- Katılım
- 9 Nisan 2018
- Mesajlar
- 361
- Tepkime puanı
- 3,201
- Şehir
- Antalya
Evet, önce 'adam' olun!
Ama öyle çakma adamlardan bahsetmiyorum hani o dizilerde filmlerde gösterdikleri gibi. Ya da alemde kendine "kabadayı" sıfatı takmış çakalların yaptığı gibi de elinizde tespih, çakı sallayanlardan bahsetmiyorum, veya baba parası ile geçinip de çevresine adamlık dersi vermeye çalışan ve gerçek hayatın ne olduğu hakkında zerre fikri olmayan veletlerden de bahsetmiyorum
Size 'gerçek adam' olun diyorum.
Çünkü bunu başarmak emin olun hayatınızdaki her şeyden önemli. Mesela bazıları kadınlar konusunda başarılı olmak istiyor, çevresi konusunda başarılı olmak istiyor, hayatı konusunda başarılı olmak istiyor...
Ama baksan karaktersizin teki, mesela arkadaşlarını bir kız için satar, ailesi umurunda değildir, verdiği sözleri tutmaz, para için yemediği bok yoktur, hayatta hiçbir hedefi amacı yoktur, niteliksiz meteliksiz herifin tekidir...
Ulan bu dingil kadınlar konusunda başarılı olsa kaç yazar ? Bu karaktersiz çevresinde sevilen adam olsa kaç yazar ? Gerçi böylelerini seven çevreden de bir hayır gelmez orası ayrı da, neyse...
Ama size anlatmak istediğim şey şu beyler; biliyorum, hayatta başarıyı yakalamak istiyorsunuz, kadınlar konusunda/işiniz konusunda/çevreniz konusunda başarılı bir insan haline gelmek istiyorsunuz. AMA BUNUN İÇİN ÖNCE KARAKTERİNİZ SAĞLAM OLMALI!
Mesela benim bildiğim Türk erkeği ailesine sahip çıkar, ne olursa olsun annesine babasına ve büyüklerine bir hürmet gösterir ve saygıda kusur etmez. Ha, gerektiğinde lafını da söyler ama sadece gerektiğinde. Şimdi görüyorum Türk gençliğini, anneye babaya etmediği hakareti küfrü bırakmıyor. Kabadayılığın annene babana mı söküyor aslan parçası ? Kendi ailene, kendi anana babana mı çıkışmayı erkeklik mi sanıyorsun sen ? Mesela Türkiye'ye geldiğim zaman arada bir otobüse falan biniyorum, ciddi anlamda yaşlı ve o hareketli otobüste ayakta durması zor olan yaşlı bir insan biniyor, bakıyorum bizim gençlere hiç de yerlerini bile kıpırdatmıyorlar! Sen misin lan şimdi adam, sen misin şimdi erkek ? Sen mi kurtaracaksın şimdi bu vatanı ? Sen mi gururlandıracaksın bizleri ? Sen mi sahip çıkabileceksin ailene ? Bırak bu beylik lafları, hiçbir halt edebileceğin yok...
Dizilere filmlere bakıyorum mesela arada bir, o Çukur mudur nedir öyle skimsonik bir dizi koymuşlar, gençler de müptelası olmuş. İşin en üzücü yanı da gençler bu dizilerdeki tipleri kendilerine model ediniyorlar. Ulan zırto, o adam dizinin set çıkışında gidip Starbucks'ta kahvesini yudumluyor neyi kimi model görüyorsun sen kendine ? Astığını asan kestiğini kesen tiplerin var olduğu bir dünya mı sanıyorsun sen burayı ? Haydi git dene bakalım o dizideki filmdeki adamların yaptıklarını da nasıl gtünden kan alıyorlar senin gör.
Uyan! Dünya bir dizi film seti değil. Burada işler böyle yürümüyor.
Sen onu bunu modelleyeceğim, şöyle böyle olacağım derken, tavus kuşu gibi kafanı kuma gömüp hayallere dalarken ailen gitgide parçalanıyor belki de, vatanın bölünüyor belki de, karakterin günden güne 'karaktersizleşiyor' belki de!
Önce bunun bir farkına var. Kendine gel.
Rahmetli dedem anlatırdı:" bizim zamanımızda bir erkek 16 yaşında bastı mı bir işe koyulur, 18'inde de evlendirilirdi, 20'sine geldiğinde ise en az iki çocuğu olurdu ve o gencecik yaşta bir aileyi yönetebilecek ve bakabilecek olgunlukta olurdu."
Sana git 16'nda işe gir 18'inde evlen 20'nde çocukların olsun demiyorum ama buradaki meselenin aslını anlamanı istiyorum, sana 20 yaşında bir aileye bakacak kadar güçlü olmanın, erkek olmanın olgunluğunun ne olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Şimdi nasıl peki ? Babasının parası olmadan sokaktaki herhangi bir paspastan farkı olmayacak olan Berkecan(24) Starbucks'ta kahvesini yudumlarken etrafındakilere erkeklik dersi vermeye kalkışıyor. Yahu bu adam kendine ne katmış ? Bu adamın babası para göndermeyi bir anda kesse bu adam ne olabilecek ? Kendi kendine geçinebilecek mi mesela ? Mesela bu adam bir aile yönetebilecek olgunlukta mı ? Amaçları, hedefleri var mı ?
YOK, YALNIZCA KOCA BİR HİÇ! AMA SÖZDE ERKEK, SADECE SÖZDE...
Yapmayın beyler, böyle olmayın. Bakın, hayatınızda bir yere gelmek istiyorsanız önce bir olgunluğunuz, bir duruşunuz olmalı. Eğer bunu yapmazsanız isterseniz dünyanın en iyi PUA'sı da olun, istediğiniz kadını da yatağa atın, milyonlarca liranız olsun cebinizde zerre faydası olmaz. Karaktersiz yaşar, karaktersiz ölürsünüz ve 100 sene sonra belki de mezar taşınızdaki yazıları bile silinir gider, kimse de sizi hatırlamaz.
Bir fatiha bile alamazsınız, bir fatiha bile!
Böyle mi olmak istiyorsunuz gerçekten ? Böyle mi yaşamak, böyle mi ölmek ve böyle mi hatırlanmak istiyorsunuz ?
Diyeceğim odur ki; kendinize gelin, çocuk değilsiniz artık! Olgunlaşmayı ve hayatın sorumluluğunu kabul etmeyi öğrenin.
Hayat acı gerçeklerle doludur, ama bu demek değildir ki acıların çocuğu olacaksınız. Yalnızca bu gerçeklerin sorumluluğunu kabul etmenizi ve buna göre yaşamanızı istiyorum sizden. Yahu mesela Atatürk'e bakıyorum, ulan adam daha ergenlik yaşlarında bile memleket meseleleri ile ilgileniyor, bizzat kendi eliyle dergiler yazıyor ve etrafa dağıtıyor, o da yetmiyor öğrenci komiteleri kuruyor ve sırf bu yüzden hapse dahi giriyor o gencecik yaşta! Vatanın hayrı için fikirleri olup bunları hayata geçiren ve sırf bu yüzden hapse dahi girebilecek bir genç! Şimdi kıyaslayın bakalım kafasını bilgisayardan kaldırmayan, elinden telefonu düşmeyen, sabah akşam IQ'su Erzurum'un kış sıcaklık değeri ile aynı olan insanların filmlerini, dizilerini, kanallarını izleyen Türk genci ile bu adamı.
Mesela düşünsenize, hani o 'adam' olduğunu iddia eden pabucumun kabadayıları var ya, onları alıp da bir 100 sene öncesine koysak bu adama ne olurdu ?
Ben ne olacağını söyleyeyim: bu adama entari giydirirlerdi. Çünkü bu adamın 'çakma adamlığı' gerçek adamların yaşadığı o dönemde sökmezdi. O tespihi de o çakıyı da o silahı da monte ederlerdi adama...
Yani anlayacağınız, 'adamlık' dediğimiz olay günümüzdeki çakalların yaptıklarına hiç de benzemiyor. Adamlık demek sorumluluk sahibi erkek demektir.
Neyse, aslında bu konuda daha çok çok şeyler yazarım ama olayın özünü anladığınızı varsayıyorum. Bu konuyu da üzerine alınmak isteyenlere hitap ediyorum.
Umarım 100 sene sonra bile arkanızdan fatiha okunacak adam olursunuz, oluruz.
Umarım...
Ama öyle çakma adamlardan bahsetmiyorum hani o dizilerde filmlerde gösterdikleri gibi. Ya da alemde kendine "kabadayı" sıfatı takmış çakalların yaptığı gibi de elinizde tespih, çakı sallayanlardan bahsetmiyorum, veya baba parası ile geçinip de çevresine adamlık dersi vermeye çalışan ve gerçek hayatın ne olduğu hakkında zerre fikri olmayan veletlerden de bahsetmiyorum
Size 'gerçek adam' olun diyorum.
Çünkü bunu başarmak emin olun hayatınızdaki her şeyden önemli. Mesela bazıları kadınlar konusunda başarılı olmak istiyor, çevresi konusunda başarılı olmak istiyor, hayatı konusunda başarılı olmak istiyor...
Ama baksan karaktersizin teki, mesela arkadaşlarını bir kız için satar, ailesi umurunda değildir, verdiği sözleri tutmaz, para için yemediği bok yoktur, hayatta hiçbir hedefi amacı yoktur, niteliksiz meteliksiz herifin tekidir...
Ulan bu dingil kadınlar konusunda başarılı olsa kaç yazar ? Bu karaktersiz çevresinde sevilen adam olsa kaç yazar ? Gerçi böylelerini seven çevreden de bir hayır gelmez orası ayrı da, neyse...
Ama size anlatmak istediğim şey şu beyler; biliyorum, hayatta başarıyı yakalamak istiyorsunuz, kadınlar konusunda/işiniz konusunda/çevreniz konusunda başarılı bir insan haline gelmek istiyorsunuz. AMA BUNUN İÇİN ÖNCE KARAKTERİNİZ SAĞLAM OLMALI!
Mesela benim bildiğim Türk erkeği ailesine sahip çıkar, ne olursa olsun annesine babasına ve büyüklerine bir hürmet gösterir ve saygıda kusur etmez. Ha, gerektiğinde lafını da söyler ama sadece gerektiğinde. Şimdi görüyorum Türk gençliğini, anneye babaya etmediği hakareti küfrü bırakmıyor. Kabadayılığın annene babana mı söküyor aslan parçası ? Kendi ailene, kendi anana babana mı çıkışmayı erkeklik mi sanıyorsun sen ? Mesela Türkiye'ye geldiğim zaman arada bir otobüse falan biniyorum, ciddi anlamda yaşlı ve o hareketli otobüste ayakta durması zor olan yaşlı bir insan biniyor, bakıyorum bizim gençlere hiç de yerlerini bile kıpırdatmıyorlar! Sen misin lan şimdi adam, sen misin şimdi erkek ? Sen mi kurtaracaksın şimdi bu vatanı ? Sen mi gururlandıracaksın bizleri ? Sen mi sahip çıkabileceksin ailene ? Bırak bu beylik lafları, hiçbir halt edebileceğin yok...
Dizilere filmlere bakıyorum mesela arada bir, o Çukur mudur nedir öyle skimsonik bir dizi koymuşlar, gençler de müptelası olmuş. İşin en üzücü yanı da gençler bu dizilerdeki tipleri kendilerine model ediniyorlar. Ulan zırto, o adam dizinin set çıkışında gidip Starbucks'ta kahvesini yudumluyor neyi kimi model görüyorsun sen kendine ? Astığını asan kestiğini kesen tiplerin var olduğu bir dünya mı sanıyorsun sen burayı ? Haydi git dene bakalım o dizideki filmdeki adamların yaptıklarını da nasıl gtünden kan alıyorlar senin gör.
Uyan! Dünya bir dizi film seti değil. Burada işler böyle yürümüyor.
Sen onu bunu modelleyeceğim, şöyle böyle olacağım derken, tavus kuşu gibi kafanı kuma gömüp hayallere dalarken ailen gitgide parçalanıyor belki de, vatanın bölünüyor belki de, karakterin günden güne 'karaktersizleşiyor' belki de!
Önce bunun bir farkına var. Kendine gel.
Rahmetli dedem anlatırdı:" bizim zamanımızda bir erkek 16 yaşında bastı mı bir işe koyulur, 18'inde de evlendirilirdi, 20'sine geldiğinde ise en az iki çocuğu olurdu ve o gencecik yaşta bir aileyi yönetebilecek ve bakabilecek olgunlukta olurdu."
Sana git 16'nda işe gir 18'inde evlen 20'nde çocukların olsun demiyorum ama buradaki meselenin aslını anlamanı istiyorum, sana 20 yaşında bir aileye bakacak kadar güçlü olmanın, erkek olmanın olgunluğunun ne olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Şimdi nasıl peki ? Babasının parası olmadan sokaktaki herhangi bir paspastan farkı olmayacak olan Berkecan(24) Starbucks'ta kahvesini yudumlarken etrafındakilere erkeklik dersi vermeye kalkışıyor. Yahu bu adam kendine ne katmış ? Bu adamın babası para göndermeyi bir anda kesse bu adam ne olabilecek ? Kendi kendine geçinebilecek mi mesela ? Mesela bu adam bir aile yönetebilecek olgunlukta mı ? Amaçları, hedefleri var mı ?
YOK, YALNIZCA KOCA BİR HİÇ! AMA SÖZDE ERKEK, SADECE SÖZDE...
Yapmayın beyler, böyle olmayın. Bakın, hayatınızda bir yere gelmek istiyorsanız önce bir olgunluğunuz, bir duruşunuz olmalı. Eğer bunu yapmazsanız isterseniz dünyanın en iyi PUA'sı da olun, istediğiniz kadını da yatağa atın, milyonlarca liranız olsun cebinizde zerre faydası olmaz. Karaktersiz yaşar, karaktersiz ölürsünüz ve 100 sene sonra belki de mezar taşınızdaki yazıları bile silinir gider, kimse de sizi hatırlamaz.
Bir fatiha bile alamazsınız, bir fatiha bile!
Böyle mi olmak istiyorsunuz gerçekten ? Böyle mi yaşamak, böyle mi ölmek ve böyle mi hatırlanmak istiyorsunuz ?
Diyeceğim odur ki; kendinize gelin, çocuk değilsiniz artık! Olgunlaşmayı ve hayatın sorumluluğunu kabul etmeyi öğrenin.
Hayat acı gerçeklerle doludur, ama bu demek değildir ki acıların çocuğu olacaksınız. Yalnızca bu gerçeklerin sorumluluğunu kabul etmenizi ve buna göre yaşamanızı istiyorum sizden. Yahu mesela Atatürk'e bakıyorum, ulan adam daha ergenlik yaşlarında bile memleket meseleleri ile ilgileniyor, bizzat kendi eliyle dergiler yazıyor ve etrafa dağıtıyor, o da yetmiyor öğrenci komiteleri kuruyor ve sırf bu yüzden hapse dahi giriyor o gencecik yaşta! Vatanın hayrı için fikirleri olup bunları hayata geçiren ve sırf bu yüzden hapse dahi girebilecek bir genç! Şimdi kıyaslayın bakalım kafasını bilgisayardan kaldırmayan, elinden telefonu düşmeyen, sabah akşam IQ'su Erzurum'un kış sıcaklık değeri ile aynı olan insanların filmlerini, dizilerini, kanallarını izleyen Türk genci ile bu adamı.
Mesela düşünsenize, hani o 'adam' olduğunu iddia eden pabucumun kabadayıları var ya, onları alıp da bir 100 sene öncesine koysak bu adama ne olurdu ?
Ben ne olacağını söyleyeyim: bu adama entari giydirirlerdi. Çünkü bu adamın 'çakma adamlığı' gerçek adamların yaşadığı o dönemde sökmezdi. O tespihi de o çakıyı da o silahı da monte ederlerdi adama...
Yani anlayacağınız, 'adamlık' dediğimiz olay günümüzdeki çakalların yaptıklarına hiç de benzemiyor. Adamlık demek sorumluluk sahibi erkek demektir.
Neyse, aslında bu konuda daha çok çok şeyler yazarım ama olayın özünü anladığınızı varsayıyorum. Bu konuyu da üzerine alınmak isteyenlere hitap ediyorum.
Umarım 100 sene sonra bile arkanızdan fatiha okunacak adam olursunuz, oluruz.
Umarım...
Son düzenleme: