Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Nöral Ağlar ile Gelişim - Bölüm 1

Kendi düşüncelerimize gerçekten sahip miyiz?

  • Evet

    Kullanılan: 4 20.0%
  • Hayır

    Kullanılan: 16 80.0%

  • Kullanılan toplam oy
    20
Katılım
14 Temmuz 2019
Mesajlar
40
Tepkime puanı
77
Şehir
Antalya


Bu hayatta en çok ilgimi çeken şey insanlardır. Davranışları olsun,hal ve hareketleri,düşünceleri kısaca insana dair her şey. Ben bu yolda öğrendiklerimi sizler ile paylaşacağım. Sizler ise bu bilgileri hayatınıza entegre edip kullanacaksınız. Buraya bazı yeni gelen arkadaşların düşünmediği görüyorum. Eğer bu yazıyı okuyup geçip hayatına bir şey kazandırmayacak isen şimdiden çık. Çünkü her yazının sonunda sizlere uçu açık sorular soracağım. Sizlerde onlara cevap vereceksiniz. Biraz beyin jimnastiği yapacağız beraber.

Unutmadan kafanıza takılan soruları buraya yada özelden mesaj olarak sorabilirsiniz.


İnsan sadece biyolojik bir organizma değildir. Yakın ve geniş zamanda yaşadıklarının, çevresi ile etkileşimi sonucu bedensel, ruhsal ve sosyal olarak gelişen,değişen "DİNAMİK" bir yapıdır.

Bu şartlar altında insanı Bio-psiko-sosyal( Biyolojik-Psikolojik-Sosyal) olarak değerlendireceğiz. Bu şartlar altında değerlendirme sebebimiz, bu yapıların birleşimin insanı ana temeli olmasıdır.

İnsanda esas olarak alınan şey ruhdur. Ancak metafizik olarak ruh kavramına inanmıyorum ve metafizik olarak ruhun var olup olmadığı bilinmiyor. Ancak benimde kabul ettiğim, en geçerli ve kabul gören şey Ruhun duygu,düşünce ve davranışlarımız olduğudur. Ruhu bu şartlar altında değerlendirdiğimiz zaman ise ortaya Nöral Ağlar çıkıyor. Bu durumda Nöral Ağlarımız aslında bizim ruhumuzdur. Burada bence en önemli şey nöral ağlarımızı yeniden yapılandırabilir miyiz ?

Bu soruya aslında cevap vermiştim, insanın dinamik bir yapıda olduğu söyler iken. Ancak nöral ağların nasıl geliştiğine bakmak bize yeni bir ufuk açabilir. Nöral ağlar bebeklikten itibaren gelişen bir yapıdır. Gördüğümüz, duyduğumuz,yaşadığımız olaylar nöral ağları şekillendiriyor. Ancak burada şöyle bir şey var. İnsanın ruhunun bileşenlerinden birisinin duygular olduğunu söylemiştim. Burada ise bakış açısı devreye giriyor. Olaylara baktığımız açı nöral ağlar ile duyguları çok fazla etkiliyor. Peki nedir bu bakış acısı ?

BAKIŞ AÇISI


Bakış acısı da aynı nöral ağlar gibi bebeklikten itibaren gelişen bir yapı. Örneğin siz bebek iken başına gelen bir olayda veya problemde sizlere nasıl yaklaştıkları sizin bakış açınızı oluşturuyor. Siz yaklaşırken gözleri, ses tonu,söyleyiş biçimi vb ve davranışları(söyledikleri ve beden dili diyip size bırakıyorum, çünkü uçu açık) en fazla etkili olan unsurlar. Bakış açımızın hem oluşup hemde gelişen bir yapıdır. Peki bu bakış açısı nasıl oluşuyor. Tabii ki milyonlarca kes duyduğunuz "Ayna nöronlar" sayesinde. Peki nedir bu AYNA NÖRONLAR ?


AYNA NÖRONLAR

Ayna nöronlar başkalarının davranışlarını, ses tonunu, konuşma biçimi ,argonu, jargonu, gülüşü,beden dilini kopyalayan nöronlardır. Tabii ki bunları daha da uzatabilirim ancak kafi. Ancak buraya yazmadığım bir şey var, Yazmadım çünkü bu çok önemli ve ayrı bir başlık altında işlenmesi gerekiyor bence. Çok fazla detayına inmeyeceğim biraz araştırın.
Ayna Nöronlar ile Düşünceler
Karşınızda ki kişinin ayna nöronlarını kullanabiliriz. Ayna nöronlar sayesinde kendi düşüncelerinizi onun düşüncesiymiş gibi hissettirip bu hale getirebiliriz. Bunun mantığı çözen kişi bana yazabilir.



Evet dostlar, bu başlangıç olsun. 2 haftada bir insan ile ilgili detaylı yazılar yazacağım. Sizlere veda etmeden önce en başta söylediğim gibi bir soru sormak istiyorum. Bu soruya düşünmeden direk evet yada hayır cevabını vermeyin. Biraz düşünün ve açıklamasını ile bizlere kendi düşüncelerini aktar.

"Kendi düşüncelerimize gerçekten sahip miyiz?"

Hoşcakalın
 
Son düzenleme:
Kendi düşüncelerimiz olmasaydı, sanat da olmazdı.
 
Kendi düşüncelerimize sahip olduğumuzu düşünüyorum ancak gündelik hayatta çok kullanmıyor olabilir miyiz ? Beyinde gerçekleşen her bir olay belli bir enerji ile ortaya çıkıyor. İnsanın genel yapısında tasarruf ön plana çıkıyor. Minimum eforla hayatta kalmak insandaki en dikkat çeken şey. Zihinsel olarak kendimizi zorlarsak bence kendi düşüncelerimizi (yaratıcılığımızı) konuşturabiliriz.
 
Kendi düşüncelerinize sahip değiliz dostum, özgür irade diye bir şey yok hepsi küçüklükten itibaren çevremizdeki büyüklerin bize ekip şimdi bilinçaltımızda yeşeren fikirleri.
 
Bence kendi düşüncelerimize kısmen sahibiz,yani bu sorunun cevabı evet veya hayır değil.
Nedeni ise söylediğin gibi,bebeklikten beri yaşadığımız olaylar,durumlar(yaşadığımız herşey) bizlerin kişiliğini ve düşünce şeklini,tarzını değiştiriyor.Ama son olarak kararı vermekte tabiki özgürüz.
Konu güzel,ellerine sağlık.
 
;)
Eline sağlık.
 
Bence kendi düşüncelerimiz var.
düşündüğümüz şeyler kişiden kişiye değişiyor.
Tabi ki bunun yanında toplumda bir sürü manipüleye maruz kalıyor olabiliriz bazı görüşlerimiz sonradan empoze edilmiş olabilir ama kendi düşüncelerimiz de bence var.
 
Kendi düşüncelerimiz olmasaydı, sanat da olmazdı.
Freud'a göre sanat bilinçaltımızın bir yansımasıdır. Bir kitabın da sanatçıları analiz etmiştir.


Bence kendi düşüncelerimize kısmen sahibiz,yani bu sorunun cevabı evet veya hayır değil.
Nedeni ise söylediğin gibi,bebeklikten beri yaşadığımız olaylar,durumlar(yaşadığımız her şey) bizlerin kişiliğini ve düşünce şeklini,tarzını değiştiriyor.Ama son olarak kararı vermekte tabii ki özgürüz.
Konu güzel,ellerine sağlık.

Son noktada karar verir iken acaba geçmiş yaşantımız ne kadar etki ediyor? Bence bunu bir araştırmak lazım.

Bence kendi düşüncelerimiz var.
düşündüğümüz şeyler kişiden kişiye değişiyor.
Tabi ki bunun yanında toplumda bir sürü manipüleye maruz kalıyor olabiliriz bazı görüşlerimiz sonradan empoze edilmiş olabilir ama kendi düşüncelerimiz de bence var.
Kendi düşüncelerimiz olmasa bizi hayvandan ayıran en büyük fark ne olur ki? İnsan bu noktaya kadar geldi ise düşüncelerinden, fikirlerinden ve gözlemlerinden geldi.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst