- Katılım
- 7 Ağustos 2020
- Mesajlar
- 15
- Tepkime puanı
- 18
- Yaş
- 23
- Şehir
- Antalya
Ölümün varlığı bir kurtuluş . tüm o rezilliklerin , utanç verici hareketlerin ve yaptığın o yanlış şeyler sen ölünce karanlığa karışıp yok olacak.(Mutluysan okuma)
Madem konu içsel buhrana geldi biraz içimi dökeyim o zaman çünkü anlatacak pek kimsem yok, yani çevrem kalabalık ama kuru kalabalık karşındaki sen konuşsan bile seni dinlemiyor sadece susup da kendisinin konuşacağı zamanı bekliyor aslında senin dertlerin sikinde bile değil karşındakinin sen konuşurken kim bilir neler düşünüyor asıl problemim bu değil ama asıl problem ne ülkenin içinde bulunduğu buhran durumu ne parasızlık ne dış görünüşüm yani bunların da etkisi yok diyemem elbet de var özellikle ekonomik durumun bu buhran durumuyla ilgisi var çünkü eğlenip stres atma imkanımız her geçen gün azalırken eğlenmeye, yaşamaya giden parayı kazanmak için daha fazla çalışmamız gerekiyor.Bu çalışma ve eğlenememe hali psikolojimize çok kötü yansıyor bunu kimse inkar edemez normal da çok sakin olan ben bile artık her yerde sinirlenmeye gelene geçene sövmeye başladım ama şuan anlatmak istediğim tam olarak bu değil asıl anlatmak istediğim benim için hayatın bir anlamı olmayışını düşünmeye başlamış olmam. Yaptıklarımın, çalışmalarımın, acılarımın, mutluluklarımın, çünkü hepsi ben öldükten sonra ya da belli bir süre içinde kaybolacak, hastalansan kovulsan veya ölmüş olsan bir kaç gün içinde yerinin doldurulabilecek oluşu aslında dertlerinin kimse tarafından umursanmayışı, ailenin aslında seni gerçekten sevmeyişi, kız arkadaşının en ufak bir tökezlemende kıçına tekmeyi koyacak oluşu bunları gerçek bir erkek çok da takmayabilir hayatını yaşar geçer sonuçta ama sadece bunlarla da bitmiyor dinlere zaten inanmıyorum öldükten sonra ruhun falan olmadığını toprak olup yok olacağımıza inananlardanım ve buna inanmak nedense içimde bir başarıya karşı arzu duymamı tetiklemiyor çünkü ne para ne güç sonunda ölüm olduktan sonra o kadar da cazip gelmiyor. İnsan başarıya ulaşması için bir anlama ihtiyacı olmalı diye düşünüyorum çünkü o kadar acıya katlanmanı başka türlü nasıl sağlayabilirsin ki? bende o amacımı kaybettim işte. Para uğruna insanların birbirlerini parçalaması masum hayvanların öldürülmesi, zenginlerin tüm dünyayı doyurabilecek gücü olmalarına rağmen milyonlarca insanı açlıkla sefaletle boğuşmasına müsaade etmelerine, savaşlara, tecavüzlere, pedofililere vs artık hepsinden tiksiniyorum ve bunların olduğu bir dünya da yaşamak bile istemiyorum. Mutluluğu kovalamak da çok saçma geliyor çünkü mutluluk dediğin şey bir kaç hormonun salgılanmasından ibaret. Neyse fazla uzatıp vaktinizi almayayım altta mal mal 'efendi erkek sendromu', 'spora başla düzelir' gibi şeyler yazanlar hiç uğraşmasın küfür ederim.
bu bize özgürlüğü verir. Eğer öleceksen neden risk almayasın ?
zaten kaybedecek hiçbirşeyin yok