Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Mükemmeliyetçilik Hariç Her Şey Mükemmeldir

Katılım
28 Mayıs 2020
Mesajlar
107
Tepkime puanı
271
Şehir
İstanbul
Hiçbirimiz mükemmel değiliz ve asla da olmayacağız, tarihte gözlerini gererek baktığın o "büyük" adamlar da mükemmel değildi. Nedir mükemmellik? Eksiksiz olmak.

Mükemmellik doğaya tamamen aykırı, nasıl mı? İnsan yalnızca sahip olmadığını arzular demiştik. Mükemmel olmaksa eksiksiz olmak, yani isteyip de sahip olmadığın hiçbir şeyin kalmaması demek. Bu durumda (mükemmellik) insanın yaşama amacı ve isteği yok olur, hayat anlamsızlaşır ve bir intiharla süslenir. Bunu yaşayan birinin günümüze dek hiç olmayışının nedeni mükemmelliğin imkansızlığıdır.

Bir zamanlar ben de dahil olmak üzere aramızdan birçok insan bu hataya düşüyor. Bilinçaltını "Ben mükemmelim" telkiniyle yeniden kodluyor, sonrasında en küçük bir hatasında dünyasını kendi elleriyle başına yıkıyor. Aşırı uçlar arasında gidip geliyor. Aynı aşırılığa kızlar konusunda da düşüyor ve aciz bir köleyken birden umursamaz bir kadın düşmanı olmaya karar veriyor, tabi ki bu sadece çizmeye çalıştığı imaj; içerideki muhtaçlığında değişen hiçbir şey yok.

Kimisi de harekete geçmeden önce "yeterince kendimi geliştireyim, biraz daha geliştireyim ki kimsenin reddedemeyeceği bir erkek olayım" diye düşünüyor ve sadece yerinde sayıyor. Düşünce hareketi değiştirmez, "hazır hissettiğimde başlayacağım" sadece bir bahanedir. İçeride hazır hissetmesen bile gidip denediğinde içsel oyunun da yavaşça değişmeye başlayacak. Reddedilmekten korkmak büyük bir zayıflık, öleceğini bildiğinin için yaşamak istememeye benzer. Kızdan alacağın cevap senin kontrolünde olmayan bir şey, bu yüzden bunun için üzülmek aptalca. Yürüyüp yürümemekse tamamen senin elinde olan bir şey, eğer yeterince cesur değilsen bunun için üzülebilirsin.

Bundan dolayı kafa yapın "Ben yeterliyim" şeklinde olmalı, "Ben mükemmelim" değil. İkincisi tamamen imkansız ve kendine hayal satıyorsun, en küçük bir olayda da egon kırılıyor. İlki ise doğru olan, olması gereken. Hayatta her zaman bir dengeye sahip olmalısın, iki uç da seni felakete sürükler.

Başına kötü bir şey geldiğine inandığın her an aslında hayatın sana oynadığı tatlı bir gelişim oyunu. Yine bir dolaylı anlatım yapalım. Yıllarca Clash of Clans oynadım, hiç bilmeyenler için oyundaki amaç ganimet yağmalayıp köyünü geliştirmek. Peki ben oyuna başladığım anda sınırsız ganimete sahip olsaydım yıllarca oynayıp buna emek harcar mıydım? Tabi ki hayır. Aynen bu şekilde hayata en tepeden başlayan, her istediğini istediği anda elde eden insan büyük bir boşluğa düşer. Bu boşluğu uyuşturucu, p*rno gibi devasa uyarıcılarla doldurmaya çalışır fakat başarılı olamaz. Demek istiyorum ki hayatta bir mücadelen varsa, mutlaka var, bundan nefret etmek yerine bunu sev. Hayat mücadeleler, kazanıp-kaybetmeler olmasa anlamsız olacak bir yolculuk. Mükemmellik hiçbir zaman mümkün değil, yapman gerekense her gün bir önceki gündeki halinden biraz daha iyi olmak.

Kontrol edebileceğin şeylere odaklan ve gerisini unut gitsin. Başkalarını kontrol etmeye çalışıyorsan dur ve düşün: Kendini tam olarak kontrol edebiliyor musun? İnsan bir diğer kişiyi asla tam olarak kontrol edemez fakat bir başkasının eyleminden ne kadar etkileneceğini kontrol edebilir. İnsanı üzen şey durumlar değil, onun durumlara olan bakış açısıdır. Bakış açısı değişirse HER ŞEY değişir. Başarı, başarısızlık korkusunu yenebilmektir. Teori uygulanmazsa unutulur.

Daha önce bir parmak-mutluluk örneği vermiştim. Benzer şekilde karantinadan önce özgürce gezip dolaşabilmenin değerinin farkında değildik. Bunu kaybettiğimiz anda özlemeye başladık fakat mevcut durumu değiştirmek şu an için bizim kontrolümüz altında değil. Kontrolümüz altında olan şey ise bu süreçte kendimizi eskiden olduğundan çok daha fazla geliştirmek, elimizdeki fazla zamanı iyi değerlendirmek. Biri "hayatım bitti" diye düşünürken bir başkası "yeniden doğacağım" diye düşünür. Biri yaşlandığını düşünürken diğeri "yarın, bundan sonraki hayatımın ilk günü" diye düşünür. Aradaki tek fark bakış açısı. Pozitif kalabilmek önemli, maskülenite mağara adamlığı demek değil. Mizah bağ kurmak için etkili bir yoldur.

"Kızları umursamıyorum" diyen bir kitle var ki bu da yanlış bir bakış açısı. Yazan adamlar ince ince anlatmadıkları için yanlış anlaşılma kaçınılmaz oluyor. Yapılması gereken kızları umursamamak değil, kızın seni reddetmesini veya sana verdiği bir tepkiyi umursamayıp yoluna devam etmek ve başkalarıyla takılmak.

Yanlış anlaşılmaların olduğu bazı konulara anlık ilhamla beraber kısaca değindim, bazıları birbirinden kopuk görünse de hepsinin arasında derin bir bağ var. Kendine iyi bak.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst