- Katılım
- 28 Mayıs 2020
- Mesajlar
- 107
- Tepkime puanı
- 271
- Şehir
- İstanbul
Karanlık üçlü ve siyah hap. Birbiriyle bağlantılı ve insanın kendisine inanılmaz derecede zarar veren iki şey.
Nedir karanlık üçlü?
-Narsisizm
-Makyavelizm
-Psikopati
Bu üçünden oluşan ve bir erkeğin güçlü olmak istiyorsa sahip olması gerektiği iddia edilen bir kafa yapısı. Fakat kazın ayağı pek de öyle değil.
Narsisizm kendine tapma boyutundaki öz sevgidir. (Nergis çiçeğinden gelen mitolojik bir hikayesi var, mutlaka okuyun.) Öz sevgi, öz güven ve öz saygıdan gelir. Bunlar dengeli oldukça çok güzel şeyler fakat çoğu kişi burada öz güven ve kibir arasındaki ayrımı bilmediği için iğrenç bir yola sapıyor.
Öz güven, kişinin herhangi bir konuda iyi olduğuna veya istediğini elde edebileceğine gönülden inanması ve güvenmesidir. Kibir ise bunun böyle olduğunu diğer insanların bilmesini sağlamaya çalışmaktır. Yani kibirli insan dışa bağımlıdır, dışa bağımlı insan da öz güvenli olamayacağına göre sadece öz güvenli rolü yapıyordur.
Kibirli insan ne yapar? Büyüklenir, çevresindekileri ezmeye çalışır, geçmişte kızlar canını yaktığı için o da şu an çevresinde olan kızları üzerek intikam almaya çalışır, öz güvenli ve "üstün" olduğunu çevresindekilere anlatarak ispatlamaya çalışır... Fakat konuşarak bir şeyleri kanıtlamaya çalışması hiçbir şeyi değiştirmez çünkü: Actions speak louder than words. Ayrıca bir şeyi kanıtlamaya çalışıyorsan, aslında olan şeyin bunun tam tersi olduğunu tasdikliyorsun. Tıpkı feminizmin eşitliği ispatlamaya çalıştığı gibi. Eşit değiliz, farklıyız. Ya da "kimse umurumda değil" diyen kişinin onları diğer herkesten daha çok umursaması gibi.
(Detay için Arthur Schopenhauer'un gurur ve kibir ayrımı hakkındaki yazılarına bakabilirsiniz.)
Makyavelizm dozunda olduğunda faydalı olabilecek bir şey. Yararınız uğruna her şeyin mübah olmasıdır. Diyelim ki ordudasınız ve terfi almak için annenizin kellesini getirmenizi istiyorlar, makyavel pencereye göre bunu yapmanız gerekiyor Her düşünce yapısının artılarını ve eksilerini belirleyip size uyan kısımlarını almanız yeterli, hiçbir şeyi koşulsuz veya tamamen kabullenmek zorunda değilsiniz.
Psikopati bilişsel bir bozukluktur ve buna sahip insanların vicdanları yoktur, yaptıkları şeylerden en ufak derecede pişmanlık duymazlar. Diğer iki maddenin aksine buna taklit ederek sahip olamazsınız. Örneğin, ben üniversite sınavına hazırlanırken bu kafa yapısındaydım ve o zamanki kız arkadaşımı sınavdan iki gün önce iki cümlelik tek bir mesajla terk etmiştim. Sanırım canını yakmak istemiştim. Fakat bundan birkaç hafta sonra pişman olmuştum ve kıza böyle yaptığıma üzülmüştüm çünkü psikopat değilim, olamam. Bu olaydan sonra da bu kafa yapısından temelli olarak uzaklaşmıştım.
Güçlü bir erkeğin vicdana, merhamete sahip olması onu zayıflatmaz. Aksine, iyi niyetli, muhtaç ve güçsüz insanların haklarının yenmesine izin vermemesi, ona bakan gözlerin daha da parıldamasına sebep olur. İşte tam olarak buradan siyah hapa ve kızlardan nefret eden, onları şeytan zanneden aptallara geliyoruz.
Simsiyah s*k kafalılar kızların ezik olduğunu söylerler, şeytan olduklarını ve onlara zarar vermeye çalıştıklarını söylerler, değersiz ve önemsiz olduklarını söylerler ama bütün günlerini onlarla ilgili konuşarak geçirirler Gündüz kız için "espri yapmayı bile beceremiyor geri zekâlı" derler ama akşam eve gelip o kızın götünü hayal ederek 31 çekerler. Ezik gördüğün bir şeyle hayaller kuruyorsun? (Büyük ihtimalle yastığa sarılıp onun kız olduğunu da hayal ediyordur.) Bence asıl geri zekâlı sensin
Ezik dediği kız yanına gelip ona bir şey sorsa eli ayağına dolanıyor, kem küm edip cevap bile veremiyor. Ezik olanın sen olduğunu fark etmen ne kadar sürecek? Hem salak hem de ezik ve güçsüz olduklarını düşünüyorsun, aynı zamanda da sana zarar vermelerinden korkuyorsun. Bu kadar ÇELİŞKİ biraz fazla değil mi?
Bu iki hastalıklı düşünce yapısını bir marifetmiş gibi gösterenlerden bahsetmiyorum ama buna inananlar çok tecrübesiz kişiler, çoğunlukla ergenler. Buna şu düşünce yapıları da eşlik ediyor:
-Benim yaklaştığım bir kız beni reddedemez, kim ki o? (Öyle güzel reddedileceksin ki...)
-Neg atayım, onları ezeyim de bana tapsınlar. (Gayet tatlı ve olumlu bir iletişim içinde olduğun kızı ezmek HİÇBİR işine yaramaz, iletişimi mahveder. Bu, kibirli ve kendini senden üstün gören kıza yapılır. Ayrıca neg hakaret değil, negatif bir yönü de bulunan iltifattır ve değiştiremeyeceği özellikleri için kullanılmaz.)
-Benimle iletişim kurmaya çalışan bir kıza hafif soğuk ve ilgisiz davranayım, kucağıma atlasın. (İşleri sen ileri taşıyamazsan, o asla taşıyamayacak. Yani çok beklersin.)
Nefret insanı içten içe çürütür, karşıya hiçbir zararı olmaz fakat size fazlasıyla olur. Nefretten uzak, sevgiye yakın olun.
Kızlar zayıf olabilir fakat onlara köpek olan milyonlarca erkek var ülkede ve emin olun bu erkekler çok daha zayıflar. Ayrıca zayıf olanı ezmeye çalışmak tamamen "betaca" bir harekettir. Sağlıklı bir ilişkide iki taraf da hayatı birbiri için kolaylaştırmalı ve iki taraf da sürekli birbirini geliştirmeye, birbirine bir şeyler katmaya çalışmalıdır.
Tapma ve nefret gibi iki uçta savrulup durmayın, dengeyi bulun, sevin, sevilin, hayatın tadını çıkarın.
Nedir karanlık üçlü?
-Narsisizm
-Makyavelizm
-Psikopati
Bu üçünden oluşan ve bir erkeğin güçlü olmak istiyorsa sahip olması gerektiği iddia edilen bir kafa yapısı. Fakat kazın ayağı pek de öyle değil.
Narsisizm kendine tapma boyutundaki öz sevgidir. (Nergis çiçeğinden gelen mitolojik bir hikayesi var, mutlaka okuyun.) Öz sevgi, öz güven ve öz saygıdan gelir. Bunlar dengeli oldukça çok güzel şeyler fakat çoğu kişi burada öz güven ve kibir arasındaki ayrımı bilmediği için iğrenç bir yola sapıyor.
Öz güven, kişinin herhangi bir konuda iyi olduğuna veya istediğini elde edebileceğine gönülden inanması ve güvenmesidir. Kibir ise bunun böyle olduğunu diğer insanların bilmesini sağlamaya çalışmaktır. Yani kibirli insan dışa bağımlıdır, dışa bağımlı insan da öz güvenli olamayacağına göre sadece öz güvenli rolü yapıyordur.
Kibirli insan ne yapar? Büyüklenir, çevresindekileri ezmeye çalışır, geçmişte kızlar canını yaktığı için o da şu an çevresinde olan kızları üzerek intikam almaya çalışır, öz güvenli ve "üstün" olduğunu çevresindekilere anlatarak ispatlamaya çalışır... Fakat konuşarak bir şeyleri kanıtlamaya çalışması hiçbir şeyi değiştirmez çünkü: Actions speak louder than words. Ayrıca bir şeyi kanıtlamaya çalışıyorsan, aslında olan şeyin bunun tam tersi olduğunu tasdikliyorsun. Tıpkı feminizmin eşitliği ispatlamaya çalıştığı gibi. Eşit değiliz, farklıyız. Ya da "kimse umurumda değil" diyen kişinin onları diğer herkesten daha çok umursaması gibi.
(Detay için Arthur Schopenhauer'un gurur ve kibir ayrımı hakkındaki yazılarına bakabilirsiniz.)
Makyavelizm dozunda olduğunda faydalı olabilecek bir şey. Yararınız uğruna her şeyin mübah olmasıdır. Diyelim ki ordudasınız ve terfi almak için annenizin kellesini getirmenizi istiyorlar, makyavel pencereye göre bunu yapmanız gerekiyor Her düşünce yapısının artılarını ve eksilerini belirleyip size uyan kısımlarını almanız yeterli, hiçbir şeyi koşulsuz veya tamamen kabullenmek zorunda değilsiniz.
Psikopati bilişsel bir bozukluktur ve buna sahip insanların vicdanları yoktur, yaptıkları şeylerden en ufak derecede pişmanlık duymazlar. Diğer iki maddenin aksine buna taklit ederek sahip olamazsınız. Örneğin, ben üniversite sınavına hazırlanırken bu kafa yapısındaydım ve o zamanki kız arkadaşımı sınavdan iki gün önce iki cümlelik tek bir mesajla terk etmiştim. Sanırım canını yakmak istemiştim. Fakat bundan birkaç hafta sonra pişman olmuştum ve kıza böyle yaptığıma üzülmüştüm çünkü psikopat değilim, olamam. Bu olaydan sonra da bu kafa yapısından temelli olarak uzaklaşmıştım.
Güçlü bir erkeğin vicdana, merhamete sahip olması onu zayıflatmaz. Aksine, iyi niyetli, muhtaç ve güçsüz insanların haklarının yenmesine izin vermemesi, ona bakan gözlerin daha da parıldamasına sebep olur. İşte tam olarak buradan siyah hapa ve kızlardan nefret eden, onları şeytan zanneden aptallara geliyoruz.
Simsiyah s*k kafalılar kızların ezik olduğunu söylerler, şeytan olduklarını ve onlara zarar vermeye çalıştıklarını söylerler, değersiz ve önemsiz olduklarını söylerler ama bütün günlerini onlarla ilgili konuşarak geçirirler Gündüz kız için "espri yapmayı bile beceremiyor geri zekâlı" derler ama akşam eve gelip o kızın götünü hayal ederek 31 çekerler. Ezik gördüğün bir şeyle hayaller kuruyorsun? (Büyük ihtimalle yastığa sarılıp onun kız olduğunu da hayal ediyordur.) Bence asıl geri zekâlı sensin
Ezik dediği kız yanına gelip ona bir şey sorsa eli ayağına dolanıyor, kem küm edip cevap bile veremiyor. Ezik olanın sen olduğunu fark etmen ne kadar sürecek? Hem salak hem de ezik ve güçsüz olduklarını düşünüyorsun, aynı zamanda da sana zarar vermelerinden korkuyorsun. Bu kadar ÇELİŞKİ biraz fazla değil mi?
Bu iki hastalıklı düşünce yapısını bir marifetmiş gibi gösterenlerden bahsetmiyorum ama buna inananlar çok tecrübesiz kişiler, çoğunlukla ergenler. Buna şu düşünce yapıları da eşlik ediyor:
-Benim yaklaştığım bir kız beni reddedemez, kim ki o? (Öyle güzel reddedileceksin ki...)
-Neg atayım, onları ezeyim de bana tapsınlar. (Gayet tatlı ve olumlu bir iletişim içinde olduğun kızı ezmek HİÇBİR işine yaramaz, iletişimi mahveder. Bu, kibirli ve kendini senden üstün gören kıza yapılır. Ayrıca neg hakaret değil, negatif bir yönü de bulunan iltifattır ve değiştiremeyeceği özellikleri için kullanılmaz.)
-Benimle iletişim kurmaya çalışan bir kıza hafif soğuk ve ilgisiz davranayım, kucağıma atlasın. (İşleri sen ileri taşıyamazsan, o asla taşıyamayacak. Yani çok beklersin.)
Nefret insanı içten içe çürütür, karşıya hiçbir zararı olmaz fakat size fazlasıyla olur. Nefretten uzak, sevgiye yakın olun.
Kızlar zayıf olabilir fakat onlara köpek olan milyonlarca erkek var ülkede ve emin olun bu erkekler çok daha zayıflar. Ayrıca zayıf olanı ezmeye çalışmak tamamen "betaca" bir harekettir. Sağlıklı bir ilişkide iki taraf da hayatı birbiri için kolaylaştırmalı ve iki taraf da sürekli birbirini geliştirmeye, birbirine bir şeyler katmaya çalışmalıdır.
Tapma ve nefret gibi iki uçta savrulup durmayın, dengeyi bulun, sevin, sevilin, hayatın tadını çıkarın.