- Katılım
- 4 Ağustos 2020
- Mesajlar
- 125
- Tepkime puanı
- 142
- Yaş
- 23
- Şehir
- İstanbul
Sitede birçok şey konuşuyoruz. Bir insanın kendisini gerçekleştirmesinde önemli rol oynayan bireycilik hakkında konuşacağım ama öncesinde milliyetçiliğe değiniyorum.
Bugün bu yazımda milliyetçiliğe değineceğim. Öncelikle milliyetçiliğin TDK anlamına bakalım: Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk, ulusalcılık, nasyonalizm. Peki nasıl bir görüştür Temelinde ulus, devlet gibi bir kolektif yapının iyiliğini, refahını savunur. Aslına baktığın zaman güzel bir şey gibi duruyor. Kim ülkesinin daha iyi yerlerde olmasını istemez ki? Daha iyi şartlarda olması demek senin de birey olarak daha rahat yaşaman anlamına gelir. Yine de kendini böylesine büyük bir kolektif yapıya dayaman ve bireyliğini görmezden gelmen, itaat kültürünü oluşturur. Toplumsal hiyerarşi hayatın her alanında vardır. Aile de hiyerarşik bir yapıdır. Liberalizmin temelinde bireycilik yatar. Önce ben deme anlayışıdır. Tamam, hepimiz bir veya birden fazla millete ve devlete bağlıyız ama hiçbir otorite bunu bize dayatamaz. Eğer dayatılmadan dahi milliyetçiysen sen kendini hiçe sayarsın. Çünkü büyüğün faydası için küçüğü feda eden bir anlayışı benimsemişsindir. Bu yüzden böyle kolektif yapılara sıcak bakmıyorum. Yozlaşmaya müsait hatta en çok yozlaşmış yapılardır. Bu yüzden bireyciyim ve milliyetçiliğe karşıyım, sevmiyorum. Bir de milliyetçilerin bir türü var, kendi yapmadığı şeylerle övünmek adında. Tamam, ben de tarihte atalarımın yaptığı iyi ve kötü şeylere bakıp analiz ediyorum ve yeri geldiğinde övüyorum yeri geldiğinde gömüyorum ama üretemeyen bir toplumun böyle şeylerle övünmesi aşağılık kompleksine girer. Kendini sivriltecek bir vasfı olmadığı için bu tür tarihi olaylarla övünürler. Velhasıl kelam, birey önce kendini geliştirmelidir ve kendinin yararına çalışmalıdır.
Bugün bu yazımda milliyetçiliğe değineceğim. Öncelikle milliyetçiliğin TDK anlamına bakalım: Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk, ulusalcılık, nasyonalizm. Peki nasıl bir görüştür Temelinde ulus, devlet gibi bir kolektif yapının iyiliğini, refahını savunur. Aslına baktığın zaman güzel bir şey gibi duruyor. Kim ülkesinin daha iyi yerlerde olmasını istemez ki? Daha iyi şartlarda olması demek senin de birey olarak daha rahat yaşaman anlamına gelir. Yine de kendini böylesine büyük bir kolektif yapıya dayaman ve bireyliğini görmezden gelmen, itaat kültürünü oluşturur. Toplumsal hiyerarşi hayatın her alanında vardır. Aile de hiyerarşik bir yapıdır. Liberalizmin temelinde bireycilik yatar. Önce ben deme anlayışıdır. Tamam, hepimiz bir veya birden fazla millete ve devlete bağlıyız ama hiçbir otorite bunu bize dayatamaz. Eğer dayatılmadan dahi milliyetçiysen sen kendini hiçe sayarsın. Çünkü büyüğün faydası için küçüğü feda eden bir anlayışı benimsemişsindir. Bu yüzden böyle kolektif yapılara sıcak bakmıyorum. Yozlaşmaya müsait hatta en çok yozlaşmış yapılardır. Bu yüzden bireyciyim ve milliyetçiliğe karşıyım, sevmiyorum. Bir de milliyetçilerin bir türü var, kendi yapmadığı şeylerle övünmek adında. Tamam, ben de tarihte atalarımın yaptığı iyi ve kötü şeylere bakıp analiz ediyorum ve yeri geldiğinde övüyorum yeri geldiğinde gömüyorum ama üretemeyen bir toplumun böyle şeylerle övünmesi aşağılık kompleksine girer. Kendini sivriltecek bir vasfı olmadığı için bu tür tarihi olaylarla övünürler. Velhasıl kelam, birey önce kendini geliştirmelidir ve kendinin yararına çalışmalıdır.