Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Sinaps Yakma Ameliyatı

Katılım
18 Nisan 2020
Mesajlar
17
Tepkime puanı
35
Yaş
25
Şehir
Tokat
Öncelikle erkek olmak nedir ? Bundan bahsedelim. “Erkek Olmak” terimini geniş çerçevede inceleyecek olursak.
Toplumun erkekten beklediği vasıflar nelerdir bunlardan bahsedelim. Toplum erkekten güçlü olmasını yani duygusal, fiziksel ve mental olarak adeta bir savaşçı, lider karakterli, sorumluluklardan kaçmayan, güvenilen biri olsun ister. Tabiki istisnalar mümkün ve makyavelist düşünecek olursak pasif karakterde birini yönetmesi ve istediklerini yaptırması kolaydır ama bu gündelik yaşamda böyle. Olağanüstü bir durumda bir erkekten zayıf halka değil aksine sakin ve mantıkçıl bir şekilde grubu bir arada tutacak, hızlı karar alabilecek, zamanında doğru adımı atabilecek biri olsun ister. Bundan dolayı bulunduğumuz gruplarda bir hiyerarşi ve karşıdaki kişiyi “shit test” adı verilen bir sınava tabi tutarak hiyerarşide hem kendimizin hem karşıdakinin nerede olduğunu öğrenme yöntemini hem biz hem kızlar uyguluyorlar.

Geçmişteki atalarımız mağara zamanlarında Maslow’un temel ihtiyaçlar hiyerarşisindeki hayatta kalma basamağını bizlere kıyasla daha zor ve bedelini yaşamlarıyla ödeyebilecek derecede sert ve doğayla adeta kafa tutmak zorunda olduklarından erkek olmayı çok daha erken zamanda öğrenmek zorunda kalmışlar. Avcı toplayıcı toplumda vahşi hayvanlarla savaşarak, soğuk geçen mevsimlerde donma tehlikesiyle karşı karşıya kalarak, kurak zamanlarda susuzlukla mücadele ederek, salgın hastalıklara karşı ellerinde silahlar olmayarak (aşı vs.) savaşmak zorunda kalmışlar ve insanoğlunun en temel özelliklerinden olan “adaptasyon” yeteneğini efektif şekilde kullanmışlardır. Günümüzde erkeklik hormonu olarak bilinen “testosteron” hormonunun düşmesinin en önemli sebeplerinden birisi savaşçı ruhumuzun giderek azalması ve temel ihtiyaçlar için daha az çaba sarfetmemiz (en azından yaşamımızla değil) olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Günümüzde kurulan sistemler ve basın, yayın yoluyla oynanan manipülatif hareketler ve algı yönetimleriyle adeta bizleri yönetmek için “para” ile temel ihtiyaçlarımızı karşılamak pahasına istenilen profile uymamız istenmekte bir yandan iş stresi bir yandan toplum baskısı ve bize dikte edilen bilinçaltı hileleriyle algılarımız değişebilmekte ve özümüzden uzaklaştırılmaya çabalanıyoruz. Bu oyunlara karşı bizim farkında olmamız ve stratejimizi buna göre yapmamız ve kendimizin değerini bilmemiz ve bir şekilde topluma göstermemiz isteniyor ki gerekli de. Erkek adam erkek adam olduğunu bir şekilde göstermeli. Ve bu yolda çeşitli darbeler almayı bu darbelere rağmen düşsek bile ayağa kalkma cesaretine sahip olmayı çeşitli zorlukları ve acıları çekmemiz gerektiği bu zorlukların ve acıların güçlenmek için bir araç olduğunu bilmemiz gerekiyor. Nasıl ki vücudumuzdaki kasların gelişmesi için o kasa hasar verip gerekli enerjiyi, proteini ve uykuyu çekmemiz gibi. Maskülenitemizi ve erkek olmamızı sağlayan temel değerleri geliştirmek için de belli zorlukları çekmemiz gerekiyor. Evet dostum erkek olmak kolay değil ama bu senin kanında var.

Durumu kısaca toparlayacak olursak “Erkek doğulmaz, olunur.” Cümlesi bize şunu gösteriyor. Tüm bu bizim aleyhimizde olan ve çeşitli hilelerle bize erkekliğimizden utanmamızı “toksik maskülenite” adıyla söyleseler de gerçek de bunu istemiyorlar. Durumu rasyonalist (akılcı) bir şekilde anlayıp çözmemizi, olaylara duygusal tepki vermememizi istiyorlar (Bulunduğun grup ya da kadınlar).

Ama devletler nüfusu her geçen gün artan halkı yönetmek için doğanın sistemine uygun şekilde güçlü ve değişime adapte olan kazanır mottosu ile harekete geçiyorlar ve bu sistemde bir şekilde kendini kadınsılaşırken buluyorsun değil mi ne ilginç (!). Devletin başındakilere bakarsan (eğer torpille gelmemişse) otoriter ve ortamda sivrilen, cesur imaj sergileyen diksiyon, hitabet ve beden dilini güzel sergileyen kişilerden oluşmakta.
Senden ricam olayları mantık çerçevesinde değerlendirip dediklerimin kulaklarında çınlaması ve konfor alanından çıkıp harekete geçmen. Senin için ileride hedeflerini gerçekleştirmen için gereken hamleleri yapman gibi. Ertelemeden tam şu anda motive olmayı beklemeyerek disiplinli bir şekilde adım adım… Kolay ve zor seçenek varsa zoru seçerek, limitlerini zorlayarak, kendini sürekli bir gelişime tabi tutarak.
Bu kolay ve zoru kısa bir örnekle açmak ve beynindeki sinapslarda bir aydınlanma yaşatmak istiyorum.

Örneğin p*rno izlemek nedir kolay internetin varsa dünyanın her yerinden her kategoriden istediğin anda tek tıkla izleyebiliyorsun değil mi? İşte bu istenen ve hedeflenen amaçtır p*rno sektörü için. Maslow’un hiyerarşisindeki neslini devam ettirme isteği ve genetik kodu. p*rno senin bu şekilde beynini yıkıyor işte. Senin temel ihtiyacını hızlı şekilde karşılamaya elinle boşalarak sağlamanı sağlıyor ve beyninde dopamincikler canlanıyor. Anlık olarak mutlu oluyorsun o seksi hatunun inleyişlerine ve başka adamın o hatunu götürmesine. Sokağa çıkmanı engelliyor bu işte dışarıda reel hatunlarla görüşmek yerine tek tıkla hatun elinde ama bir elin sikinde. Farkı anlayabildin mi? Pazarlama stratejisi budur insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması için toplumu kendine muhtaç bırakmak. İlaç sektörünün senin anlık iyileşmeni sağlayıp bir yerden yapıp bir yandan yıkması gibi. Seni öldürmeyip ölene kadar kendine muhtaç bırakma isteği gibi çünkü ölürsen para kazandıramazsın o sektöre. Zora alışın kendinizi bilinçli zor durumlara sokun. Böylece kendinizin limitlerini görmüş ve neler yapabileceğiniz konusunda kendinizi analiz etme ve sorun varsa çözme üzerine eğitin. Kaliteli bir erkek olun. Ortamlarda aranan adam olun. Fikir danışılan adam olun. Değişin, gelişin. Söylemeyin yapın ve üretken olun. İşi yapıyorsanız en iyi şekilde yapın şimdilik söyleceklerim bu kadar dostlar iyi okumalar dilerim. Kendinize dikkat edin…
 
Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum. Bunlara ek olarak yazmamı istediğiniz konu ile alakalı mesaj yazabilirsiniz
 
Öncelikle erkek olmak nedir ? Bundan bahsedelim. “Erkek Olmak” terimini geniş çerçevede inceleyecek olursak.
Toplumun erkekten beklediği vasıflar nelerdir bunlardan bahsedelim. Toplum erkekten güçlü olmasını yani duygusal, fiziksel ve mental olarak adeta bir savaşçı, lider karakterli, sorumluluklardan kaçmayan, güvenilen biri olsun ister. Tabiki istisnalar mümkün ve makyavelist düşünecek olursak pasif karakterde birini yönetmesi ve istediklerini yaptırması kolaydır ama bu gündelik yaşamda böyle. Olağanüstü bir durumda bir erkekten zayıf halka değil aksine sakin ve mantıkçıl bir şekilde grubu bir arada tutacak, hızlı karar alabilecek, zamanında doğru adımı atabilecek biri olsun ister. Bundan dolayı bulunduğumuz gruplarda bir hiyerarşi ve karşıdaki kişiyi “shit test” adı verilen bir sınava tabi tutarak hiyerarşide hem kendimizin hem karşıdakinin nerede olduğunu öğrenme yöntemini hem biz hem kızlar uyguluyorlar.

Geçmişteki atalarımız mağara zamanlarında Maslow’un temel ihtiyaçlar hiyerarşisindeki hayatta kalma basamağını bizlere kıyasla daha zor ve bedelini yaşamlarıyla ödeyebilecek derecede sert ve doğayla adeta kafa tutmak zorunda olduklarından erkek olmayı çok daha erken zamanda öğrenmek zorunda kalmışlar. Avcı toplayıcı toplumda vahşi hayvanlarla savaşarak, soğuk geçen mevsimlerde donma tehlikesiyle karşı karşıya kalarak, kurak zamanlarda susuzlukla mücadele ederek, salgın hastalıklara karşı ellerinde silahlar olmayarak (aşı vs.) savaşmak zorunda kalmışlar ve insanoğlunun en temel özelliklerinden olan “adaptasyon” yeteneğini efektif şekilde kullanmışlardır. Günümüzde erkeklik hormonu olarak bilinen “testosteron” hormonunun düşmesinin en önemli sebeplerinden birisi savaşçı ruhumuzun giderek azalması ve temel ihtiyaçlar için daha az çaba sarfetmemiz (en azından yaşamımızla değil) olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Günümüzde kurulan sistemler ve basın, yayın yoluyla oynanan manipülatif hareketler ve algı yönetimleriyle adeta bizleri yönetmek için “para” ile temel ihtiyaçlarımızı karşılamak pahasına istenilen profile uymamız istenmekte bir yandan iş stresi bir yandan toplum baskısı ve bize dikte edilen bilinçaltı hileleriyle algılarımız değişebilmekte ve özümüzden uzaklaştırılmaya çabalanıyoruz. Bu oyunlara karşı bizim farkında olmamız ve stratejimizi buna göre yapmamız ve kendimizin değerini bilmemiz ve bir şekilde topluma göstermemiz isteniyor ki gerekli de. Erkek adam erkek adam olduğunu bir şekilde göstermeli. Ve bu yolda çeşitli darbeler almayı bu darbelere rağmen düşsek bile ayağa kalkma cesaretine sahip olmayı çeşitli zorlukları ve acıları çekmemiz gerektiği bu zorlukların ve acıların güçlenmek için bir araç olduğunu bilmemiz gerekiyor. Nasıl ki vücudumuzdaki kasların gelişmesi için o kasa hasar verip gerekli enerjiyi, proteini ve uykuyu çekmemiz gibi. Maskülenitemizi ve erkek olmamızı sağlayan temel değerleri geliştirmek için de belli zorlukları çekmemiz gerekiyor. Evet dostum erkek olmak kolay değil ama bu senin kanında var.

Durumu kısaca toparlayacak olursak “Erkek doğulmaz, olunur.” Cümlesi bize şunu gösteriyor. Tüm bu bizim aleyhimizde olan ve çeşitli hilelerle bize erkekliğimizden utanmamızı “toksik maskülenite” adıyla söyleseler de gerçek de bunu istemiyorlar. Durumu rasyonalist (akılcı) bir şekilde anlayıp çözmemizi, olaylara duygusal tepki vermememizi istiyorlar (Bulunduğun grup ya da kadınlar).

Ama devletler nüfusu her geçen gün artan halkı yönetmek için doğanın sistemine uygun şekilde güçlü ve değişime adapte olan kazanır mottosu ile harekete geçiyorlar ve bu sistemde bir şekilde kendini kadınsılaşırken buluyorsun değil mi ne ilginç (!). Devletin başındakilere bakarsan (eğer torpille gelmemişse) otoriter ve ortamda sivrilen, cesur imaj sergileyen diksiyon, hitabet ve beden dilini güzel sergileyen kişilerden oluşmakta.
Senden ricam olayları mantık çerçevesinde değerlendirip dediklerimin kulaklarında çınlaması ve konfor alanından çıkıp harekete geçmen. Senin için ileride hedeflerini gerçekleştirmen için gereken hamleleri yapman gibi. Ertelemeden tam şu anda motive olmayı beklemeyerek disiplinli bir şekilde adım adım… Kolay ve zor seçenek varsa zoru seçerek, limitlerini zorlayarak, kendini sürekli bir gelişime tabi tutarak.
Bu kolay ve zoru kısa bir örnekle açmak ve beynindeki sinapslarda bir aydınlanma yaşatmak istiyorum.

Örneğin p*rno izlemek nedir kolay internetin varsa dünyanın her yerinden her kategoriden istediğin anda tek tıkla izleyebiliyorsun değil mi? İşte bu istenen ve hedeflenen amaçtır p*rno sektörü için. Maslow’un hiyerarşisindeki neslini devam ettirme isteği ve genetik kodu. p*rno senin bu şekilde beynini yıkıyor işte. Senin temel ihtiyacını hızlı şekilde karşılamaya elinle boşalarak sağlamanı sağlıyor ve beyninde dopamincikler canlanıyor. Anlık olarak mutlu oluyorsun o seksi hatunun inleyişlerine ve başka adamın o hatunu götürmesine. Sokağa çıkmanı engelliyor bu işte dışarıda reel hatunlarla görüşmek yerine tek tıkla hatun elinde ama bir elin sikinde. Farkı anlayabildin mi? Pazarlama stratejisi budur insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması için toplumu kendine muhtaç bırakmak. İlaç sektörünün senin anlık iyileşmeni sağlayıp bir yerden yapıp bir yandan yıkması gibi. Seni öldürmeyip ölene kadar kendine muhtaç bırakma isteği gibi çünkü ölürsen para kazandıramazsın o sektöre. Zora alışın kendinizi bilinçli zor durumlara sokun. Böylece kendinizin limitlerini görmüş ve neler yapabileceğiniz konusunda kendinizi analiz etme ve sorun varsa çözme üzerine eğitin. Kaliteli bir erkek olun. Ortamlarda aranan adam olun. Fikir danışılan adam olun. Değişin, gelişin. Söylemeyin yapın ve üretken olun. İşi yapıyorsanız en iyi şekilde yapın şimdilik söyleceklerim bu kadar dostlar iyi okumalar dilerim. Kendinize dikkat edin…
Güzel Yazı
 
Öncelikle erkek olmak nedir ? Bundan bahsedelim. “Erkek Olmak” terimini geniş çerçevede inceleyecek olursak.
Toplumun erkekten beklediği vasıflar nelerdir bunlardan bahsedelim. Toplum erkekten güçlü olmasını yani duygusal, fiziksel ve mental olarak adeta bir savaşçı, lider karakterli, sorumluluklardan kaçmayan, güvenilen biri olsun ister. Tabiki istisnalar mümkün ve makyavelist düşünecek olursak pasif karakterde birini yönetmesi ve istediklerini yaptırması kolaydır ama bu gündelik yaşamda böyle. Olağanüstü bir durumda bir erkekten zayıf halka değil aksine sakin ve mantıkçıl bir şekilde grubu bir arada tutacak, hızlı karar alabilecek, zamanında doğru adımı atabilecek biri olsun ister. Bundan dolayı bulunduğumuz gruplarda bir hiyerarşi ve karşıdaki kişiyi “shit test” adı verilen bir sınava tabi tutarak hiyerarşide hem kendimizin hem karşıdakinin nerede olduğunu öğrenme yöntemini hem biz hem kızlar uyguluyorlar.

Geçmişteki atalarımız mağara zamanlarında Maslow’un temel ihtiyaçlar hiyerarşisindeki hayatta kalma basamağını bizlere kıyasla daha zor ve bedelini yaşamlarıyla ödeyebilecek derecede sert ve doğayla adeta kafa tutmak zorunda olduklarından erkek olmayı çok daha erken zamanda öğrenmek zorunda kalmışlar. Avcı toplayıcı toplumda vahşi hayvanlarla savaşarak, soğuk geçen mevsimlerde donma tehlikesiyle karşı karşıya kalarak, kurak zamanlarda susuzlukla mücadele ederek, salgın hastalıklara karşı ellerinde silahlar olmayarak (aşı vs.) savaşmak zorunda kalmışlar ve insanoğlunun en temel özelliklerinden olan “adaptasyon” yeteneğini efektif şekilde kullanmışlardır. Günümüzde erkeklik hormonu olarak bilinen “testosteron” hormonunun düşmesinin en önemli sebeplerinden birisi savaşçı ruhumuzun giderek azalması ve temel ihtiyaçlar için daha az çaba sarfetmemiz (en azından yaşamımızla değil) olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Günümüzde kurulan sistemler ve basın, yayın yoluyla oynanan manipülatif hareketler ve algı yönetimleriyle adeta bizleri yönetmek için “para” ile temel ihtiyaçlarımızı karşılamak pahasına istenilen profile uymamız istenmekte bir yandan iş stresi bir yandan toplum baskısı ve bize dikte edilen bilinçaltı hileleriyle algılarımız değişebilmekte ve özümüzden uzaklaştırılmaya çabalanıyoruz. Bu oyunlara karşı bizim farkında olmamız ve stratejimizi buna göre yapmamız ve kendimizin değerini bilmemiz ve bir şekilde topluma göstermemiz isteniyor ki gerekli de. Erkek adam erkek adam olduğunu bir şekilde göstermeli. Ve bu yolda çeşitli darbeler almayı bu darbelere rağmen düşsek bile ayağa kalkma cesaretine sahip olmayı çeşitli zorlukları ve acıları çekmemiz gerektiği bu zorlukların ve acıların güçlenmek için bir araç olduğunu bilmemiz gerekiyor. Nasıl ki vücudumuzdaki kasların gelişmesi için o kasa hasar verip gerekli enerjiyi, proteini ve uykuyu çekmemiz gibi. Maskülenitemizi ve erkek olmamızı sağlayan temel değerleri geliştirmek için de belli zorlukları çekmemiz gerekiyor. Evet dostum erkek olmak kolay değil ama bu senin kanında var.

Durumu kısaca toparlayacak olursak “Erkek doğulmaz, olunur.” Cümlesi bize şunu gösteriyor. Tüm bu bizim aleyhimizde olan ve çeşitli hilelerle bize erkekliğimizden utanmamızı “toksik maskülenite” adıyla söyleseler de gerçek de bunu istemiyorlar. Durumu rasyonalist (akılcı) bir şekilde anlayıp çözmemizi, olaylara duygusal tepki vermememizi istiyorlar (Bulunduğun grup ya da kadınlar).

Ama devletler nüfusu her geçen gün artan halkı yönetmek için doğanın sistemine uygun şekilde güçlü ve değişime adapte olan kazanır mottosu ile harekete geçiyorlar ve bu sistemde bir şekilde kendini kadınsılaşırken buluyorsun değil mi ne ilginç (!). Devletin başındakilere bakarsan (eğer torpille gelmemişse) otoriter ve ortamda sivrilen, cesur imaj sergileyen diksiyon, hitabet ve beden dilini güzel sergileyen kişilerden oluşmakta.
Senden ricam olayları mantık çerçevesinde değerlendirip dediklerimin kulaklarında çınlaması ve konfor alanından çıkıp harekete geçmen. Senin için ileride hedeflerini gerçekleştirmen için gereken hamleleri yapman gibi. Ertelemeden tam şu anda motive olmayı beklemeyerek disiplinli bir şekilde adım adım… Kolay ve zor seçenek varsa zoru seçerek, limitlerini zorlayarak, kendini sürekli bir gelişime tabi tutarak.
Bu kolay ve zoru kısa bir örnekle açmak ve beynindeki sinapslarda bir aydınlanma yaşatmak istiyorum.

Örneğin p*rno izlemek nedir kolay internetin varsa dünyanın her yerinden her kategoriden istediğin anda tek tıkla izleyebiliyorsun değil mi? İşte bu istenen ve hedeflenen amaçtır p*rno sektörü için. Maslow’un hiyerarşisindeki neslini devam ettirme isteği ve genetik kodu. p*rno senin bu şekilde beynini yıkıyor işte. Senin temel ihtiyacını hızlı şekilde karşılamaya elinle boşalarak sağlamanı sağlıyor ve beyninde dopamincikler canlanıyor. Anlık olarak mutlu oluyorsun o seksi hatunun inleyişlerine ve başka adamın o hatunu götürmesine. Sokağa çıkmanı engelliyor bu işte dışarıda reel hatunlarla görüşmek yerine tek tıkla hatun elinde ama bir elin sikinde. Farkı anlayabildin mi? Pazarlama stratejisi budur insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması için toplumu kendine muhtaç bırakmak. İlaç sektörünün senin anlık iyileşmeni sağlayıp bir yerden yapıp bir yandan yıkması gibi. Seni öldürmeyip ölene kadar kendine muhtaç bırakma isteği gibi çünkü ölürsen para kazandıramazsın o sektöre. Zora alışın kendinizi bilinçli zor durumlara sokun. Böylece kendinizin limitlerini görmüş ve neler yapabileceğiniz konusunda kendinizi analiz etme ve sorun varsa çözme üzerine eğitin. Kaliteli bir erkek olun. Ortamlarda aranan adam olun. Fikir danışılan adam olun. Değişin, gelişin. Söylemeyin yapın ve üretken olun. İşi yapıyorsanız en iyi şekilde yapın şimdilik söyleceklerim bu kadar dostlar iyi okumalar dilerim. Kendinize dikkat edin…
Eline sağlık bro
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst