Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Bir Eziğin Hatıra Defteri

Katılım
4 Ekim 2020
Mesajlar
36
Tepkime puanı
106
Yaş
28
Şehir
Antalya
Merhaba. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. En iyisi önce kendimi anlatayım.

Ben ...(siz bana en iyisi felix deyin) 25 yaşındayım. Üniversitede turizm işletmeciliği bölümünden yeni mezun oldum. Ömrüm bilgisayar başında oyun oynamakla geçti ve bilgisayar karşısında göbek büyüterek. Hayatımın her safhasında bu masada idim diyebilirim. Sanal dünyada takılmaktan gerçek dünyadan alabildiğince uzaklaştım. Hiç gerçek dostlarım olmadı. Dışarı çıkacak ne bir dostum var ne de whatsapda halimi hatrımı soran, beni buluşmaya çağıran bir arkadaşım. Hayatımda hiç bir kızla daha önce konuşmadım. Kızlarla tek etkileşimim, okul için para toplayan görevli kıza kendi payıma düşen parayı vermek veyahut önümde oturan kıza imza kağıdını, kalemle utana sıkıla omzuna dokunarak uzatmak oldu. Gerçek hayattan bu uzak kalış beni toplumdan oldukça uzaklaştırdı. Normal bir insanın dışarıda yaptığı fiilleri ben yaparken sorguluyor, “acaba böyle mi yapılmalıydı?” gibisinden kendimce hesaplamalarda bulunuyordum. Hayatımda tek iletişimim olan kişi ise kuzenim. Kendisi benden oldukça zıt tarzda ve oldukça sosyal birisi. Kızlarla arası da normal seviyede. Ama kendisi beni bu ortamlara çağırdığı zamanlar, evime gidip bilgisayar oynamayı yeğliyorum.

Daha önce belirttiğim gibi. Boyum 183 kilom ise 123. Şişmanım. Fakat, şişmanlığımdan dolayı çok utanmıyorum. Duyduğum bir sürü ilişkiye göre şişmanlarla takılan kızlar da varmış. Zaten zayıflıyorum da. Ama bu şişman görünüş beni daha çok “ezik” tipolojisine sokmakta. Bunu da reddedemem.

Hayatımda daha önce hiç sevgilim olmadı. Hiç bir kızın elininden tutmadım. Bahsetmiştim ya, görevli kıza para uzatırken bile eline dokunmaktan oldukça imtina ederdim. Kazara değecek olsam yüreğime adeta bir ok saplanıyor ve tüm hafta boyunca o oku çekerek çıkarmanın ızdırabıyla karşı karşıya kalarak bunun manevi acısını duyuyordum. Kazara bir kızın yanından geçip, o mis ve bebeksi kokusunu teneffüs edersem, hayatımda hiç tatmadığım duyguların bende bir gölgesini uyandırarak beni büyük düşlere ve kahredici yalnızlık bunalımlarına sürüklemeye yetiyor olurdu. O yüzden olabildiğince kızlardan uzak duruyorum. Her izlediğim filmde bir kıza aşık oluyor, aklımdan o suratı çıkaramıyor ve kızların nasıl bu kadar büyüleyici varlıklar olduğu sorunuyla baş başa kalıyordum. Tüm bunlarla baş başa kalmışken, bütün bu hislerin kaynağı olan kızlarla, hiç bu tesirin şaşkınlığı altında kalmadan, olabildiğince rutin bir şekilde ilişki yaşayabilen, benim o imrendiğim yumuşacık bellere dokunup, o bakmaya kıyamadığım pudralı al yanakları öpebilen, kararlı ve özgüvenli erkeklerin olması beni sarsan 2. Gerçek oluyordu ve bütün bunlara hayretle bakmamı sağlıyordu. Bu nasıl olabiliyordu. Benim dünyamda bunu tasavvur etmem mümkün değildi. Yeni bir karar almam gerekiyordu. Ben -ki hayatımın üçte birini tamamlamış olarak- nereye kadar bu ezikliğin pençesi altında kalmaya devam edebilecektim? Nereye kadar bu böyle sürüp gidecekti. Aslında cevap çok basitti. Değişim...

Evet, değişecektim....


(Değişim hikayeme tanık olmak icin takipte kalın ve bana moral ve motivasyon sağlamayı unutmayın lütfen)
Saygılar, Felix.
 
5 Ekim 2020

Yine bir gün başladı. Yeni hayatımın ilk gününü yaşıyorum. Üstümdeki bütün hamallığı attım ve bambaşka bir güne uyandım. Sabah kalkıp koşumu yaptım. Diyete girdim. Bilgisayarımı kapattım. Oyunlarımın hepsini sildim. Bir sürü kitap siparişi verdim. Youtube dan etkili iletişim videolarına başladım.

Geçmişimden hiç bir zaman utanmıyorum. Geçmişim, beni bu yola hazırlayan ve bu motivasyonu bulmama olanak sağlayan etkenlerden oluştu. Geçmişim olmazsa ben de olamazdım.

Kuzenimin çevresi gayet iyidir. Ona daha önce hep reddettiğim tekliflerini artık reddetmeyeceğimi söyledim. Hiç bir kızdan utanmayacak, ellerini sıkarken gözlerine kararlılıkla bakacak ve maskülen enerjimi aktaracaktım. Tüm bunların olması için yep yeni bir çevreye ihtiyacım vardı. Bu dört duvar arasından tek çıkış yolum kuzenim idi.


Hastalık dolayısıyla eski tempoda olmasa bile, çevresi hala canlı ve sosyaldir. Akşam bu konuları bir hayli uzun konuştuk. Kendisi benim bu kararımı tebrik ettiğini ama çok da fazla ciddiye almamam gerektiğini, sıradan bir şekilde yaşayıp geçmemi önerdi. Belki de bu işler benim için sıradanlaşana kadar ciddiye almam gerekeceğini söyledim. Çevresindeki kızlarla beni tanıştıracağını ve kızların sayesinde flörtleşebileceğim kızlar bulabilineceğini anlattı. Bu konuda bir acelem olmadığını, asıl önemsediğim şeyin benim karakterimin değişim yolculuğu olduğunu anlattım. Tabi bu yolculukta önüne çıkan şansları birer birer deneyecektim. Kuzenim bana bir kaç tecrübe yaşamam için, hoşlanmasam bile bazı kızlarla takılmamın faydalı olacağını anlattı. Tek Amacımın cinsellik olmadığını, bir kızla birliktelik yaşadıktan sonra hedefime ulaşmış olacağım gibi bir gayem olmadığını ona anlattım. Fakat söylediklerine karşı değildim. Önüme çıkan denemeleri yaşamaya hazırdım. Artık kendime güveniyor, odak noktamı tamamen karşı tarafta topluyordum.

Kuzenim kız çevresi çok yüksek olan Melisa ile beni tanıştıracağını, onunla kanka olmam gerektiğini söyledi. Ona melisa ile en yakın zamanda tanışmak istediğimden bahsettim. Melisa, dediğine göre benim kızlarla olan yolculuğuma bir kapı aralayacaktı. Beni bir sürü kız ortamına sokacak, iyi bir şekilde tanıtacaktı...

Bir kaç gün sonrası için kuzenim ve melisa ile buluşma ayarladık...
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst