- Katılım
- 25 Mart 2020
- Mesajlar
- 106
- Tepkime puanı
- 230
- Yaş
- 35
- Şehir
- Ankara
Evet uzun süreli bir ilişkim oldu yaklaşık 6 yıl sürdü. Farklı şehirlerde üniversite okuyorduk. Buna rağmen ben sık sık yanına gelip onunla görüşüyordum. Şimdi en başından sonuna kadar yaptığım makro hataları madde madde yazacağım. İçinizden ya da dışınızdan "oha aq senin aklını sikeyim" diyeceksiniz. Diyebilirsiniz çünkü ben hep dedim ve bunları yazarken de sık sık diyeceğimden eminim 
1- En büyük hatayı en başta yazayım. SEVDİM evet bir kızı sevdim arkadaşlar hemde çok sevdim. Hataların en büyüğü bir kadını asla bu kadar çok sevmeyin.
2- İlişkimiz güzel başlamıştı. Cinsel olarakta bir şeyler paylaştık ettik. Kız bakireliğini bana verdi o derece yani. Daha sonra nasıl olduysa ipleri yavaş yavaş ona vermeye başladım. Önce benim arkadaş çevremi eleştirmeye başladı. Çoğu arkadaşımla görüşmeyi kestim. En samimi arkadaşım, kankam dediğim adam içinde inceden yavaş yavaş görüşmemem gerektiğini ima ediyordu, sana yakışmıyor, farklı tiplersiniz filan diyordu. İnat ettim görüşmeye peki sevgilim naptı? Her buluşmada kankamın ağzının içine girdim, dışarda yürürken benim elimi bırakıyor kankamın koluna giriyordu. Kızla çok büyük kavga ettim bir daha böyle şeyler yapmamasını söyledim ama ipler ondaydı. Yapmaya devam etti en sonunda kankamı sildim. Görüşmedim bir daha. Not: Evet tam bir yavşakmışım, tam bir şerefsiz.
3- Ardından kendi arkadaş grubuna beni sokmaya başladı. O insanlardan nefret ediyordum. Bir keresinde okuldan iyi arkadaşı olan bir kızın sevgilisiyle kavga ettim. Ama öyle böyle değil tekme tokat. Çocuğu bildiğin yamulttum. Bizimki ağladı zırladı çocuktan özür dilememi söyledi. Asla dedim ama ipler ondaydı. Bunların yanına gittik kızla eleman oturuyordu bir cafede. Bizimki konuya girdi ben özür diledim. Çocuk yavşak "bilemiyorum filan bu kadar kolay affetmem" dedi. Sevgilim olacak or*spu "istiyorsanız ayrılırım ondan siz benim arkadaşımsınız" dedi ağlayarak. Ulan amım olsada kendime koysam kafamı sikeyim o gün orada o mekanı dağıtmadan nasıl sakin durmuşum inanamıyorum. Hiç bir şey diyemedim. Elemanda yavşak yavşak "ayrılmayın canım kardeşimiz güzel bir çocuk" dedi. Not: Hatunla ayrıldıktan sonra o çocuğu bulup yine ağzını yüzünü siktim. Karakolluk olduk ama değdi içimin yağları eridi.
4- Hayatımda ondan başka kimse kalmamıştı. Sürekli telefonla arıyor, mesaj atıyordu. Beni nasıl bir baskı altına aldıysa neredeyse tuvalete giderken bile haber veriyordum. Bir yere giderken biriyle görüşürken izin alıyordum. Akşamları bildiğin ibne gibi rapor sunuyordum. Not: Ulan yazarken sinirden elim ayağım titriyor. Ne gerizekalı biriymişim ben.
5- Kadınlar seni sen yapan özelliklere aşık olur daha sonra o özellikleri değiştirmeye çalışırlar diye boşuna dememişler. Onunla tanışmadan önce küpe, bileklik, kolye filan takardım, saçlarım şekildi, deri ceket, yırtık kotlar, botlar vs. tam bir serseri gibi (o zamanlar havalıydı) Ondan sonra ise inanılmaz bir değişime girdim. Tek renk ya da çizgili dede gömlekleri, kumaş pantolonlar, saç kesimime bile karışıyordu. Küpeler aksesuarlar zaten artık yoktu. Bir keresinde bana kahverengi, ekoseli bir hırka almıştı. Tam dede hırkası. Dedeme götürdüm verdim "bu ne lan eşek sıpası taşakmı geçiyorsun ben bunu giyer miyim?" diye yüzüme fırlattı. Ben sırf o aldı diye giyindim işte o hırkayı. Not: Çok kötü dönemlerden geçti bu abiniz öyle böyle değil.
6- Aileler işin içine girmişti yavaştan. Tabi onun zorlamasıyla önce o benim ailemle tanışmıştı ardından ben onun ailesiyle. Evlenme yoluna girilmişti. Not: Eee benden daha salağını bulamayacağını anlamış.
7- Ben tüm zamanımı ona kanalize ettiğim için okulu filan boşlamıştım. O okulunu bitirip bir işe girdi, ben hala okuyordum. Zaten ilk çatlaklar o zaman başladı. Fazla bir maaş almıyordu ilk iş yerinde daha sonra ise akraba torpili ile bir işe girdi. Makas açılmıştı artık. Ben basit bir öğrenci o ise bol maaşlı bir çalışan. Beni hemen her konuda ezmeye başladı. Starbucks'a filan gittiğimizde kasada "dur sende para yoktur ben vereyim" diye bağıra bağıra söylenirdi. Birlikte avm'ye gider saatlerce onun alışverişinde yanında olurdum bir süs köpeği gibi. Not: Bunları söylemek ayıp olur belki ama ikimizde öğrenciyken tüm hesapları ben çekerdim, arkadaşlarıyla birlikte gittiğimiz tatilin parasını bile ben verdim ki bu yüzden pederle kavga etmiştik evden ayrılmıştım uzunca bir süre.
8- Artık filmin koptuğu anlar. Samimi bir arkadaşı ile tatile gitmek istediğini söyledi. Ben izin vermedim. Bende geleceğim diye ısrar ettim. Kız kıza gideceğiz senin ne işin var dedi. İpler ondaydı. Zoraki kabul ettim. Ve filmin koptuğu an o samimi arkadaşı ile tatildeyken ben o samimi arkadaşı ile yaşadığımız şehirde karşılaşmıştım. Kız beni görünce yolunu değiştirmişti, yüzünü filan kapatıyordu. Hemen aradım benimkini. Sinirden ağlıyordum. Ne yapıyorsun dedim. O samimi arkadaşı ile havuzda güneşlendiklerini söyledi. Telefona versene dedim. Saçmalama ne yapacaksın dedi yüzüme kapattı. Tekrar aradım hat gitti dedi. Artık dayanamamıştım arkadaşını gördüğümü söyledim, kim var lan yanında diye bağırdım. Yüzüme kapattı tekrar aradım telefonu da kapatmıştı. Sinirden kendimi alkole verdim ne içtiğimi hatırlamıyorum ama 3 paket sigara içtim o gece. Sızıp kalmıştım öğlene doğru uyandığımda telefonumda bir mesaj vardı "İş yerinden sevgilimle tatile geldim. Sana söyleyecektim ama fırsat olmadı. Ayrılalım". 6 yılın finaline yakışan bir mesaj değil mi? Yüzlerce kez aradım açmadı, açamadı. Binlerce mesaj çekip küfürler ettim. Geri dönmedi bile...
Zor toparlandım. Kendimi tamamen okula adapte ettim. Uzunca bir süre kimseyle konuşmadım (zaten çevremde kimse kalmamıştı). Kendime yeni bir hayat kurdum. Red Pill ile tanışınca ve okudukça mavi haplıların yaptığı hataları bizzat benim yaptığımı hatta canlı kanlı yaşadığımı gördüm.
Daha bir sürü mikro hatalar vardı onlara değinmedim bile. En makro hatalarım bunlardı. Kimse bu kadar salak olamaz ama dikkat edin gençler kendinize, benim durumuma düşmeyin
1- En büyük hatayı en başta yazayım. SEVDİM evet bir kızı sevdim arkadaşlar hemde çok sevdim. Hataların en büyüğü bir kadını asla bu kadar çok sevmeyin.
2- İlişkimiz güzel başlamıştı. Cinsel olarakta bir şeyler paylaştık ettik. Kız bakireliğini bana verdi o derece yani. Daha sonra nasıl olduysa ipleri yavaş yavaş ona vermeye başladım. Önce benim arkadaş çevremi eleştirmeye başladı. Çoğu arkadaşımla görüşmeyi kestim. En samimi arkadaşım, kankam dediğim adam içinde inceden yavaş yavaş görüşmemem gerektiğini ima ediyordu, sana yakışmıyor, farklı tiplersiniz filan diyordu. İnat ettim görüşmeye peki sevgilim naptı? Her buluşmada kankamın ağzının içine girdim, dışarda yürürken benim elimi bırakıyor kankamın koluna giriyordu. Kızla çok büyük kavga ettim bir daha böyle şeyler yapmamasını söyledim ama ipler ondaydı. Yapmaya devam etti en sonunda kankamı sildim. Görüşmedim bir daha. Not: Evet tam bir yavşakmışım, tam bir şerefsiz.
3- Ardından kendi arkadaş grubuna beni sokmaya başladı. O insanlardan nefret ediyordum. Bir keresinde okuldan iyi arkadaşı olan bir kızın sevgilisiyle kavga ettim. Ama öyle böyle değil tekme tokat. Çocuğu bildiğin yamulttum. Bizimki ağladı zırladı çocuktan özür dilememi söyledi. Asla dedim ama ipler ondaydı. Bunların yanına gittik kızla eleman oturuyordu bir cafede. Bizimki konuya girdi ben özür diledim. Çocuk yavşak "bilemiyorum filan bu kadar kolay affetmem" dedi. Sevgilim olacak or*spu "istiyorsanız ayrılırım ondan siz benim arkadaşımsınız" dedi ağlayarak. Ulan amım olsada kendime koysam kafamı sikeyim o gün orada o mekanı dağıtmadan nasıl sakin durmuşum inanamıyorum. Hiç bir şey diyemedim. Elemanda yavşak yavşak "ayrılmayın canım kardeşimiz güzel bir çocuk" dedi. Not: Hatunla ayrıldıktan sonra o çocuğu bulup yine ağzını yüzünü siktim. Karakolluk olduk ama değdi içimin yağları eridi.
4- Hayatımda ondan başka kimse kalmamıştı. Sürekli telefonla arıyor, mesaj atıyordu. Beni nasıl bir baskı altına aldıysa neredeyse tuvalete giderken bile haber veriyordum. Bir yere giderken biriyle görüşürken izin alıyordum. Akşamları bildiğin ibne gibi rapor sunuyordum. Not: Ulan yazarken sinirden elim ayağım titriyor. Ne gerizekalı biriymişim ben.
5- Kadınlar seni sen yapan özelliklere aşık olur daha sonra o özellikleri değiştirmeye çalışırlar diye boşuna dememişler. Onunla tanışmadan önce küpe, bileklik, kolye filan takardım, saçlarım şekildi, deri ceket, yırtık kotlar, botlar vs. tam bir serseri gibi (o zamanlar havalıydı) Ondan sonra ise inanılmaz bir değişime girdim. Tek renk ya da çizgili dede gömlekleri, kumaş pantolonlar, saç kesimime bile karışıyordu. Küpeler aksesuarlar zaten artık yoktu. Bir keresinde bana kahverengi, ekoseli bir hırka almıştı. Tam dede hırkası. Dedeme götürdüm verdim "bu ne lan eşek sıpası taşakmı geçiyorsun ben bunu giyer miyim?" diye yüzüme fırlattı. Ben sırf o aldı diye giyindim işte o hırkayı. Not: Çok kötü dönemlerden geçti bu abiniz öyle böyle değil.
6- Aileler işin içine girmişti yavaştan. Tabi onun zorlamasıyla önce o benim ailemle tanışmıştı ardından ben onun ailesiyle. Evlenme yoluna girilmişti. Not: Eee benden daha salağını bulamayacağını anlamış.
7- Ben tüm zamanımı ona kanalize ettiğim için okulu filan boşlamıştım. O okulunu bitirip bir işe girdi, ben hala okuyordum. Zaten ilk çatlaklar o zaman başladı. Fazla bir maaş almıyordu ilk iş yerinde daha sonra ise akraba torpili ile bir işe girdi. Makas açılmıştı artık. Ben basit bir öğrenci o ise bol maaşlı bir çalışan. Beni hemen her konuda ezmeye başladı. Starbucks'a filan gittiğimizde kasada "dur sende para yoktur ben vereyim" diye bağıra bağıra söylenirdi. Birlikte avm'ye gider saatlerce onun alışverişinde yanında olurdum bir süs köpeği gibi. Not: Bunları söylemek ayıp olur belki ama ikimizde öğrenciyken tüm hesapları ben çekerdim, arkadaşlarıyla birlikte gittiğimiz tatilin parasını bile ben verdim ki bu yüzden pederle kavga etmiştik evden ayrılmıştım uzunca bir süre.
8- Artık filmin koptuğu anlar. Samimi bir arkadaşı ile tatile gitmek istediğini söyledi. Ben izin vermedim. Bende geleceğim diye ısrar ettim. Kız kıza gideceğiz senin ne işin var dedi. İpler ondaydı. Zoraki kabul ettim. Ve filmin koptuğu an o samimi arkadaşı ile tatildeyken ben o samimi arkadaşı ile yaşadığımız şehirde karşılaşmıştım. Kız beni görünce yolunu değiştirmişti, yüzünü filan kapatıyordu. Hemen aradım benimkini. Sinirden ağlıyordum. Ne yapıyorsun dedim. O samimi arkadaşı ile havuzda güneşlendiklerini söyledi. Telefona versene dedim. Saçmalama ne yapacaksın dedi yüzüme kapattı. Tekrar aradım hat gitti dedi. Artık dayanamamıştım arkadaşını gördüğümü söyledim, kim var lan yanında diye bağırdım. Yüzüme kapattı tekrar aradım telefonu da kapatmıştı. Sinirden kendimi alkole verdim ne içtiğimi hatırlamıyorum ama 3 paket sigara içtim o gece. Sızıp kalmıştım öğlene doğru uyandığımda telefonumda bir mesaj vardı "İş yerinden sevgilimle tatile geldim. Sana söyleyecektim ama fırsat olmadı. Ayrılalım". 6 yılın finaline yakışan bir mesaj değil mi? Yüzlerce kez aradım açmadı, açamadı. Binlerce mesaj çekip küfürler ettim. Geri dönmedi bile...
Zor toparlandım. Kendimi tamamen okula adapte ettim. Uzunca bir süre kimseyle konuşmadım (zaten çevremde kimse kalmamıştı). Kendime yeni bir hayat kurdum. Red Pill ile tanışınca ve okudukça mavi haplıların yaptığı hataları bizzat benim yaptığımı hatta canlı kanlı yaşadığımı gördüm.
Daha bir sürü mikro hatalar vardı onlara değinmedim bile. En makro hatalarım bunlardı. Kimse bu kadar salak olamaz ama dikkat edin gençler kendinize, benim durumuma düşmeyin
