabın tam olarak neyi anlattığını bilmeyip konuşan çok insan var.
Tanıtım bülteninden:
"Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.
George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kabus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgahlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.
Can Yayınları, bu "bütün zamanların kitabını" Celal Üster'in özenli çevirisiyle okura sunmaktan kıvanç duyuyor."
1984: George Orwell, Celal Üster: Amazon.com.tr
Son düzenleme: