Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Hayatın gerçekleri P10

Katılım
23 Temmuz 2018
Mesajlar
208
Tepkime puanı
1,037
Şehir
Ankara
Şu an o dönemleri hatırlayınca garip bir hüzün ve mutluluk duygusu kaplıyor içimi öylesine değişik bir duygu ki. Fon müziksiz olmasın istedim. Fon olunca daha bir hoş oluyor bence eğer aynı fikir de değilsek artık yazılarıma eklemeyeceğim.


Hilalle sevgili olmuştuk. Artık benim de bir sevgilim vardı. Herkesin yok saydığı beni seven bir kız vardı. Nasıl olmuştu ki bu? Kendi kendime hayret ediyordum. Kendimi aşağılık psikolojisine sokmuştum. Değersiz görüyordum kendimi. E böyle yaşayan birisi nasıl kendini değerli görebilir ki? Herkese hava atma psikolojisine girmiştim. Lan saplar siz mal mal dolaşın benim sevgilim var falan diyordum sınıfta :D Öyle de tecrübesiz biriydim. Zaten bu bilindik. Karakter dinamolarından bir haber okyanus bu. Şu anki benle alakası olmayan birisi sanki başka birisi gibi... Aptalın teki yaşama tutunmaya çalışan biri.

Hilalle her gün okulda ders başlamadan 20 dakika önce gelirdik ve el ele tutuşup dolaşırdık. Ailesi aşırı bağnaz bir yapıda olduğu için kızı sürekli sıkıyorlardı. Habersiz bir adım bile atamıyordu. Öylesine bunalmış tı ki bu durumdan her saniyesinden her anından bunu anlayabiliyordum. Artık okyanus tamir oluyor ve onarılıyordu. Kızın sevgisi içine doldukça hem mutlu oluyor hem de kendini değerli hissediyordu. (Değer özden gelir. Başka insanın lütfundan gelmez. Bu hatayı yapıyorsan hemen şu anda bırak. Sen seni değerli görüyorsan değerlisin. Başkası seni değerli yapıyorsa burada bir sıkıntı var demektir.)

Hilalle el ele tutuşunca içim içime sığmıyordu. Öyle bir enerji doluyordum ki sanki uyuşturucu bağımlısının kokaini içine çekmesi ve ardından kendine gelmesi gibi bir etki yaratıyordu. Hiç kuramadığım cümleleri kuruyor ve aşırı sempatik kişiliğe bürünüyordum. Hiç olmadığım kadar komik olabiliyor ve kızı kahkahalara boğabiliyordum. Ama hilal sıradan bir kız değildi. Kadınsı duyguları çok hoştu. Hala bu yaşıma geldim hala onun gibi kadınsı yönü yüksek dişilere çok az rastladım. Yani kadın gibi kadındı. Özünden sapmamış. Erkek gibi davranmayan bir kadındı. Feminen enerjiyle kutsanmış gibiydi. Erkek gibi davranan kızlardan nefret eden sadece ben değilimdir değil mi?


Hilali bir gün okulumuzun yanında koskoca 50.Yıl parkına götürdüm. Ankaralılar bilir manzarası çok güzel ve devasa bir parktır. Tüm ankara ayağınızın altındaymış gibi görünür. O parkta ücra bir yere götürdüm baş başa kalalım ve kimse rahatsız etmesin diye. Ama hilalde enerjinin ve çekimin farkında olmalı ki birden birbirimize çekildik. Gözlerinin içine daldım. Oda bana daldı. Cinsel çekim enerjisiyle büyülenmiştik. Resmen göz bebeklerinin büyüdüğünü görüyordum. Oda bana büyülenmiş gibi bakıyordu. Her şeyde kötü olabilirdim ama sevmekte çok iyiydim. Çünkü hiç sevilmeyen beni bir insanı severek eksik yanımı kapatabilirdim. Hayatıma giren dişilerin hepsi senin sevgin çok farklı demesinden bile bunu anlayabilirsiniz. Değersizlik duygusu hiçte azımsanamayacak ve halledilmesi gereken bir psikolojik sorundur.

Göz göze geldik. Biraz yaklaştım oda yaklaştı. Ama benden çok o istekliydi bir şeyler olmasına. Sonra dudaklar gittikçe birbirine değecek gibi yaklaştı. Sonunda değdi. Sadece öyle kaldım. Nefesinin sıcaklığını yüzümde hissediyordum. Oda benim sıcaklığımı yüzünde hissediyordu. Daha fazla dayanamadım. Öptüm. Oda aynı şekilde karşılık verdi. Çok iyi ama çok iyi öpüşüyordu. Ben bu yaşıma geldim onun kadar iyi öpüşen bir dişi daha hala hiç denk gelmedi. Bakın beyler feminen enerji böyle bir şey işte. Kadınlık hormonu fazla dişiler erkeğine çok düşkün olur ve her açıdan onu mutlu eder. Buna saf dişi diyebiliriz.

Okyanus ilk defa bir kızla öpüşmüştü. O an var ya nasıl mutlu olduğumu tahmin edebilirsiniz. Resmen öptükçe içine çekiliyordum. Bedenlerimiz bir olmuştu. Aynı bedende dans ediyorduk gibiydi. Tüm engeller kısa süreliğine kalkmış iki tarafta kalelerini indirmiş gibiydi. Sonra nefes almak için dudağımı çektim. Öylesine nefesimi kesecek ve zevk verecek şekilde öpüyordu ki efsaneydi sadece efsane diyorum. Sonra çekince dudağımı gülümsedi. Bende gülümsedim. Aşırı tatlı kız moduna geri dönmüştü. Sanki az önce onları yapan benim hay allahım ya :D

Hilal o öpüşmeden sonra sanki bana bağlılığı 10 kat artmış gibi davranıyordu. Beni kız arkadaşlarının içine sokuyor onlara hava atıyor ve aslında beni kullanıyordu. Ama saf okyanus hiç bir şeyi fark etmiyordu. Anın ve kızların tadını çıkarıyordu. Namussuzun tüm arkadaşları da güzeldi. Acaba bunlardan ayrılıp onlarla mı sevgili olsam diye düşünmüyor değildim. Ama yapamazdım. Böyle bir şeye cesaret bile edemezdim. Beni kabul etmiş birini bulmuşum eldekinden mi olacaktım saçmalama okyanus. Aptal mısın diye kendime kızardım ve iç güdülerimi bastırırdım. Sevgilisi olan bir erkeğin ayrı bir çekiliciği vardır. Bunu yaşayan bilir. Tüm kızlar hiç olmadığı kadar doğal ve set çizmeden size davranırlar. Aslında set çizmedikleri sizin çekiminize kapılırlar. Kız olmadığında ise seti çektikleri için aslında çok iyi olsanız bile o seti geçene kadar bunu göstermezler.
Bu avantajı o zamanlar fark etmiştim. Çünkü sevgilim olmasa okyanusu hiç kimse ama hiç kimse fark etmeyecekti. Bakın silik biriydim derken abarttığımı düşünüyorsanız öyle sanın çünkü öyleydim. Nasıl bir şey bu biliyor musunuz? Bir ortama girdiğinizde bile kimse girdiğinizi fark etmediğini düşünün. Yanınızdan geçenler bile varlığınızı görmediğini düşünün.

Öyleydi hayatım. Çocuktum daha. Yaşım 17 idi ama akıl yaşım 8-9 yaşındaki gibiydi. Hilalle artık ayları devirmiştik. Gittikçe bağlanıyor ve ona aşık oluyordum. Hatta cinsel çekim aramızda o kadar fazla idi ki parklarda kendimizi tutamazdık ve o okyanusun pipisiyle oynardı okyanusda onun şeftalisinin kalitesine bakardı. Okyanus eskiden de piçmiş sanırım :D

Pornolardaki şeyi gerçekte yaşıyordum. Ama bu kız bunları nereden biliyor diye kendi kendime soruyordum. Çünkü bir çok şey yaşamıştı. Eski kaşarların tadı ayrı bir güzel olur değil mi? E hilal de yıllanmış kaşardı. Okyanus tabii gülüm saf vur ağzına al ekmeğini garibim. Gereksiz tripleşmeler başlamıştı. Hilal beni sinirlendirip gerçek kişiliğimi test etmek için bilumum saçma sapan davranışlarda bulunuyordu. Bende tabii kızlar neden test etme ihtiyacı duyup gerçek erkek olup olmadığımızı sorgularlar bilmiyorum. Safın tekiyim. Erkeğim işte neyin testi amna koyayım kafasındayım. Ailede vardır doblocu enişteler onlar da bu kafadadır :D

Sorun sinyalleri bir bir çalmaya başlamıştı. Kız arkadaşları bile okyanusun üstüne geliyordu. Kız arkadaşları bile hilale onu test et falan diyorlarmış. Hilalin facebook şifresini almıştım benimkini de ona vermiştim. Öyle güvensizdik aslında ama ben saf gibi güvenirdim. Kızlarla konuşmaları dikkatimi çekti ne konuşuyorlar diye girip bir okumak istedim. Hep şey yazmışlar okyanusla öpüştünüz mü? Kızım bak sen safsın test et güvenme hemen tarzında. Amına kodumun kızları diye sinirlendim ben asflksf O kızları sikerken kendimi düşünüp bir posta daha patlattım onların şerefine. Monitörün ekranını yıkamaya gerek kalmadı. Onları sikerken düşünmek heyecan vermişti. İlk defa bir mastürbasyonum tutkulu geçmişti. Bunu sonra defalarca denedim ama sanırım o ilk şeye özgü bir şeymiş. Çünkü o duyguya müptela olmuş sürekli ama sürekli istiyordum. İnsanın duyguların bile bağımlısını olabileceğini bilmiyordum.

Sorun çanları çaldıktan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmuyor beyler. Değirmen suyunu kovaya doldurup taşımak gibi, Gereksiz çaba ve boşa enerji sarfiyatına dönüşüyor. Ama erkek doğası hep sorunu çözmeye odaklı olduğundan mütevellit bizde o yöntemi izledik.

P11'de daha fazla irdeleyeceğim. Müsait olduğum anda parça parça yazıp kaydedeceğim. Bütüne ulaşınca yayınlarım. Yeniden bir ortamda olabilmek güzel. Özlemişim buraları. Haydi o zaman partlayalım!
 
Şu an o dönemleri hatırlayınca garip bir hüzün ve mutluluk duygusu kaplıyor içimi öylesine değişik bir duygu ki. Fon müziksiz olmasın istedim. Fon olunca daha bir hoş oluyor bence eğer aynı fikir de değilsek artık yazılarıma eklemeyeceğim.


Hilalle sevgili olmuştuk. Artık benim de bir sevgilim vardı. Herkesin yok saydığı beni seven bir kız vardı. Nasıl olmuştu ki bu? Kendi kendime hayret ediyordum. Kendimi aşağılık psikolojisine sokmuştum. Değersiz görüyordum kendimi. E böyle yaşayan birisi nasıl kendini değerli görebilir ki? Herkese hava atma psikolojisine girmiştim. Lan saplar siz mal mal dolaşın benim sevgilim var falan diyordum sınıfta :D Öyle de tecrübesiz biriydim. Zaten bu bilindik. Karakter dinamolarından bir haber okyanus bu. Şu anki benle alakası olmayan birisi sanki başka birisi gibi... Aptalın teki yaşama tutunmaya çalışan biri.

Hilalle her gün okulda ders başlamadan 20 dakika önce gelirdik ve el ele tutuşup dolaşırdık. Ailesi aşırı bağnaz bir yapıda olduğu için kızı sürekli sıkıyorlardı. Habersiz bir adım bile atamıyordu. Öylesine bunalmış tı ki bu durumdan her saniyesinden her anından bunu anlayabiliyordum. Artık okyanus tamir oluyor ve onarılıyordu. Kızın sevgisi içine doldukça hem mutlu oluyor hem de kendini değerli hissediyordu. (Değer özden gelir. Başka insanın lütfundan gelmez. Bu hatayı yapıyorsan hemen şu anda bırak. Sen seni değerli görüyorsan değerlisin. Başkası seni değerli yapıyorsa burada bir sıkıntı var demektir.)

Hilalle el ele tutuşunca içim içime sığmıyordu. Öyle bir enerji doluyordum ki sanki uyuşturucu bağımlısının kokaini içine çekmesi ve ardından kendine gelmesi gibi bir etki yaratıyordu. Hiç kuramadığım cümleleri kuruyor ve aşırı sempatik kişiliğe bürünüyordum. Hiç olmadığım kadar komik olabiliyor ve kızı kahkahalara boğabiliyordum. Ama hilal sıradan bir kız değildi. Kadınsı duyguları çok hoştu. Hala bu yaşıma geldim hala onun gibi kadınsı yönü yüksek dişilere çok az rastladım. Yani kadın gibi kadındı. Özünden sapmamış. Erkek gibi davranmayan bir kadındı. Feminen enerjiyle kutsanmış gibiydi. Erkek gibi davranan kızlardan nefret eden sadece ben değilimdir değil mi?


Hilali bir gün okulumuzun yanında koskoca 50.Yıl parkına götürdüm. Ankaralılar bilir manzarası çok güzel ve devasa bir parktır. Tüm ankara ayağınızın altındaymış gibi görünür. O parkta ücra bir yere götürdüm baş başa kalalım ve kimse rahatsız etmesin diye. Ama hilalde enerjinin ve çekimin farkında olmalı ki birden birbirimize çekildik. Gözlerinin içine daldım. Oda bana daldı. Cinsel çekim enerjisiyle büyülenmiştik. Resmen göz bebeklerinin büyüdüğünü görüyordum. Oda bana büyülenmiş gibi bakıyordu. Her şeyde kötü olabilirdim ama sevmekte çok iyiydim. Çünkü hiç sevilmeyen beni bir insanı severek eksik yanımı kapatabilirdim. Hayatıma giren dişilerin hepsi senin sevgin çok farklı demesinden bile bunu anlayabilirsiniz. Değersizlik duygusu hiçte azımsanamayacak ve halledilmesi gereken bir psikolojik sorundur.

Göz göze geldik. Biraz yaklaştım oda yaklaştı. Ama benden çok o istekliydi bir şeyler olmasına. Sonra dudaklar gittikçe birbirine değecek gibi yaklaştı. Sonunda değdi. Sadece öyle kaldım. Nefesinin sıcaklığını yüzümde hissediyordum. Oda benim sıcaklığımı yüzünde hissediyordu. Daha fazla dayanamadım. Öptüm. Oda aynı şekilde karşılık verdi. Çok iyi ama çok iyi öpüşüyordu. Ben bu yaşıma geldim onun kadar iyi öpüşen bir dişi daha hala hiç denk gelmedi. Bakın beyler feminen enerji böyle bir şey işte. Kadınlık hormonu fazla dişiler erkeğine çok düşkün olur ve her açıdan onu mutlu eder. Buna saf dişi diyebiliriz.

Okyanus ilk defa bir kızla öpüşmüştü. O an var ya nasıl mutlu olduğumu tahmin edebilirsiniz. Resmen öptükçe içine çekiliyordum. Bedenlerimiz bir olmuştu. Aynı bedende dans ediyorduk gibiydi. Tüm engeller kısa süreliğine kalkmış iki tarafta kalelerini indirmiş gibiydi. Sonra nefes almak için dudağımı çektim. Öylesine nefesimi kesecek ve zevk verecek şekilde öpüyordu ki efsaneydi sadece efsane diyorum. Sonra çekince dudağımı gülümsedi. Bende gülümsedim. Aşırı tatlı kız moduna geri dönmüştü. Sanki az önce onları yapan benim hay allahım ya :D

Hilal o öpüşmeden sonra sanki bana bağlılığı 10 kat artmış gibi davranıyordu. Beni kız arkadaşlarının içine sokuyor onlara hava atıyor ve aslında beni kullanıyordu. Ama saf okyanus hiç bir şeyi fark etmiyordu. Anın ve kızların tadını çıkarıyordu. Namussuzun tüm arkadaşları da güzeldi. Acaba bunlardan ayrılıp onlarla mı sevgili olsam diye düşünmüyor değildim. Ama yapamazdım. Böyle bir şeye cesaret bile edemezdim. Beni kabul etmiş birini bulmuşum eldekinden mi olacaktım saçmalama okyanus. Aptal mısın diye kendime kızardım ve iç güdülerimi bastırırdım. Sevgilisi olan bir erkeğin ayrı bir çekiliciği vardır. Bunu yaşayan bilir. Tüm kızlar hiç olmadığı kadar doğal ve set çizmeden size davranırlar. Aslında set çizmedikleri sizin çekiminize kapılırlar. Kız olmadığında ise seti çektikleri için aslında çok iyi olsanız bile o seti geçene kadar bunu göstermezler.
Bu avantajı o zamanlar fark etmiştim. Çünkü sevgilim olmasa okyanusu hiç kimse ama hiç kimse fark etmeyecekti. Bakın silik biriydim derken abarttığımı düşünüyorsanız öyle sanın çünkü öyleydim. Nasıl bir şey bu biliyor musunuz? Bir ortama girdiğinizde bile kimse girdiğinizi fark etmediğini düşünün. Yanınızdan geçenler bile varlığınızı görmediğini düşünün.

Öyleydi hayatım. Çocuktum daha. Yaşım 17 idi ama akıl yaşım 8-9 yaşındaki gibiydi. Hilalle artık ayları devirmiştik. Gittikçe bağlanıyor ve ona aşık oluyordum. Hatta cinsel çekim aramızda o kadar fazla idi ki parklarda kendimizi tutamazdık ve o okyanusun pipisiyle oynardı okyanusda onun şeftalisinin kalitesine bakardı. Okyanus eskiden de piçmiş sanırım :D

Pornolardaki şeyi gerçekte yaşıyordum. Ama bu kız bunları nereden biliyor diye kendi kendime soruyordum. Çünkü bir çok şey yaşamıştı. Eski kaşarların tadı ayrı bir güzel olur değil mi? E hilal de yıllanmış kaşardı. Okyanus tabii gülüm saf vur ağzına al ekmeğini garibim. Gereksiz tripleşmeler başlamıştı. Hilal beni sinirlendirip gerçek kişiliğimi test etmek için bilumum saçma sapan davranışlarda bulunuyordu. Bende tabii kızlar neden test etme ihtiyacı duyup gerçek erkek olup olmadığımızı sorgularlar bilmiyorum. Safın tekiyim. Erkeğim işte neyin testi amna koyayım kafasındayım. Ailede vardır doblocu enişteler onlar da bu kafadadır :D

Sorun sinyalleri bir bir çalmaya başlamıştı. Kız arkadaşları bile okyanusun üstüne geliyordu. Kız arkadaşları bile hilale onu test et falan diyorlarmış. Hilalin facebook şifresini almıştım benimkini de ona vermiştim. Öyle güvensizdik aslında ama ben saf gibi güvenirdim. Kızlarla konuşmaları dikkatimi çekti ne konuşuyorlar diye girip bir okumak istedim. Hep şey yazmışlar okyanusla öpüştünüz mü? Kızım bak sen safsın test et güvenme hemen tarzında. Amına kodumun kızları diye sinirlendim ben asflksf O kızları sikerken kendimi düşünüp bir posta daha patlattım onların şerefine. Monitörün ekranını yıkamaya gerek kalmadı. Onları sikerken düşünmek heyecan vermişti. İlk defa bir mastürbasyonum tutkulu geçmişti. Bunu sonra defalarca denedim ama sanırım o ilk şeye özgü bir şeymiş. Çünkü o duyguya müptela olmuş sürekli ama sürekli istiyordum. İnsanın duyguların bile bağımlısını olabileceğini bilmiyordum.

Sorun çanları çaldıktan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmuyor beyler. Değirmen suyunu kovaya doldurup taşımak gibi, Gereksiz çaba ve boşa enerji sarfiyatına dönüşüyor. Ama erkek doğası hep sorunu çözmeye odaklı olduğundan mütevellit bizde o yöntemi izledik.

P11'de daha fazla irdeleyeceğim. Müsait olduğum anda parça parça yazıp kaydedeceğim. Bütüne ulaşınca yayınlarım. Yeniden bir ortamda olabilmek güzel. Özlemişim buraları. Haydi o zaman partlayalım!
P9 Dan P10-nu yazana kadar ilk sevgilim oldu @okyanus bey 😊
Nasılsınız ? Hayatınız nasıl gidiyor ?
Bir sorum var
10-cu sınıfa gidiyorum ne önerirsin ?
 
P9 Dan P10-nu yazana kadar ilk sevgilim oldu @okyanus bey 😊
Nasılsınız ? Hayatınız nasıl gidiyor ?
Bir sorum var
10-cu sınıfa gidiyorum ne önerirsin ?
Tebrik ederim. Hata yapıp sınırları zorlama hakkın var :)
Zaten kimse bir anda mükemmel olmayacak bunu beklemiyorum. Soruların cevapları yazdıklarımın ve yazacaklarımın içinde saklı kardeşim sadece mesajı kaçırma yeter.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst