Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Üniversiteler Açılıyor

Katılım
4 Nisan 2018
Mesajlar
279
Tepkime puanı
726
Şehir
İçel
Öncelikle tekrardan merhabalar arkadaşlar.Sonunda hasret kaldığımız üniversite kampüslerine kavuşuyoruz.Eminim bu sene gidecek kişi de çok olacaktır.Bu yazıda ''üniversite de şöyle davranılmalıdır'' tarzı tavsiyeler saçmak yerine bir tartışma ortamı oluşturmak istedim.Yoksa sosyalleşmek , kadınlar , kişisel gelişim hakkında onlarca şey yazıldı zaten.Bu tartışmanın konsepti tamamen ''üniversite' üzerine olsun istiyorum.Gerek sosyal ortam, gerek insan ilişkileri , gerek kadınlar hatta ev kiralarına kadar tartışmak niyetindeyim.Bu yüzden özellikle üniversiteli arkadaşlarımı yoruma bekliyorum.Ne kadar fazla kişi tecrübelerini aktarırsa , o kadar çok kişi faydalanır.Hadi bakalım.

Not:Biliyorum akademik takvim açıklaması geldi ama yüksek ihtimalle açılacak.Açılmasa bile siz açılıyormuş gibi farzedin.
 
İlk senelerden ders çalışmayı abartmayın.Gezebildiğiniz her fırsatta gezin.En az 2 tane kulübe üye olun.Üniversite 4. sınıf biri olarak söylüyorum bunları.Geçmişe gidebilsem daha çok gezerdim.
 
Üniversitede 5. yılım ilk 2 sene berduş gibi gezdim sonra gaza gelip 0.34 ortalamayi 3.5a çektim 4 üzerinden tabi...
Bu 2 ayrı dönemimde de bar, karı kız ortamım vardı. Ama ders çalışıp sorumlulukları yerine getirip derslere katıldıktan sonra eğlenirken daha özgüvenli ve keyifli oluyor.

Bu arada önemli not. Sakın kimseye kiminle yattığını v.b anlatma. Erkek ortamında laf olsun diye anlattığın olay veya kız kankanın (ki kız kankan hiç olmasın) yanında anlattığın olayları tüm sınıfta milletin bağıra bağıra gıcıklığına anlattığını görebiliyorsun. Sen konuşmayı kesiyorsun sonra kızlara gidip "Warriors seni s..ğini anlatıyo" diyorlar :D yani üniversite arkadas ortamı cok kaypak dikkatli olmakta fayda var
 
Öncelikle arkadaşlar üniversitelerin açılma durumu direkt ülke başkanının yaptığı bir açıklamaya bakmıyor ki açıklamada zaten "açılmasını hedefliyoruz" tarzında bir şey söylüyor. Yani çok da ümitlenmemekte fayda var yoksa yapılan açıklamalar ile aksiyonlar tutarlı olsaydı çoktan yerli aşılar ile aşılanmıştık hepimiz.

Üniversitelerden bahsedecek olursam; tecrübelerim ile 2 tane üniversite hayatı gördüm. Onun dışında çevremden edindiğim duyumlar var. Bunlar ışığında yazmaya çalışacağım...

Prestiji yüksek bir yükseköğretim kurumunda öğrenim ile sıradan-aşağı seviyede bir kurumunki bir olmuyor. Demek istediğim; imkanlarınız, fırsatlarınız, alacağınız akademik eğitiminiz, arkadaş çevreniz vs. gibi çoğu şey içinde bulunacağınız-bulunduğunuz üniversite ile yakından bağlantılı. Kurumun bulunduğu şehir bile yaşantınıza büyük derecede etki edecektir.

Örneğin öğrenciye alışmış bir kentte ve ortalama bir üniversitede; her türlü ortamı rahatlıkla gözlemleme şansınız olacaktır, gececi tayfalar, durmadan kafelere takılan gruplar, otçu-hapçı tayfa, yakın arkadaş grupları, lisedeki gibi takılan gruplar, yalnız tabancalar, kendi halinde sessiz arkadaş grupları, yalaka ve dedikoducu gruplar, zengin kendini beğenmişler vs.

Size tavsiyem 2-3 arkadaş ile yolunuzu bulmanız olacaktır. Sürekli onlarla takılmanız da pek uygun kaçmayabilir. Bu yüzden, kabul gördüğünüz en az 1-2 grup daha olsun. Diğer gruplarla olan muhabbetlerinizde asla dedikodulara girmeyin, havadan sudan olsun içerikler, kendiniz olun (burada kendiniz olun derken belli bir seviyeye gelişerek geldiğinizi varsayıyorum) ve samimi bir tavır takının.

"Bir arkadaş grubu kurayım milleti birbirleri ile tanıştırayım" muhabbetine, yüksek sosyal zekaya sahip olduğunuzu düşünmüyorsanız hiç bulaşmayın derim. Altında kalma ihtimaliniz hep bir köşede sizi bekleyecektir (statünüzün düşmesini bekleyenler, sizi çekemeyip yüzünüze gülenler hep bir zayıflığınızı kollayacaktır).

Dersler dışında yapmanız gereken bir veya iki aktivite ile uğraşın fakat bu aktivitelerin ayarını iyi tutturun. Okulu bırakmanıza sebep olacak kadar psikopata bağlamayın. Bu aktivitelerden kuracağınız resmi ilişkiler ileride işinize yarayabilir.

Hocaların hepsi ile yüzgöz olmayın. Yalaka gibi davranmayın. Kafa yapısını sevdiğiniz hocalarla iletişim kurmaktan çekinmeyin. Onlara aralarda kahve vs. ısmarlayıp muhabbet etme teklifinde bulunabilirsiniz. Sizi severlerse ara sıra konuşmaya odalarına bile çağırabilirler ancak dediğim gibi bu olayı da abartmayın lütfen. 5-10 puan için köle gibi davranmaya ve hocaların önünde el bağlamaya gerek yok!

Güzel kızlarla ara sıra konuşun. Yanlarındaki DUFF'lar (designated ugly fat friend) ile olan iletişimlerinizi iyi ayarlayın. Sınıfınızdan kızlara açık açık yürümeyin. Hatta onları boş verin. Koskoca şehirde; üniversitede içinde bulunduğunuz 50-60 kişilik ders grubundan seçim yapmanız, seçeneklerinizin farkında olmadığınızı gösterir. Beğenen olursa zaten kendini belli edecektir. Ölçüp tartarsınız ona göre hareket edersiniz.

Arkadaşlarınızın aktivite çağrılarına boş dönmeyin, bazen spontane anlar hayatınızda beklenmedik değişikliklere veya eğlencelere yol açabilir.

Ekonomik olarak yeterli değilseniz part-time bir işte geçici olarak durumunuz stabil olana dek çalışabilirsiniz. Ek tecrübeler ve beklenmedik ilişkiler karşınıza çıkacaktır. Üniversitenin öğrenciler için alım yaptığı işlere göz atmanızı öneririm, bu yolla kolayca para kazanabilirsiniz.

İkamet etme olayına gelirsek; burada olay tamamıyla sizinle ilgili bir durumdan ibaret, ekonomik haliniz, özgürlüğe düşkünlüğünüz, istediğiniz çevre, kafa yapınız vs...

Belli yerlerde KYK yurtları düşündüğünüzden daha konforlu çıkabiliyor, bir deneyin derim. Öğrenci apartlarında kalmayı pek tavsiye edemiyorum, tamamen şans işi. Özel yurtlara paranız varsa size göre olanını bulmanız kısa süreli bir araştırmaya bakar o kadar. Kendi evim olsun derseniz; başta ev ekonomisinden anlamanız gerek, arkadaşlarınızı iyi seçmeniz (herkesle eve çıkılmaz, yıldırım hızıyla karar vermeyin) ve uzun vadeli planlar yapmanız gerek, seçeceğiniz evi iyi araştırmanız (ulaşımı, komşuları, muhiti, temizliği, güvenliği...) ve ev sahibinizle uygun iletişimi sağlamanız gerek.

Çok genel bahsettim fakat aklıma gelip standart yaşama uygun olarak bahsedebileceklerim bu kadar sanırım.
 
Öncelikle arkadaşlar üniversitelerin açılma durumu direkt ülke başkanının yaptığı bir açıklamaya bakmıyor ki açıklamada zaten "açılmasını hedefliyoruz" tarzında bir şey söylüyor. Yani çok da ümitlenmemekte fayda var yoksa yapılan açıklamalar ile aksiyonlar tutarlı olsaydı çoktan yerli aşılar ile aşılanmıştık hepimiz.

Üniversitelerden bahsedecek olursam; tecrübelerim ile 2 tane üniversite hayatı gördüm. Onun dışında çevremden edindiğim duyumlar var. Bunlar ışığında yazmaya çalışacağım...

Prestiji yüksek bir yükseköğretim kurumunda öğrenim ile sıradan-aşağı seviyede bir kurumunki bir olmuyor. Demek istediğim; imkanlarınız, fırsatlarınız, alacağınız akademik eğitiminiz, arkadaş çevreniz vs. gibi çoğu şey içinde bulunacağınız-bulunduğunuz üniversite ile yakından bağlantılı. Kurumun bulunduğu şehir bile yaşantınıza büyük derecede etki edecektir.

Örneğin öğrenciye alışmış bir kentte ve ortalama bir üniversitede; her türlü ortamı rahatlıkla gözlemleme şansınız olacaktır, gececi tayfalar, durmadan kafelere takılan gruplar, otçu-hapçı tayfa, yakın arkadaş grupları, lisedeki gibi takılan gruplar, yalnız tabancalar, kendi halinde sessiz arkadaş grupları, yalaka ve dedikoducu gruplar, zengin kendini beğenmişler vs.

