- Katılım
- 14 Temmuz 2019
- Mesajlar
- 40
- Tepkime puanı
- 77
- Şehir
- Antalya
Bu hayatta en çok ilgimi çeken şey insanlardır. Davranışları olsun,hal ve hareketleri,düşünceleri kısaca insana dair her şey. Ben bu yolda öğrendiklerimi sizler ile paylaşacağım. Sizler ise bu bilgileri hayatınıza entegre edip kullanacaksınız. Buraya bazı yeni gelen arkadaşların düşünmediği görüyorum. Eğer bu yazıyı okuyup geçip hayatına bir şey kazandırmayacak isen şimdiden çık. Çünkü her yazının sonunda sizlere uçu açık sorular soracağım. Sizlerde onlara cevap vereceksiniz. Biraz beyin jimnastiği yapacağız beraber.
Unutmadan kafanıza takılan soruları buraya yada özelden mesaj olarak sorabilirsiniz.
İnsan sadece biyolojik bir organizma değildir. Yakın ve geniş zamanda yaşadıklarının, çevresi ile etkileşimi sonucu bedensel, ruhsal ve sosyal olarak gelişen,değişen "DİNAMİK" bir yapıdır.
Bu şartlar altında insanı Bio-psiko-sosyal( Biyolojik-Psikolojik-Sosyal) olarak değerlendireceğiz. Bu şartlar altında değerlendirme sebebimiz, bu yapıların birleşimin insanı ana temeli olmasıdır.
İnsanda esas olarak alınan şey ruhdur. Ancak metafizik olarak ruh kavramına inanmıyorum ve metafizik olarak ruhun var olup olmadığı bilinmiyor. Ancak benimde kabul ettiğim, en geçerli ve kabul gören şey Ruhun duygu,düşünce ve davranışlarımız olduğudur. Ruhu bu şartlar altında değerlendirdiğimiz zaman ise ortaya Nöral Ağlar çıkıyor. Bu durumda Nöral Ağlarımız aslında bizim ruhumuzdur. Burada bence en önemli şey nöral ağlarımızı yeniden yapılandırabilir miyiz ?
Bu soruya aslında cevap vermiştim, insanın dinamik bir yapıda olduğu söyler iken. Ancak nöral ağların nasıl geliştiğine bakmak bize yeni bir ufuk açabilir. Nöral ağlar bebeklikten itibaren gelişen bir yapıdır. Gördüğümüz, duyduğumuz,yaşadığımız olaylar nöral ağları şekillendiriyor. Ancak burada şöyle bir şey var. İnsanın ruhunun bileşenlerinden birisinin duygular olduğunu söylemiştim. Burada ise bakış açısı devreye giriyor. Olaylara baktığımız açı nöral ağlar ile duyguları çok fazla etkiliyor. Peki nedir bu bakış acısı ?
BAKIŞ AÇISI
Bakış acısı da aynı nöral ağlar gibi bebeklikten itibaren gelişen bir yapı. Örneğin siz bebek iken başına gelen bir olayda veya problemde sizlere nasıl yaklaştıkları sizin bakış açınızı oluşturuyor. Siz yaklaşırken gözleri, ses tonu,söyleyiş biçimi vb ve davranışları(söyledikleri ve beden dili diyip size bırakıyorum, çünkü uçu açık) en fazla etkili olan unsurlar. Bakış açımızın hem oluşup hemde gelişen bir yapıdır. Peki bu bakış açısı nasıl oluşuyor. Tabii ki milyonlarca kes duyduğunuz "Ayna nöronlar" sayesinde. Peki nedir bu AYNA NÖRONLAR ?
AYNA NÖRONLAR
Ayna nöronlar başkalarının davranışlarını, ses tonunu, konuşma biçimi ,argonu, jargonu, gülüşü,beden dilini kopyalayan nöronlardır. Tabii ki bunları daha da uzatabilirim ancak kafi. Ancak buraya yazmadığım bir şey var, Yazmadım çünkü bu çok önemli ve ayrı bir başlık altında işlenmesi gerekiyor bence. Çok fazla detayına inmeyeceğim biraz araştırın.
Ayna Nöronlar ile Düşünceler
Karşınızda ki kişinin ayna nöronlarını kullanabiliriz. Ayna nöronlar sayesinde kendi düşüncelerinizi onun düşüncesiymiş gibi hissettirip bu hale getirebiliriz. Bunun mantığı çözen kişi bana yazabilir.
Evet dostlar, bu başlangıç olsun. 2 haftada bir insan ile ilgili detaylı yazılar yazacağım. Sizlere veda etmeden önce en başta söylediğim gibi bir soru sormak istiyorum. Bu soruya düşünmeden direk evet yada hayır cevabını vermeyin. Biraz düşünün ve açıklamasını ile bizlere kendi düşüncelerini aktar.
"Kendi düşüncelerimize gerçekten sahip miyiz?"
Hoşcakalın
Son düzenleme: