- Katılım
- 15 Mayıs 2019
- Mesajlar
- 32
- Tepkime puanı
- 44
- Yaş
- 22
- Şehir
- İstanbul
Kaynak gösterme bilim ve sanat etiğinin gereğidir.
Hangi biçimde olursa olsun bilgi ileten kişi bilginin kaynağını gösterme sorumluluğunu taşımalıdır. Başkalarının bilgi birikiminden ve düşüncelerinden yararlanılan her çalışmada (kitap, tez, makale, rapor, bildiri, ödev, web sayfası, vb) yararlanılan bilginin kaynağı, neyin nereden ödünç alındığı açıkça belirtilmelidir. Kaynak gösterme bilim-sanat etiğinin bir gereğidir. Kaynak gösterilmediği sürece, ortaya atılan düşüncenin yazara ait olduğu varsayılır. Kaynak gösterme yoluyla bilginin gerçek sahibinin hakkı teslim edildiği gibi, araştırmacının kendi katkısının ne olduğu da açıkça gösterilmiş olur. Kaynak belirtme, araştırmacının görüşlerinin doğruluğunu destekleyen başka kaynaklar olduğunu ve/veya karşıt görüşleri de göz önüne aldığını gösterir. Böylece yapılan çalışmanın güvenirliği artar, ayrıca bilginin doğruluğu ve tarafsızlığı açısından okuyucuya denetim olanağı sağlanmış olur. Kullanılan kaynaklar, aynı zamanda bir çalışmanın niteliği (genişliği ve derinliği) konusunda da okuyucuya fikir verir.
Başkalarının düşünceleri iki şekilde aktarılabilir. Birincisinde özgün (orijinal) anlatım hiç değiştirilmez. Bu şekilde yapılan aktarmaya alıntı denir; alıntı metinde özgün kaynakta geçtiği biçimiyle tırnak işareti içinde gösterilir, tırnak işareti kapatıldıktan sonra ilgili kaynağa gönderme yapılır. Diğerinde ise özgün anlatım değiştirilerek aktarma yapılır. Anlatımın değiştirilmiş olması aidiyeti değiştirmez. Burada düşünce hala bir başkasına aittir ve aidiyeti bildirmek için metin içinde kaynağa gönderme yapılması mutlaka gereklidir.
Başkalarının düşüncelerini, söylemlerini, verilerini ve yapıtlarını kaynak göstermeden kullanmaya intihal (plagiarism) denir. Bu durum, başkalarının düşüncelerini ve başkalarına ait söylemleri kendine aitmiş gibi sunmak anlamına geleceğinden, bir tür entelektüel hırsızlıktır.
Yazıyı aldığım kaynak için tıkla
NOT: Bazılarınız kadın tavlamak veya red pill, bilim veya sanat değildir diyebilir. Red Pill veya PUA sanattır gibi saçma bir söylemde bulunmak istemem fakat TDK, sanat kelimesinin tanımını şöyle yapıyor; Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım.
O halde Red Pill veya PUA bir bakıma sanattır tanımı yapsak ölümcül bir yanlış olmaz.
_______________________
Forumda beni rahatsız eden bir olay var.