Size tavsiyem 2-3 arkadaş ile yolunuzu bulmanız olacaktır. Sürekli onlarla takılmanız da pek uygun kaçmayabilir. Bu yüzden, kabul gördüğünüz en az 1-2 grup daha olsun. Diğer gruplarla olan muhabbetlerinizde asla dedikodulara girmeyin, havadan sudan olsun içerikler, kendiniz olun (burada kendiniz olun derken belli bir seviyeye gelişerek geldiğinizi varsayıyorum) ve samimi bir tavır takının.

"Bir arkadaş grubu kurayım milleti birbirleri ile tanıştırayım" muhabbetine, yüksek sosyal zekaya sahip olduğunuzu düşünmüyorsanız hiç bulaşmayın derim. Altında kalma ihtimaliniz hep bir köşede sizi bekleyecektir (statünüzün düşmesini bekleyenler, sizi çekemeyip yüzünüze gülenler hep bir zayıflığınızı kollayacaktır).

Dersler dışında yapmanız gereken bir veya iki aktivite ile uğraşın fakat bu aktivitelerin ayarını iyi tutturun. Okulu bırakmanıza sebep olacak kadar psikopata bağlamayın. Bu aktivitelerden kuracağınız resmi ilişkiler ileride işinize yarayabilir.

Hocaların hepsi ile yüzgöz olmayın. Yalaka gibi davranmayın. Kafa yapısını sevdiğiniz hocalarla iletişim kurmaktan çekinmeyin. Onlara aralarda kahve vs. ısmarlayıp muhabbet etme teklifinde bulunabilirsiniz. Sizi severlerse ara sıra konuşmaya odalarına bile çağırabilirler ancak dediğim gibi bu olayı da abartmayın lütfen. 5-10 puan için köle gibi davranmaya ve hocaların önünde el bağlamaya gerek yok!

Güzel kızlarla ara sıra konuşun. Yanlarındaki DUFF'lar (designated ugly fat friend) ile olan iletişimlerinizi iyi ayarlayın. Sınıfınızdan kızlara açık açık yürümeyin. Hatta onları boş verin. Koskoca şehirde; üniversitede içinde bulunduğunuz 50-60 kişilik ders grubundan seçim yapmanız, seçeneklerinizin farkında olmadığınızı gösterir. Beğenen olursa zaten kendini belli edecektir. Ölçüp tartarsınız ona göre hareket edersiniz.

Arkadaşlarınızın aktivite çağrılarına boş dönmeyin, bazen spontane anlar hayatınızda beklenmedik değişikliklere veya eğlencelere yol açabilir.

Ekonomik olarak yeterli değilseniz part-time bir işte geçici olarak durumunuz stabil olana dek çalışabilirsiniz. Ek tecrübeler ve beklenmedik ilişkiler karşınıza çıkacaktır. Üniversitenin öğrenciler için alım yaptığı işlere göz atmanızı öneririm, bu yolla kolayca para kazanabilirsiniz.

İkamet etme olayına gelirsek; burada olay tamamıyla sizinle ilgili bir durumdan ibaret, ekonomik haliniz, özgürlüğe düşkünlüğünüz, istediğiniz çevre, kafa yapınız vs...

Belli yerlerde KYK yurtları düşündüğünüzden daha konforlu çıkabiliyor, bir deneyin derim. Öğrenci apartlarında kalmayı pek tavsiye edemiyorum, tamamen şans işi. Özel yurtlara paranız varsa size göre olanını bulmanız kısa süreli bir araştırmaya bakar o kadar. Kendi evim olsun derseniz; başta ev ekonomisinden anlamanız gerek, arkadaşlarınızı iyi seçmeniz (herkesle eve çıkılmaz, yıldırım hızıyla karar vermeyin) ve uzun vadeli planlar yapmanız gerek, seçeceğiniz evi iyi araştırmanız (ulaşımı, komşuları, muhiti, temizliği, güvenliği...) ve ev sahibinizle uygun iletişimi sağlamanız gerek.

Çok genel bahsettim fakat aklıma gelip standart yaşama uygun olarak bahsedebileceklerim bu kadar sanırım.
Güzel Yazı
 
(ki kız kankan hiç olmasın)

Buna katılmıyorum. Çirkin kızlarla arkadaş olup onların güzel arkadaşlarına erişim sağlayabilirsiniz. Asla sikmeyeceğin kadar çirkin birinin kafası çalışıyor, muhabbeti sarıyorsa; onunla arkadaş olmanın hiçbir zararını göremiyorum. Friendzone'a düşen çok aptal var ama ben o seviyeyi geçmiş olanlar için konuşuyorum. Ayrıca arkadaşlarının manitalarına da çakmazsın, onlar da arkadaşındır.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst