- Katılım
- 21 Mayıs 2020
- Mesajlar
- 7
- Tepkime puanı
- 7
- Yaş
- 23
- Şehir
- Ankara
Benim baş ucu kitaplarımdan biri olan Amak-ı Hayal 1910 yılında kaleme alınmış bir tasavvufi romandır.Eser birçok tasavvufi öğenin yanı sıra farklı dinlerin önemli unsurlarını da bünyesinde barındırır. Filibeli Ahmed Hilmi 1914 yılında zehirlenerek vefat etmiştir.Zehirlenmesinin nedeni ve şekli tam olarak bilinmemektedir.Masonlukla ve siyonizmle mücadele eden ilk kişilerdendir.Bu kitabı çevirenler isimlerinin sadece ilk harflerini kitabın başına koyabilme cesaretini gösterebilmişlerdi,dolayısıyla ısrarla karşı çıktığı ve düşmanı olmuş Masonlarca zehirlendiği söylenmektedir. Her ne kadar ölüm nedeni bakır zehirlenmesidir dense de Masonlarca zehirlendiği ölümünden sonra çok konuşulmuştur.
Sizlere kitabın konusu yazacak olursak:
Raci iyi eğitim görmüş,kendini yetiştirmiş,ancak fikri sorunlarını aşamadığı için bunalıma düşmüş,sorunlarını içki ve eğlenceyle unutmaya çalışan bir gençtir.Mezarlıkta tanıştığı Aynalı Baba aracılıyla çeşitli ruhi deneyimler yaşar.Aynalı Baba varoluş gerçekliğini kavramış,hakikat bilgisine ulaşmış,meczublara özgü giysi ve davranışlarıyla kendini perdelemiş,mezarlıkta yaptığı derme çatma kulübesinde yaşayan bir bilgedir.Ney müziği aracılığıyla uyuttuğu Raci'ye yaşattığı düşler , Raci'ye sorunların çözümünü, diğer bir deyişle hakikatin bilgisine ulaşmanın yollarını gösterir.
Kitap içerisinde bulundurduğu hikayelerle birçok konuyu ele almıştır . Başlıca konusu hiçlik felsefesidir.
"Çok fazla derinlere daldığımı farkeden bir arkadaş:
-Yine neyin var? dedi.
-Hiç, dedim.
Bu "hiç" yalnızca o andaki halimi açıklamak için söylenmişti. Ağzımdan çıkan bu "hiç" kelimesi aslında kainatı tarif ediyordu. "
"Kim bilir şimdiye kadar kaç hayvan yükü kitap okudun? Ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanların bilgisi nedir? Bencillik ve zevklerinin ihtiyaç olan sanatlara ait şeylerdir. Ancak hak ve gerçekle ilişkili ne bilirler? Hiç! "
Çok değerli bir kitaptır okumanızı tavsiye ederim dostlar.
İyi Forumlar...
Sizlere kitabın konusu yazacak olursak:
Raci iyi eğitim görmüş,kendini yetiştirmiş,ancak fikri sorunlarını aşamadığı için bunalıma düşmüş,sorunlarını içki ve eğlenceyle unutmaya çalışan bir gençtir.Mezarlıkta tanıştığı Aynalı Baba aracılıyla çeşitli ruhi deneyimler yaşar.Aynalı Baba varoluş gerçekliğini kavramış,hakikat bilgisine ulaşmış,meczublara özgü giysi ve davranışlarıyla kendini perdelemiş,mezarlıkta yaptığı derme çatma kulübesinde yaşayan bir bilgedir.Ney müziği aracılığıyla uyuttuğu Raci'ye yaşattığı düşler , Raci'ye sorunların çözümünü, diğer bir deyişle hakikatin bilgisine ulaşmanın yollarını gösterir.
Kitap içerisinde bulundurduğu hikayelerle birçok konuyu ele almıştır . Başlıca konusu hiçlik felsefesidir.
"Çok fazla derinlere daldığımı farkeden bir arkadaş:
-Yine neyin var? dedi.
-Hiç, dedim.
Bu "hiç" yalnızca o andaki halimi açıklamak için söylenmişti. Ağzımdan çıkan bu "hiç" kelimesi aslında kainatı tarif ediyordu. "
"Kim bilir şimdiye kadar kaç hayvan yükü kitap okudun? Ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanların bilgisi nedir? Bencillik ve zevklerinin ihtiyaç olan sanatlara ait şeylerdir. Ancak hak ve gerçekle ilişkili ne bilirler? Hiç! "
Çok değerli bir kitaptır okumanızı tavsiye ederim dostlar.
İyi Forumlar...