Materyalizm Nedir?
Varlığın ana niteliğinin madde olduğunu, madde ve maddenin değişimleri dışında hiçbir şeyin var olmadığını öne süren varlık görüşüdür.
Materyalizm, yaşamın da oldukça karmaşık fiziksel ve kimyasal süreçlerden başka bir şey olmadığını savunur. ‘’Zihin’’ ve ‘’düşünme’’, materyalizm açısından beynin bir faaliyetinden ibarettir. Başka bir deyişle materyalizm indirgemeci bir görüştür; çünkü zihnin ayrı bir varlık türü meydana getirmediğini, bu yüzden maddeye indirgenebileceğini iddia eder.
Materyalizm, varlığı veya dünyayı kendi içinde kapalı bir sistem olarak tasarlar; hatta onu bir makineye benzetir. Bu kapalı sistemde olup biten her şey kendisini doğuran fiziksel nedenler tarafından belirlenir. Yani materyalizm evrende her şeyin belirlenmiş olduğunu, dolayısıyla rastlantıya yer bulunmadığını savunduğu için determinist bir görüştür.
Bu görüşün düşünce tarihinde çok sayıda savunucusu olmuştur. Ama yine de materyalizm dediğimiz zaman akla esas Karl Marx ve Friedrich Engels gelir.


İdealizm Nedir?
Materyalizmin karşıtı olan görüştür. Yani materyalizm maddenin yegâne gerçeklik olduğunu söylediği yerde, idealizm buna şiddetle karşı çıkar. Çünkü idealizme göre varlığın ana niteliği ruh veya zihin olmak durumundadır; gerçekten var olan ideadır ya da düşüncedir.
İdealizm evrende şaşmaz bir düzen bulunduğunu öne sürer; bununla da kalmayıp bu düzenin zihnin eseri olduğunu savunur. Çünkü idealizme göre madde kendi başına düzen kazanamaz. Alfabenin harflerini kendi hâllerine bırakıp onların kendi kendilerine anlamlı sözcük üretip üretemeyeceklerine bakın! İdealistlere göre, harflerin yan yana gelmeleri anlamlı sözcüklerin ortaya çıkması için asla yeterli olmaz. Bunun için düşünen ve anlam yaratan bir zihne ihtiyaç vardır.
İdealizmin en büyük temsilcisinin George Berkeley olduğunu söylemek gerekir. Berkeley, modern bilimin materyalizme götürmesinden endişe ediyordu. Bilim güç kazanınca, ondan materyalizmin çıkması kaçınılmazdı. O, materyalizmden ise ateizmin doğacağını düşünüyordu. Çünkü maddenin gerçek olduğunu öne süren materyalizm, evrende ne ilahî ne de bireysel ruha yer bırakır. Ateizmden ise hiçbir değer olmadığını, Tanrı’nın yokluğunda ‘’her şeyin mubah olduğunu’’ öne süren görüş olarak nihilizmin çıkması kaçınılmazdır. Berkeley, bunun Avrupa Uygarlığı için bir felaket olacağını düşündü. Bu duruma engel olmak için âdeta bir misyoner gibi Avrupa ve Amerika’nın her yanını dolaştı; insanlara vaazlar verdi. Felsefesinde ise gerçekten var olanın zihin ya da ruh olduğunu söyledi; ‘’var olmak algılanmış olmaktır’’ derken, maddenin var oluşunu zihnin var oluşuna indirgedi. Onun bu görüşüne öznel idealizm denir.