Pardon abi, senin seviyene yükseldikten sonra beni muhattabına al. Tamam mı abiciğim?
Şimdi sana, biraz iletişim dersi vereceğim. Herhangi bir kelime, insanın kendi yaşadıklarına, kendi öğrendiklerine göre anlamlandırılır. Mesela ben burada ''iyi olmak'' derim. Kimisi iyi olmayı süt çocuğu olmak zanneder ; kimisi kendinden taviz vermeden, ağırlığını ortaya koyarak bir karakterde bulunması gereken bir özellik olarak inceler. Kimisi iyi olmayı, ''Cennete girmenin tek yolu'' olarak algılar...
Çünkü her insanın bu konuda tecrübesi farklıdır. Farklı olduğu için de, farklı şekilde anlamlar koyar bu kelimeye. Veya sen A kitabı okursun iyi olmayı farklı tanımlar, ben B kitabı okurum farklı şekilde tanımlar. Ve birisi iyi olmak deyince, sen okuduğun kaynağın penceresinden bakarsın, bense kendi okuduğum kaynağımın penceresinden bakarım. Ve bu yüzden de insanlar, bazen anlaşılmakta,anlamakta zorlanabilir.
Niye anlattım? Sırf anlaşılamadığın için insanları küçük görme, kendini bir halt zannetme diye. Çünkü o küçük gördüğün insanlar, sana yardımcı olabilmek, kendi bildiklerini seninle paylaşmak için yorum yapıyorlar. Yani sen ''biliyorum'' kafasıyla hava atarken, küçük gördüğün o insanlar, seni tatlı niyetine gömer
Dersini aldıysan, senin kitabında ''farkındalık'' nedir, öğrenelim o zaman.