Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Varoluşun sebebi

Katılım
28 Kasım 2020
Mesajlar
5
Tepkime puanı
21
Yaş
25
Şehir
Çankırı
Yazacağım yazı dizisinde 18-22 yaşlarımda içinde bulunduğum arayışı çok özet bir şekilde anlatacağım. İlk bölümü budur. Teşekkürler

-Bölüm 1 -

Ergenlik zamanlarımda, mutlu bir ilişkinin dünyayı yaşamaya değer kılacağını düşünürdüm. O zamanlarda ilk ilişkime başladım. İlişkimin başlamasından üç sene sonra benim yetersizliğim, çok sevdiğim bu insana ağır geldi ve kendisi beni terk etti. Fakat sevgi saf bir bağlılık değil miydi? Tüm sevgimi ve çabamı verdiğim halde nasıl biterdi? Terk edilince anladım ki mutlu bir ilişki kurmak, hayat amacı olamazdı. Belki yaşadığımı genele mal etmemeliydim fakat incelemeye fırsat bulduğum tüm evlilikler bunun ispatıydı. İnsani bağlar bu yükü taşıyamayacak kadar kırılgandı.

Haftalar üzülerek geçti ve o buhran dolu zamanların ardından, aciz hayat amacımın yerini dolduracak gereçek bir amaç aramaya başladım. Pek zaman geçmedi ki bu boşluk beni çok yormaya başlamıştı. Gülmek eğlenmek hatta yaşamak bile sebepsizdi. Her şeyden soyutlanıp düşündükçe düşündüm ve bu arayışımın sonucu ise beni mesleğime bağladı. Mesleğim hep benimle olacak ve emeklerime nankörlük etmeyecekti. Hem arkamda da yetersizliklerim yüzünden biten bir ilişkim vardı. Gerçekten başarılı olursam yetersizlik bir yana güçlü bile olacaktım. Hem o zaman belki daha iyi bir kadın da bulacaktım.

Çok çalışıyor, planlarımı tam manasıyla yaşıyor ve hayatımdaki gelişimi gözle görebiliyordum. Fakat bir gün farkettiğim bir boşluk bu amacımı da bana sorgulattı. Mesleğin en iyisi olmayı geçeyim, dünyayı dahi kurtarsam ne olacak diye sormak *zorunda kaldım kendime? Ortalama 70 sene yaşayıp ölecek bir insan için öldükten sonra arkasında kalanların ne anlamı vardı. Şunu anlıyordum ki hayatın anlamı dünyevi bir tatmin olmamalıydı ve olamazdı. Bedenim yok olduğunda geride kalan herşey anlamsızdı. Sonsuzluğun içindeki ömrüm sadece bir hiçlikti.

Ozaman neden yaşıyordum ve şuan hiç var olmamış gibi ölmeme engel olacak sebep neydi? Annem babam yakınlarım mı üzülecekti? Peki yokluğumda arkamda üzülenlerin benim için anlamı neydi? Ben yokken her şey bir hiçlikti. Varken ise çabalarım beyhudeydi. Fakat gerçek şu ki çoktan varolmuştum. Emin olmadan yok olmaya karar vermek ahmaklık olurdu. Varoluşumun bir sebebi var ise de yok ise de, bulup sonucu kabullenmeliydim. Bu karmaşık yola hikmet arayışının kadim yöntemini inceleyerek başlamaya karar verdim.



İsteğe göre devamını getireceğim çünkü konunun meraklısının pek olmayacağı zannındayım. Teşekkürler.

** Bazen insanlar gerçeklerin ağırlığından korktuğu için yalanlara inanmaya devam ederler. Fakat insanın bunu yapabilmesi için kendini kandırmayı bilmesi gerekir. Ben de kendimi kandırabilmeyi o zaman çok istedim fakat beceremedim. Bu yüzden birçok soruları da sormak "zorunda" kaldım
 
Son düzenleme:
Yazı güzeldi dostum devamını merak ediyorum. Sahiden varoluşun bir anlamı var mıdır? Ya da anlam aranmalı mıdır? Bu aralar en çok aklımı karıştıran konudur. Bu konuda Ulus Baker`in güzel bir sözü var.

"Yaşamak zorunda bırakıldığımız bu dünyada mağduruz."
 
Bence herkesin sorgulaması ve bir cevap bulmaya çalışması gereken sorulardır bunlar. Depresyona gireceğinizi bilseniz dahi sorgulayın. Bazı inançlarınızın yok olduğunu, size hayat amacınızmış gibi gözüken şeylerin makro evrende bir anlam ifade etmediğini görmeniz gerçekten sizi ve vizyonunuzu geliştiriyor. Acı bir yol olsa da buna değer.

Her yaşınızda farklı cevaplar verebilirsiniz bu sorulara(Bu yüksek bir ihtimal). Geçen seneki bulduğunuz anlam artık size komik ve saçma gelmeye başlayabilir. İşte asıl bu tür sorgulamalar sizi boş adam ( :d ) olmaktan bir adım ileri götürür, düşüncelerinizi değiştirme ve geliştirme yolunda sizi zorlar.
 
İnsan kendini sorgulamalı,farklılıklarını kabullenmeli,kendini eleştirmeli,kendiyle dalga geçebilmeli bu evreni anlamalı

Amaçsızlık,mutsuzluktur

Yazının devamını bekliyorum kral
 
Beyler bu alanı çok düşündüğüm için yazmak zorunda hissettim. İlk olarak bu soru beni değişik yerlere götürdü depresyona da götürdü amaçsızlık ne güzel düşüncesine de götürdü sonunda ulaştığım sonuç şu beyler eğer siz bir nihilist olarak 6 ay depresyonda geçirmiyorsanız sizin gerçekten sıkıntınızın nihilizm olduğunu sanmıyorum çünkü bugün baktığımızda bir çok inanan insan bile nihilist bir hayat yaşıyor tek fark bunu içselleştirebilmek. Yani siz nihilistsiniz diyelim hayatınızdaki rutinler olsun başınıza gelenler olsun bunlar sizin ne kadar optimist ne kadar depresif nihilist olacağınızı belirler bu yüzden bunlara direkt cevap vermeye çalışmayın ilk önce hayatınıza bir düzen getirin, disiplin getirin, sağlık getirin sonrasında bir daha düşünün bu hayatın anlamı ne diye acele etmeyin deneyimleyin ve içselleştirin.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst