Merhaba,

Uzun zamandır gerçekleştirmek için kafanıza koyduğunuz ama sürekli kaçış bahanesi türettiğiniz
bir planınız, hedefiniz varsa bir çok farklı taktiğin karması olan bu taktik işinize yarayacaktır.

Bu taktiği kendinizi geliştirmek istediğiniz alanlar için yahut kurtulmak istediğiniz zararlı alışkanlıklarınız için kullanabilirsiniz.

Kişisel olarak uygulamaya çalıştığım bir taktik olduğu için benim gibi rahatına düşkün insanların küçük adımlarla bazı şeyleri değiştirmesine olanak sağlayacağından eminim.

Kendi uygulamalarımdan örnek vermek kafanızda bu taktiği daha rahat canlandıracağı için kendi uygulamalarımı anlatacağım fakat 5 temel unsur ile özetleyebiliriz bu taktiği.

1- Kafamızda o anlık plana karşı bir direnç olmayacak.
2- Günden güne dozaj arttırılacak.
3- Planı bozmamamız için gerekli bir neden olacak.
4- Süreci olabildiğince kişiselleştirirmemiz gerekli.
5- Hızlı giden atın boku seyrek düşer.

1- Kafamızda o anlık plana karşı bir direnç olmayacak.

Bu maddeyi benim yaptığım gibi kitap okuma alışkanlığı kazanmak ya da bu alışkanlığı ilerletmek için kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hiç kitap okumayan biri olduğunuzu varsayalım, günlük 20 sayfa kitap okumak bile sizin gözünüze oldukça sıkıcı ve yorucu gelecektir.
Ya da bilmiyorum belki siz farklısınızdır. Çünkü ben başladığımda benim gözüme öyle geliyordu.
Bu olayı aşmak için beyninizi aslında yapmak istediğiniz şeyin çok da zor olmadığına ikna etmeniz gerekiyor.
Yani başlangıçta 20 sayfa kitap okumak beyniniz için büyük bir işkence teşkil edip sizi kafanızın oldukça dağınık olacağı bir sürece sürüklerken, 5 sayfa okuyup kalkmanın çok da bir zararı olmayacağını düşünüp yola koyulmak
daha çok işe yarıyor.

Kötü bir alışkanlık üzerinden de örnek verebilirim bu olaya. Diyelim ki günde en az 5 saatlik bir vaktinizi bilgisayar oyunlarında harcıyorsunuz.
Günlük harcadığınız zaman limitini bir anda yarım saate çekmeye çalışıp başka hedeflere yelken açmaya çalışırsanız kendinizi ve aslında bilgisayar oyunu oynamak isteyen beyninizi yapmak istediğiniz işe odaklamaya çalışarak ( ben de bu çok verimli olmadı - belki sizde olur ) boşa enerji ve vakit kaybedeceksiniz.

Dipnot : Başlangıçta ben No Pain No Gain mantığıyla kendimi bu eziyete maruz bırakmıştım. Belki sizin yolunuz farklıdır ama henüz deneyerek doğru yola ulaşmaya çalışan arkadaşlar için bence bu yol daha mantıklı gibi duruyor. Yine de kişinin kendi keyfine kalmış bir durum.

2- Günden güne dozaj arttırılacak.

Bu madde hem kendinizi ileriye taşıdığınız bir sürecin içinde hissetmenizi sağlıyor hem de beyninizi yavaş yavaş alışmış olduğu
tembellikten kurtarmaya yarıyor.
Yine yukarıdaki maddede örnek verdiğim gibi ilk gün 5 sayfa kitap okuduk diyelim. İkinci gün bunu yine beynimizin çok da karşı koyamayacağı bir sayı kadar arttırmamız gerekiyor. Diyelim ki 10 sayfa arttırdık ve okuduk, bu demek değil ki ikinci gün bir 10 sayfa daha arttırıp devam etmemiz gerek.
Şöyle de ilerleyebiliriz mesela kitap bölümlerden oluşuyor ve okuduğunuz bölümden oldukça keyif almaya başladınız. Bir sonraki bölüme kadar okumayı hedef edinip bu işi keyif aldığınız bölüm bitene kadar sürdürebilirsiniz.

Yine aynı şekilde yukarda verdiğim örnekteki gibi oyunları ele alalım, 5 saat harcadığınız vakti ya da diyelim ki günde 5 el attığınız oyunu ilk gün 4 ele indirip ertesi gün bu duruma verdiğiniz tepkiye göre vakitte ayarlama yapabilirsiniz.


3- Planı bozmamamız için gerekli bir neden olacak.

Bu maddede pornografik içerikler ve mastürbasyondan kurtulmak için yaptığım uygulamayı sizinle paylaşmak istiyorum. Ben İslam dinine inanan bir insan olarak bu
tür şeyleri bir daha yapmamak üzere tövbe etmiştim. Elbette forumda farklı inançlara sahip arkadaşlar vardır hepsine saygım sonsuz lakin İslam dininde tövbe edip geri dönmek hoş karşılanan bir şey değil. Ben direk zaten halihazırda inancımla ters düşen bu kötü alışkanlıklarım için çözümü inancımla sağlamıştım.
Farklı inançtaki arkadaşların e biz nasıl sağlayacağız çözümü sorusu için yukarıda anlatmak istediğim koyduğunuz herhangi bir hedefi sizin için kritik bir değere bağlarsanız o hedefte ilerleme kat etmek gerçekten çok kolay oluyor.
Allah kimseyi yoklukla sınamasın fakat diyelim ki, paraya ihtiyacınız var ve günlük 10 saat çalışmak zorundasınız. Bu çalışmayı yapmak için sizin herhangi bir motivasyona ihtiyacınız olmaz yanılıyor muyum ? Zaten bu iş sizin için olabildiğince kritik bir değere bağlanmış durumda.

İlla ki kritik bir değere mi bağlamanız gerekiyor, elbette hayır. Bu işi yine kitap okuma alışkanlığı üzerinden örneklendirmem gerekirse, ben bir not defteri tutmuştum, daha doğrusu çizgili bir sayfa, yapmam gereken her iş için bir satır ve o işler için birer sembol oluşturmuştum.
Örneğin kitap okuduğum her gün için oluşturduğum kitap hedefi satırına rahleye daha çok benzeyen bir v harfi çiziyordum.
Yazılım ile ilgili hedeflerim için ise bir alt satırına o dilin simgesini ya da kendi kafamda belirlediğim sembolünü çiziyordum. O işin satırı dolana kadar da o işi yapmaya ara vermemeye çalışıyordum.
Kareli küçük defter sayfası da kullanabilirsiniz bu iş için, günden güne gerçekleştirdiğiniz her hedefin satırı için o satırın bir karesini boyarsınız, tüm sayfa ya da satır boyanana kadar ara vermemeye çalışabilirsiniz.
Bu taktik biraz zinciri kırma taktiğiyle benzeşiyor hatta düpedüz o mantık.

4- Süreci olabildiğinizce kişiselleştirin.

Kabul etmek gerekiyor ki her insan bir değil, sizin 10 dakika oturamadığınız bir masada sıkılmadan başka bir insan belki 1 saat hatta 2 saat oturabilir.
Kendi hedeflerinizi gerçekleştirme yolundayken başka insanların yaptıklarına bakmak, onların çalıştığı gibi çalışmak, çalışma şekillerinden ilham almak insana oldukça fayda sağlayabilir. Fakat dediğim gibi onlar gibi çalışamayabiliriz. Gördüğümüz herhangi bir çalışma stilini kendimizle özdeşleştirerek yola koyulursak alınan verim oldukça artıyor. Yani süreci kendiniz için eğlenceli hale getirmekten çekinmeyin. Keyif alabildiğiniz şekilde yapın.

Bu maddenin örneğini yine kitap okuma üzerinden verecek olursam, mesela ben kitaptan kitaba değişmekle birlikte bir kitabı okurken bazen yazılanları bir tiyatro sahnesindeymiş gibi vurgulayarak okuyasım geliyor. Bunu fark ettiğimden beri ne zaman roman tarzı bir kitabı okurken esnemeye, ampule konan sineklere bakmaya, aynada görüntüme bakmaya başlasam bu vurgulayarak okuma işine başlıyorum ve bir anda odağım zaten tamamen kitaba dönmüş oluyor.

Bu arada bu vurgulayarak tiyatro sahnesindeymiş gibi kitap okuma işi gerçekten okunan metnin verimliliğini oldukça arttırıyor denemek isteyen arkadaşlara tavsiyemdir. ( en azından bende öyle oldu. Tabii romanlar için.)


5- Hızlı giden atın boku seyrek düşer.

Bu madde için söyleyebilecek çok bir şeyim yok, eminim forumda ben gibi bazı işlere hızlı şekilde giriş yapıp sonradan salan arkadaşlar vardır.
Bu şeye benziyor, udemyden ücretsiz kursları hepsini izleyecekmiş gibi toplayıp hiç ama hiç izlemeye başlamamaya.( Bunu da yapan kesinlikle vardır .. )
Hala bu dertden muzdarip arkadaşlar varsa, işleri yavaş yavaş ilerletmelerini, tavşan gibi hızlı koşup yarıyolda uykuya dalmak yerine kaplumbağa gibi yavaş gidip bitiş çizgisine ulaşmalarını tavsiye ederim.

Dediğim gibi işleri yavaş yavaş ilerletin. Günden güne az da olsa iyi alışkanlıkların süresini arttırmaya kötülerinkisini azaltmaya çalışın.
Bunları yaparken kendinize eziyet çekiyormuş gibi hissettirmeyin. Böyle hissedince bence verimlilik oldukça düşüyor. Böyle hissedeceksek hiç yapmamak daha mantıklı gibi kaçıyor ( bence .. ) . Hedeflerinize yavaş yavaş ilerlerken keyif almayı, süreci kişiselleştirmeyi de unutmayın.


Yazım bu kadardı. Sizin eklemek istediğiniz, kendi denediğiniz ve başarıya ulaştığınız, forumdaki arkadaşların denemesini istediğiniz bu tür çalışma yolları varsa yorumda paylaşırsanız sevinirim. Okuduğunuz için teşekkürler.

-Ludingirra

Dostum,bundan bir kaç gün önce bunla ilgi bir sıkıntım vardı. Soru cevap kısmına yazdım malesef admin onaylamadı. Bir cogumuzun ortak sorunu anlattıgın . Mevzulara hızlı giriş yapıp salıyoruz sonradan. Bu durumla ilgili yaklaşık bir haftadır araştırma yapıyorum.
Emegine Saglık hali hazırda bu durumla ilgili cok güzel örnek var. Onuda yazayım.
Yaptıgın Bir kısmını Albert Einsteinda Yapıyordu. Ama birşeye Deyinmek istiyorum.
Oda GÖRELİLİK KAVRAMI
--Elinizi bir sobaya bir dakikalıgınada olsa degirdiginizde o bir dakika bir saatmiş gibi gelecek. Hoş Bir Kadınla gecirdigin bir saat bir dakika gibi gelecektir. İşte görelilik budur.

--Güzel Bir Kıza kur yaparken bir saat bir saniye gibi gecer. Kızgın küllerin üzerinde oturan kişi bir dakikası bir saat gibi gecer işte görelilik kavramı budur

105 Yıl önce görelilik kavramını unutmuyacagımıza Eminim. 20.yy En dahi bilim adamı Albert Einstein E=MC2 gibi matematik formüllerini gözünde canladırmayı Çok seviyor ve herşeyi görselleştiriyordu.

.