Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Kuran-ı Kerim ve Namaz

Katılım
27 Nisan 2018
Mesajlar
270
Tepkime puanı
208
Yaş
23
Şehir
İstanbul
Bu gün size yeni öğrendiğim ve doğruluğuna iman ettiğim( iman etmek, inanmak anlamında kullanılmıştır.), bir kaç bilgiden bahsedeceğim.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, benim söylediğim şeyler kesin doğru diye bir şey yoktur. Sadece şu anlık ben doğruluğuna inanıyorum, ve olur da bir gün yanlış olduğuna inanırsam, o gün bile doğru bildiğim şeyi yapmış olacağım. Demek istiyorum ki, siz doğru bildiklerinizi yapın, eğer yaptıklarınız yanlış ise ve farkına varırsanız, farkına vardığınız yeni doğruları yapacaksınız, kendi doğrunuzdan ayrılmamış olacaksınız. Bu ise inandıklarınız ister doğru ister yanlış olsun, sizi rahatsız etmez.

Neyse konumuza dönelim, Kur'an-ı Kerime göre namaz kılmanın üç farzı vardır. Kıyam, rukü ve secde. Namazı bu üç fiziksel hareket çemberinde maneviyatımızı doyurmak, Allah'ı anmak, yalvarmak ve yardım istemek için kılarız. Namaz esnasında 1. veya 2. rekat gibi bir şey yoktur. Yani buna rastlamadım. O yüzden 2. rekatta ne okumalıyım diye bir soruya da ihtiyacınız yoktur. Ve dikkatli bakarsanız, bu şekilde kılınan namazlarda bir ezbercilik vardır. Yani namazı kılmadan önce, nerede ne okuyacağımızı ezberlemişizdir, biliriz. Gider namazı kılarız, tamamen robot gibi ve biter. Ve sonra tekrar dünya hayatı. Bu, sizce de namaz kılmak için namaz kılmak olmuyor mu?

Bu noktada şunu açıklığa kavuşturmam gerekiyor. Namaz kılarken nerede ne okuyacağınızı siz, o an ki duygunuza, ruh halinize göre belirlersiniz. İster dua edin( Allahım nolur bana yardım et, Anamı, babamı, kardeşimi, beni sevdiğin kulların arasına al.....), ister Kur'an'dan ayet okuyun. Tamamen size kalmış ve bunun Arapça olması da şart değil. Sonuçta Arapça bilmiyor isen, ne söylediğini mantıken bilmezsin. Ana dilinde namaz kılmak şahsımca, ibadetin zevkini, verimliliğini arttırır. Buradan da inşallah Arapça namaz kılmak yanlış gibi bir fikir çıkarmazsınız.

Kıyam'da, rüku'da ve secde'de ne kadar duracağınız ise size kalmış, ibadet ediyorsunuz arkadaşlar, bir robot gibi davranmanıza gerek yok. Tatmin olduğunuzu hissedene kadar yapmanız kafiidir.


Daha yazacaktım ama ara vermem gerekti, o arada da kafam uçtu gitti.

Yararlandığım kaynaklar;




 
Son düzenleme:
Bu gün size yeni öğrendiğim ve doğruluğuna iman ettiğim( iman etmek, inanmak anlamında kullanılmıştır.), bir kaç bilgiden bahsedeceğim.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, benim söylediğim şeyler kesin doğru diye bir şey yoktur. Sadece şu anlık ben doğruluğuna inanıyorum, ve olur da bir gün yanlış olduğuna inanırsam, o gün bile doğru bildiğim şeyi yapmış olacağım. Demek istiyorum ki, siz doğru bildiklerinizi yapın, eğer yaptıklarınız yanlış ise ve farkına varırsanız, farkına vardığınız yeni doğruları yapacaksınız, kendi doğrunuzdan ayrılmamış olacaksınız. Bu ise inandıklarınız ister doğru ister yanlış olsun, sizi rahatsız etmez.

Neyse konumuza dönelim, Kur'an-ı Kerime göre namaz kılmanın üç farzı vardır. Kıyam, rukü ve secde. Namazı bu üç fiziksel hareket çemberinde maneviyatımızı doyurmak, Allah'ı anmak, yalvarmak ve yardım istemek için kılarız. Namaz esnasında 1. veya 2. rekat gibi bir şey yoktur. Yani buna rastlamadım. O yüzden 2. rekatta ne okumalıyım diye bir soruya da ihtiyacınız yoktur. Ve dikkatli bakarsanız, bu şekilde kılınan namazlarda bir ezbercilik vardır. Yani namazı kılmadan önce, nerede ne okuyacağımızı ezberlemişizdir, biliriz. Gider namazı kılarız, tamamen robot gibi ve biter. Ve sonra tekrar dünya hayatı. Bu, sizce de namaz kılmak için namaz kılmak olmuyor mu?

Bu noktada şunu açıklığa kavuşturmam gerekiyor. Namaz kılarken nerede ne okuyacağınızı siz, o an ki duygunuza, ruh halinize göre belirlersiniz. İster dua edin( Allahım nolur bana yardım et, Anamı, babamı, kardeşimi, beni sevdiğin kulların arasına al.....), ister Kur'an'dan ayet okuyun. Tamamen size kalmış ve bunun Arapça olması da şart değil. Sonuçta Arapça bilmiyor isen, ne söylediğini mantıken bilmezsin. Ana dilinde namaz kılmak şahsımca, ibadetin zevkini, verimliliğini arttırır. Buradan da inşallah Arapça namaz kılmak yanlış gibi bir fikir çıkarmazsınız.

Kıyam'da, rüku'da ve secde'de ne kadar duracağınız ise size kalmış, ibadet ediyorsunuz arkadaşlar, bir robot gibi davranmanıza gerek yok. Tatmin olduğunuzu hissedene kadar yapmanız kafiidir.


Daha yazacaktım ama ara vermem gerekti, o arada da kafam uçtu gitti.

Yararlandığım kaynaklar;




Haklısın aslında.Mesela dua,sure bilmeyen biri namazın içinde mecburen kendi içinden geldiklerini söylüyor.Bunu dua,sure bilen biri de uygulayabilir.
 
Yazıyı yorumlayacak kadar yeterli bilgi sahibi değilim ama ben de namazı bir meditasyon şekli olarak görüyorum. Sırf farz olduğu için kılınmamalı
 
Edip yüksel, Caner taslaman, Emre Dorman, Yaşar Nuri Öztürk (Deizm diyip benim fikrime göre saçmalasa da çok büyük katkıları oldu Kurana)

İşte bu yukarıdakiler Kuranı anlamak için ellerinden geleni yapan kişiler. Bu kişiler bana tapmayın/körü körüne inanmayın gidin Kuran okuyun diyen kişiler.

Adam seni Tanrı kelamına çağırıyor hacı hoca boşver diyor.

Daha ne olsun.

Kusura bakma salat (namaz diyorlar genelde) konusunda yorum yapmadım ve yazını okumadım kafam biraz dolu içimi dökmek istedim sana. :)
 
Aylar önce not defterime tamamen sübjektif söyle bir not almıştım: "Namaz hem bir meditasyon hem de faydalı bir disiplin. Dini ayakta tutan şey faydalı disiplindir. Faydalı disiplin denince akla en başta namaz gelir. Bu yüzden namaz dinin direğidir. Namazın farzı, insan hayatında disiplinin gerekliliğindendir. Dini yükümlülüklerinde disiplini sağlayanın, hayatının diğer alanlarında disiplini sağlaması da kolaylaşır. Hadiste "devamlılık"a önem verilmesi disiplinin önemindendir. Tabi ki samimiyet şart. Samimiyet işin (olayın) temeli. İnsan hayatında disiplini hissetmelidir."
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst