- Katılım
- 9 Nisan 2018
- Mesajlar
- 361
- Tepkime puanı
- 3,201
- Şehir
- Antalya
Forumda bu konuya dair birçok şey yazılıp çizildi, herkes kendi fikrini elinden geldiğince belirtmeye çalıştı.
Mevzu ister kadın ister erkek olsun; esas temel insandır. Kadınları anlamaya çalışmak demek aynı zamanda insanı anlamaya çalışmak demektir. İnsanı anlamak ise öyle sanıldığı kadar kolay bir mevzu değildir. Aslında PUA alanında bizim içine düştüğümüz başlıca hata da tam olarak budur. Kendimizce kadınların davranış kalıplarına dair birçok farklı teori geliştirir, onların bir sonraki hareketlerini tahmin etme gayretine girişiriz.
İki bin yıl önce tüm Roma İmparatorluğu'nu etkisi altına almış olan ve İmparator Marcus Aurelius, Epiktetos, Seneca gibi meşhur filozofları bizlere armağan etmiş olan Stoacı felsefe bize daima şunu hatırlatır; dışsal unsurlar bizim kontrolümüzde değildirler, bizim kontrolümüzde olan şey dışsal unsurlara yönelik nasıl tepki verdiğimizdir.
Mesela, güneşin doğuşuna veya batışına müdahale edebiliyor musunuz ? Veya ölüme ? Veya karşınızdaki kişinin size söyleyeceği şeylere ? Bunlar sizin kontrolünüz dışındaki şeylerdir. Bugün biri gelip de size "Güneş keşke batıdan doğup doğudan da batsa" deseydi ona ne derdiniz ? Muhtemelen "deli" der geçerdiniz çünkü biliyorsunuz ki güneşin doğasında doğudan doğup batıdan batmak vardır ve güneşin farklı bir yönde hareket etmesini istemek saçmadır zira siz buna müdahale edemezsiniz.
Oysa elimizde hiç de farkında olmadığımız devasa bir güç var; yargılarımız ve davranışlarımız. Bunlar tamamen bizim elimizdedir. Mesela, biri size bağırsa siz bunu kontrol edemezsiniz. Kontrol edebilseydiniz zaten bağırmasını ve kızmasını engellerdiniz ama bunu yapamadınız. Peki, sizin elinizde olan şey nedir ? Dilerseniz karşı tarafa siz de bağırıp kızabilirsiniz, dilerseniz de sakin kalıp soğukkanlılığınızı koruyabilirsiniz.
Bu gücün farkında olmazsanız ve dışsal unsurları kontrol etmeye çalışırsanız Stoacıların da deyimiyle "insanlık ailesinin sıradan aptallarından biri" olarak yaşamınızı sürdürmeye devam edersiniz. Kadınlar konusunda da birçoğumuz bu hataya çokça düşüyoruz.
"Bir sonraki hareketi ne olacak ? Şimdi ne diyecek ? Nasıl düşünecek ?..."
Buna kafa dayanmaz beyler. Bakın forumun çoğunluğu henüz daha reşit bile değil. Birçoğunuz ergenliğinizin en zirve dönemlerini yaşıyorsunuz ve kadınlara dair her şeyi öğrenmek istiyorsunuz. Elbette, elinizden geldiğince teorileri de okuyun ve pratikte de uygulayın ama şunu unutmayın; kadınları kontrol edemezsiniz. Öyle önünüze gelen kadını tavlayabilirsiniz diye bir şey yok. İnsan ulan bu, insan! Robot mu yönetiyorsun sen ? Dünyanın en iyi davranış bilimi uzmanını getir o bile bilemez karşısındaki insanın bir sonraki davranışının ne olacağını kesin olarak.
Öyle her önüne gelen kadın da sizinle yatacak diye bir şey yok. Bunu iddia eden adam dolandırıcıdır. Bunu öylesine söylemiyorum, yıllardır bu sahadayım ve gerek ABD'de olsun, gerek Avrupa'da, Rusya'da gerekse de Türkiye'de olsun bu sahada bulunuyorum ve ne zaman ki "kadınların şifresini çözdüm" diye bir adam ortaya çıkıyorsa bilin ki dolandırıcıdır ve niyeti de oltasına düşecek avelleri bir güzel tokatlamaktır.
Bakın, lamba-sinek teorisini unutmayın. Teoriyle ilgili forumda bir yazı kaleme almıştım, onu okuyun. Lamba her ne kadar "sinekler bana gelsinler, lütfen bana gelsinler" diye yakarıp ağlasın fakat ışığı olmadığı taktirde hiçbir sineği kendisine çekemez. Fakat lamba bir şey demek yerine sadece ışığının gücünü arttırsa işte o zaman tüm sinekler etrafına toplanır. Teşbihte kusur olmaz; biz de bu lamba ve sinekler gibiyiz.
Siz 4-5 yaşındaki çocuklar gibi ağlayıp zırlıyorsunuz kadınlar etrafınıza toplansın diye. Peki güzel kardeşim, senin ışığın ne kadar parlak, ne kadar kuvvetli ? Bunu soruyor musun hiç kendine ? Stoacıların dediklerini hatırla; sen ancak kendini yönetebilirsin. Peki sen kendini ne kadar yönettin ? Sen kendini ne kadar geliştirdin ? Kadınlara odaklanmaktan kendine bile odaklanamadın ki.
Kadınları baştan çıkarmak istiyorsan önce içindeki mükemmeliyetçi olan benliğini baştan çıkarmayı başaracaksın. Formül budur. Sen ışığını kuvvetlendirirsen kadınlar da senin peşinden gelir. Ha ama yok "ben onların ne dediğiyle ilgilenmeyi tercih ediyorum" dersen de buyur yolun açık olsun. Zaten kadınların dediklerine, yaptıklarına bu kadar kafayı taka taka deli oluyorsunuz.
Kendini geliştiren adamın ise bunlara vakti olmaz. Bak, bu adam insanların davranış kalıplarını da inceleyebilir, bunlar hakkında da bilgi sahibi olabilir ama bunu bir takıntı haline getirmez. Takıntı haline getirirse de işte bizim forumda olduğu gibi alt tarafı k*çı kırık bir hatunu yatağa atabilmek için ortaya atılanlar Allah katına kadar çıkartılır, yüceltilir.
Kendini geliştir kardeşim benim, kendini geliştir. Yapabileceğin tek şey budur çünkü. Sen anca kendini değiştirebilirsin. Sen ışığını parlak tut ki insanlar etrafına toplansın. Ama sen kendi ışığınla ilgilenmek yerine başka insanların ışıklarını nasıl yönetebileceğine kafayı takarsan işte o zaman bir arpa boyu yol dahi katedemezsin.
Dediğim üzere, yıllardır bu sahadayım ve dünyanın birçok yerindeki PUA'larla pratik yapma şansı elde ettim ve bu tecrübelerim sonucunda kadınları baştan çıkarmanın tek yolunun kendini baştan çıkaracak bir hale getirmek olduğunu keşfettim. Ha ama biliyorum ki yaşı genç olan arkadaşlar benim bu dediklerimi onaylasalar bile burada yazanları yapmayacaklar. Ben olsam ben de yapmazdım muhtemelen o yaşlarda. Çünkü yaş daha henüz gençken, kan damarda akıyorken gerçekler hakkında edilen kelamlar pek işe yaramıyor. Neyse, birkaç yıl sonra artık bu yazıyı tekrar okursanız belki de bakış açınız çok daha farklı olacaktır şimdikine kıyasla.
Bırakın diğerlerini, kendi ışığınızı aydınlatmaya bakın beyler. Çünkü elinizden gelebilecek tek şey budur.
Haydi selametle!
Mevzu ister kadın ister erkek olsun; esas temel insandır. Kadınları anlamaya çalışmak demek aynı zamanda insanı anlamaya çalışmak demektir. İnsanı anlamak ise öyle sanıldığı kadar kolay bir mevzu değildir. Aslında PUA alanında bizim içine düştüğümüz başlıca hata da tam olarak budur. Kendimizce kadınların davranış kalıplarına dair birçok farklı teori geliştirir, onların bir sonraki hareketlerini tahmin etme gayretine girişiriz.
İki bin yıl önce tüm Roma İmparatorluğu'nu etkisi altına almış olan ve İmparator Marcus Aurelius, Epiktetos, Seneca gibi meşhur filozofları bizlere armağan etmiş olan Stoacı felsefe bize daima şunu hatırlatır; dışsal unsurlar bizim kontrolümüzde değildirler, bizim kontrolümüzde olan şey dışsal unsurlara yönelik nasıl tepki verdiğimizdir.
Mesela, güneşin doğuşuna veya batışına müdahale edebiliyor musunuz ? Veya ölüme ? Veya karşınızdaki kişinin size söyleyeceği şeylere ? Bunlar sizin kontrolünüz dışındaki şeylerdir. Bugün biri gelip de size "Güneş keşke batıdan doğup doğudan da batsa" deseydi ona ne derdiniz ? Muhtemelen "deli" der geçerdiniz çünkü biliyorsunuz ki güneşin doğasında doğudan doğup batıdan batmak vardır ve güneşin farklı bir yönde hareket etmesini istemek saçmadır zira siz buna müdahale edemezsiniz.
Oysa elimizde hiç de farkında olmadığımız devasa bir güç var; yargılarımız ve davranışlarımız. Bunlar tamamen bizim elimizdedir. Mesela, biri size bağırsa siz bunu kontrol edemezsiniz. Kontrol edebilseydiniz zaten bağırmasını ve kızmasını engellerdiniz ama bunu yapamadınız. Peki, sizin elinizde olan şey nedir ? Dilerseniz karşı tarafa siz de bağırıp kızabilirsiniz, dilerseniz de sakin kalıp soğukkanlılığınızı koruyabilirsiniz.
Bu gücün farkında olmazsanız ve dışsal unsurları kontrol etmeye çalışırsanız Stoacıların da deyimiyle "insanlık ailesinin sıradan aptallarından biri" olarak yaşamınızı sürdürmeye devam edersiniz. Kadınlar konusunda da birçoğumuz bu hataya çokça düşüyoruz.
"Bir sonraki hareketi ne olacak ? Şimdi ne diyecek ? Nasıl düşünecek ?..."
Buna kafa dayanmaz beyler. Bakın forumun çoğunluğu henüz daha reşit bile değil. Birçoğunuz ergenliğinizin en zirve dönemlerini yaşıyorsunuz ve kadınlara dair her şeyi öğrenmek istiyorsunuz. Elbette, elinizden geldiğince teorileri de okuyun ve pratikte de uygulayın ama şunu unutmayın; kadınları kontrol edemezsiniz. Öyle önünüze gelen kadını tavlayabilirsiniz diye bir şey yok. İnsan ulan bu, insan! Robot mu yönetiyorsun sen ? Dünyanın en iyi davranış bilimi uzmanını getir o bile bilemez karşısındaki insanın bir sonraki davranışının ne olacağını kesin olarak.
Öyle her önüne gelen kadın da sizinle yatacak diye bir şey yok. Bunu iddia eden adam dolandırıcıdır. Bunu öylesine söylemiyorum, yıllardır bu sahadayım ve gerek ABD'de olsun, gerek Avrupa'da, Rusya'da gerekse de Türkiye'de olsun bu sahada bulunuyorum ve ne zaman ki "kadınların şifresini çözdüm" diye bir adam ortaya çıkıyorsa bilin ki dolandırıcıdır ve niyeti de oltasına düşecek avelleri bir güzel tokatlamaktır.
Bakın, lamba-sinek teorisini unutmayın. Teoriyle ilgili forumda bir yazı kaleme almıştım, onu okuyun. Lamba her ne kadar "sinekler bana gelsinler, lütfen bana gelsinler" diye yakarıp ağlasın fakat ışığı olmadığı taktirde hiçbir sineği kendisine çekemez. Fakat lamba bir şey demek yerine sadece ışığının gücünü arttırsa işte o zaman tüm sinekler etrafına toplanır. Teşbihte kusur olmaz; biz de bu lamba ve sinekler gibiyiz.
Siz 4-5 yaşındaki çocuklar gibi ağlayıp zırlıyorsunuz kadınlar etrafınıza toplansın diye. Peki güzel kardeşim, senin ışığın ne kadar parlak, ne kadar kuvvetli ? Bunu soruyor musun hiç kendine ? Stoacıların dediklerini hatırla; sen ancak kendini yönetebilirsin. Peki sen kendini ne kadar yönettin ? Sen kendini ne kadar geliştirdin ? Kadınlara odaklanmaktan kendine bile odaklanamadın ki.
Kadınları baştan çıkarmak istiyorsan önce içindeki mükemmeliyetçi olan benliğini baştan çıkarmayı başaracaksın. Formül budur. Sen ışığını kuvvetlendirirsen kadınlar da senin peşinden gelir. Ha ama yok "ben onların ne dediğiyle ilgilenmeyi tercih ediyorum" dersen de buyur yolun açık olsun. Zaten kadınların dediklerine, yaptıklarına bu kadar kafayı taka taka deli oluyorsunuz.
Kendini geliştiren adamın ise bunlara vakti olmaz. Bak, bu adam insanların davranış kalıplarını da inceleyebilir, bunlar hakkında da bilgi sahibi olabilir ama bunu bir takıntı haline getirmez. Takıntı haline getirirse de işte bizim forumda olduğu gibi alt tarafı k*çı kırık bir hatunu yatağa atabilmek için ortaya atılanlar Allah katına kadar çıkartılır, yüceltilir.
Kendini geliştir kardeşim benim, kendini geliştir. Yapabileceğin tek şey budur çünkü. Sen anca kendini değiştirebilirsin. Sen ışığını parlak tut ki insanlar etrafına toplansın. Ama sen kendi ışığınla ilgilenmek yerine başka insanların ışıklarını nasıl yönetebileceğine kafayı takarsan işte o zaman bir arpa boyu yol dahi katedemezsin.
Dediğim üzere, yıllardır bu sahadayım ve dünyanın birçok yerindeki PUA'larla pratik yapma şansı elde ettim ve bu tecrübelerim sonucunda kadınları baştan çıkarmanın tek yolunun kendini baştan çıkaracak bir hale getirmek olduğunu keşfettim. Ha ama biliyorum ki yaşı genç olan arkadaşlar benim bu dediklerimi onaylasalar bile burada yazanları yapmayacaklar. Ben olsam ben de yapmazdım muhtemelen o yaşlarda. Çünkü yaş daha henüz gençken, kan damarda akıyorken gerçekler hakkında edilen kelamlar pek işe yaramıyor. Neyse, birkaç yıl sonra artık bu yazıyı tekrar okursanız belki de bakış açınız çok daha farklı olacaktır şimdikine kıyasla.
Bırakın diğerlerini, kendi ışığınızı aydınlatmaya bakın beyler. Çünkü elinizden gelebilecek tek şey budur.
Haydi selametle!