Geçen gün bir konu paylaşıldı, reddit'te seduction bölümünde çok rağbet gören "How to Get Laid Like A Warlord" yazısının erkekadam sitesince çevirisinden çokça alıntılar vardı. Bende yazıyı tam okumayıp şöyle bir yorum yapma gafletinde bulundum:
Gaflet dediğim yer "25-30 maddeden kendince değerli gördüğü maddeler" bölümü. Haksız olduğum tek yer burası. Paylaşan arkadaş aralara farklı bilgilerde serpiştirmişti. Daha sonra buna cevaben "paylaşabilinmesi için izin alınmıştır ve olduğu gibi paylaşılmamıştır " gibi bir cevap geldi. Komik bir cevap çünkü paylaşmak için izine gerek yok sadece bu yazıyı yazan kişiyi etiketlemen, belirtmen gerekiyor. Bu arada izin olayı da yalan büyük ihtimalle, niye izin istesin ki bir insan. Daha sonra şöyle bir cevap geldi:
Bu tarz şeyler önemli fakat hayati bir öneme sahip değil, onun için pek umursamıyoruz. Bugün 500 sayfalık kitaptan bile 1 cümleyi beğenip paylaşmak istediğimizde altına yazarın adını yazıyoruz. Bu konudaki adam makalenin yarısını sömürmüş ve yazarın asıl sahibine hiçbir iltifatta bulunmamış, bu yanlıştır. "Burada herkes, herkese bir şeyler katmaya çalışıyor fakat karşılık almıyor" kısmı yanlış buluyorum. Herkes bir şeyler paylaşıyor ve karşılığında beğeni alıyor, takdir görüyor. Bu ego tatminidir. Düşünün bakalım bu forumda bir femistin yazı yazması hoşunuza gider miydi? Gitmezdi ve yazıları beğenilmezdi. Ego tatminini sağlayamazdı. Bu yüzden gider feminist reddit bölümünde yazardı. Erkeklere söverdi belki, belki erkekler ile eşit haklara sahip olmadıklarını ifade ederdi. Karşılığında ilgi görürdü ve bazı insanların aynı tarafta olduğunu görürdü. Egosunu böyle tatmin ederdi. Ego tatmini yanlış bir şey değildir ve zaten gün içerisinde her gün yapıyoruz. Zaten ego tatmini diye tabir ettiğimiz şey dopamin ile oldukça yakın ilişkisi olduğu kanısındayım. Düşünün, anlayacaksınız. Devam edelim, şöyle bir cevap daha geldi:
Burada ki sadece "Ona kalırsa bu forumda hiçbir yazı kendimize ait değil, ya bir kitaptan ya da bir makaleden alıntı." yazısına cevap vereceğim. @Betaboy zaten kendisi probleme cevap vermiş "Biz o alıntıları alıp kendi hayat tecrübelerimizle örneklendirerek kendi cümlelerimiz ve bakış açımızla yazıyoruz." Fakat ilk cümlede yanlışı var. Alıntı kelimesinin anlamını bilmiyor. Alıntı kelimesini TDK'dan baktığınzda "Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas." Tanımını göreceksiniz. Alıntı, "yorum katılmamış şekilde paylaşılmış olan" demektir. Açılan konuda ise tamamen alıntı değil, fakat alıntı olan yerleri konu sonunda "bazı yerleri şuradan alıntı aldım" diye paylaşmalısınız. Hak yemeyin. Ayrıca insanlar onu tamamen sizin yazdığınızı düşünüp "bu adam bir şeyler biliyor" diye düşünebilir -hemde hiçbir şey bilmiyor olsanız bile- İşte bu ego tatmininin alasıdır ve yapılması durumunda göze batar. Ego tatmininin günlük hayatımızda yerini yukarıda söyledik. Her zaman yapıyoruz evet doğru fakat bizim sahip olmadığımız şeyler üzerinden yaparsak tepki toplarız. Dünyanın en basit şeyi yahu.
Vee ardından haşmetli @Kasrqaa.
O zamanlar "Moderatör" rankı vardı. Normal bir üyeden daha üstün. Yürüyen statü, gücün timsali (forum için geçerli). Yorumunu beğenen kişi sayısı belli. Gözünüz önünde statünün önemini gösteriyorum. Diğer arkadaşlardan farklı bir şey demeden daha fazla beğeni alıyor. (evet bu cümleler konu ile alakasızdı fakat -yeni arkadaşlar için söylüyorum- canlı olarak statünün önemini görmüş oldunuz.)
Maalesef yine aynı terane. Yok para kazanmıyor, yok adama niye yükleniyorsun. Arkadaşım, "kaynak belirt" diyebilmemiz için adamın illa içerik karşılığı para mı kazanması lazım? Ben bu yazının aslını kim yazdı onu istiyorum. Belki bende çok güzel duygular uyandırdı, gidip atm'den 5000₺ havale edeceğim. Belki bir ilişki koçluğu servisi için asıl yazarı takıma alacağım. Yani hiç belli olmaz. Ayrıca diğer kişilerden hiçbir farklı şey söylemeden yorumuma cevap verdiğinizde, beni hedef göstermiş oluyorsunuz. Adamın yorumu 7 kişi tarafından beğenilmiş. Oysa ki tek isteğim kaynak belirtmeniz.
Kimseye düşman değilim, fakat eleştirel düşünebilen çok az kişi var bu forumda. @recc'in yine @Game Master'ın konusuna yazdığı yorum ve @Şahruh'un yine bu @Game Master denilen elemanın konusuna yazdığı yorumdan yola çıkarak yazdım bu konuyu.
İncittiğim biri varsa kusura bakmasın ama okuduğunuzda kimseyi incitmediğimi ve doğru olanın peşinde olduğumu göreceksiniz.
Ayrıca bizim bu forumda daha çok @Philliscan gibi adamlara ihtiyacımız var. Kısacık yazıları ile kocaman fikirler uyandırıyordu bende. Ayrıca bariz bir şekilde kendi yorumunu katıyordu, "kırmızı hap şöyle der ama ben böyle yapmayı tavsiye ediyorum" diyebilme cesaretine de sahipti. Şimdi ki forum yazarları ise upuzun sayfa yazı, işimize yarayan sadece 2 cümle şeklinde ilerliyor. Hayır yani gerçekten önemliyse yazabilirsiniz ama eğer anlatacağınız konu daha kısa şekilde anlatılabilirse rica ediyorum daha kısa yazın. (Bu konu bile ölümcül uzunlukta oldu ) Ben şahsen çok ilgimi çekmediği takdirde okumuyorum uzun olanları.
Hala daha “enetelektüel hırsızlık“ konusunda istikrar göstermemeniz temennisiyle.
Sağlıcakla kalın.
Hangi biçimde olursa olsun bilgi ileten kişi bilginin kaynağını gösterme sorumluluğunu taşımalıdır. Başkalarının bilgi birikiminden ve düşüncelerinden yararlanılan her çalışmada (kitap, tez, makale, rapor, bildiri, ödev, web sayfası, vb) yararlanılan bilginin kaynağı, neyin nereden ödünç alındığı açıkça belirtilmelidir. Kaynak gösterme bilim-sanat etiğinin bir gereğidir. Kaynak gösterilmediği sürece, ortaya atılan düşüncenin yazara ait olduğu varsayılır. Kaynak gösterme yoluyla bilginin gerçek sahibinin hakkı teslim edildiği gibi, araştırmacının kendi katkısının ne olduğu da açıkça gösterilmiş olur. Kaynak belirtme, araştırmacının görüşlerinin doğruluğunu destekleyen başka kaynaklar olduğunu ve/veya karşıt görüşleri de göz önüne aldığını gösterir. Böylece yapılan çalışmanın güvenirliği artar, ayrıca bilginin doğruluğu ve tarafsızlığı açısından okuyucuya denetim olanağı sağlanmış olur. Kullanılan kaynaklar, aynı zamanda bir çalışmanın niteliği (genişliği ve derinliği) konusunda da okuyucuya fikir verir.
Başkalarının düşünceleri iki şekilde aktarılabilir. Birincisinde özgün (orijinal) anlatım hiç değiştirilmez. Bu şekilde yapılan aktarmaya alıntı denir; alıntı metinde özgün kaynakta geçtiği biçimiyle tırnak işareti içinde gösterilir, tırnak işareti kapatıldıktan sonra ilgili kaynağa gönderme yapılır. Diğerinde ise özgün anlatım değiştirilerek aktarma yapılır. Anlatımın değiştirilmiş olması aidiyeti değiştirmez. Burada düşünce hala bir başkasına aittir ve aidiyeti bildirmek için metin içinde kaynağa gönderme yapılması mutlaka gereklidir.
Başkalarının düşüncelerini, söylemlerini, verilerini ve yapıtlarını kaynak göstermeden kullanmaya intihal (plagiarism) denir. Bu durum, başkalarının düşüncelerini ve başkalarına ait söylemleri kendine aitmiş gibi sunmak anlamına geleceğinden, bir tür entelektüel hırsızlıktır.
Yazıyı aldığım kaynak için tıkla
NOT: Bazılarınız kadın tavlamak veya red pill, bilim veya sanat değildir diyebilir. Red Pill veya PUA sanattır gibi saçma bir söylemde bulunmak istemem fakat TDK, sanat kelimesinin tanımını şöyle yapıyor; Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım.
O halde Red Pill veya PUA bir bakıma sanattır tanımı yapsak ölümcül bir yanlış olmaz.
_______________________
Forumda beni rahatsız eden bir olay var.
Geçen gün bir konu paylaşıldı, reddit'te seduction bölümünde çok rağbet gören "How to Get Laid Like A Warlord" yazısının erkekadam sitesince çevirisinden çokça alıntılar vardı. Bende yazıyı tam okumayıp şöyle bir yorum yapma gafletinde bulundum:
Gaflet dediğim yer "25-30 maddeden kendince değerli gördüğü maddeler" bölümü. Haksız olduğum tek yer burası. Paylaşan arkadaş aralara farklı bilgilerde serpiştirmişti. Daha sonra buna cevaben "paylaşabilinmesi için izin alınmıştır ve olduğu gibi paylaşılmamıştır " gibi bir cevap geldi. Komik bir cevap çünkü paylaşmak için izine gerek yok sadece bu yazıyı yazan kişiyi etiketlemen, belirtmen gerekiyor. Bu arada izin olayı da yalan büyük ihtimalle, niye izin istesin ki bir insan. Daha sonra şöyle bir cevap geldi:
Bu tarz şeyler önemli fakat hayati bir öneme sahip değil, onun için pek umursamıyoruz. Bugün 500 sayfalık kitaptan bile 1 cümleyi beğenip paylaşmak istediğimizde altına yazarın adını yazıyoruz. Bu konudaki adam makalenin yarısını sömürmüş ve yazarın asıl sahibine hiçbir iltifatta bulunmamış, bu yanlıştır. "Burada herkes, herkese bir şeyler katmaya çalışıyor fakat karşılık almıyor" kısmı yanlış buluyorum. Herkes bir şeyler paylaşıyor ve karşılığında beğeni alıyor, takdir görüyor. Bu ego tatminidir. Düşünün bakalım bu forumda bir femistin yazı yazması hoşunuza gider miydi? Gitmezdi ve yazıları beğenilmezdi. Ego tatminini sağlayamazdı. Bu yüzden gider feminist reddit bölümünde yazardı. Erkeklere söverdi belki, belki erkekler ile eşit haklara sahip olmadıklarını ifade ederdi. Karşılığında ilgi görürdü ve bazı insanların aynı tarafta olduğunu görürdü. Egosunu böyle tatmin ederdi. Ego tatmini yanlış bir şey değildir ve zaten gün içerisinde her gün yapıyoruz. Zaten ego tatmini diye tabir ettiğimiz şey dopamin ile oldukça yakın ilişkisi olduğu kanısındayım. Düşünün, anlayacaksınız. Devam edelim, şöyle bir cevap daha geldi:
Burada ki sadece "Ona kalırsa bu forumda hiçbir yazı kendimize ait değil, ya bir kitaptan ya da bir makaleden alıntı." yazısına cevap vereceğim. @Betaboy zaten kendisi probleme cevap vermiş "Biz o alıntıları alıp kendi hayat tecrübelerimizle örneklendirerek kendi cümlelerimiz ve bakış açımızla yazıyoruz." Fakat ilk cümlede yanlışı var. Alıntı kelimesinin anlamını bilmiyor. Alıntı kelimesini TDK'dan baktığınzda "Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas." Tanımını göreceksiniz. Alıntı, "yorum katılmamış şekilde paylaşılmış olan" demektir. Açılan konuda ise tamamen alıntı değil, fakat alıntı olan yerleri konu sonunda "bazı yerleri şuradan alıntı aldım" diye paylaşmalısınız. Hak yemeyin. Ayrıca insanlar onu tamamen sizin yazdığınızı düşünüp "bu adam bir şeyler biliyor" diye düşünebilir -hemde hiçbir şey bilmiyor olsanız bile- İşte bu ego tatmininin alasıdır ve yapılması durumunda göze batar. Ego tatmininin günlük hayatımızda yerini yukarıda söyledik. Her zaman yapıyoruz evet doğru fakat bizim sahip olmadığımız şeyler üzerinden yaparsak tepki toplarız. Dünyanın en basit şeyi yahu.
Vee ardından haşmetli @Kasrqaa.
O zamanlar "Moderatör" rankı vardı. Normal bir üyeden daha üstün. Yürüyen statü, gücün timsali (forum için geçerli). Yorumunu beğenen kişi sayısı belli. Gözünüz önünde statünün önemini gösteriyorum. Diğer arkadaşlardan farklı bir şey demeden daha fazla beğeni alıyor. (evet bu cümleler konu ile alakasızdı fakat -yeni arkadaşlar için söylüyorum- canlı olarak statünün önemini görmüş oldunuz.)
Maalesef yine aynı terane. Yok para kazanmıyor, yok adama niye yükleniyorsun. Arkadaşım, "kaynak belirt" diyebilmemiz için adamın illa içerik karşılığı para mı kazanması lazım? Ben bu yazının aslını kim yazdı onu istiyorum. Belki bende çok güzel duygular uyandırdı, gidip atm'den 5000₺ havale edeceğim. Belki bir ilişki koçluğu servisi için asıl yazarı takıma alacağım. Yani hiç belli olmaz. Ayrıca diğer kişilerden hiçbir farklı şey söylemeden yorumuma cevap verdiğinizde, beni hedef göstermiş oluyorsunuz. Adamın yorumu 7 kişi tarafından beğenilmiş. Oysa ki tek isteğim kaynak belirtmeniz.
Kimseye düşman değilim, fakat eleştirel düşünebilen çok az kişi var bu forumda. @recc'in yine @Game Master'ın konusuna yazdığı yorum ve @Şahruh'un yine bu @Game Master denilen elemanın konusuna yazdığı yorumdan yola çıkarak yazdım bu konuyu.
İncittiğim biri varsa kusura bakmasın ama okuduğunuzda kimseyi incitmediğimi ve doğru olanın peşinde olduğumu göreceksiniz.
Ayrıca bizim bu forumda daha çok @Philliscan gibi adamlara ihtiyacımız var. Kısacık yazıları ile kocaman fikirler uyandırıyordu bende. Ayrıca bariz bir şekilde kendi yorumunu katıyordu, "kırmızı hap şöyle der ama ben böyle yapmayı tavsiye ediyorum" diyebilme cesaretine de sahipti. Şimdi ki forum yazarları ise upuzun sayfa yazı, işimize yarayan sadece 2 cümle şeklinde ilerliyor. Hayır yani gerçekten önemliyse yazabilirsiniz ama eğer anlatacağınız konu daha kısa şekilde anlatılabilirse rica ediyorum daha kısa yazın. (Bu konu bile ölümcül uzunlukta oldu ) Ben şahsen çok ilgimi çekmediği takdirde okumuyorum uzun olanları.
Hala daha “enetelektüel hırsızlık“ konusunda istikrar göstermemeniz temennisiyle.
Sağlıcakla kalın.
Son düzenleme: