Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Farkındalık Meselesi ve Egonun Yanlış Kullanımı.

Katılım
22 Eylül 2020
Mesajlar
18
Tepkime puanı
20
Şehir
İstanbul
Dostlar selamlar öncelikle, bir yıldır üyeyim ancak ilk defa konu açıyorum. Çok hoş bir his. ;D

ÖNCELİKLE!

Hepiniz uzun süredir Redpill, Pua, Alfa muhabbetinin içindesinizdir diye tahmin ediyorum camiaya yeni katılmış arkadaşları işin içine katmayarak.
Uzun zamandır çok fazla makale okuduk, kitap okuduk, araştırmalar yaptık, gecemizi gündüzümüze kattık belki de. Çünkü bir şeylerin "FARKINDAYDIK" yahut "FARKINA VARMIŞTIK!" Buraya kadar her şey çok güzel, çünkü bir farkındalığa sahibiz hepimiz. Ancak ve ancak farkındalık ve teorik bilgiyi algılayıp sentezlemek tek başına da yeterli değil. Eee, çoğumuz, en azından gerçekten aklı çalışan ve 8 saat Pdf okuduktan sonra 31 çekmeye gitmeyenler bunun farkında.

Sorun burada başlıyor. Eyleme geçilmeyen uzun süreli farkındalık saçma sapan bir "Ego" yaratır. TCMA yazısı okumuş ve "dişiler" adı altında çevresindeki bütün kadınlara enik gibi davranan (Küfür, hakaret, belki şiddet.) uygulayan yahut o kadar Kırmızı Hap camiasında takılıp salak saçma fikirlerin hâlâ kölesi olmaya devam eden, "TYLER DURDEN! FIGHT CLUB YEAHHHH! ORTALIĞIN AMINA KOYMA ZAMANI!" (O kesimi tanıyorsunuz, Tyler Durden'ın şahsına kendim de sempati beslerim, konu bu değil. Haa, bu tayfa ortalığın amına koysa gam yemeyeceğim. ;D)

Bu tür insanları gördüğümüz zaman, çevremizdeki haptan haberi olmayan insanları da gördüğümüz zaman aslında içimizdekilerin de, dışarıdakilerin de (Tarikat gibi bahsediyorum amk.) ne kadar aptal olduğunu fark ediyoruz. Biraz da olsun farkındalığa da sahipsek ne oluyor?!

"EGO" VE "YETİNME!"

Ego ve üstünlük hissiyatı oluştuğu an yetinmeye başlıyoruz canlarım. Hah işte, bu kısma geldiyseniz geçmiş olsun, uzun bir tembellik ve döngü başlamış olmalı. Döngü burada tembelliğin de üstüne çıkan bir tanım. "Gelişemiyorumcular" Sorun tamamen içine sıkıştığınız bu döngü.

"-Bu sefer yapacam! Bu sefer olacak! (Götünü yırtacak kadar bir zorlamayla eline kitabı alır...) Kitaptakileri bile anlamaya çalışmadan, konunun özüne odaklanmadan, anın kendisine odaklanmadan; Gelecekte Tanrı olacağım şu kısmı da okuyayım! Ahhh, kelimeler, bak fikir-- (Sorun burada asıl bilgiyi almak yerine hayallerle yaşamak. Bahsettiğimiz şahıs tipi aslında gelişeceğinin farkında, bu çok güzel. Ancak nasıl gelişeceğini bilmiyor ve sürekli geleceği kurguluyor. Bunun da bazı motivasyon yazılarında hayal satan cümlelerin sebebi olduğunu düşünüyorum. Kitap sizi geliştirecek evet, kesinlikle. Buna hâlâ karşı çıkmaya tenezzül eden yoktur. Ancak siz ben Elon Musk olacağım, her kelimeye odaklanmalıyım dedikten sonra yatağa uzanıp, derin derin (!) düşüncelere dalarsanız Elon Musk'ı geç, sadece sınıfındakilere yahut ortamındaki insanlara 2-3 aptalsınız nidası atan megolaman manyağın önüne geçemezsiniz.)"

Hayatınızın zincirleri bir konuyu araştırırken, spor yaparken, ilgi alanlarınızla uğraşırken eğer ki yetinme hissine ulaşıyor yahut konfor alanınızdan çıktığınız andaki karıncalanmanın türevini yaşamıyorsanız, içinizdeki yaratığın sesine kulak vermiyorsanız elinizde falan değildir.

Bahsettiğim döngüden kurtulmanın tek yolu da her ne kadar bu kelimeyi söylemekten pek hoşlanmasamda çok fazla "Overthink" kasmamanız. En azından fikirler, düşünceler dışında gelecek hakkında hayallerinizde bu kadar "Overthink" kasmamanız. Evet, hayal kurmak, başarılı olmayı istemek güzel ama bunu istedikten sonra gerçekçi temeller üzerine nitelendirin. Günlük 10-15 sayfa kitap okuyacağım de ve bunu gelecekte Harari'ye taş çıkartırım demek için değil, insanların seni övmesini beklediğin için değil, gerçekten kitaptaki bilgiyi özümsemek, kendine yeni bir bakış açısı kazanmak için yap. Hayallerinizi sağlam temeller üzerine kurmanız gerekiyor. Hepimiz bir türün oyuncularıyız, insan çok fazla kategorizasyona sahip bir tür. Evet, sen de çok farklı değilsin, farkında olmak yalnızca özgüven doğurur, eyleme geçmek özgüveni anlamlandırır.

Sen farkında olduğun için değil, farkında olup eyleme geçtiğin için başarırsın.

O yüzden dostlarım artık döngüden çıkın, artık Tanrı kompleksinden çıkın, egonuz kendinize karşı olmasın. Ve sadece yapın, düşündüğünüzün siz de farkındasınız zaten, yapmak istediğinizi neden yapacağınızı biliyorsunuz. Hayal kurun ama abartmayın. Gözünüz yükseklerde olsun, elbette olacak, 3.sınıf adamlar değilsiniz hiçbiriniz. Ancak bu hayallerin ipini suyunu çıkarıp, daydream'e dalmak yerine, onu yapmak için artık harekete geçmeniz lazım. Camiada en çok üstüne konuşulan konu artık "Harekete geçmek!" Özgüven sorunlarınızı, başarısızlık algınızı kırdınız bir çoğunuz, sadece yapın, yapmanız lazım, her bir hamlede daha çok zorlanmanız lazım.

Yoksa hayatın zincirlerinden tuttuğu tasmalı bir köpekten farkınız kalmaz.

Kırın zincirlerinizi, geniş düşünün ama sonuçlarda her seferinde kaybolmayın, sadece yapın ve sonuçları görün. Bu bir motivasyon yazısı değildir.

(Apollo'nun Alfa Akademisi (5. MESAJ YAYINDA!)) Süper bir yazı dizisidir, bir yerden başlamak isteyenler mutlaka göz atsın. Blogdaki en kaliteli konulardan.

Kuşçubaşından gördüğüm dahiyane bir söz var, onu da eklemezsem kesinlikle olmaz:

Bilgi edinmeden harekete geçene cahil, bilgisi olup harekete geçmeyene eşek, hem bilgisi olup hem harekete geçene şampiyon denir.
 
Son düzenleme:
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst