Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Hayatın gerçekleri P8

Katılım
23 Temmuz 2018
Mesajlar
208
Tepkime puanı
1,037
Şehir
Ankara
Sınavlardan sürekli düşük notlar alıyordum. Artık o kadar acınacak hale gelmiştim ki. Hocalar bile sınıfta kalacaksın boşuna uğraşma ve verdiğin paralara yazık diyordu. İnat etmiştim. Resmen küllerinden doğar gibi kalkmıştım ayağa. Onlara inat her şeye inat geçecektim sınavı. Ama gerçek anlamıyla tam verim alamıyordum. PMO engel oluyordu. İnsan üstü bir çaba sergiliyordum gerçekten. Bilgisayarı bile açamıyordum artık. Derslerin başında uyuya kalıyordum. Artık işler ciddiydi. Sınıfı mutlaka geçmek zorundaydım. Çabalarım meyve vermeye başlamıştı. Ama o kadar çabama rağmen yine de beklediğim notları yakalayamasam da artık 50-60 civarında puan alıyordum. Birazcık olsa bile bir moral olmuştu bana ama yine de yetersizdi. Çünkü ilk dönemki notlarım berbattı ve sınıfı geçebilmek için daha yüksek puanlar gerekiyordu. Deli gibi ders çalıştığım tek dönem bu lise 1.sınıftı. Dersler çok zor olduğundan değildi. Ama ben akademik olarak silik biriydim. Birde ilkokula göre dersler daha ağır olunca iyice belli etmişti bir hiç olduğum.

Sınavlar üstüme üstüme geliyordu. O kadar yoğundum ki PMO yapmaya vaktim yoktu. Proje ödevleri, sınavlar ve sözlüler hepsi üst üste geliyordu. İlk defa 1 hafta PMO yoktu hayatımda. Bir şeyi fark etmiştim. Yıllardır olmayan bir şeyi. Artık gülebiliyordum. Hem de gerçekten. Artık öyle aşırı komik olaylar olmasına gerek yoktu üstelik. Hocanın yaptığı aptal şakaya bile gülebiliyordum. Zevk almaya başlamıştım birden liseden ve hayattan.. Ama durduk yere nasıl oldu ki bu? Sanki yıllardır hastaydım ve birden iyileşmişim gibiydi. Yüzümdeki kasılmalar da geçmişti. Artık sorunsuz gülüyordum. Ellerimdeki titreme tam anlamıyla durmasa da ciddi anlamda azalmıştı. Neler oluyordu böyle. Çok şaşırıyordum halime. Oğuzhan ve batuhan ile bahçede basketbol oynuyorduk o sabah ve ben hayatımda yapamadığım basket hareketleri yaparak adeta potada şov yapıyordum. Herkes ağzı açık bakıyordu. Onur diyordu ne oldu oğlum sana. Hulk gibi olmuşsun. Bende bilmiyorum günümdeyim herhalde dedim. Ama gerçekten öyle hissediyordum. Birden kafama dank etti. 1 Haftadır ben hiç p*rno izlememiştim. Hiç elimi sikime sürmemiştim. Hiç boşalmamıştım. Acaba bundan mıydı? Yok canım ne alakası var. O kadar da aptaldım. Bir türlü konduramadım. Bundan diyemedim. Eğer deseydim emin olun çok farklı bir nokta da bile olabilirdim.

O 1 hafta içinde girdiğim tüm sınavlardan 80 civarı puan aldım. İlk defa böylesine yüksek puan alıyordum. Derslerde odaklanma gücüm eskinin 100 katına çıkmıştı. Hoca ders anlatırken söz istiyor adeta derse ben hükmediyordum. Anlattığı şeylerden kendi düşüncelerimi söylüyordum. Kısık çıkan sesim birden gürleşmiş. Gerçek erkek gibi çıkıyordu sanki. Önceden konuştuğumuz zaman insanlar iki kere soruyordu dediğim şeyi. Çünkü ağzımın içinden konuşuyordum. Şu an ise en kısık sesimi bile tüm sınıf duyuyordu. Üzerimde ilgi de vardı. Sınıftaki kızlar bile bana bakar olmuşlardı. Duruşum falan değişmişti. Atillaya şaka yapıyordum. Önceden ondan çekinen ben ona şaka yapıp omzuna vuruyordum. Atilla da ne oldu oğlum sana, Yürek mi yedin yoksa diyordu. Gülüyordum farzet öyle oldu ne olacak diyordum. Oda okyanusss kaşınma kaşınmaaa diyordu. Haber ette bir ara sırtımı keselemen için seni çağırıyım dedim. Beklemediği cevabı alınca bu afalladı. Öylece baka kaldı. Baskınlık kurmuştum atilla da. Kendime inanamıyordum. Bunları ben mi yapıyordum? Sınıftaki fatma yanıma oturup benimle sohbet etmeye gelmişti. Bunu takriben arka sıradaki gül ve emine de eşlik etti. Oğlum kızlar ilgi veriyordu. Benim kadar çirkin ve koca kafa birine neden ilgi veriyorlardı anlamıyorum. Birden g*tüm kalkmıştı. Aynaya baktığımda sivilceler geçmeye başladığını fark etmiştim. 1-2 tane kalmıştı yüzümde. Neler oluyordu? Oysa yüzüm mayın tarlası gibiydi. Stresli değildim ve rahat hissediyordum. Ama bunlar nasıl gerçekleştiğine dair en ufak fikrim yoktu. Keşke hep böyle devam etse dedim içimden. O gün yan sınıftaki sevde ile bile konuştum. Hem de yanına ben gidip. Ben bir kızla gerçek hayatta yanına gidip konuştum?! Kendime şaşırıyordum. Konuşmalarım akıcı olmuştu. Kekeleyen ve bir cümle bile kuramayan ben; Bülbül gibi şakıyor. İnsanların ilgisini çekiyordum. Dik durmaya başladığımı fark etmiştim. O 1 hafta içinde sanki boyum uzamıştı. Daha bir farklı hissediyordum kendimi. Neşeliydim. Derslerde başarım artmıştı. Kızlarla aram düzelmişti. Korkulacak bir şey olmadığını anlamıştım. Atilla beni futbol oynamaya davet ediyordu. Neler oluyordu böyle. O an nasıl mutluyum var ya anlatamam. Derken sınavlar bitti. Ben de üst sınıftaki seksi bir kızı merdivenden çıkarken kafamı yukarı kaldırmam ile etek altını görmüştüm. Siyah ten rengi çorabı beni çok etkilemişti. Gerçekte görünce de içim içime sığmamıştı. Hormonlarım ona saldırmak istiyordu adeta. Hemen eve gidince o kızı düşünüp boşalmıştım. Ardından kendimden nefret etme hissi yeniden gelmişti. Bombok hissediyordum yine. Stres sanki yeniden girmişti hayatıma. Ertesi gün yine silik ben olduğumu fark ettim. Atilla maça çağırmıştı ya hastayım gelemicem siz gidin dedim. Bir şansım vardı onlarla takılmak için onuda kaybetmiştim. Kızların yanından geçerken yüzüme bile bakmıyorlardı. Sanki ruh gibi geçiyordum yanlarından. Birde eskisi gibi yine utanıyordum. Dün bunları yapan ben gitmişti sanki yerine başka birisi gelmişti. Neler oluyordu hiç bir fikrim yoktu. Ama bu hiç ama hiç hoşuma gitmiyordu.
Derken aylar geçti lise 1.sınıfı geçemezsin dedikleri okyanus sınıfı geçmişti. Herkese inat her şeye inat. Koridorda matematik hocası gülsevini gördüm. Dedim hocam hani geçemezdim sınıfı. Bir şey demedi. Eşşek herif dedi giderken. Morarmıştı. Onu haksız çıkarmıştım. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Onu öyle gördüm ya. İçim içime sığmıyordu.
Ben bu lisede devam etmek istemediğime karar verdim. Birde ingilizcem çok iyiydi o dönemler. Sınıftayken dil bölümü başkanı beni dil bölümüne davet etmişti hatta. Bende ben lise değiştirmek istiyorum hocam dedim. Nereye dedi? Meslek lisesi bilişim bölümüne geçeceğim dedim. Çok iyi 2. tane lise beni kabul etmişti. Hem de en iyi bilişim bölümüne. Kaliteli olan uzaktı. Oraya gidemezdim. Yakın olanın kalitesi bir tık düşüktü ama evime yakın olduğu için orayı seçtim. Ve anadolu lisesini arkamda bıraktım. Oysa keşfedilecek ne güzel kızlar ve ne yıllar vardı ama içim orada olmak istemiyordu. Ben bilişimci olmak istiyordum. Bilgisayarları seviyordum. Ne de olsa hayatım onlarla geçmişti.
Zevk alacağımı düşünüyordum ve yaptım da. Artık bilişim bölümüne resmi olarak alınmıştım. Bu arada internetten facebook falan kızlarla konuşuyordum ama asla sevgilim olmuyordu. Sadece merhaba, nasılsın ve yaş kaç muhabbetleri dönüyordu. Sonra o kadar sıkıcıydım ki dişi sıkılıp hemen beni engelliyor ya da görüldü bırakıp cevap vermiyordu. Bu sevgilisiz olmak içime ders olmuştu. Kendimi yetersiz hissediyordum. Mutsuzdum.
 
Biliyor musun, çökmüşken birden yükselen halin bana eski halimi anlatıyor, kimsenin tınlamadığı, herkesin beni ayaklar altına aldığı zamanlar...
Sonra birden burayı keşfedince, hayatımın değişmesi, yeni hayat, yeni hobiler edinmem, cesaretimin, özgüvenimin inanamayacağım seviyelere çıkması..
Okyanus devam et dostum. Yazdıkça hem bir şeyler hatırlatıyorsun hem cümlelerin arasına sızmış mesajları iletiyorsun.
 
Biliyor musun, çökmüşken birden yükselen halin bana eski halimi anlatıyor, kimsenin tınlamadığı, herkesin beni ayaklar altına aldığı zamanlar...
Sonra birden burayı keşfedince, hayatımın değişmesi, yeni hayat, yeni hobiler edinmem, cesaretimin, özgüvenimin inanamayacağım seviyelere çıkması..
Okyanus devam et dostum. Yazdıkça hem bir şeyler hatırlatıyorsun hem cümlelerin arasına sızmış mesajları iletiyorsun.

Tam olarak kendimi ifade ettiğim ve mesajları iletebildiğim için gerçekten mutluyum. Anlaşılmamak ve karşı tarafın farklı yorumlaması kadar boktan bir durum yoktur sanırım. Artık fazla detaya girmeden üstü kapalı geçiyorum. Devam edeceğiz. Her part ayrı bir ders verecek. Bu ders doğru kişilere ve hak eden kişilere gitmesi temennisi ile. Hak etmeyenler kendi çukurundan asla çıkamayacak ve bir daha o eli uzatan olur mu emin değilim.
 
Hani flmlerde ana karakter dipteyken birden yukarılara çıkar ya sanki kendimizi buluruz onda. Seviniriz içten içe. Aynen öyle hissediyorum. Devamında neler oldu çok merak ediyorum reis.
 
Her part ayrı bir ders, ayrı bir hayatın gerçeği benim için. Ayrıca Robert Green kitabı okuyormuşum gibi akıcı yazıyorsun eline, emeğine sağlık.
Benim de buna benzer bir geçmişim var.
Anlattığın tecrübelerin hemen hemen aynısını yaşadım.
Yani özetle: Bu adamı dinleyin baylar bu adamın size katacağı çok şey var.
@okyanus
Güzel Yazılarının Devamını Bekliyorusss.🐍
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst