Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Hayatın gerçekleri P17 (Özel Part)

Kral, yazilarini gercekten cok begenerek takip ediyorum. Ama onceki yazilarindan da bahsettigin gibi "manipule" uzerine degindigin zaman
"Bu adam sanirsam gercekten bir seyler biliyor" demistim.
Sonrasinda bunu gorunce biraz fikrim degisti.
Ama yine de severek takip ediyorum seni
 
images


Part 17 ve bu çizgideki tüm konuların. Bu atı cinaliye çevirecek. Tcma ergeninin izleri bunlar başka bir şey değil. Ne birliği, ne kardeşi? İki yanaklı uzvunuzu kaldırıp değer katın kendinize, alfa malfa zırvalıkları mı ? Gülüyorum :) Onlar sadece “olması gereken ve erkeğin fabrika ayarlarından başka bir şey olmayan davranış kalıpları” . Uyanık olun genç dostlarım, prim vermeyin. Bir ara tyler dördüncüler vardı onların dilinden söyleyeyim, uyarıldın my friend.
 
Yorumları okudukça yıkılıyorum :D asldjasfg
Beyler o kadar şey biliyorsanız buyurun siz yazın biz okuyalım. Meyve veren ağacı taşlamak hojdır ne de olsa. Korkmayın rakip çıkartıyorum diye size kendine gerçekten güveniyorsan bunu zaten umursamazsın.
Ayrıca bir şeye üzüldüm. O kadar yazıp çizmenin karşılığında aldığım ithaflara bak. Yazmayı kessem s*k gibi kalacak insanlar tanıyorum. Bilinçaltının B'sinden anlamayan yıkıklar bana ders vermeye çalışıyor.
 
Forumun neden yerinde saydığının kanıtıdır. Tüketim toplumu sürekli bir şey tüketirler ama üreten insanlara da saygısı da olmaz. Anlamadan dinlemeden hemen etiketi yapıştırırlar. Forumun kalitesini sizler düşürüyorsunuz. Yorum yapmanın da bir adabı vardır.
 
Merhaba okyanus, bilinçaltı düzeyde bize hitap edebilmek başvurduğun yöntemler nelerdir ? Bilimsel kaynaklarıyla belirtebilir misin ?

Merhaba Kuşçubaşı, Bu soruyu herhangi birisi sorsa detaylı bir açıklama yapacağımı sanmıyorum. Fakat senin kalitenin hatırına bir kaç bilgiye ışık tutmaya çalışalım. Öncelikle hiç bir sihirbaz nasıl manipüle ettiğini izleyicilerini anlatmaz çünkü anlatırsa artık yenisini bulması gerekir ve ilgi çekiciliğini yitirir. (Prestij - The Prestige filminde bu konuya çok iyi değinilmiştir.) Elbette ben bir sihirbaz değilim sizlerde bir izleyici değilsiniz.

Fakat beyinin çalışma mantığını incelediğimizde çeşitli katmanlardan oluştuğu bilinen bir gerçek. (Beyinin katmanları) Benim işim bu yazıda belirtilen Duygusal Beyin iledir diğer adıyla ilkel beyin veya bizim atfettiğimiz bilinçaltı diyebiliriz. Hatta biz atfetmedik. Bilinçaltı terimi ilk kez, psikanalizin kurucusu Sigmund Freud tarafından kullanılmıştır. Avusturyalı nörolog, Rüyaların Yorumu ve Psikanalize Yeni Giriş Dersleri adlı kitaplarında, rüyaları ve davranış bozukluklarını bilinçaltı teorisine göre analiz etmiştir. Bu kavram bazı kaynaklarda bilinç dışı ve şuur altı olarak da geçer.

Çok psikolog ve bu meslek dalıyla uğraşan kişilerin bile bilinçaltına safsata ve hurafe olarak adlandırdıklarına bizzat şahit oldum. Senin düşüncen bu konuda ne bilmiyorum ama eğer ki hafıza dediğimiz olay varsa (ki var) her şey bir yere depolanıyor demektir. Bu depolanan bilgiler bizim yaşamımız boyunca bize eşlik ediyor demektir. Kimisi doğru, Kimisi yanlış ve kimisi deneyimsel olarak oluşan bu bilgiler ilerleyen süreçlerde yanlış olan her şey insana zarar verme potansiyeli vardır. İşte benim ilgilendiğim nokta da burası. Yanlış öğretiler beyinde değişmezse yanlış olarak kendini sürekli idame ettirir. (Ayrıca bkz: Bilinç Beynin neresinde)

Kalıcı hafıza veya Bilinçaltı artık ne olarak adlandırırsın onu senin bakış açına ve bilgilerine bırakarak söze şöyle devam etmek istiyorum. Bilinçaltı; insanda bilinçdışı olurken, bünyesinde var olanların istenildiği takdirde bilince davet edildiği bir tür zihin bölgesi, bilince gelmeyen olayların yaşandığı bir iç olarak tanımlanmaktadır. Psikoloji literatüründe önemli bir yere sahip olan bilinçaltı, insanları yönlendiren en önemli faktörlerden biridir.

Bilinçaltı Hayatı Nasıl Etkiler?
Bilinçaltı insanın yaşamında pek çok konuyu etkileyebilmektedir. Olumlu ve olumsuz düşünceler, insanın çevresiyle olan ilişkileri, meslek hayatı, aile yaşamı ve bu gibi durumlar, bilinçaltının etkilediği konular arasında yer almaktadır.

Bir bilgisayarın hard diskine benzetilen bilinçaltı, insanın yaşadığı her şeyi kaydettiğinden zamanı geldiğinde bu kaydedilenleri ve komutları bilince ileterek insanın yaşamını yönlendirebilmektedir. Dolayısıyla insanın yaşamının olumsuz olarak etkilenmemesi adına bilinçaltını yönlendirebilmeyi bilmesi gerekir.

Bilinçaltını Yönlendirmenin Yolları

Bilinçaltını yönlendirebilmenin en etkili yolları insanları dinlemek, bilincin farkında olmak, mantıklı ve olumlu şeyleri telkin etmek ve kötü alışkanlıklardan kurtulmaktır.

Çevre, insanı büyük ölçüde etkileyen faktörlerden biridir. Dolayısıyla birey kendisi için en doğru arkadaşlıkları edinmeli ve sağlıklı bir çevre edinmelidir. Bunun yanı sıra bilinçaltı neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmeyen bir unsur olduğundan insanların mantıklı ve pozitif düşünceleri kendisine telkin etmesi önemlidir. Bu durum insanı negatif düşüncelere karşı sakinleştirirken, belli bir zaman sonrasında kendisine zarar verecek düşünceleri yok etmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca kişinin kötü alışkanlıklarından kurtulması da bu durum karşısında etkili bir yöntem olacaktır.

Alışkanlıklardan kurtulabilmek için ilk olarak kişinin kendisini o alışkanlığa iten sorunu bulması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda bir uzman psikologdan da destek alınabilir.

Bilinç dışı, Sigmund Freud'un psikanaliz kuramında geliştirilmiş bir kavramdır. Buna göre; bilinç yapısı ikili bir nitelik taşır, yani görülen bilinç durumlarının gerisinde çok daha derinde ve görünmez bir bölgede işleyen başka bir yapı daha söz konusudur. Bu bölgenin adı bilinç dışıdır ve bilinç durumunu etkileyen asıl şey bu yapıdır. Freud'un bilinçaltı ile ilgili imgelemeyi güçlendiren bir yorumu vardır. Freud bilinci okyanustaki buz dağına benzetir. Suyun altında kalan kısım bilinçaltı, su üzerinde kalan kısım bilinçtir. Bu yoruma göre bilinçaltıyla ilgili araştırma ve sentezlerde bulunmuştur. Bilinçaltının rüyalarla açığa çıkacağını savunmuş ve hastalarıyla bunu örneklendirmiştir.

İd, Ego ve Süperego
Psikanalizde kullanılan İd (temel benlik), Ego (bilinç) ve Süperego (toplumsal kurallar; din, ahlak, töre, gelenek gibi) üçlemesi, ilahi dinlerdeki şeytan, nefis ve inanç üçlemesine benzemektedir.

Zihnimiz % 10 bilinç, % 90 bilinçaltımızdan oluşuyor.

Bilinçaltı kavramlarına birlikte göz atalım.

Bilincin Ana İşlevleri:

1. Zihnimiz iradenin yeridir.
2. Mantık yürütür, akılcı karar vermeyi sağlar.
3. Farkındalığı gelişmiştir.
4. Espriyi, alayı anlayabilir.
5. Bilgiyi seri halde işler.
6. Duyusal girişleri analiz edip, değerlendirir.
7. Yavaş ve belirsizdir.
8. Yeni şeyleri denemeye ve öğrenmeye meraklıdır.

Bilinçaltının Ana İşlevleri :

1. Hatıralarımızı depolar:
Bilinçaltı zihin hatıraların depolanmasını programlar. 1957’deki Penfield Araştırmasına göre olan her şey sadık bir şekilde hafızamıza kaydedilir. 1957’de bir kadını beyninde bir elektrotla deneme yaptılar ve kadın çok küçük bir çocukken olan doğum günü partisiyle ilgili her şeyi hatırladı. Elbisesinin tenine dokunuşunu, doğum günü pastasının tadını ve kokusunu, annesinin ve arkadaşlarının nasıl baktıklarını, vs ile ilgili her şeyi sanki oradaymış gibi hatırladı. Bunun sonucunda nöro fizikçiler 1957’de bize olan her şeyin tüm detaylarıyla beynimizde kaydedildiği gerçeğini kabul ettiler. 1960 yılında Carl Pribram beyindeki depolama alanını tüm vücuda yayan teorisiyle hatıraların sinir sisteminde holografik bir biçimde depolandığını söylediğinde Nobel Ödülü’nü kazandı. Hatıraların bu şekilde düzenlenmesinden ve onlara erişilmesinden sorumlu olan bilinçaltı zihindir.

2. Tüm Hatıralarımızı Düzenler:
Bilinçaltı zihin sinir sisteminde – vücutta – saklanan tüm hatıraları düzenler. Bu hatıraları düzenlerken depolanmış hatıralara işaret eden ve bu hatıralara erişimimizi kolaylaştırmak ve bunu mümkün kılmak için dizinler kullanır. Zaman Çizginiz de bu dizinlerden biridir, değerlerinizin düzenlenmesi bilinçaltı zihninizin kullandığı dizinlerden bir diğeridir.

3. Duyguların Merkezi:
Bilinçaltı zihin duyguların merkezidir. Bilinçli olarak hissedilmelerine rağmen duyguların merkezi bilinçli zihin değildir. Bilinçaltı zihin tarafından üretilir, sürdürülür ve onun sorumluluğu altındadırlar.

4. Çözülmemiş Olumsuz Duygulara Bağlı Hatıraları Bastırır:
İşte burası bazı ilginç çelişkilerin başladığı yerdir. Bilinçaltı zihin çözülmemiş olumsuz duygulara bağlı hatıraları bastırmakla da görevlidir. Buradaki vurgu “çözülmemiş” üzerindedir. Hatıra dokunulmamış duyguyla çözülene kadar bastırılacak. Çözülmemiş olumsuz duygu hatıranın içeriğinin, duygunun yoğunluğunu da kapsayarak bastırılmasına yol açabilir. Bastırılan olumsuz duygular vücuda hapsolmuştur ve birçok durumda vücuttaki sinir yollarının akışını engelleyecek bariyerler oluşturabilir.

Hocam senin mesleğin yanlış hatırlamıyorsam Psikologdu bu kavramlara benden daha iyi hakim olduğunu düşünmekle birlikte yine de olayı temelinden almak istedim. (Bunu okuyan üyeler için)

5. Duyguları Serbest Bırakmak İçin Bastırılan Hatıraları Sunar:
Bastırılan hatıralar daha sonra hapsolan olumsuz duyguları kurtarmak için sunulur. Bu bilinçaltı zihnin yapması “gereken” bir sonraki işlevdir ve bu uzun vadeli bir işlev olabilir. “Gereken” tırnak içinde belirtilmiştir çünkü birkaç durumda ve bilinçli zihnin hoşlanmadığı zamanlarda bilinçaltı zihin hatıraları kurtarmak için serbest bırakmak yerine bastırılmış bir şekilde tutmaya devam edecektir. Eğer hatıranın sunulduğu zaman bilinçli zihin duyguları akla uydurarak serbest bırakabilirse hatıra olumsuz duygulardan arındırılabilir.

7. Vücudu Çalıştırır / Kontrol Eder:
Bilinçaltı zihne aynı zamanda vücudun zihni veya zihin – vücut adı da verilir ve bu işlevi yürütürken bilince vücudun yönetilmesi için direktifler sağlar.

8. Vücudu Korumak:
Bilinçaltı zihin vücudu korumakla da görevlidir. Yani sokağa çıkıp bir otobüsün önüne geçerseniz bilinçaltı zihniniz geri sıçramanıza sebep olacaktır ve güvende olacaksınız. Aşırı tehlike durumlarında birçok kişi bilinçaltı zihnin kontrolü ele aldığını fark eder.

9. Ahlaklı Bir İnsan Olmak:
Bu bir ana yönerge olmaktan çok yapımızda bulunan bir içgüdüdür. Bilinçaltı zihin ona öğretilen ve doğru olduğuna inandığı ahlak kurallarını zorlayacaktır. Bu ana yönergeden bahsedilmesinin sebebi iyileşmede büyük önem arz ettiğidir. Eğer bilinçaltı zihin kötü olduğunuzu düşünürse tabi ki cezalandırılmak zorunda kalacaksınız. Bunun için iyileştirmede bilinçaltı zihnin cezalandırıp cezalandırmadığını bilmek önemlidir. “Ne çeşit bir ahlaklılıktan bahsediyoruz?” gibi bir soru çıkabilir. Bilinçaltı zihne öğretilen ve doğru olduğuna inandığı her tür ahlaklılıktan bahsediyoruz. Bu yüzden hırsızlar arasında bile onur vardır. (Haberlerde tutuklanan mahkumları veya yakın bir tanıdığınız cezaevi deneyimi olmuşsa bu dediğimi onaylarsınız.)

10. Yönelmek ve Emirleri Takip Etmek İçin:
Bilinçaltı zihin uyum içinde olduğu bilinçli zihin tarafından yönlendirilmeyi sever. Eğer bir uyum yoksa bilinçaltı zihin yönlendirilmelere veya emirlere uymayacaktır. Uyum olursa bilinçaltı zihin neredeyse tüm yönlendirmeleri takip edecektir. Bu çerçevede güven geliştirmek çok önemlidir çünkü eğer bilinçli zihnimiz fiziksel ve birçoğumuzun zihinsel işlevinden sorumluysa uyum bir zorunluluktur.

11. Tüm Algıları Kontrol Etme ve Muhafaza Etme:
Duyusal algılarımız vücudun dışından nörolojiyle girerken bilinçli algılara dönüşmeleri için önce bilinçaltı zihinden geçmeleri gerekir. Bilinçaltı zihin içeri giren muazzam ölçüdeki verileri süzmekle ve bunları bilinçli zihnin yönetmesi için anlayabileceği duruma getirmekle yükümlüdür. Tüm duyusal kanallarımızdan ortalama iki milyon parça bilginin girdiğini duymuşsunuzdur. Bilinçaltı zihin bunu artı – eksi 7 gibi parçalara ayırır.

12. Enerjiyi Üretmek, Depolamak, Dağıtmak ve İletmek:
Vücudun “müdürü” olarak bilinçaltı zihin aynı zamanda vücudun enerjisini de kontrol etmekle görevlidir. Vücuttaki enerjinin çoğunluğu oksijenin glikozla birleşmesi sonucu oluşur. Bilinçaltı vücuttaki enerjiden sorumlu olduğuna göre kilo verme ve iyileşme gibi çeşitli amaçlar için enerjiyi arttırması istenebilir.

13. İçgüdü ve Alışkanlıkla Tepki Verme:
Bazı içgüdüler doğumdan itibaren vardır, mesela kaç veya savaş tepkisi gibi. Alışkanlıklar zamanla gelişir. Bilinçaltı zihin zaman içinde hem içgüdüleri hem alışkanlıkları geliştirmek ve muhafaza etmekle sorumludur.

14. Davranışları Oluştururken Tekrara İhtiyaç Duyar:
Bir davranışı geliştirirken bilinçaltı zihnin kontrolüne girene kadar onu sık sık tekrar etmek iyi bir fikirdir. Bilinçaltı zihin sürekli devam eden bir “şimdi” içindedir ve bunun için bir davranış oluştururken kayda değer tekrar gerektirir. Bkz: 21 Gün veya 40 Gün kuralı temeldir.

15. Devamlı Daha Fazlasını Aramak:
Bilinçaltı zihin sürekli olarak daha ve daha fazla aramaya yönlendirilmiştir. Almak üzere olduğunu yeni arabayı satın aldıktan kısa bir süre sonra size “eski bir araba” gibi görünmeye başlar ve belki de “bundan sonraki ne?” diye merak etmeye başlıyorsunuz.

16. En Az Parça Sayısıyla En Uygun Performans:
Bilinçaltı zihin az parçayla da uygun bir şekilde performans gösterecektir. Hatta ne kadar az parça o kadar iyi performans. Daha fazla taraf daha çok içsel çelişki anlamına geldiğine göre ve her parçanın bütünün niyetiyle aynı niyette olduğunu ekleyemeyeceğimize göre daha az taraf daha iyidir. En iyi performans iyi bir şekilde bütünleşmiş tek bir üniteden oluşur.

17. Semboliktir:
Bilinçaltı zihin semboliktir. Birçok alanda okur yazardır, yani sembolleri yaratır, kullanır ve onlara tepki verir. Bilinçaltının bize verdiği şeylerin çoğu semboliktir. Bu onun anlamsız olduğu anlamına gelmez, tam tersine bu semboller yorumlanabilir ve belirgin anlamları olacaktır.

18. Az Efor Sarf etme Prensipleri Üzerine Çalışmalar:
Bilinçaltı zihin en az efor sarf etme prensipleriyle çalışır ve bu kurtulmak için yapabileceğinin en azını yapacağı anlamına gelir. Bu prensip bilinçaltı zihne enerji tasarrufu konusunda iyi hizmet eder fakat çeşitli semptomları iyileştirirken değil. Mesela bilinçaltı zihne bazı semptomları temizlemesini söylerseniz bu işlemi ne zaman başlatacağını ve ne zaman bitireceğini sormalısınız veya altı ay sonra işlemin tamamlanmamış olduğunu görürsünüz. “Neden?” diye sorduğunuzda bilinçaltı “henüz başlamadım” diye cevap verebilir.

19. Her şeyi Kişisel Olarak Alır:
Çocukken kullanılan o eski deyişi hatırlar mısın? “bir parmak karşıyı gösterse de diğer üç parmak seni gösterir”. Bu, bilinçaltının her şeyi kişisel olarak almasındandır. İyi haber, arkadaşınızda beğendiğiniz şey, sizsiniz. Kötü haber, arkadaşınızda sevmediğiniz şey de sizsiniz. Psikolojideki ifadeyle “algı, yansıtmadır”. Bu yüzden tanıştığınız herkes hakkında en iyisini düşünün. Eğer bir terapist, eğitimci veya özellikle bir yönetici olarak çalışıyorsanız danışanlarınız veya öğrencileriniz hakkında en iyisini düşünün. Muhteşem olduklarını ve Zaman Çizgisi Terapisi’ni kullanarak değişeceklerini düşünün ve değişecekler. Eğer her şeyi yapabileceklerine inanırsanız yapacaklardır. Eğer danışanlarınızı muhteşem olarak görürseniz muhteşem olurlar. Danışanlarınızda ne kadar iyi görürseniz onlar da sizin için ve kendileri için o kadar iyi şeyi gerçekleştireceklerdir. Siz bunu ne kadar çok yaparsanız bilinçaltınız sizin hakkınızda o kadar iyi hissedecek ve gelişecektir. Bilinçaltı zihne saygı ve onur duyun. Eğer yapabilirseniz sevin onu. Siz ve bilinçaltı zihniniz çok uzun zaman birlikte olacaksınız bunun için iyi geçinseniz iyi olur. Eğer mükemmelliğinizi hatırlayabilirseniz mükemmel olursunuz.

20. Son madde: Bir Olumsuzluğu İşleyemez:

Sonunda, önceden de söylediğimiz gibi, bilinçaltı zihninize ne yapmaması, düşünmemesi ve olmaması gerektiğini söylemek yerine ne yapması, ne düşünmesi ve ne olması gerektiğini söyleyin.

Peki, bilinçaltındaki herhangi bir negatif kayıtın veya korkunun bizi olumsuz etkilediğini nasıl anlayabiliriz?

Hayatımızda tekrar eden kısır döngüler ile bilinçaltımızda bir sorun olduğunu anlayabiliriz. Hayat kalitemizi ve mutluluğumuzu artırmak için bu korkularla yüzleşmek ve bizi etkileyen bu olumsuz kayıtları nötrleştirmek, ruhsal anlamda sağlıklı, mutlu ve doyumlu bir yaşam sürdürmemizi sağlar.

Benim bu yazıda kaleme alma gayem ve amacım nedir? Üyelerin daha kaliteli bir yaşam sürmesini istemem. Bazı kişiler karı kız tavlamayı öğrettiğimi sanıyorlar oysa ben hayatı öğretmeye çalışıyorum. Zaten öğrenmeseler de zamanı geldiğinde hayat tokatlarını çarparak bir güzel öğretecektir.


Hipnozun bilimsel varlığına ve tıpta kullanıldığını herhalde biliyorsundur hocam. O yüzden bu konuda mutabık olduğumuzu düşünerekten es geçiyorum. Hatta forumda şu konunu buldum ve sonrasında bu konu hakkında bir şeyler yazmayı zaman kaybı olarak gördüğümden es geçmek istedim.
(Bkz:1 Dakikada Otohipnoz Yöntemi)

Hipnozunda bilinçaltı telkinlerinin de ortak noktası telkindir.
Telkin nedir?
Bir duyguyu, bir düşünceyi birinin belleğine sokma, ona aşılama.

Subliminal mesaj nedir?
Subliminal mesaj veya bilinçaltı mesaj, başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır. Subliminal mesajlar insanın bilinçli dikkati tarafından fark edilemezler, ancak bu mesajların insanın bilinçaltını etkiledikleri ileri sürülmektedir. Subliminal teknikler reklamcılık ve propaganda alanlarında sıklıkla kullanılmaktadır. Dizilerde veya filmlerde karakterlerin içtiği içecek markaları, kıyafetleri subliminal mesaj örneklerindendir. Bu tekniklerin amaçları, etkisi, kullanım sıklığı ve rekabet gibi konularda ahlaka uygunluğu konuları tartışmalıdır. Marka ve ürünlerin pazarlamasından toplumun ilgi, ihtiyaç ve algısını değiştirmeye kadar birçok konuda kullanılmaktadır. Bir kişiyi, kurumu ya da ürünü kötü göstermek için o şey ile kötü olan bir nesnenin aynı temada işlenmesi subliminal mesajın en yaygın kullanılma şeklidir. Şu ana kadar yapılan çalışmalar neticesinde en bilinçli ve defansif kişiler bile bu mesajları ilk bakışta %100 olarak çözememektedir. Bu da toplumlarımızı yönlendirmeli reklamlara karşı savunmasız bırakmaktadır.

Subliminal Algı Nedir?
Biraz terim temizleyerek başlayalım: "Subliminal algı" teriminde "sub" ön eki, "alt" demektir; "limen" ise "eşik" anlamına gelmektedir. Yani subliminal, "eşik-altı olan" demektir. Bir şeyi bilinçli olarak algılayabileceğiniz eşiğinin altındaki uyaranlara, "subliminal uyaran", bir şeyleri bilinçli olarak algılamanızı sağlayan eşiğin üzerindeki uyaranlara ise "supraliminal", yani "eşik üstü uyaran" adı verilmektedir.


Bilinçaltını koruyan kırk haramileri bildiğini varsayarak onu bir şekilde bypass etmek gerekir. Burada ise devreye teknikler girer.

Teknikler demişken şöyle bir PDF buldum. Okumak isteyen okuyabilir. Link: BİLİNÇALTI MESAJ GÖNDERME TEKNİKLERİ ve BİLİNÇALTI MESAJLARIN TOPLUMA ETKİLERİ*

Bir zamanlar degisimehazirim.com diye bir site vardı ve ben bilinçaltı deryasını keşfederken bana çok faydaları olmuştu. Bir çok kendime ait CD hazırlatmıştım. Hala şu an duruyor CD'ler geçenlerde aklıma geldi bilgisayarımda bir CD-Rom bulamadığımdan gittim internet kafeden USB atmak zorunda kaldım :D , Özlemiş bünye etkilerini tekrar ve tekrar yaşamak istiyor. Cidden tavsiye ediyorum çok faydasını görmüş birisi olarak.
Aslında en temel tabiriyle şöyle diyebiliriz hocam; Sürekli bir insan olduğunu düşün yanında. Hadi o ben olayım :p Sürekli kuşçubaşı sen mükemmelsin, Sen şöylesin, Sen aslansın, Sen her şeyi başarırsın. Desem. Olumlu motive olmaz mısın? Olursun. Bunun aslında olayı kendimiz o düşünceyi düşünüyormuşuz algısı yaratmak. İşte hedef tam olarak budur.

Degisimehazirim.com 5 Farklı teknik kullanıyordu hatırladığım kadarıyla. Şuan siteyi kapatmışlar sanırım. Cahil millet olduğumuzdan böyle şeyler ilgi çekmiyor.
1-Normal bilinçaltı eşiğini geçme;
2- Alfa beyin dalgalarında eşiği geçme;
3- Tersine mesaj ( Yani kelimeleri tersine çevirip okunması. Bilinçaltı algılıyor ve çözebiliyor)
4- Sağ kulak ve Sol kulaktan aynı anda farklı telkinler iletilmesi
5- Hızlandırılmış cümleler. 10X,20X vs.

Bu konuda diğer site ise Türkiye'de hayatimdegisti.com bu site ise kendine sitenin sahibi yeni teknik geliştirmiş bunun adına Ritmotrans adını vermiş. Yani belli kelimeleri vurgulu ve ahenkli söyleyince bilinçaltı daha iyi algıladığını iddia ediyor. Öncelikle itiraf etmeliyim ki iki siteyi de denedim, Benim için daha etkili olan degisimehazirim sitesinin projeleri oldu. Diğer hayatimdegisti telkinlerinin bazıları çok işe yarasa da bazılarında ise hiç efektif fayda göremedim. (Veya fark etmedim) Göremediklerimi eledim. Sildim bilgisayarımdan. Gördüklerimi saklı tuttum. Bu dosyaları seninle paylaşmak isterdim hocam fakat yedek hard diskim geçen sene anlamadığım sebepten kendi kendine bozuldu. Çok veri kurtarma yerlerine götürdüm ama hiç birisi bu ölmüş kurtarılamaz dediler. O yüzden o dosyalar yalan oldu.

Hatırladığım kadarıyla bir ara sende Youtube kanalında bilinçaltı telkin hatta kadınlarla ilgili bir şeyler paylaşıyordun.

Toparlamak gerekirse Unesco'da ve bir diğer çok bilimsel yerlerde bunun doğruluğu kanıtlanmış durumda isteyen interneti tarar ve bu bilgilere erişebilir. Şu an istesem de zor bulurum sanırım hocam. İnternet ortamı bir çöplük olmuş hangi bilginin doğru hangi bilginin palavra olduğunu anlamak artık gerçekten çok zor. O yüzden bu link vs olayını es geçiyorum.

Benim bu videoda kullandığım teknik:
1:Yönlendirme (Hipnoz)
Açık dille telkin etme.

2:Sessel yönlendirme
Bazı seslere beyinin daha fazla tepki verdiğini düşünüyorum. Bazı müziklere de. Bu bende tüylerimi diken diken olmasına sebep oluyor ve kuvvetli duygusal çağrışım oluşturuyor. Bu teknik kullanıldı.

3:Görsel çapa
Bazı güç imgeleri beyinde çok kuvvetli duygusal çağrışımlar yaptığını düşünüyorum. Hatta fizyoloji de bu vücudun dik durmasına sebep oluyor. ( Bu da şunu kanıtlar bilinçaltı alıyor almasını gerekeni, biliyor ve hissediyor.)

Bilinçaltı ses ve subliminal bir mesaj kullanılmadı. Bu video zaten 7 yıl önce oluşturulmuş bir videodur. Bir arkadaşımla ortak yapımımız. Bilimsel olarak bir dayanağı yoktur. Çünkü deneyseldir. Ama bu demek olmuyor ki işe yaramıyor; Hayır yarıyor! Benim üzerimde ve yakın arkadaş grubumu denek olarak kullandım. Ve inanılmaz değişimlere itti. İçeriden bir şey , bir ses rahatsız ediyor. Mesela yatıyor diyelim adamımız kanepe de bir rahatsızlık duygusu hissediyor. Çalışması gerektiğini hatırlıyor. Buda yönlendirmelerin etkisini açıkca gösteriyor. Bunun bilimsel olarak karşılığı var mı bu konuları araştırmadım. Zaten ileri düzeyde bir ingilizcem yok.
Ben şunu kaleme aldım; Bende işe yaramış mı yaramış?, Yakın arkadaş çevremde işe yaramış mı? Yaramış. Bir zamanlar sözlükte vs'de paylaşıldı. Orada da aynı tepkiyi aldık. Bu sonuç olumlu demektir.
Bu konudan beni topa tutabilirsiniz. Ama 2 beyaz önlüklü bilim adamının her şeyi de araştırmadığını atlamamak gerekiyor. Daha keşfedilecek çok yol, Çok güzergah var. Bilim bile tam anlamıyla oturmuş sayılmaz. 100 Yıl öncesinin gerçekleri bugün hiçe sayılıyor. Belki de benim mesajlarımın içinde bir gerçek gelecekte daha farklı adla anlatılacak ama bu yalan olduğunu ispatlayamıyor. Bilimsel veriler ispatlanması ve test grubunun üstünde deneklerce denenmesi gerekir ama ben bilim adamı değilim :p

Rastgele birisiyim. Kimine göre usta, Kimine göre ukala, Kimine göre bilgili, Kimine göre tecrübeli bu adam yaşamış bir şeyler gerçekten dedikleri, Kimilerine göre de cahil ergenin birisiyim.

Ama kötü birisi değilim. Ama bazı üyeler neden uğraşıyorum? Düşüncesini beynimde oluşturmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Umarım kendimi net ifade edebildim. Sürçü lisan olduysa affola, Mutlu günler dilerim :)
 
Son düzenleme:
Yorumları okudukça yıkılıyorum :D asldjasfg
Beyler o kadar şey biliyorsanız buyurun siz yazın biz okuyalım. Meyve veren ağacı taşlamak hojdır ne de olsa. Korkmayın rakip çıkartıyorum diye size kendine gerçekten güveniyorsan bunu zaten umursamazsın.
Ayrıca bir şeye üzüldüm. O kadar yazıp çizmenin karşılığında aldığım ithaflara bak. Yazmayı kessem s*k gibi kalacak insanlar tanıyorum. Bilinçaltının B'sinden anlamayan yıkıklar bana ders vermeye çalışıyor.
uff erkek ya
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst