Elimden geldiğince sana sakince yaklaşmaya ve durumu alttan almaya çalıştım ama görüyorum ki sen bu konuya pek de sıcak yaklaşmıyorsun.
Pekala, öyle olsun. Kendi kendini rezil edeceksin Muğlalı. Ve bu süreçte rezil olman için elimden geleni yapacağım.
Merak etme, laf dalaşına falan girmeyeceğiz. Sen zaten yukarıdaki yorumunda kendi kendini yerin dibine sokmuşsun. Ben sadece kendi kendini soktuğun bu dibin ne kadar derin olduğuna ışık tutacağım.
Haydi başlayalım.
Evvela, ortada bir Ad Hominem durumu olması için benim senin sunduğun argümandan alakasız bir şekilde şahsına yönelerek tartışmaya devam etmem gerekiyor. Oysa ki ben senin argümanına öncelikle cevap vermiş ve akabinde ise senin hakkında bir tahmin yürütmüşüm. Bak ne diyor Oxford Sözlüğü Ad Hominem ile ilgili:
"Directed against a person’s character rather than their argument."
Elbette bana Wikipedi'yi kaynak olarak atmanı da saygıyla karşılıyorum fakat daha iyi kaynaklara da ulaşabilirsin bu konuda
Bu arada... ne demiştim yukarıda ? Google bir bilgi çöplüğü ve doğru bilgiyi bulmak için arama yapmak gerekiyor. Bu sebepten dolayı ben muhtemelen senin "Ad Hominem" yazınca karşına çıkan ilk sayfa olan Wikipedi'yi bu konuda kaynak olarak göstermekten ziyade Oxford gibi alanında daha uzman bir kuruluşun sözlüğünü kaynak olarak göstermeyi tercih ettim.
Sen Ad Hominem görmek istiyorsan TCMA mevzusuna göz atabilirsin
Ne sever, ne saygı duyar ne de tasvip ederim TCMA denen adamı ve onun zırvalarını. Fakat, forumda seni takip ediyorum ve TCMA'nın ya da onun sunduğu argümanlara benzer olan argümanların neden yanlış olduğunu anlatmak yerine "TCMA dolandırıcı ehüehü" diye ağlamak değil midir Ad Hominem'in en kralı ? E sen de direkt kişiliğe saldırıyorsun ?
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu Muğlalı ?
Madem Ad Hominem'e bu kadar takıldın, o halde işe kendinden başla. Hele TCMA argümanları ortaya atıldığında "bu adam dolandırıcı, bu adam şöyle bu adam böyle" diye bağırıp çağırmak yerine bu argümanları yanlışlamaya çalış ki biz de senin dürüstlüğünü görelim bu konuda.
Şimdi gelelim Jordan B. Peterson konusuna.
Demişsin ki "bu adam madem bu kadar bilgili psikoloji konusunda, o halde neden bi mystery ya da pickup artistler gibi icraatini göremedik."
Öncelikle, şunu bir netliğe kavuşturalım: Bu adam psikoloji profesörü ve evet psikoloji alanında hepimizden bilgili.
İşin komik olan yanı ne biliyor musun ? Sen git önce Alberta Üniversitesi ve McGill Üniversitesi'nde eşzamanlı psikoloji lisans eğitimi al; sonra asistan ve akabinde doçent doktor olarak dünyanın en prestijli ikinci üniversitesi Harvard'da psikoloji alanında dersler ver; profesör olarak Kanada'nın birinci ve dünyanın ise en iyi yirmi birinci üniversitesinde Klinik Psikoloji Profesörü olarak kariyerine devam et; psikoloji alanında yüzden fazla makale kaleme al ve World Bestseller içerisine giren 3 farklı kitap yaz...
Sonra da çıksın birisi desin ki "Bu adam madem bu kadar bilgili psikoloji konusunda, o halde neden bi mystery ya da pickup artistler gibi icraatini göremedik" desin
Hayır hayır, tamam gülmeyeceğim...
Bak sen milattan önce 200'lü yıllarda yaşasaydın muhtemelen "Yahu kardeşim madem bu Arşimet suyun kaldırma kuvvetini bulmuş o halde niye bir kaptan olarak icraatini göremedik" derdin.
İşte biz buna Texas Sharpshotter Fallacy diyoruz. Al sana Wikipedi olmayan ve güvenilir bir kaynak:
Fallacy in Logic: Learn everything you need to know about critical thinking, logical fallacies, and cognitive biases.
fallacyinlogic.com
Ha bu arda, şimdi fark ettim. Jordan ve Lanier'i kullanarak Fallacy of Unqualified Source yaptığımdan bahsetmişsin. Şu mantıksal safsataları iyice çalış lütfen. Ha senin bu bahsettiğin mantıksal safsata ne zaman olurdu biliyor musun ?
"İbrahim Tatlıses Reddit'in kötü olduğunu söylüyor."
Bak işte bunu deseydim o zaman derdin ki "bu yaptığın şey İrrasyonel Otorite Safsatası". Sana hak verirdim böyle bir durumda. Ama Jaron Lanier bu konuda otorite olarak gösterilebilecek birisi çünkü adamın zaten alanı ve ilgilendiği konu bu. Yani genç arkadaşların yiyeceği bir şey yok burada. Sadece senin cehaletin avama malum olmuş.
Jaron Lanier demişken...
"Ben bu adamın sitesini gördükten sonra kendisini zerre ciddiye almam" demişsin. Acaba adam neden böyle sıradan ve basit bir internet tasarımı yapmış düşündün mü hiç ?
Ha bu arada, muhtemelen internet tasarımının basitliğine laf ettiğin adamın kim olduğuna bakalım mı ?
Jaron Lanier 'Sanal Gerçeklik' alanının kurucularından birisi olarak kabul edilir. Thomas Gimmerman ise Sanal Gerçeklik alanının ikinci kurucusudur. Jaron aynı zamanda bir bilgisayar bilimcisi, teknoloji uzmanı ve fütüristtir. Bok attığın adam aynı zamanda Atari, Microsoft'ta üst düzey görevlerde çalışmış ve VPL Research şirketini kurmuştur Gimmerman ile birlikte.
Asıl şimdi gelelim bombaya:
Lanier, teknoloji tarihinin en etkili 25 kişisi içerisine seçilmiştir.
Sen gel sonra bu adama bok at sitesi kötü diye
E tabi, hiç sormazsın ki "acaba adam neden bu kadar basit ve sıradan bir siteye sahip ?" diye. Ah Muğlalı ah... hiç sorgulamadan olaya balıklama atlayınca böyle rezil oluyor işte insan.
Lanier World Bestseller içerisine giren kitabında da bahsettiği üzere başta sosyal medya platformları olmak üzere internete haklı bir savaş açtı. O yüzden de internet sitesinin basit ve sıradan olmasını tercih etti. Merak etme, sanal gerçekliğin kurucusu olan adam isteseydi senin pek değerli gözlerini kör edecek kadar kamaştırıcı bir site kurmasını da bilirdi.
Ayrıca Lanier'in argümanlarına cevap vermek yerine "sitesi kötü len" demek de ayrı bir Ad Hominem oluyor da neyse, daha fazla gitmeyeceğim bu konuda senin üstüne
Gerçi seninle tartışmaya da girmeyecektim de baktım ki hata üzerine hata, yanlış üzerine yanlışla gidiyorsun. Bak bu arada şu noktadan sonra yazacaklarım direkt sana hitap ediyor. Yani dilediğin gibi bir saldırı veya Ad Hominem olarak kabul edebilirsin, mutluluk duyarım
Sürekli kendini ispatlama, sürekli bir isyan durumu ve karşı çıkış halindesin. Psikolojide Gelişim Dönemleri olarak ayrı bir alan olarak adlandırılan ve insanın yetişme süreçlerini inceleyen sahada senin bulunduğun evreyi açıkça 12-18 yaş Ergenlik Dönemi olarak görüyorum. Çünkü bu dönemde birey kendisini ispat etmek, ebeveynlerinden bağımsız olmak ve kendi kişiliğini belirleyebilmek adına bir nevi çevresine isyan bayrağını çekmek ister.
O yüzden de "ben de buradayım" diye haykıran egosunu ortaya çıkarabilmek için toplumsallığa meydan okuyarak bireyselliğe evrilir. Sözlerinin ve eylemlerinin saçma olması bir şey fark ettirmez. Önemli olan egonun ebeveyn ve çevreden ayrı bir şekilde kendini oluşturduğunu hissetmesidir.
Yani, önümüzde iki seçenek var Muğlalı: ya şu an bu dönemi yaşadığın için her şeye karşı çıkma dürtüne kapılıp gidiyorsun. Eğer durum böyleyse bir sıkıntı yok. Zamanla yaşın ilerledikçe ve kişiliğin yerine oturacaktır. Ya da çok daha feci bir ihtimal var: bu dönemi atlatamadan yetişmişsin.
Bazen ergenlik döneminde ego gelişimini tamamlayamayan bireyler ilerleyen yaşlarda kendilerini ispat etme dürtülerini sürdürerek çevrelerine karşı çıkmaya ve bu konudaki ergenlik döneminden kalma agresif tavırlarını sürdürebiliyorlar.
Eğer durum ikinci ihtimaldeki gibiyse o halde oldukça sıkıntı var. Yaşının ileri olduğunu da söylediğine göre o halde ikinci ihtimal geçerli oluyor ne yazık ki. Bu konuda sana bir psikolog dışında önerebileceğim kimse yok maalesef.
Ama bu arada aman diyeyim "psikolog hocası"na gitmeyeceksin "psikolog"a gideceksin, yanlış adrese yollamayalım yanlışıkla
Neyse, normalde bu kadar uzun cevap vermeyi hak edecek bir tartışma olarak görmüyordum bunu. Ama bunu senin iyiliğin için yaptığımı düşünüyorum.
Gün sonunda sana verdiğim ödeveler:
+ Mantıksal safsatalar konusuna iyi çalış.
+ Bok atacağın adamların kim olduğunu önceden iyi araştır.
+ Kaynak seçerken Wikipedi dışında daha güvenilir kaynaklar göstermeye gayret et.
Kendine iyi bak