Bak ne güzel dedin "gramer kuralı" ve "devlet kuralı" diye. İkisinin de ortak kümesi ne ? "Kural" olmak. Sana ilkokulda öğretmeninin vermeyi beceremediği Türkçe dersini vermek istemezdim lâkin bak TDK ne diyor "Kural" ile ilgili:
"isim Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam
"Dil bilgisi kuralları."
"Düşünce ve davranış sistemine temel olan" cümlesinden ne anladığını söyler misin bana Muğlalı ? Ve TDK sanki sana cevap verircesine bu tanımın altına bir de "Dil Bilgisi Kuralları" diye de eklemiş, benim de çok bir cevap vermeme gerek kalmamış aslında.
Buyursun dileyen girip bakabilir;
Türk Dil Kurumuna Ait Tüm Sözlükler
www.tdk.gov.tr
Ayrıca, o "deport" kelimesinin bir karşılığı var ki o da "sınır dışı etmek"tir. Ha ama tabi anladığım kadarı ile sende bitmek tükenmez bir Batı hayranlığı var ve bu yolda diline her türlü zararı vermekten çekinmiyorsun.
Oktay Sinanoğlu'nun da dediği gibi;
"Konuşurken İngilizce lâflar katmak övünülecek bir şey değil,ayıplanacak bir şey olmalıdır."
Ha, "dilin" dedim ama bunun senin dilin olduğuna dahi emin değilim, zira bir dili yok etme niyetinde olanlar genelde ya ahmaklar ya da o dilin kültürüne, milletine düşman olanlardır.
Artık hangisi olduğunu seçmeni kendine bırakıyorum.
Konfüçyüs'ün de dediği gibi; "Bir milleti yok etmek istiyorsanız önce dilini yok edin."
Şimdi, gelelim "sınır dışı" meselesine. Öncelikle, o "biri" diyerek ağzına bile almaya tenezzül etmediğin kişi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Bu konuda hemfikir miyiz ?
İkinci olarak, senin dedeni bilmem lâkin benim dedem bu vatan için Arap çöllerinde, Anadolu'da ve Afrika'da amansızca savaşmış bir insandır. Ve yeri geldiğinde Atatürk'ün kurmuş olduğu cumhuriyete zarar vermemek için, Atatürk'ün sınır dışı etme kararına ses dahi çıkarmadan terk etmiştir vatanını.
Çünkü hepsi biliyordu ki, sürgün edilmeseler düşman güçler bu kişilerden bazılarını ikna edecek ve kendi emelleri uğruna bu kişilerin ülkedeki nüfuzlarını kullanacaklar.
Ha, istese Atatürk'e meydan okuyamaz mıydı sınır dışı edilenler ? Pekâlâ meydan okurlardı tabi ki, hepsi ülkeye kökleşmiş olan bir kadronun üst düzey üyeleriydiler, emin ol isteseler Atatürk'e suikast dahi uygular ve meseleyi kökünden çözerlerdi.
Ama onlarda ne yazık ki senin hiçbir zaman vâkıf olamayacağın bir fedakârlıktaki ahlâkî üstünlük var.
Kaldı ki, ben senin gibi bir zihin yapısına sahip değilim ki doğrudan yana saf tutmayayım. Eğer dedem bir hain olmuş olsaydı bile ben yine doğruyu söyler ve Atatürk'ten ve onun cumhuriyetinden yana yer alırdım. Bu soylu insanların davranışıdır Muğlalı, bugün Atatürkün sürgüne yollamış olduğu Osmanoğulları sülalesinin neredeyse hepsi Atatürk'ü sever ve sayar.
Çünkü Atatürk doğru olanı, yapması gerekeni yaptı. Aptal ve kalitesiz bir insan ancak ona bu yaptığından dolayı kin güder.
Ayrıca, Atatürk'ten Konfüçyüs'e dek tüm zeki ve mantıklı insanların konuya olan bakış açısıyla yaklaşan bana "mantıksız" demeden de ayrı bir ironi olmuş lakin bu konuda seninle tartışmaya girmeye dahi tenezzül etmem zira vaktimi çalmana izin vermeye hiç niyetim yok. O yüzden Atatürk adına da, Konfüçyüs adına da ben cevap vereyim sana:
"Tamam hadi sen haklısın tamam tamam"