Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Bu Konu Hayatınızı Değiştirecek!

Özgüvenli hissetmediğin halde özgüvenli bir şekilde davranırsan beynin bir süre sonra bunun taklit olduğunu unutacak yani bedenin zihnini etkileyecek tıpkı zihninin beden dilini etkilediği gibi
Eline bir peçete(kağıt olmayan yazılabilecek herhangi bir şey) alıp bilinçaltı inançlarını bu kağıda yaz
Örnek
Bir şeyleri yapabileceğime inanmıyorum
İnsanların arasında heyecanlanıyorum
Beceriksiz birisiyim
Kendimi başarısız ve yetersiz hissediyorum
Kendimi sevmiyorum
Çekingen birisiyim gibi

sonra bu peçeteyi çöpe at eline kağıt al
Kendimden eminim ve kendime güveniyorum
İnsanların arasında rahat ve sakinim
Yeteneklerimi geliştiriyorum
Kendimi seviyorum
İletişimi başlatacak konular buluyorum gibi
sonra bunları yaptığını imajine et what do jesus do olayı gibi alfa olsa ne yapardı gibi düşün eğer alfanın ne yapacağı aklına gelmiyorsa
bunu yapmıyım ya dediğin bahaneler bulduğun o olayı yap güzel bir kız gördüğünde bahaneler uyduruyorsun yanına gidip gitmemekte tereddütte kalıyorsun ya bu durumlarda hareket etmeyi seç ve risk al
senin tereddüt dünyanda her döngüde erkekliğini biraz daha fazla törpülersin ve sonunda tam teşekküllü bir iyi çocuğa dönüşürsün İyi Çocuğa dönüştükten sonra tereddütünü ortadan kaldırmak için yürümeni risksiz yapmaya çalışırsın
Ve sonra hediyeler vermeye şiirler yazmaya çiçekler almaya ve aşkını ilan etmeye başlarsın Olmayan sinyalleri sonunda senin onların olmasını istediğin anlama gelene kadar defalarca analiz etmeye başlarsın Ve en sonunda onu tanrıça mertebesine çıkarıp önünde diz çökerek ona tapınmaya başlarsın

Reddedilmek pişmanlıktan iyidir
Eyvallah aga
 
Merhaba, kuşçubaşı mesela öz güvenli olamak istiyorum ve öz güvenliymişim gibi davranacağım ama ben öz güvenli olamanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum ki nasıl öyle davranabilirim.
Hayatında hiç özgüveni hissetmedinmi çok iyi olduğun bir konuda birşeyler başardığında örneğin bu oyun oynarken adam öldürmek bile olabilir taklitle bir yere gelinmez haberin olsun.
 
13 yıllık arkadaşlığımı bitirmek üzereyim. Ona çok bağlandığımı fark ettim. Bakalım beyin onsuz yaşamaya ne kadar programlı
Ben 7 yıllık arkadaşlığımı bitirdim 1 ay önce. Umurumda bile değil kendine güven, o kişi olmadan da hayatın güzel; hatta daha da özgür olduğunu fark edeceksin. Benim gibi sadece o arkadaşınla takılan biriysen çevren genişleyecek, seni gerçekten seven insanları görmeye başlayacaksın bunlar bendeki etkiler.
 
Hayatında hiç özgüveni hissetmedinmi çok iyi olduğun bir konuda birşeyler başardığında örneğin bu oyun oynarken adam öldürmek bile olabilir taklitle bir yere gelinmez haberin olsun.
Taklit? Buradaki olay olmak istediğin kişiyi taklit edip bir yerden sonra o olmak değil mi?
 
Herkese selâmlar, keyifler nasıl ey forum ahalisi ?

Bundan bir sene kadar önce forumda herkesin yararına olduğuna inandığım bir konu açmıştım: Taklit Ediyorum, O Halde Öyleyim!

Konu açıldıktan itibaren makalede bahsetmiş olduğum yöntemi birçok kişi denedi ve olumlu geribildirimde bulundu.

Bu durum da beni bu konuyu bir adım daha öteye taşımaya itti. Şöyle ki; bunu bir deney hâline getireceğiz.

Hayatınızda en çok neyin olmasını istiyorsunuz kişisel olarak ? Özgüven mi ? Alfa erkek olmak mı ? Zeki olmak mı ? Kadınlarla aranızın iyi olması mı ?

O hâlde, bu istedikleriniz çoktan gerçekleşmiş gibi düşünecek ve davranacaksınız. Zaten özgüvenlisiniz, zaten Alfasınız, zaten zekisiniz, zaten kadınlarla aranız iyi...


Olay bu kadar basit.

Fakat, basit olduğu kadar da bilimsel bir temele dayanıyor: HEBBİAN PRENSİBİ

Nedir Hebbian Prensibi ? Meşhur nörolog doktor Donald Hebb beyinde tetiklenen tek bir nöronun bile çevresindeki tüm diğer nöronları ateşlediği ve bu ateşlenen nöronların da çevrelerindeki diğer nöronları ateşlediğini keşfetmiştir.

Yani, tek bir düşünce, tek bir davranış bile beyindeki bir nöron grubunu ateşler ve bu ateşlenen nöronlar da etraflarındaki diğer nöronları ateşler.

Yani Mahatma Gandhi boşuna dememiştir;

Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür… Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür… Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür… Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür… Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür… Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.”

Gandhi'nin de bir doktor olduğunu hatırlatırım.

Bu sözün ardında çok temel bir bilim yatıyor zira.

Bu yüzden, hayatınızda hangi alanda gelişmek istiyorsanız bunun zaten gerçekleşmiş olduğunu düşünün ve buna göre davranın.

Evet, beyniniz başlarda "hadi lan ordan seni lanet palavracı" gibi tepkiler verecektir. Bu gayet doğaldır. Fakat siz buna devam ettikçe tıpkı sürekli kullanılan bir yol gibi sağlamlaşacak ve beyninizdeki nöronların ateşlenme hızı da her geçen gün daha da artacaktır. Böylece inandığınız, zaten öyle olduğunu bildiğiniz şey gerçekliğiniz hâline gelecektir ve bu da sizi hiç şaşırtmayacaktır;

Çünkü siz bunun böyle olduğunu zaten biliyordunuz. Şaşılacak bir durum yok.

Bu yüzden, forumda en az 30 günlük bir deney başlatıyorum ve buna katılmanızı can-ı gönülden diliyorum.

Meselâ, kadınlarla arası iyi olan bir erkek olmak istiyorsunuz diyelim. O halde kadınlarla arası iyi olan bir erkekmiş gibi davranmaya başlayın ve beyninizin nöroplastisite özelliğini kullanarak benliğinizi değiştirmeye başlayın.

Sonuçları kısa sürede alacaksınız ve bu durum sizi hiç de şaşırtmayacaktır. Çünkü beyninizin bilimsel bir gerçekliğini kullanıyorsunuz.

Kadınlarla aranız iyi olsa nasıl davranırdınız ? Kendinizde nelere dikkat ederdiniz ? Nasıl konuşurdunuz ?

Bunları düşünün ve imajine edin.

Özellikle, psikolojide "Bilinçaltının 30 Dakikası" adını vermiş olduğumuz bir durum vardır. Şöyle ki; beynimiz uyumadan önceki son 30 dakikada gün boyunca yaşamış olduğu tüm durumları kontrol eder ve bunları uyku aşamasında düzenleyerek bilinçaltına kaydeder. Bu düzenlemeyi ise bize rüya olarak yansıtır.

Biz de beynimizin bu özelliğini kullanarak uyumadan önceki son 30 dakikayı verimli bir şekilde değerlendireceğiz.

Peki ne yapacağız ? Uykuya dalarken, kendi olmak istediğiniz benliği, kişiliği hayal, imajine edeceksiniz, zaten bunu yaparken de uykuya dalacaksınız muhtemelen, ve yine bu sayede beyniniz bu imajinasyonları kaydedecek ve bilinçaltını bu yönde programlayacaktır.

İşte olay bu kadar basittir.

Hiç de zor görünmüyor, değil mi ?


Aynen öyle. Beyniniz sizi bu süreçte sekteye uğratmaya da çalışacaktır, bunu baştan diyeyim. Nasıl mı ? Meselâ, öz güvenli bir şekilde davranıyorsunuz, beyniniz size "öyle değilsin" diyecektir.

Böyle yapacaktır çünkü bu vakte kadar kendinizi hep öz güvensiz olduğunuza inandırdınız ve buna dair beyninizde oldukça güçlü bir nöron ağı oluşurdunuz. Hâliyle de beyniniz öz güvenle ilgili bir konu olduğunda hemen bu nöronları devreye sokacaktır. Siz ise yeni inancınızda direttikçe bu konuya dair yeni nöron ağları oluşturmuş olacak ve eski inançlarınıza dair ağı körelteceksiniz.

Peki, aklınıza "e bunun olumlamadan farkı ne Kuşçubaşı ?" sorusunun geldiğini hissedebiliyorum. Şöyle ki; olumlamalar yalnızca sözde kaldıkları için sizin köklü inançlarınızı değiştiremiyorlar.

En büyük sıkıntı da bu zaten; insanlar olumlamaları sihirli sözcükler sanıyorlar. Bunları söylediklerinde hayatlarının istedikleri yönde değişeceğini düşünüyorlar; ne büyük bir yanılgı!

Oysa, buna inanmıyorlar bilinçaltlarında. Çünkü beyler, tüm olay inançta biter!

Meselâ internete açın bakın, tüm dinler kendi mucizelerine inanırlar. Meselâ bir budist der ki "Budha bana geldi ve beni aydınlattı", bir müslüman der ki; "Hazreti Muhammed bana geldi ve hastalığımı iyileştirdi", bir Hristiyan der ki; "İsa geldi ve beni kurtardı."

Aslında hepsi haklı ve hepsi doğruyu söylüyor, çünkü buna inanıyorlar!

İnandıkları için beyinleri onlara bunu net ve tartışılmaz bir gerçekmiş gibi sunuyor ve siz ne derseniz deyin hiçbirinin bu konudaki görüşleri değişmeyecektir çünkü onlar bu durumu bizzat deneyimlediler, hayatlarındaki bir gerçeklik hâline geldi bu.

Meselâ şizofrenlere bakın, bizim hiç göremediğimiz, hiç hissedemediğimiz şeyleri görür, duyar ve hissederler. Ve onlar buna can-ı gönülden inanırlar çünkü tüm olay beyinde bitiyor. Eğer beyin bir şeye inanırsa o şey kişinin gerçekliği hâline gelir.

Olumlamalarda ise bu inanç eksiktir
ve bu yüzden işe yaramazlar. Papağan gibi tekrar eder durursunuz.

Konuyu anladığınızı ddüşünüyor ve bu bahsettiklerimi en az 30 gün boyunca uygulamanızı ve en önemlisi de sonuçlarını buraya yazmanızı istiyorum sizlerden.

Çünkü siz sonuçları buraya yazdıkça bu deneye katılmak isteyen diğer insanların da buna olan inançları pekişmiş olacak ve bu yönde hepimizden hızlı yol katedeceklerdir.

Deneyin, denerseniz hiçbir şey kaybetmeyeceksiniz, ama bir şeyler kazanacaksınız, çok iyi şeyler!

Yorumlarınızı bekliyorum.

HERKESE İYİ FORUMLAR!

Ekli dosyayı görüntüle 550
Gayet faydalı yazı ve dediklerin çok doğru teşekkürler. 👌
 
Taklit? Buradaki olay olmak istediğin kişiyi taklit edip bir yerden sonra o olmak değil mi?
Hayır kanka burdaki olay örneğin ben tony starkım diye kendini inandırıp onun hareketlerini taklit etmek değil.Her insanın yapısı farklıdır.Burdaki olay özgüvenli olduğuna kadınlarla aranın iyi olduğuna inanmak.Bu olguları karakterine oturtmak
 
Ben 7 yıllık arkadaşlığımı bitirdim 1 ay önce. Umurumda bile değil kendine güven, o kişi olmadan da hayatın güzel; hatta daha da özgür olduğunu fark edeceksin. Benim gibi sadece o arkadaşınla takılan biriysen çevren genişleyecek, seni gerçekten seven insanları görmeye başlayacaksın bunlar bendeki etkiler.
Teşekkür ederim cevabın için. Gelişmeleri buraya aktarırım.
 
O hâlde, bu istedikleriniz çoktan gerçekleşmiş gibi düşünecek ve davranacaksınız. Zaten özgüvenlisiniz, zaten Alfasınız, zaten zekisiniz, zaten kadınlarla aranız iyi...

Forumdaki hesabımı siliyorum burada ne işim var zaten alfaymışım
bu isteklerim çoktan gerçekleşmiş gibi düşünüp davranıyorum xdd
 
Forumdaki hesabımı siliyorum burada ne işim var zaten alfaymışım
bu isteklerim çoktan gerçekleşmiş gibi düşünüp davranıyorum xdd

Eğer bir Sokratesçi değilsen bilginin doğuştan geldiğini değil de, zihnin bir tabula rasa(boş levha) olduğunu bilir ve onu doldurmak için uğraşırsın. Bilmediğin bir şeyi nasıl taklit etmeyi düşünüyorsun ? İşte bu forum da sana bilmediklerini öğretmek için var.

Ha ama yine de makalede anlattığımı yanlış anlamak istiyorsan yapacak bir şey yok. En azından rekabetten bir kişi daha azalır, bizim için hava hoş. Görüşmek üzere Euronymous.
 
Eğer bir Sokratesçi değilsen bilginin doğuştan geldiğini değil de, zihnin bir tabula rasa(boş levha) olduğunu bilir ve onu doldurmak için uğraşırsın. Bilmediğin bir şeyi nasıl taklit etmeyi düşünüyorsun ? İşte bu forum da sana bilmediklerini öğretmek için var.

Ha ama yine de makalede anlattığımı yanlış anlamak istiyorsan yapacak bir şey yok. En azından rekabetten bir kişi daha azalır, bizim için hava hoş. Görüşmek üzere Euronymous.
High status beden dili ve ses tonunu uzun süredir biliyorum ve neredeyse alfa karakterini içselleştirmiş biriyim Alfa erkek; kodumu oturtan ağzına geleni söyleyen ve gecenin 3’ünde şahinle drift atan bıçkın mahalle delikanlısıdır diye bir tanım yok aklımda bana göre alfa olmak için sadece maksimum seviyede özgüven gerekli ondan sonra ister insanlara liderlik ederim ister insanları gram siklemem
Alfa ve beta hareketlere verilen sıfattır kısaca alfa veya beta erkek deriz kimse doğuştan alfa olamaz dark traidsen orası başka dark traid olmak için de çeşitli travmalar yaşaman gerekir
 
Son düzenleme:
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst