Öncelikle, bu cevabım sana değil
ekşisözlük'te araştırma zahmetine girip hiç olmazsa ortaya bir şey koyan bilgili sözlük yazarı arkadaşıma zira senin yaptığın yukarıda bir iki çemkirmekten başka bir şey değil.
Cevaplara gelince, ayet ayet inceleyelim.
BAKARA SURESİ 30.AYET: Ayette açık bir şekilde Allah'ın yeryüzüne halife olarak insanı yaratacağından bahsediyor. Burada bir anda olup bitmiş bir süreçle ilgili anlatım söz konusu değil. Yani, şöyle örnek vereyim: Sen İstanbul'dan Ankara'ya gitmeye karar verdiğinde bir anda Ankara'ya mı ışınlanıyorsun ? Yoksa önce biletini alıyor, sonra valizini hazırlıyor, otogara gidiyor, otobüse biniyor, birkaç saat yolculuk yapıyor ve öyle mi varıyorsun Ankara'ya ? Bu sorunun cevabı ayetin de cevabı olacaktır.
HİCR SURESİ 26.AYET: Ayette insanın yaratım durumu bahsolunmuştur. Ve evet, insan bedenine baktığımız zaman topraktaki mineral yapısının tamamına yakınının insan vücudunda da olduğunu, hatta ve hatta neredeyse aynı değerlerde olduğunu görüyoruz. Bu konu hakkında
Journal of Human Science dergisinin
"earth and us" adlı makalesini okumanı şiddetle öneriyorum. Zira bu makale sana en güzel cevabı verecektir. Ayrıca bu ayete bir de dipnot ekleyeyim: birçok çeviride
"balçık" yani
"çamur" diye çeviriliyor. Bunu da anlayabilmiş değilim. Ayetin Arapça aslında böyle bir kelime söz konusu dahi değil. Ayette Arapça'da
"toprak" anlamına gelen
"salsalin" kelimesi geçiyor ama bizim çevirilerde
"çamur, balçık" diye çeviriliyor.
SECDE SURESİ 9.AYET: Ayetin Arapça aslını bilmeyen birisi, hemen burada atlar "Vay efendim işte hani evrim Allah hemen 'ol' demiş olmuş."
Oysa ayette geçen
"sevva-hu" kelimesinin kökeni
"svh" fiilinden gelmektedir ve
aşamalı bir tamamlama durumunu anlatır. Yani burada da bir anda olup biten bir durum söz konusu değil. Yaratım burada da aşamalıdır.
AL-İ İMRAN SURESİ 59.AYET: İşte geldik zurnanın zırt dediği yere. Sağolsun bizim tam kadro gerizekalı bir Diyanet İşleri Başkanlığımız olduğu için, bu ayeti de
"hemen oluverdi" şeklinde çevirmiş. Oysa ayetin aslında
"hemen" gibi bir lafz hiçbir yerde ve hiçbir şekilde geçmemektedir. Geçiyor diyenin anlını mıncıklarım. Açık bir şekilde ayette
"ol" dedi ve böylece o olur" yazıyor. Bak dikkat et,
"oldu" demiyor, hele hele
"hemen oldu" hiç demiyor. Olur diyor yani
aşamalı bir süreçten bahsediyor.
NİSA SURESİ 1.AYET: Ayette
nefs diye geçen kelime ne alametse
"Adem Aleyhisselam" diye çevrilmiş Türkçeye. Oysa başta Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsiri olmak üzere tefsirlerin birçoğunda
nefs kelimesi ile
Adem'in hiçbir alakası yoktur. Bu nefsin Adem olduğuna neye göre, kime göre karar verilmiştir ? Siz bunun cevabını verin bana hele önce.
Nefs ile Adem'i nasıl bağdaştırdınız ?
A'RAF SURESİ 189.AYET: Aslında yukarıdaki ayetle aynı mantığı var. Ama gene de bir soru sorayım: Kur'an sadece erkeklere mi inmiştir ? Yoksa hem kadınlara hem erkeklere mi inmiştir ? Cevap su götürmez bir gerçek, elbette ikisine de inmiştir. O halde
"Sizi tek bir nefsten yaratan" derken herkese hitap ediyor ayette, yani hem kadınlara hem de erkeklere. E madem size göre
"nefs" Adem Aleyhisselam demek ise o halde tüm kadınlar da mı Adem'den üremiş oluyor ? Yani kadınların üreme meselesinde hiç mi ortaya kattıkları bir fayda yok ? Yahu elvicdan, bırak 1600 sene öncesini, milattan önce 10 binli yıllarda bile tıp sekste erkeğin de kadının da rolünün olduğunu biliyordu. Kaldı ki 6-7.yüzyıl coğrafyasında mı bilinmeyecek bu ? Buradaki
"nefs" kelimesinin Adem Aleyhisselam ile bir bağlantısının olmadığı o kadar açık ki.
Canım kardeşim güzel sorular sormuşsun, seni sever sayarım şu toy arkadaşlara cevaplarını vereyim de hele senle özelden daha detaylı konuşuruz