Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

İlk Yardım Forumu :)

Katılım
29 Temmuz 2018
Mesajlar
349
Tepkime puanı
695
Şehir
Konya
Selam dostlar, bu paylaşımı sizlerin sorularına cevap verebilmek için açtım. Her türlü sorunuzu sorabilirsiniz. Elimden geldiği kadar yardımcı olacağım.

Ama lütfen sorunlarınızı anlatırken ayrıntılı bahsedin.

Mesela ''Çok mutsuzum, ne yapmalıyım?'' değilde ''Şu kızla tartıştım,ayrıldık ve hobilerim de yok zaten. Çok mutsuzum, ne yapmalıyım?''gibi veya
''Kız benle konuşmuyor, ne yapmalıyım?'' demek yerine ''Geçen şöyle olay yaşadım, o olayda böyle davrandım o da şöyle davrandı ve şuan böyleyiz. Halbuki kız beni istiyor gibi ama çok belirsiz davranıyor....'' gibi daha ayrıntılı.
 
hayatı random yaşıyorum. forumda ki bir çok arkadaşımızın istediği olayları ben istemeden yaşıyorum. yani bir kızla birşeyler yaşarken kendi isteğim doğrultusunda gerçekleşmiyor sürekli sürükleniyomuş ve aslında herşeyi yanlış yapıyomuş gibi hissediyorum. bu yüzden hiç birşeyden zevk alamıyorum çünkü hayatımın kontrolü benim elimde gibi değil. hayatımıda elimden geldiğince düzenli yaşamaya çalışıyorum. düzensizlikle bir ilgisi yok yani. sadece içimde bir boşluk var ve dolmuyor.
 
hayatı random yaşıyorum. forumda ki bir çok arkadaşımızın istediği olayları ben istemeden yaşıyorum. yani bir kızla birşeyler yaşarken kendi isteğim doğrultusunda gerçekleşmiyor sürekli sürükleniyomuş ve aslında herşeyi yanlış yapıyomuş gibi hissediyorum. bu yüzden hiç birşeyden zevk alamıyorum çünkü hayatımın kontrolü benim elimde gibi değil. hayatımıda elimden geldiğince düzenli yaşamaya çalışıyorum. düzensizlikle bir ilgisi yok yani. sadece içimde bir boşluk var ve dolmuyor.
Anladığım kadarıyla yorum yapacağım dostum.
Şimdi dostum, sürüklenip gitmek dediğin olay, aslında tam olarak bu değil. Senin yaşadığın sürüklenip gitmek değil yeri gelince akışına bırakmaktır. Mesela bir kız örneğini vermişsin. Dostum, kız konusunda kontrol ederek sadece kendini yıpratırsın. Bunun yerine kendini eğitmek ve sonrasında akışına bırakmak, en iyisidir. Hem beklentin en düşük seviyede, hem gereksiz bir şekilde kontrol etmeye çalışmayarak ne kendini yoruyorsun ne de gereksiz bir kasıntıya bürünüyorsun.

Hayatının kontrolü sende değil, demişsin. Dostum, hayata kontrol altına almanın yolları: Hedefler oluşturmak,cesur olmak (Bunu yapmak istiyorum dediğinde yapabilme cesareti)... Haa ama hayatının %100'ünü kontrol altına alamazsın. Bunu becermek imkansız. En güzel planların bile yerin dibine girebilir. Mesela saat 8'de koşuya gideceğim dersin ama bir de bakarsın ki hastalanmışsın... Ya da ömründe 1 saat bile ders çalışmamışken sen gelip 1 günde 20 saat ders çalışacağım dersen, imkansıza yakındır.

Kontrol altına almak nasıl olur? Mesela başta dediğim gibi, hedeflerini belirlersin. Peşinden gidersin, karşına bir sürü engeller çıkar ve onları aşarsın. Saat 8'de koşuya gideceğim dersin ama hastalanmışsındır. Bu durumda koşu yerine yürüyüşe çıkarsın ya da evinde basit sporlar yaparsın. Günde 20 saat ders çalışmak yerine 20 gün boyunca 1-2 saat ders çalışırsın ki hem aklına tam girer, hem bunlar disiplin gerektiren şeylerdir.

Bu arada hobilerin var mı? Ve kızlara olan bakış açın nasıl? Son cümleyi ona göre yorumlayacağım.
 
Zamanında çocukken yaşamış olduğum küçük çaplı travmalardan diyim ondan ötürü kendimi tamamlanmamış hissediyorum. Çünkü benim ezelden beri içimde bir isteksizlik var. Yağmurlu soğuk günlerde sigaramı yakmaktan zevk alsam da o günler geçmişteki anılarımı aklıma getiriyor ve hayatımı film rulosu gibi gözümün önünden geçiriyorum. Kendimi tüm amaçlarıma ulaşsam bile mutlu olamıyorum. Günün %30 unda çok neşeli ve %70 inde depresif oluyorum. Antidepresan da kullanmıştım zamanında. Yanlış olduğunu farkedip birden kestim ve birdaha asla ağzıma sürmedim. İnsanlar beni enerjik olarak bilir ama tek başıma kaldım mı duş almaya bile zar zor takat bulurum. Geceleri bacağımın arasına kafama ve kollarıma(sarılmak için) yastık koymadan uyuyamam. Çocukluktan süregelen bir davranış bu. Yanlızlığı iliklerime kadar hissediyorum. Ama nedense insanlara göre en taşaklı adam benim çevrelerindeki. Bana yardım edebilir misin dostum?
Şimdi dostum, öncelikle şunun farkında ol, amaçlar insana mutluluk vermez. Geçici olarak verir ama asla kalıcı değildir. Daha çok keyif ve başarı hissi verir. Mutluluk, aslında öyle bir şeyler yaparak oluyorsan bu daha çok geçici bir mutluluktur. Ama biz insan olarak, daha çok kalıcı mutluluk isteriz, değil mi?

Mutluluk, aslında sensindir dostum. Olaylara pozitif bakabilmek, yaşadığın anı yaşamak, o kadar sorunlara rağmen yeri gelince dalgaya vurmasını bilebilmek... Tamamen sana kalmış dostum, hiç öyle kızmış, şuymuş buymuş değil. Çoğumuz şahit olduk ki bir kızla çıktığımız ilk zamanlar aşırı mutlu oluyoruz ama aradan 1 hafta geçince ''Olsa da olur olmasa da, lan ben sırf bunun için mi bu kadar çabaladım hay aklımı s....'' moduna bürünüyoruz. Yanlışım varsa düzeltin.

Şimdi insanların yanında neşeli ve cesur olman ama kendi başına olunca kilitlenmen. Belki de insanların içinde güçsüz görünmek istemediğin içindir, böyle kendini sürekli maske ile dolaşırken bulabiliyorsundur ki insanlar seni ezmesin,dışlamasın...

Gördüğüm kadarıyla travmatik olaylar geçirmişsin. Ne kadar devam eder, bilemiyorum.
Sana önereceklerim:
-Özgüvenli ol
-Özsaygılı ol
-Hedef oluştur (Zor zamanlarında bile tutunabileceğin dalların olsun)
-Mutluluğun dışarıda değil kendi içinde olduğunu fark et (Gerçek,kalıcı mutluluktan bahsediyorum.)

Belki diyeceksin ki ''Ya Betaboy, şunu ol bunu ol diyorsun da nasıl olacağım?'' diyebilirsin. Sana kaynak öneriyorum: Harun D- Çarpıcı Etki
Alfaloji kütüphanesinde bulabilirsin. İlk 50 sayfaya kadar tamamen içsel gelişim üzerine yazılı. Bakış açısı, özgüven,özsaygı, kızlara hangi gözle bakmalıyız...

Bunları buraya yazarak bitiremem dostum, çünkü senin sorunların daha çok içinden kaynaklı. Hadi 1-2 hata olsa da yazıp geçsem. O yüzden dediğim kaynağı kesinlikle bakmalısın.

Son olarak, ne olursa olsun şükretmeyi unutma (Dini açıdan ele alma kesinlikle) Çünkü hepimizden çok çok çok daha kötü durumda insanlar da var ve fark ettiysen onlarda 1 kuruş para,sağlık vs. olmadığı halde çoğu insandan daha mutlular, daha çok eğleniyorlar ve ne olursa olsun hayata küsmüyorlar. İşte bizler de böyle olabiliriz aslında.
 
çalışmaktan gelişmekten keyif alamıyorum istekli değilim sürekli bırakasım kaçasım geliyor ne yapabilirim?
Öncelikle klasik bir şeyle başlıyorum: Yaptıkların her ne ise kendini zorlamadan parçalara böl. Bunlar aşırı işe yarıyor, karantina günlerinde uyguladım ve şuan kendimi hiç beklemediğim bir seviyede buldum.

2. Cidden zevk aldığın şeyler olsun, mesela felsefe sevmiyorsan kendini felsefe okumak için zorlama, bunun yerine başka hobilerle ilgilen, o alanlarda geliş. Deyse zevk alamazsın.

3. Yaptığın işlerde ödüllendir kendini. Mesela çikolata yemeyi yasakladıysan ve haftanın 5 günü spora gidiyorsan, 1 gün çikolata yemeyi kendine serbest kılmak gibi ödüller sunabilirsin.

4. Sadece hedef odaklı yaşama, yaşadığın anın da tadını çıkar. Gez,toz,eğlen. Bisiklet sürmeyi seviyorsan bisiklete bin. Müzik dinlemeyi seviyorsan arada kulaklığını takıp müziğini dinle...

Çünkü sadece hedef odaklı olursan, bu sefer aklın sürekli hedeflerinde olacak ve genellikle geliştiğinin farkına bile varamayacaksın ama hem anı yaşarsan hem hedeflerin için çabalarsan arada bir denge olur ve hiç beklemediğin anda ne kadar çok geliştiğinin farkına bile varacaksın.
 
Dostlar, hepinizden özür diliyorum. Hemen yazamadım, bir süre foruma vakit ayıramadım. Umarım hatamı telafi edebilmişimdir :)
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst