Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Sahaya Hazırlanan,Sahaya Çıkmaktan Korkan Kardeşlerim Buraya..

Katılım
29 Temmuz 2018
Mesajlar
349
Tepkime puanı
695
Şehir
Konya
Hepinize günaydın dostlarım,
Bugünkü yazım sahaya hazırlanan kardeşlerim için olacak.

Belki kiminiz diyordur ''Ya arkadaş, bu konuyla alakalı onlarca yazı var. Ya betacım biz bunları biliyoruz zaten, ne gerek var böyle yazılara..'' Arkadaşlar şöyle söyleyeyim, bu foruma her gün yeni kardeşlerimiz geliyor, kimisi nereden başlayacağını bilemiyor, kimisi böyle yazılarla karşılaşmakta zorlanıyor. Bu durumun aynısını geçen bir kardeşimizle karşılaşmıştık. Böyle konular da güncel tutulmalı, çünkü bu işin kilit noktalarından biri. Her neyse konumuza geçiyorum.

Şimdi yeni başlayan kardeşlerimizin birçoğunda aklını kurcalayan o soru: ''Ya terslerse,ya reddederse?''
Şimdi arkadaşlar, öncelikle şunu söyleyeyim. Günümüzde erkeklerin çok büyük kısmı öyle tanışmaya cesaret edemiyor. Ya sosyal medyadan mesaj atıyor, ya arkadaşının ortamında tanışıyor(bunda da cesaret gerektirmez zaten aynı ortamdasın) ya da bu ilişkiyi ayarlama işini kankitolarına kitliyor. Çünkü bu kardeşimizin cesareti yok, reddedilmekten öyle bir korkuyor ki biri kafasına silah dayasa ölümü tercih eder.

Bu, erkeklerin çok büyük bir kısmı için geçerlidir. Çünkü onlar için reddedilmek bir ölümdür, çünkü onlar başarısızlığı asla ve asla hazmedemedikleri için en büyük hobileri sağ elini çürütüp hacı şakire zam getirtmektir. Halbuki başarısızlık diye bir şey yoktur. Sadece yeni şeyler öğreniyoruz ve keşfediyoruz aynı zamanda bilgilerin doğruluğunu teyit etmiş oluyoruz, kısacası deney yapıyoruz :)

Şimdi kardeşimiz, makaleleri okudu, kızlarla alakalı erkeklerin %99'unun bilmediği şeyi biliyor, onların şah damarını nasıl keseceğini de en az kendi doğum tarihi kadar bilgili. Ama bir türlü cesareti kendinde bulamıyor arkadaş. Evdeyken iki makale okuyunca ceylan görmüş aslan gibi gaza geliyor. Dışarıya adım atar atmaz havası inmiş balona dönüşüyor. Ee şimdi ne yapsın bu adam? Ne yaparsa bu kız bu adama bakar?

Aslında pek bir şey de yapmasına gerek yok. Neden mi? Ya arkadaş, bu adam zaten kızların yüreğini hoplatacak özelliklere sahip. Kendi hayatına değer verdiği için sporunu yapıyor,temizliğine dikkat ediyor,giyim kuşam desen almış başını gidiyor.. Eğlenmesini,ayakta durmasını bilen bir adam ve bir o kadar da özgüvenli. Kız zaten seni görür görmez kendine verdiğin değeri,özgüveni,özbakımı fark ederek en başta etkilenmeye başlıyor ve sen bir de kızın yanına gitme cesaretini göstererek diğer koyun sürüsünden farklı olduğunu ortaya atınca bingooo. Çaktırmasa bile yüreği yerinden fırladı bile. Çünkü sen diğer koyun sürüsünün %99'undan farklısın. Diğer koyun sürüsünün yapamadığını yapıyorsun. İnsanların çok büyük kısmı ne kendisine değer veriyor, ne giyimine kuşamına dikkat ediyor ne de bakımına dikkat ediyor. Ama sen bunları yaparak diğerlerinden 5-0 önde başlıyorsun ve kız daha bunu 10 metre uzaklıktan fark ediyor ve bir de bunun yanına tanışma cesareti gösterdin mi tamamdır. Yolun yarısı bitti demektir. İşte bundan sonrası aslında çok daha kolay. Emin olun onlar fark ettirmemeye çalışsalar bile içgüdüleri öyle bir istekli ki sizinle tanışmaya anlatamam. Ama işte erkekler kadar yürekli olmayınca, tanışma cesaretine sahip olamadıkları için de hep erkeklerden adım bekliyorlar.

Siz ne zannediyorsunuz aslında? Bu hatunlarımız amacı sadece gezip dolaşmak ve kafelerde sohbet etmek mi? Madem öyle, o zaman neden dudaklarına 2 kilo ruj bandırıp ayna karşısında 2 saat saçlarını fönlüyorlar, neden mankenlerin giydiği kıyafetlere tonlarca para harcayıp gratisten çıkmıyorlar? Peki ya neden sürekli kıyafet giyinirken sürekli göğüslerini ya da kalçalarını açığa çıkarmaya çalışıyorlar? Madem senin amacın sadece gezmek ve kafede 2 kahve içmekse neden bu kadar emek harcıyorsun? Demek ki senin amacın kafelerde 2 kahve içip muhabbet etmek değil. Başka amaçların da var anlarsın ya hani :)

İşte arkadaşlar, kızlar da erkekleri bekledikleri için saatlerini makyaja harcıyorlar. O kadar çok çabalıyorlar ki bakkala bile 2 kilo boyayla gidiyorlar. Amaçları belli. Kendilerini beğendirmek ve bizi kendilerine çekmek :)

İşte biz de hatunlarımızın bu kendilerine çekme isteğine cevap vereceğiz. Onlar zaten dünden razı. İş bizde bitiyor, aslında tanışma o kadar kolay ki.. Tanışmak kızı etkileyip yatağa atmak değildir. Tanışmak, diyalogdan ibaret. Sen kıza sadece ''Merhaba'' desen bile tanışmış olacaksın. Bir soru sorsan bile tanışmış olacaksın. Yolda yürürken ''Bir saniye,baksana.'' desen bile kapılar açıldı demek zaten. O an senin ne söylediğin zaten önemli değil. Onlar sizin gösterdiğiniz o cesarete bakıyorlar, onlar sizin özsaygınıza,özdeğerinize bakıyorlar. İstediğiniz kadar saçmalayın sıkıntı yok. Ağzınızdan çıkan sözler buzdağın görünen ucundan ibarettir.

Haa bazen reddeden kızlarımız var mı? Elbette var. Ama bu sorun sizden kaynaklı olmayabilir. Evlidir,sevgilisi vardır, bunalımla mücadele ediyordur, 5 dakika önce telefonla yakın arkadaşıyla kavga etmiştir... O yüzden her sorunu kendinizde aramayın. Yiyebileceğiniz en kötü ret ''Hayır'' olacaktır. Bu da sizi ölüme götürmez. Tam aksine beyninizin kurguladığı o hayali ''ret'' senaryosunun gerçek olmadığını fark edince daha da cesaretleneceksiniz, bu korkunuzu yendiğiniz için kendinizle gurur duyacaksınız, eve varınca ''Ulan keşke tanışsaydım bee'' pişmanlığını yaşamayıp karşınıza korkularını darmaduman eden,diğer koyun sürüsünün hayatında göremeyeceği şeyi 2 dakika içerisinde yapan daha cesur bir karakterle karşılaşacaksınız. Ya düşünsenize diğerleri kızları karşısında görür görmez altına yaparken siz korkularını yıkmış vaziyette, elini kolunu sallayarak, ret yemişsin yememişsin umrunuzda olmadan istediğiniz kızla tanışabileceksiniz.

Başta da dediğim gibi erkeklerimiz hep genelde mesajlara,arkadaş ortamına kaçtıkları için kızlarımız bu tanışma duygusunun ne olduğunu bilmiyorlar. İşte siz yanına gidip tanışarak onlara aynı zamanda ''Duygu Yoğunluğu''yaşatıyorsunuz. Heyecanlanıyorlar,şaşıp kalabiliyorlar, gayet doğal çünkü alışkın değiller. Emin olun hatunumuz böyle bir durumla ilk defa karşılaştığı için sizi istese de kolay kolay unutamayacak. Çünkü güzel ve değişik anılar kolay kolay unutulamaz. Ama mesaja kaçarsanız muhtemelen sizi de diğer koyun sürüsünün olduğu aynı kefeye koyup onun için sıradan bir durum olacak. Kızları da biliyorsunuz zaten çok büyük bir kısmı duygularının kölesi. Duygularıyla beraber yaşarlar. Yani bağımlılar için sigara ne ise onlar için de duygular odur.


Aslında reddedilme korkusu dediğiniz nedir ki dostlar? Bunun kadar doğal bir şey yok. Değil kızlardan, en yakın dostlarınızdan bile red yiyebilirsiniz. Mesela o gün sigaranız olmaz arkadaşınızdan isterseniz ve o da ''Hayır'' der. Alın size bir reddedilme anı. Evdeyken annenizden tatlı isterseniz anneniz de der ki: ''Hayır oğlum,bugün çok işim var.'' alın size bir reddedilme anı daha. Ee o zaman neden annenizden,dostunuzdan reddedilince sıkıntı yokken kızlardan ret yiyince bir ''Ölüm'' algısı oluşuyor? Demek ki bu da bir algıdan ibaret. Sadece bir isim koymuşlar kızlardan reddedilme korkusu diye o kadar. Halbuki annenizden yediğiniz bir retten hiçbir farkı yok. Herkes reddedilebilir. Bu hayatın kanunudur. Gayet de doğal.

Ama dediğim gibi sizler bu özellikleri taşıdığınız için reddedilme ihtimaliniz minimuma düşürdünüz ve şansınız diğer koyun sürüsünden çok daha fazla. Hem o hatunumuz sizden daha iyisini mi bulacak? Bulursa da bu sefer onlar hatunumuza bakmaz. Ünlülerdir,sanatçılardır..

Sağlıcakla kalın :)
 
Siz ne zannediyorsunuz aslında? Bu hatunlarımız amacı sadece gezip dolaşmak ve kafelerde sohbet etmek mi? Madem öyle, o zaman neden dudaklarına 2 kilo ruj bandırıp ayna karşısında 2 saat saçlarını fönlüyorlar, neden mankenlerin giydiği kıyafetlere tonlarca para harcayıp gratisten çıkmıyorlar? Peki ya neden sürekli kıyafet giyinirken sürekli göğüslerini ya da kalçalarını açığa çıkarmaya çalışıyorlar? Madem senin amacın sadece gezmek ve kafede 2 kahve içmekse neden bu kadar emek harcıyorsun? Demek ki senin amacın kafelerde 2 kahve içip muhabbet etmek değil. Başka amaçların da var anlarsın ya hani :)

İşte arkadaşlar, kızlar da erkekleri bekledikleri için saatlerini makyaja harcıyorlar. O kadar çok çabalıyorlar ki bakkala bile 2 kilo boyayla gidiyorlar. Amaçları belli. Kendilerini beğendirmek ve bizi kendilerine çekmek :)

İşte biz de hatunlarımızın bu kendilerine çekme isteğine cevap vereceğiz. Onlar zaten dünden razı. İş bizde bitiyor, aslında tanışma o kadar kolay ki.. Tanışmak kızı etkileyip yatağa atmak değildir. Tanışmak, diyalogdan ibaret. Sen kıza sadece ''Merhaba'' desen bile tanışmış olacaksın. Bir soru sorsan bile tanışmış olacaksın. Yolda yürürken ''Bir saniye,baksana.'' desen bile kapılar açıldı demek zaten. O an senin ne söylediğin zaten önemli değil. Onlar sizin gösterdiğiniz o cesarete bakıyorlar, onlar sizin özsaygınıza,özdeğerinize bakıyorlar. İstediğiniz kadar saçmalayın sıkıntı yok. Ağzınızdan çıkan sözler buzdağın görünen ucundan ibarettir.

Fark ettiniz mi bilmiyorum ama bu 3 parça, seçenin kızlar değil BİZLER olduğunu kanıtlıyor :)
 
Beyler unutmayın her başarısızlık bir tecrübe ve her başarısızlık başarının bir ucu

%10 şansım var demeyin eğer %10 şansınız varsa 10 denemeden biri başarılı demek illa ki başarılı olabilirsiniz sevgiler.
 
Hepinize günaydın dostlarım,
Bugünkü yazım sahaya hazırlanan kardeşlerim için olacak.

Belki kiminiz diyordur ''Ya arkadaş, bu konuyla alakalı onlarca yazı var. Ya betacım biz bunları biliyoruz zaten, ne gerek var böyle yazılara..'' Arkadaşlar şöyle söyleyeyim, bu foruma her gün yeni kardeşlerimiz geliyor, kimisi nereden başlayacağını bilemiyor, kimisi böyle yazılarla karşılaşmakta zorlanıyor. Bu durumun aynısını geçen bir kardeşimizle karşılaşmıştık. Böyle konular da güncel tutulmalı, çünkü bu işin kilit noktalarından biri. Her neyse konumuza geçiyorum.

Şimdi yeni başlayan kardeşlerimizin birçoğunda aklını kurcalayan o soru: ''Ya terslerse,ya reddederse?''
Şimdi arkadaşlar, öncelikle şunu söyleyeyim. Günümüzde erkeklerin çok büyük kısmı öyle tanışmaya cesaret edemiyor. Ya sosyal medyadan mesaj atıyor, ya arkadaşının ortamında tanışıyor(bunda da cesaret gerektirmez zaten aynı ortamdasın) ya da bu ilişkiyi ayarlama işini kankitolarına kitliyor. Çünkü bu kardeşimizin cesareti yok, reddedilmekten öyle bir korkuyor ki biri kafasına silah dayasa ölümü tercih eder.

Bu, erkeklerin çok büyük bir kısmı için geçerlidir. Çünkü onlar için reddedilmek bir ölümdür, çünkü onlar başarısızlığı asla ve asla hazmedemedikleri için en büyük hobileri sağ elini çürütüp hacı şakire zam getirtmektir. Halbuki başarısızlık diye bir şey yoktur. Sadece yeni şeyler öğreniyoruz ve keşfediyoruz aynı zamanda bilgilerin doğruluğunu teyit etmiş oluyoruz, kısacası deney yapıyoruz :)

Şimdi kardeşimiz, makaleleri okudu, kızlarla alakalı erkeklerin %99'unun bilmediği şeyi biliyor, onların şah damarını nasıl keseceğini de en az kendi doğum tarihi kadar bilgili. Ama bir türlü cesareti kendinde bulamıyor arkadaş. Evdeyken iki makale okuyunca ceylan görmüş aslan gibi gaza geliyor. Dışarıya adım atar atmaz havası inmiş balona dönüşüyor. Ee şimdi ne yapsın bu adam? Ne yaparsa bu kız bu adama bakar?

Aslında pek bir şey de yapmasına gerek yok. Neden mi? Ya arkadaş, bu adam zaten kızların yüreğini hoplatacak özelliklere sahip. Kendi hayatına değer verdiği için sporunu yapıyor,temizliğine dikkat ediyor,giyim kuşam desen almış başını gidiyor.. Eğlenmesini,ayakta durmasını bilen bir adam ve bir o kadar da özgüvenli. Kız zaten seni görür görmez kendine verdiğin değeri,özgüveni,özbakımı fark ederek en başta etkilenmeye başlıyor ve sen bir de kızın yanına gitme cesaretini göstererek diğer koyun sürüsünden farklı olduğunu ortaya atınca bingooo. Çaktırmasa bile yüreği yerinden fırladı bile. Çünkü sen diğer koyun sürüsünün %99'undan farklısın. Diğer koyun sürüsünün yapamadığını yapıyorsun. İnsanların çok büyük kısmı ne kendisine değer veriyor, ne giyimine kuşamına dikkat ediyor ne de bakımına dikkat ediyor. Ama sen bunları yaparak diğerlerinden 5-0 önde başlıyorsun ve kız daha bunu 10 metre uzaklıktan fark ediyor ve bir de bunun yanına tanışma cesareti gösterdin mi tamamdır. Yolun yarısı bitti demektir. İşte bundan sonrası aslında çok daha kolay. Emin olun onlar fark ettirmemeye çalışsalar bile içgüdüleri öyle bir istekli ki sizinle tanışmaya anlatamam. Ama işte erkekler kadar yürekli olmayınca, tanışma cesaretine sahip olamadıkları için de hep erkeklerden adım bekliyorlar.

Siz ne zannediyorsunuz aslında? Bu hatunlarımız amacı sadece gezip dolaşmak ve kafelerde sohbet etmek mi? Madem öyle, o zaman neden dudaklarına 2 kilo ruj bandırıp ayna karşısında 2 saat saçlarını fönlüyorlar, neden mankenlerin giydiği kıyafetlere tonlarca para harcayıp gratisten çıkmıyorlar? Peki ya neden sürekli kıyafet giyinirken sürekli göğüslerini ya da kalçalarını açığa çıkarmaya çalışıyorlar? Madem senin amacın sadece gezmek ve kafede 2 kahve içmekse neden bu kadar emek harcıyorsun? Demek ki senin amacın kafelerde 2 kahve içip muhabbet etmek değil. Başka amaçların da var anlarsın ya hani :)

İşte arkadaşlar, kızlar da erkekleri bekledikleri için saatlerini makyaja harcıyorlar. O kadar çok çabalıyorlar ki bakkala bile 2 kilo boyayla gidiyorlar. Amaçları belli. Kendilerini beğendirmek ve bizi kendilerine çekmek :)

İşte biz de hatunlarımızın bu kendilerine çekme isteğine cevap vereceğiz. Onlar zaten dünden razı. İş bizde bitiyor, aslında tanışma o kadar kolay ki.. Tanışmak kızı etkileyip yatağa atmak değildir. Tanışmak, diyalogdan ibaret. Sen kıza sadece ''Merhaba'' desen bile tanışmış olacaksın. Bir soru sorsan bile tanışmış olacaksın. Yolda yürürken ''Bir saniye,baksana.'' desen bile kapılar açıldı demek zaten. O an senin ne söylediğin zaten önemli değil. Onlar sizin gösterdiğiniz o cesarete bakıyorlar, onlar sizin özsaygınıza,özdeğerinize bakıyorlar. İstediğiniz kadar saçmalayın sıkıntı yok. Ağzınızdan çıkan sözler buzdağın görünen ucundan ibarettir.

Haa bazen reddeden kızlarımız var mı? Elbette var. Ama bu sorun sizden kaynaklı olmayabilir. Evlidir,sevgilisi vardır, bunalımla mücadele ediyordur, 5 dakika önce telefonla yakın arkadaşıyla kavga etmiştir... O yüzden her sorunu kendinizde aramayın. Yiyebileceğiniz en kötü ret ''Hayır'' olacaktır. Bu da sizi ölüme götürmez. Tam aksine beyninizin kurguladığı o hayali ''ret'' senaryosunun gerçek olmadığını fark edince daha da cesaretleneceksiniz, bu korkunuzu yendiğiniz için kendinizle gurur duyacaksınız, eve varınca ''Ulan keşke tanışsaydım bee'' pişmanlığını yaşamayıp karşınıza korkularını darmaduman eden,diğer koyun sürüsünün hayatında göremeyeceği şeyi 2 dakika içerisinde yapan daha cesur bir karakterle karşılaşacaksınız. Ya düşünsenize diğerleri kızları karşısında görür görmez altına yaparken siz korkularını yıkmış vaziyette, elini kolunu sallayarak, ret yemişsin yememişsin umrunuzda olmadan istediğiniz kızla tanışabileceksiniz.

Başta da dediğim gibi erkeklerimiz hep genelde mesajlara,arkadaş ortamına kaçtıkları için kızlarımız bu tanışma duygusunun ne olduğunu bilmiyorlar. İşte siz yanına gidip tanışarak onlara aynı zamanda ''Duygu Yoğunluğu''yaşatıyorsunuz. Heyecanlanıyorlar,şaşıp kalabiliyorlar, gayet doğal çünkü alışkın değiller. Emin olun hatunumuz böyle bir durumla ilk defa karşılaştığı için sizi istese de kolay kolay unutamayacak. Çünkü güzel ve değişik anılar kolay kolay unutulamaz. Ama mesaja kaçarsanız muhtemelen sizi de diğer koyun sürüsünün olduğu aynı kefeye koyup onun için sıradan bir durum olacak. Kızları da biliyorsunuz zaten çok büyük bir kısmı duygularının kölesi. Duygularıyla beraber yaşarlar. Yani bağımlılar için sigara ne ise onlar için de duygular odur.


Aslında reddedilme korkusu dediğiniz nedir ki dostlar? Bunun kadar doğal bir şey yok. Değil kızlardan, en yakın dostlarınızdan bile red yiyebilirsiniz. Mesela o gün sigaranız olmaz arkadaşınızdan isterseniz ve o da ''Hayır'' der. Alın size bir reddedilme anı. Evdeyken annenizden tatlı isterseniz anneniz de der ki: ''Hayır oğlum,bugün çok işim var.'' alın size bir reddedilme anı daha. Ee o zaman neden annenizden,dostunuzdan reddedilince sıkıntı yokken kızlardan ret yiyince bir ''Ölüm'' algısı oluşuyor? Demek ki bu da bir algıdan ibaret. Sadece bir isim koymuşlar kızlardan reddedilme korkusu diye o kadar. Halbuki annenizden yediğiniz bir retten hiçbir farkı yok. Herkes reddedilebilir. Bu hayatın kanunudur. Gayet de doğal.

Ama dediğim gibi sizler bu özellikleri taşıdığınız için reddedilme ihtimaliniz minimuma düşürdünüz ve şansınız diğer koyun sürüsünden çok daha fazla. Hem o hatunumuz sizden daha iyisini mi bulacak? Bulursa da bu sefer onlar hatunumuza bakmaz. Ünlülerdir,sanatçılardır..

Sağlıcakla kalın :)
Güzel yazı olmuş, eline sağlık :)
 
Böyle bir yazı paylaştığın için teşekkürler :)
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst