"Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık."

Ömer Lütfi Akad imzalı 1968 yapımı Vesikalı Yarim, Türk sinemasının en güzel melodramlarındandır. Evli, çocuk sahibi orta halli bir manav olan Halil, bir gün arkadaşlarıyla daha önce hiç gitmediği bir yere, bir pavyona gider. Evde işe, işten eve monoton bir yaşam süren Halil, buna can mı dayanır, pavyona alışır iyice. Sabiha adında bir hatuna gönlünü kaptırır (hatun Türkan Şoray olunca tabi...). Halil, Sabiha'yla yeni bir hayat kurmaya çalışır, Sabiha da buna dünden razıdır hani. Yaşadığı monoton hayattan sıkılan Halil ile kurtarıcısını bekleyen Sabiha bir olunca olanlar olur tabi. Durumdan şüphelenen aile olayın üzerine gidince de olay anlaşılır ve hayatın en büyük denklemlerinden biri ortaya çıkar: Aşkta niyet mi yoksa kısmet mi önemlidir? Bu soruya Türkan Şoray filmde şu ünlü cevabını verir:

"Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık."

(Zamanın) Türk erkeğinin hayatının aşka etkisini, Türk hüznünü, hayatta bazı şeylerin zamanında güzel olduğunu, hayallerin elden kayıp gidişini de çok güzel gösterir yönetmen.

Kalbimi Kıra Kıra - song by Şükran Ay | Spotify