- Katılım
- 16 Temmuz 2019
- Mesajlar
- 36
- Tepkime puanı
- 87
- Şehir
- İçel
Vakti zamanında; günde 200, 300 sayfa Allah ne verdiyse okurdum. Sonra, Schopenhauer ‘ in “Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine”(tavsiye edilir) kitabında şuna denk gelince bir şeyler dank etmeye başladı kafada (bunu da çok okuyarak fark etmem ayrı bir ironi).
Okurken bir başka kimse bizim için düşünür: Biz sadece onun zihin sürecini takip etmekle yetiniriz. Nasıl ki yazmayı öğrenirken talebe öğretmen tarafından kalemle çizilmiş çizgileri takip eder, okurken de tıpkı bunun gibidir; düşünme işinin büyük bölümü zaten bizim için bitirilmiştir. Bunun içindir ki kendi düşüncelerimizle meşgul olduktan sonra elimize bir kitap almak her zaman bizi bir parça rahatlatır, fakat okurken zihnimiz aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanından başka bir şey değildir; ve sonunda onlar bizden ayrılır, geriye kalan nedir? Ve dolayısıyla öyle olur ki çok fazla-yani neredeyse bütün gün okuyan ve arada düşünmeksizin, eğlence yahut meşgale ile kendisini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder.
Aslında, mesele 100, 200, 900 sayfa okumakta da değil. Okuduktan sonra kitabı kapatıp hop laga lugaya gitmekte. Sindirmemekte.
Ben buna hayvan gibi okumak diyorum artık. Hayvan gibi çünkü hayvandan farkımız olan düşünme yetisini kullanmadan okumak. Aman dikkat.
Okurken bir başka kimse bizim için düşünür: Biz sadece onun zihin sürecini takip etmekle yetiniriz. Nasıl ki yazmayı öğrenirken talebe öğretmen tarafından kalemle çizilmiş çizgileri takip eder, okurken de tıpkı bunun gibidir; düşünme işinin büyük bölümü zaten bizim için bitirilmiştir. Bunun içindir ki kendi düşüncelerimizle meşgul olduktan sonra elimize bir kitap almak her zaman bizi bir parça rahatlatır, fakat okurken zihnimiz aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanından başka bir şey değildir; ve sonunda onlar bizden ayrılır, geriye kalan nedir? Ve dolayısıyla öyle olur ki çok fazla-yani neredeyse bütün gün okuyan ve arada düşünmeksizin, eğlence yahut meşgale ile kendisini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder.
Aslında, mesele 100, 200, 900 sayfa okumakta da değil. Okuduktan sonra kitabı kapatıp hop laga lugaya gitmekte. Sindirmemekte.
Ben buna hayvan gibi okumak diyorum artık. Hayvan gibi çünkü hayvandan farkımız olan düşünme yetisini kullanmadan okumak. Aman dikkat.