Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Centilmen

Katılım
6 Kasım 2020
Mesajlar
2
Tepkime puanı
38
Yaş
23
Şehir
İstanbul
Bir başlangıç yapmak en önemli adımdır en büyük fikirler buluşlar ufak adımlarla başlamış ve yolda şekillenip son halini almıştır.Bu yazıda öyle olucak küçük bir fikirden başlayacak ve yolda kendi hikayesini oluşturacak.Geçmiş yıllardan beri hep kişinin kendi gelişimindeki rolüne inandım ve hep okudum araştırdım uyguladım bu güne kadar yaptığım işlerde yeri geldi başarısız olduğum dönemlere rağmen hep kazanarak çıktım.Kazanmayı öğrendim bundan haz aldım ve devam ettim
Bu beni daha güçlü daha kararlı ve kişiliğini oturtmuş bir birey yaptı.
Sitede birkaç yazı okudum buraya değişik “kaybeden hikayelerinizi” yazıyorsunuz ama aslında o yaşadıklarınız sizin kaybettiğinizi göstermiyor sadece erken bırakıyosunuz.Yenilgiyi çoğu zaman kabulleniyosunuz. Kendinize yazık edersiniz konu ne olursa olsun “Bitik” yapılarınızdan kurtulamıyosunuz. Başarısız olmak bi son değil adımdır.Başarıya giden bir adım


Her neyse buraya sizin birbirinden pekte farkı olmayan hikayelerinizi dillendirmeye gelmedim.Ben size yaşadığınız kafaların ötesinde bir dünyadan bahsedicem.Gerçek dünyadan aslında işlerin nası yürüdüğünden bahsedicem ve bu durum öğretirken öğrenme gibi mükemmel bir sistemin eseri olucak.Kendimden bahsetmem gerekirse iyi bir üniversitede iyi bir bölüm okuyan ve kendi hayat dengesini oturtmuş bir adam olarak söyleyebilirim.Lise ve üniversitemin ilk yıllarında edindiğim tecrübeler bana yaşıtlarımdan farklı yollardan gitmem gerektiğini gösterdi çünkü hepsi az önce bahsettiğim sizin hikayeleriniz gibi birbirine benziyordu hoşlandıkları güldükleri konular konuştukları insanlar takıldıkları yerler izledikleri şeyler davranışları kopyala yapıştır sistemiydi.Hatta bir gerçekten bahsetmem gerekirse kadınlara olan bakış açıları bile aynıydı kadınlarla yapabildikleri tek aktivite onları herhangi bir bara götürüp en kısa zamanda yumulmayı hedeflemekti.

Merak etmeyin İstanbul gibi bir şehirdesiniz kızlar bar teklifinizi kabul edecektir.O birbirinden garip taktikleriniz olmadanda
Ama ben size bunları anlatmıcam ben size bunların ötesinde Centilmenlik kavramını anlatıcam.Çünkü TDK bu kelimenin tanımını iyi yapmıyor ve ya ben bu kelimeye farklı anlamlar yüklüyorum.
Günümüzde centilmenlerin sayısı gittikçe azalıyor bu popülasyon savaşı değil elbette fakat centilmen erkekler yerlerini garip hareketler sergileyen maymunlara bırakıyor.
Erkek yapısı gereği özgür güçlü ve baskındır gerçekten değerli hiçbir kadın erkeklerin bu özelliklerinin aksine bir şeyler demez.Baskınlık üstünlük veya sahiplenme değil içgüdüsel bir teslim olmadır güven duymaktır.Olması gereken doz budur.


Kadınlar her ne kadar farklı gibi olmaya çalışsalar küçük küçük gruplara sahip olsalarda aslında birbirlerine benzerler( Elbette istisnalar vardır ki bunlar değerli olanlar )
Fakat erkekler yapıları gereği farklı otoriterlere sahip olmalıdır buna sahip olamayanlar zayıftır.Hiçbirinizin zayıf olmayı hedeflediğini sanmıyorum bu tabirlerimi kullanıyorum oyüzden yoksa küçük düşürücü olabiliyor alınıyolar sonra .d
Her neyse baskın erkeklerin birer zevkleri olur.Ve yaptıkları şeyleri zevkleri doğrultusunda yaparlar.İçtiği puronun türünden gittiği tatile öğlen yemeğinde yemeyi seçtiği yemekten takıldığı insanlara kadar pek çok farklı konuda zevkleri vardır.Zevkleriniz sizin karakterinizi belirler.Sizin nasıl bir beyefendi olduğunuzu ve auranızın ne kadar kuvvetli olduğunu belirleyen etkenlerden yalnızca biridir zevkleriniz(elbette diğerlerinide anlatıcam)
İdol kavramı çok yanlış bir kavram bir insanı idol alıyosanız siz siz değilsinizdir kopyalamak zaten ayrı bi olay ona hiç girmiyorum fakat idol almakta kendinize ve zevklerinize yapıcağınız büyük bir haksızlık olur zaten eninde sonunda siz siz olmaktan çıkarsınız yapmacık itici bir tipleme olursunuz.


Bir insanın zevklerini sizde beğeniyor olabilirsiniz zaten bu ortaklıklar sayesinde ilişkiler geliştiriceksiniz(ikili ilişkilerede güzel değinicez).Basit mi başlamak istiyosun ? Parfümünü değiştir her sabah okuluna giderken aynı ve sana ait olan parfümü sık senin zevklerinle alınmış senin kokun olacak o parfümü bul ve satın al her sabah okuluna gittiğinde parfümünü sık ve okulunda hergün bir başkasına aşık olduğun o kızlardan birini laf arasında durdur ve parfümünün hakkında yorum yapmasını bekle birbirinden garip taktikleriniz var ya hani ilişki başlatmak kurmak istiyosanız ilişki ağlarını ufak ufak örmeniz gerekir küçük başlayın tıpkı bu yazı gibi.
Tabi şimdi malum hastalıktan dolayı okullar açık değil ayrı bi konu ama bu zevk konusunu türetmeniz gerekiyor.
Üniversitede kızlarla sık yaptığım sohbetler arasında müzik ve kitap zevkleri yer alıyodu. Bir beyefendinin çok harika kitap ve müzik zevkleri olmalıdır. Kitap okumak size sandığınızdan çok daha fazla birikim katar iletişiminizi güçlendirir ve sohbetlerinizi akıcı hale getirir. Müzik ise ruha iyi gelen en etkili zevklerden birisidir aynı zamanda güzel bir sohbet konusudur.Ucu bucağı yoktur ve konuştuğun kişiyi konuştuğunuz grubun/sanatçının konserine bile davet edebilirsin malum hastalık öncesi konser mekanları ana baba günü gibiydi (BKZ.IF HALL BESİKTAS <3).Özledim o günleri.
Zevkleriniz aslında tercihlerinizdir eğer önünüzde 2 seçenek varsa ve siz 2 seçeneğide beğenmediyseniz ben ikisinide seçmiyorum diyebilme özgürlüğüdür.Bu durum sizin karakterinizi oluşturur.Zevkleriniz sizin hayatınızı şekillendirir ve beraber olucağınız kızdan arkadaş gruplarından giyiminize hatta tatile çıkarken gittiğiniz yere kadar hayatınızı belirleyen faktördür.Bu yüzden zevklerinizi keşfedin ve onları önemseyin çünkü zevkleriniz karakterinizdir.


Zevkler konusunun anlaşıldığını düşünüyorum size ait olan şeyleri bulun ve onların adamı olun her duyduğunuz şeyi yapmaya çalışırsanız hiçbir şey yapamazsınız.Belirli sınırlarınız kırmızı çizgileriniz idealleriniz ve tercihleriniz olsun.


Önceki kısmı yazdıktan sonra bi süre ara vermiştim şuanda paylaşmadan yazıyorum bunları belli bir yere kadar paylaşmadan yazıcam daha sonra duruma göre devam etmeyi düşünüyorum.Fakat aradan bir süre geçmesine rağmen kaldığım yerden devam edebilyiosam bu planlı gitmemden kaynaklanır rotam bellidir ve yazacaklarım bellidir buda centilmen erkeğin güçlü yanlarından biridir.Planlı olun ve ona uyun bunu değiştirmek isteyen kişilere karşı tavrınız net olsun.


Bir örnek vereyim başlayayım bir gün içerisinde yapmanız gereken şeyler var ve bu işler sizin için önemli herhangi bir aciliyeti yok fakat sizin için önemli.Kız arkadaşınız ve ya erkek arkadaşınız sizi akşamına gezmeye ve ya kafeye davet ediyor. Yapmanız gereken nedir?
Size bu güne kadar sosyallik anlatıldı hep eğerki fırsatınız varsa gidin düşünsenize bi kız sizi kafeye bara çağırmış koşa koşa gidelim demi aynen gidin.
Ama bu yaptığınız kendinizi ertelemektir.Bu durum sizin önceliklerinizin başka biri için öne geçtiğidir yoldayken planı saptırmanızdır ve bu yapılıcak en son hamledir.Ne yapmanız gerekiyor ? Buluşmayı sizin için uygun olan başka bir tarihe erteleyin ve sizin dediğiniz istediğiniz yere gidin. Ama buluşmanın bugün olmasında ısrarlıysa hayır deyin.Bu taktik değil kendinize verdiğiniz değerin göstergesidir.İnsanlar her istediklerinde size ulaşmayı başarırsa kaybeden yalnız kalan siz olursunuz.Ulaşılmaz olun demiyorum fakat boş kaldığınız ve buluşma ayarlamaya uygun olduğunuz vakitleri siz belirleyin ve ortak bir zaman bulun fakat bunu yaparkende ilk teklifi siz yapın.Hayır demekten çekinmeyin bu sayede o kişi size birdahaki sefere bu akşam buluşalım yerine uygun olduğun bi zaman görüşelim diyecektir.Baskın erkeğin yaratması gereken ortam budur.Buraya kadar her şey yolunda değinmemiz gereken bir konu var nedne meşgulsünüz ne yapıyorsunuz planlarınızda ne var da insanları erteliyosunuz eğer o akşam boş olsaydınız böyle bir davete giderdiniz peki sizi meşgul eden şeyler ne?
İşte bulmanız gereken sorunun cevabı bu ilişkileriniz sizin için değerlidir fakat uğraşlarınız sizin hayatınızı oluşturur.Neyle uğraşmak istiyosunuz? Bu soruyu cevaplamadan önce şunları eklemem gerekiyor.Bi puan yapayımda bi üniversiteye gireyimde bi mezun olayımda iş yapayım.Yanılırsın dostum sandığın gibi işlemiyor sistem benden yaşça büyük pek çok arkadaşım var ve mezun oldukları halde piyasa onlara açık değil ve bu insanlar boş adamlar değil unutma benim arkadaşım dedim bu insanlar istanbulun hatrı sayılır üniversitelerinde iyi bölümler kazanan insanlar ve bildikleri tek şey onları bu durumdan çıkarıcak olan tek şey kendileri. Gelecek için planlarınız yoksa gelecek sizin için en kötüsünü seçer.
Dediklerim üniversite okumaya gerek yok nası olsa iş bulamıyoruz değil yanlış anlaşılmasın o kişiler zaten dahada dibe vuruyor güvencelerini yitiriyor.Yapamazlar demiyorum herkes yapabilir fakat çok çırpınırsınız fırsatınız varken az çırpanmayı seçin bunun içinde etkileşimi iyi olan üniversiteleri seçin.


Bahsettiğim şey ülkenin kendisinin bile içinden çıkamadığı bi durum istihdam konusu ciddi bir konudur ve hükümetlerin en önemli görevidir fakat atılım yatırım olmadan yeni mezun öğrencinin yapacağı tek şey geçmişten gelen birikimiyle kendi çabasıdır.


Ben size bu yazıda paranın yatırım gücünü anlatıcam merak etmeyin orayada gelicez öncelikle bir kavramı oturtmamı izin verin.
Günümüzde meslek ile para kavramı şu şekilde anılıyor.İyi iş iyi para evet bu doğrudur getirisi yüksek işler vardır doktorluk avukatlık gibi lakin sizlere bir uğraş seçin derken parası en yüksek olan uğraşları değil istediğiniz severek yapacağınız bir uğraş seçin diyorum işten kazandığınız para işe gider bu bir çarktır işten para kazanırsın ve o kazancı sürdürmek için harcarsın fakat ben size farklı bir bakış açısı kazandırmak istiyorum.İşiniz yaptığınız uğraştır amacınız odağınızdır para ise yatırımla kazanılır yatırım içinde sermayeye ihtiyaç vardır.Bu sermayeyide işiniz ile oluşturursunuz.İşte parayla işin bağlantısı burdadır.Sokağınızdaki esnafları düşünün yıllardır ordalar eğer düzenli olarak bir işte çalışmak sizi ferahlatıcak olsaydı sokağınızdaki esnaflar 30 yıldır oradada olmazlardı şubeleri büyütür işleri büyütür hayallerini yaşarlardı.Önemli olan doğru işi verimli şekilde yapmaktır.Siz demiryolları ulaşımını geliştiriceğinize inanıyorsanız yüksek hızlı trenlere ilginiz varsa bu alanlara yönelin araştırmalarınızı buraya yöneltin ve bu işe en uygun olan mesleğe seçim yapın etkileşimi iyi olan bir üniversite seçin ve bütün odağınızı mesleğinize çevirin ilk sınıftan beri fark atmanızı sağlayan şey bu olacaktır.Diğerleri bi mezun olalımda bakarız derken siz işinizi öğrenni geliştirin hocalarınıza sorun bi çıkış yolu bulucaksınız inanın bana ve o 1 adım öne atarak sivrildiğiniz o an dikkat çekiceksiniz işte kendinizi ozaman kurtarıcaksınız çünkü şirketlerin sizi almaları için bi sebebi var ama diğerleri birbirinin kopyası.Hiç bir şirket sizin lisede ya da üniversitede matematik dersinden kaç aldığınıza bakmaz okul puanınıza bakmaz(Yinede çok düşürmeyin erasmus gibi ihtimaller için).Şirketler icraata bakarlar kimse yeni mezuna yüklü iş vermez tecrübe ve ya yeni bile olsa bi çalışma ararlar.


Devam edicek...
(Sıradaki konular: Ekonomik Özgürlük,Finansal zeka, Yatırım stratejileri, İnsan ilişkileri, Sosyal beceriler, Dil ve iletişimin önemi)
 
Bir başlangıç yapmak en önemli adımdır en büyük fikirler buluşlar ufak adımlarla başlamış ve yolda şekillenip son halini almıştır.Bu yazıda öyle olucak küçük bir fikirden başlayacak ve yolda kendi hikayesini oluşturacak.Geçmiş yıllardan beri hep kişinin kendi gelişimindeki rolüne inandım ve hep okudum araştırdım uyguladım bu güne kadar yaptığım işlerde yeri geldi başarısız olduğum dönemlere rağmen hep kazanarak çıktım.Kazanmayı öğrendim bundan haz aldım ve devam ettim
Bu beni daha güçlü daha kararlı ve kişiliğini oturtmuş bir birey yaptı.
Sitede birkaç yazı okudum buraya değişik “kaybeden hikayelerinizi” yazıyorsunuz ama aslında o yaşadıklarınız sizin kaybettiğinizi göstermiyor sadece erken bırakıyosunuz.Yenilgiyi çoğu zaman kabulleniyosunuz. Kendinize yazık edersiniz konu ne olursa olsun “Bitik” yapılarınızdan kurtulamıyosunuz. Başarısız olmak bi son değil adımdır.Başarıya giden bir adım


Her neyse buraya sizin birbirinden pekte farkı olmayan hikayelerinizi dillendirmeye gelmedim.Ben size yaşadığınız kafaların ötesinde bir dünyadan bahsedicem.Gerçek dünyadan aslında işlerin nası yürüdüğünden bahsedicem ve bu durum öğretirken öğrenme gibi mükemmel bir sistemin eseri olucak.Kendimden bahsetmem gerekirse iyi bir üniversitede iyi bir bölüm okuyan ve kendi hayat dengesini oturtmuş bir adam olarak söyleyebilirim.Lise ve üniversitemin ilk yıllarında edindiğim tecrübeler bana yaşıtlarımdan farklı yollardan gitmem gerektiğini gösterdi çünkü hepsi az önce bahsettiğim sizin hikayeleriniz gibi birbirine benziyordu hoşlandıkları güldükleri konular konuştukları insanlar takıldıkları yerler izledikleri şeyler davranışları kopyala yapıştır sistemiydi.Hatta bir gerçekten bahsetmem gerekirse kadınlara olan bakış açıları bile aynıydı kadınlarla yapabildikleri tek aktivite onları herhangi bir bara götürüp en kısa zamanda yumulmayı hedeflemekti.

Merak etmeyin İstanbul gibi bir şehirdesiniz kızlar bar teklifinizi kabul edecektir.O birbirinden garip taktikleriniz olmadanda
Ama ben size bunları anlatmıcam ben size bunların ötesinde Centilmenlik kavramını anlatıcam.Çünkü TDK bu kelimenin tanımını iyi yapmıyor ve ya ben bu kelimeye farklı anlamlar yüklüyorum.
Günümüzde centilmenlerin sayısı gittikçe azalıyor bu popülasyon savaşı değil elbette fakat centilmen erkekler yerlerini garip hareketler sergileyen maymunlara bırakıyor.
Erkek yapısı gereği özgür güçlü ve baskındır gerçekten değerli hiçbir kadın erkeklerin bu özelliklerinin aksine bir şeyler demez.Baskınlık üstünlük veya sahiplenme değil içgüdüsel bir teslim olmadır güven duymaktır.Olması gereken doz budur.


Kadınlar her ne kadar farklı gibi olmaya çalışsalar küçük küçük gruplara sahip olsalarda aslında birbirlerine benzerler( Elbette istisnalar vardır ki bunlar değerli olanlar )
Fakat erkekler yapıları gereği farklı otoriterlere sahip olmalıdır buna sahip olamayanlar zayıftır.Hiçbirinizin zayıf olmayı hedeflediğini sanmıyorum bu tabirlerimi kullanıyorum oyüzden yoksa küçük düşürücü olabiliyor alınıyolar sonra .d
Her neyse baskın erkeklerin birer zevkleri olur.Ve yaptıkları şeyleri zevkleri doğrultusunda yaparlar.İçtiği puronun türünden gittiği tatile öğlen yemeğinde yemeyi seçtiği yemekten takıldığı insanlara kadar pek çok farklı konuda zevkleri vardır.Zevkleriniz sizin karakterinizi belirler.Sizin nasıl bir beyefendi olduğunuzu ve auranızın ne kadar kuvvetli olduğunu belirleyen etkenlerden yalnızca biridir zevkleriniz(elbette diğerlerinide anlatıcam)
İdol kavramı çok yanlış bir kavram bir insanı idol alıyosanız siz siz değilsinizdir kopyalamak zaten ayrı bi olay ona hiç girmiyorum fakat idol almakta kendinize ve zevklerinize yapıcağınız büyük bir haksızlık olur zaten eninde sonunda siz siz olmaktan çıkarsınız yapmacık itici bir tipleme olursunuz.


Bir insanın zevklerini sizde beğeniyor olabilirsiniz zaten bu ortaklıklar sayesinde ilişkiler geliştiriceksiniz(ikili ilişkilerede güzel değinicez).Basit mi başlamak istiyosun ? Parfümünü değiştir her sabah okuluna giderken aynı ve sana ait olan parfümü sık senin zevklerinle alınmış senin kokun olacak o parfümü bul ve satın al her sabah okuluna gittiğinde parfümünü sık ve okulunda hergün bir başkasına aşık olduğun o kızlardan birini laf arasında durdur ve parfümünün hakkında yorum yapmasını bekle birbirinden garip taktikleriniz var ya hani ilişki başlatmak kurmak istiyosanız ilişki ağlarını ufak ufak örmeniz gerekir küçük başlayın tıpkı bu yazı gibi.
Tabi şimdi malum hastalıktan dolayı okullar açık değil ayrı bi konu ama bu zevk konusunu türetmeniz gerekiyor.
Üniversitede kızlarla sık yaptığım sohbetler arasında müzik ve kitap zevkleri yer alıyodu. Bir beyefendinin çok harika kitap ve müzik zevkleri olmalıdır. Kitap okumak size sandığınızdan çok daha fazla birikim katar iletişiminizi güçlendirir ve sohbetlerinizi akıcı hale getirir. Müzik ise ruha iyi gelen en etkili zevklerden birisidir aynı zamanda güzel bir sohbet konusudur.Ucu bucağı yoktur ve konuştuğun kişiyi konuştuğunuz grubun/sanatçının konserine bile davet edebilirsin malum hastalık öncesi konser mekanları ana baba günü gibiydi (BKZ.IF HALL BESİKTAS <3).Özledim o günleri.
Zevkleriniz aslında tercihlerinizdir eğer önünüzde 2 seçenek varsa ve siz 2 seçeneğide beğenmediyseniz ben ikisinide seçmiyorum diyebilme özgürlüğüdür.Bu durum sizin karakterinizi oluşturur.Zevkleriniz sizin hayatınızı şekillendirir ve beraber olucağınız kızdan arkadaş gruplarından giyiminize hatta tatile çıkarken gittiğiniz yere kadar hayatınızı belirleyen faktördür.Bu yüzden zevklerinizi keşfedin ve onları önemseyin çünkü zevkleriniz karakterinizdir.


Zevkler konusunun anlaşıldığını düşünüyorum size ait olan şeyleri bulun ve onların adamı olun her duyduğunuz şeyi yapmaya çalışırsanız hiçbir şey yapamazsınız.Belirli sınırlarınız kırmızı çizgileriniz idealleriniz ve tercihleriniz olsun.


Önceki kısmı yazdıktan sonra bi süre ara vermiştim şuanda paylaşmadan yazıyorum bunları belli bir yere kadar paylaşmadan yazıcam daha sonra duruma göre devam etmeyi düşünüyorum.Fakat aradan bir süre geçmesine rağmen kaldığım yerden devam edebilyiosam bu planlı gitmemden kaynaklanır rotam bellidir ve yazacaklarım bellidir buda centilmen erkeğin güçlü yanlarından biridir.Planlı olun ve ona uyun bunu değiştirmek isteyen kişilere karşı tavrınız net olsun.


Bir örnek vereyim başlayayım bir gün içerisinde yapmanız gereken şeyler var ve bu işler sizin için önemli herhangi bir aciliyeti yok fakat sizin için önemli.Kız arkadaşınız ve ya erkek arkadaşınız sizi akşamına gezmeye ve ya kafeye davet ediyor. Yapmanız gereken nedir?
Size bu güne kadar sosyallik anlatıldı hep eğerki fırsatınız varsa gidin düşünsenize bi kız sizi kafeye bara çağırmış koşa koşa gidelim demi aynen gidin.
Ama bu yaptığınız kendinizi ertelemektir.Bu durum sizin önceliklerinizin başka biri için öne geçtiğidir yoldayken planı saptırmanızdır ve bu yapılıcak en son hamledir.Ne yapmanız gerekiyor ? Buluşmayı sizin için uygun olan başka bir tarihe erteleyin ve sizin dediğiniz istediğiniz yere gidin. Ama buluşmanın bugün olmasında ısrarlıysa hayır deyin.Bu taktik değil kendinize verdiğiniz değerin göstergesidir.İnsanlar her istediklerinde size ulaşmayı başarırsa kaybeden yalnız kalan siz olursunuz.Ulaşılmaz olun demiyorum fakat boş kaldığınız ve buluşma ayarlamaya uygun olduğunuz vakitleri siz belirleyin ve ortak bir zaman bulun fakat bunu yaparkende ilk teklifi siz yapın.Hayır demekten çekinmeyin bu sayede o kişi size birdahaki sefere bu akşam buluşalım yerine uygun olduğun bi zaman görüşelim diyecektir.Baskın erkeğin yaratması gereken ortam budur.Buraya kadar her şey yolunda değinmemiz gereken bir konu var nedne meşgulsünüz ne yapıyorsunuz planlarınızda ne var da insanları erteliyosunuz eğer o akşam boş olsaydınız böyle bir davete giderdiniz peki sizi meşgul eden şeyler ne?
İşte bulmanız gereken sorunun cevabı bu ilişkileriniz sizin için değerlidir fakat uğraşlarınız sizin hayatınızı oluşturur.Neyle uğraşmak istiyosunuz? Bu soruyu cevaplamadan önce şunları eklemem gerekiyor.Bi puan yapayımda bi üniversiteye gireyimde bi mezun olayımda iş yapayım.Yanılırsın dostum sandığın gibi işlemiyor sistem benden yaşça büyük pek çok arkadaşım var ve mezun oldukları halde piyasa onlara açık değil ve bu insanlar boş adamlar değil unutma benim arkadaşım dedim bu insanlar istanbulun hatrı sayılır üniversitelerinde iyi bölümler kazanan insanlar ve bildikleri tek şey onları bu durumdan çıkarıcak olan tek şey kendileri. Gelecek için planlarınız yoksa gelecek sizin için en kötüsünü seçer.
Dediklerim üniversite okumaya gerek yok nası olsa iş bulamıyoruz değil yanlış anlaşılmasın o kişiler zaten dahada dibe vuruyor güvencelerini yitiriyor.Yapamazlar demiyorum herkes yapabilir fakat çok çırpınırsınız fırsatınız varken az çırpanmayı seçin bunun içinde etkileşimi iyi olan üniversiteleri seçin.


Bahsettiğim şey ülkenin kendisinin bile içinden çıkamadığı bi durum istihdam konusu ciddi bir konudur ve hükümetlerin en önemli görevidir fakat atılım yatırım olmadan yeni mezun öğrencinin yapacağı tek şey geçmişten gelen birikimiyle kendi çabasıdır.


Ben size bu yazıda paranın yatırım gücünü anlatıcam merak etmeyin orayada gelicez öncelikle bir kavramı oturtmamı izin verin.
Günümüzde meslek ile para kavramı şu şekilde anılıyor.İyi iş iyi para evet bu doğrudur getirisi yüksek işler vardır doktorluk avukatlık gibi lakin sizlere bir uğraş seçin derken parası en yüksek olan uğraşları değil istediğiniz severek yapacağınız bir uğraş seçin diyorum işten kazandığınız para işe gider bu bir çarktır işten para kazanırsın ve o kazancı sürdürmek için harcarsın fakat ben size farklı bir bakış açısı kazandırmak istiyorum.İşiniz yaptığınız uğraştır amacınız odağınızdır para ise yatırımla kazanılır yatırım içinde sermayeye ihtiyaç vardır.Bu sermayeyide işiniz ile oluşturursunuz.İşte parayla işin bağlantısı burdadır.Sokağınızdaki esnafları düşünün yıllardır ordalar eğer düzenli olarak bir işte çalışmak sizi ferahlatıcak olsaydı sokağınızdaki esnaflar 30 yıldır oradada olmazlardı şubeleri büyütür işleri büyütür hayallerini yaşarlardı.Önemli olan doğru işi verimli şekilde yapmaktır.Siz demiryolları ulaşımını geliştiriceğinize inanıyorsanız yüksek hızlı trenlere ilginiz varsa bu alanlara yönelin araştırmalarınızı buraya yöneltin ve bu işe en uygun olan mesleğe seçim yapın etkileşimi iyi olan bir üniversite seçin ve bütün odağınızı mesleğinize çevirin ilk sınıftan beri fark atmanızı sağlayan şey bu olacaktır.Diğerleri bi mezun olalımda bakarız derken siz işinizi öğrenni geliştirin hocalarınıza sorun bi çıkış yolu bulucaksınız inanın bana ve o 1 adım öne atarak sivrildiğiniz o an dikkat çekiceksiniz işte kendinizi ozaman kurtarıcaksınız çünkü şirketlerin sizi almaları için bi sebebi var ama diğerleri birbirinin kopyası.Hiç bir şirket sizin lisede ya da üniversitede matematik dersinden kaç aldığınıza bakmaz okul puanınıza bakmaz(Yinede çok düşürmeyin erasmus gibi ihtimaller için).Şirketler icraata bakarlar kimse yeni mezuna yüklü iş vermez tecrübe ve ya yeni bile olsa bi çalışma ararlar.


Devam edicek...
(Sıradaki konular: Ekonomik Özgürlük,Finansal zeka, Yatırım stratejileri, İnsan ilişkileri, Sosyal beceriler, Dil ve iletişimin önemi)
Devamını bekliyoruz eline sağlık.
 
Bir başlangıç yapmak en önemli adımdır en büyük fikirler buluşlar ufak adımlarla başlamış ve yolda şekillenip son halini almıştır.Bu yazıda öyle olucak küçük bir fikirden başlayacak ve yolda kendi hikayesini oluşturacak.Geçmiş yıllardan beri hep kişinin kendi gelişimindeki rolüne inandım ve hep okudum araştırdım uyguladım bu güne kadar yaptığım işlerde yeri geldi başarısız olduğum dönemlere rağmen hep kazanarak çıktım.Kazanmayı öğrendim bundan haz aldım ve devam ettim
Bu beni daha güçlü daha kararlı ve kişiliğini oturtmuş bir birey yaptı.
Sitede birkaç yazı okudum buraya değişik “kaybeden hikayelerinizi” yazıyorsunuz ama aslında o yaşadıklarınız sizin kaybettiğinizi göstermiyor sadece erken bırakıyosunuz.Yenilgiyi çoğu zaman kabulleniyosunuz. Kendinize yazık edersiniz konu ne olursa olsun “Bitik” yapılarınızdan kurtulamıyosunuz. Başarısız olmak bi son değil adımdır.Başarıya giden bir adım


Her neyse buraya sizin birbirinden pekte farkı olmayan hikayelerinizi dillendirmeye gelmedim.Ben size yaşadığınız kafaların ötesinde bir dünyadan bahsedicem.Gerçek dünyadan aslında işlerin nası yürüdüğünden bahsedicem ve bu durum öğretirken öğrenme gibi mükemmel bir sistemin eseri olucak.Kendimden bahsetmem gerekirse iyi bir üniversitede iyi bir bölüm okuyan ve kendi hayat dengesini oturtmuş bir adam olarak söyleyebilirim.Lise ve üniversitemin ilk yıllarında edindiğim tecrübeler bana yaşıtlarımdan farklı yollardan gitmem gerektiğini gösterdi çünkü hepsi az önce bahsettiğim sizin hikayeleriniz gibi birbirine benziyordu hoşlandıkları güldükleri konular konuştukları insanlar takıldıkları yerler izledikleri şeyler davranışları kopyala yapıştır sistemiydi.Hatta bir gerçekten bahsetmem gerekirse kadınlara olan bakış açıları bile aynıydı kadınlarla yapabildikleri tek aktivite onları herhangi bir bara götürüp en kısa zamanda yumulmayı hedeflemekti.

Merak etmeyin İstanbul gibi bir şehirdesiniz kızlar bar teklifinizi kabul edecektir.O birbirinden garip taktikleriniz olmadanda
Ama ben size bunları anlatmıcam ben size bunların ötesinde Centilmenlik kavramını anlatıcam.Çünkü TDK bu kelimenin tanımını iyi yapmıyor ve ya ben bu kelimeye farklı anlamlar yüklüyorum.
Günümüzde centilmenlerin sayısı gittikçe azalıyor bu popülasyon savaşı değil elbette fakat centilmen erkekler yerlerini garip hareketler sergileyen maymunlara bırakıyor.
Erkek yapısı gereği özgür güçlü ve baskındır gerçekten değerli hiçbir kadın erkeklerin bu özelliklerinin aksine bir şeyler demez.Baskınlık üstünlük veya sahiplenme değil içgüdüsel bir teslim olmadır güven duymaktır.Olması gereken doz budur.


Kadınlar her ne kadar farklı gibi olmaya çalışsalar küçük küçük gruplara sahip olsalarda aslında birbirlerine benzerler( Elbette istisnalar vardır ki bunlar değerli olanlar )
Fakat erkekler yapıları gereği farklı otoriterlere sahip olmalıdır buna sahip olamayanlar zayıftır.Hiçbirinizin zayıf olmayı hedeflediğini sanmıyorum bu tabirlerimi kullanıyorum oyüzden yoksa küçük düşürücü olabiliyor alınıyolar sonra .d
Her neyse baskın erkeklerin birer zevkleri olur.Ve yaptıkları şeyleri zevkleri doğrultusunda yaparlar.İçtiği puronun türünden gittiği tatile öğlen yemeğinde yemeyi seçtiği yemekten takıldığı insanlara kadar pek çok farklı konuda zevkleri vardır.Zevkleriniz sizin karakterinizi belirler.Sizin nasıl bir beyefendi olduğunuzu ve auranızın ne kadar kuvvetli olduğunu belirleyen etkenlerden yalnızca biridir zevkleriniz(elbette diğerlerinide anlatıcam)
İdol kavramı çok yanlış bir kavram bir insanı idol alıyosanız siz siz değilsinizdir kopyalamak zaten ayrı bi olay ona hiç girmiyorum fakat idol almakta kendinize ve zevklerinize yapıcağınız büyük bir haksızlık olur zaten eninde sonunda siz siz olmaktan çıkarsınız yapmacık itici bir tipleme olursunuz.


Bir insanın zevklerini sizde beğeniyor olabilirsiniz zaten bu ortaklıklar sayesinde ilişkiler geliştiriceksiniz(ikili ilişkilerede güzel değinicez).Basit mi başlamak istiyosun ? Parfümünü değiştir her sabah okuluna giderken aynı ve sana ait olan parfümü sık senin zevklerinle alınmış senin kokun olacak o parfümü bul ve satın al her sabah okuluna gittiğinde parfümünü sık ve okulunda hergün bir başkasına aşık olduğun o kızlardan birini laf arasında durdur ve parfümünün hakkında yorum yapmasını bekle birbirinden garip taktikleriniz var ya hani ilişki başlatmak kurmak istiyosanız ilişki ağlarını ufak ufak örmeniz gerekir küçük başlayın tıpkı bu yazı gibi.
Tabi şimdi malum hastalıktan dolayı okullar açık değil ayrı bi konu ama bu zevk konusunu türetmeniz gerekiyor.
Üniversitede kızlarla sık yaptığım sohbetler arasında müzik ve kitap zevkleri yer alıyodu. Bir beyefendinin çok harika kitap ve müzik zevkleri olmalıdır. Kitap okumak size sandığınızdan çok daha fazla birikim katar iletişiminizi güçlendirir ve sohbetlerinizi akıcı hale getirir. Müzik ise ruha iyi gelen en etkili zevklerden birisidir aynı zamanda güzel bir sohbet konusudur.Ucu bucağı yoktur ve konuştuğun kişiyi konuştuğunuz grubun/sanatçının konserine bile davet edebilirsin malum hastalık öncesi konser mekanları ana baba günü gibiydi (BKZ.IF HALL BESİKTAS <3).Özledim o günleri.
Zevkleriniz aslında tercihlerinizdir eğer önünüzde 2 seçenek varsa ve siz 2 seçeneğide beğenmediyseniz ben ikisinide seçmiyorum diyebilme özgürlüğüdür.Bu durum sizin karakterinizi oluşturur.Zevkleriniz sizin hayatınızı şekillendirir ve beraber olucağınız kızdan arkadaş gruplarından giyiminize hatta tatile çıkarken gittiğiniz yere kadar hayatınızı belirleyen faktördür.Bu yüzden zevklerinizi keşfedin ve onları önemseyin çünkü zevkleriniz karakterinizdir.


Zevkler konusunun anlaşıldığını düşünüyorum size ait olan şeyleri bulun ve onların adamı olun her duyduğunuz şeyi yapmaya çalışırsanız hiçbir şey yapamazsınız.Belirli sınırlarınız kırmızı çizgileriniz idealleriniz ve tercihleriniz olsun.


Önceki kısmı yazdıktan sonra bi süre ara vermiştim şuanda paylaşmadan yazıyorum bunları belli bir yere kadar paylaşmadan yazıcam daha sonra duruma göre devam etmeyi düşünüyorum.Fakat aradan bir süre geçmesine rağmen kaldığım yerden devam edebilyiosam bu planlı gitmemden kaynaklanır rotam bellidir ve yazacaklarım bellidir buda centilmen erkeğin güçlü yanlarından biridir.Planlı olun ve ona uyun bunu değiştirmek isteyen kişilere karşı tavrınız net olsun.


Bir örnek vereyim başlayayım bir gün içerisinde yapmanız gereken şeyler var ve bu işler sizin için önemli herhangi bir aciliyeti yok fakat sizin için önemli.Kız arkadaşınız ve ya erkek arkadaşınız sizi akşamına gezmeye ve ya kafeye davet ediyor. Yapmanız gereken nedir?
Size bu güne kadar sosyallik anlatıldı hep eğerki fırsatınız varsa gidin düşünsenize bi kız sizi kafeye bara çağırmış koşa koşa gidelim demi aynen gidin.
Ama bu yaptığınız kendinizi ertelemektir.Bu durum sizin önceliklerinizin başka biri için öne geçtiğidir yoldayken planı saptırmanızdır ve bu yapılıcak en son hamledir.Ne yapmanız gerekiyor ? Buluşmayı sizin için uygun olan başka bir tarihe erteleyin ve sizin dediğiniz istediğiniz yere gidin. Ama buluşmanın bugün olmasında ısrarlıysa hayır deyin.Bu taktik değil kendinize verdiğiniz değerin göstergesidir.İnsanlar her istediklerinde size ulaşmayı başarırsa kaybeden yalnız kalan siz olursunuz.Ulaşılmaz olun demiyorum fakat boş kaldığınız ve buluşma ayarlamaya uygun olduğunuz vakitleri siz belirleyin ve ortak bir zaman bulun fakat bunu yaparkende ilk teklifi siz yapın.Hayır demekten çekinmeyin bu sayede o kişi size birdahaki sefere bu akşam buluşalım yerine uygun olduğun bi zaman görüşelim diyecektir.Baskın erkeğin yaratması gereken ortam budur.Buraya kadar her şey yolunda değinmemiz gereken bir konu var nedne meşgulsünüz ne yapıyorsunuz planlarınızda ne var da insanları erteliyosunuz eğer o akşam boş olsaydınız böyle bir davete giderdiniz peki sizi meşgul eden şeyler ne?
İşte bulmanız gereken sorunun cevabı bu ilişkileriniz sizin için değerlidir fakat uğraşlarınız sizin hayatınızı oluşturur.Neyle uğraşmak istiyosunuz? Bu soruyu cevaplamadan önce şunları eklemem gerekiyor.Bi puan yapayımda bi üniversiteye gireyimde bi mezun olayımda iş yapayım.Yanılırsın dostum sandığın gibi işlemiyor sistem benden yaşça büyük pek çok arkadaşım var ve mezun oldukları halde piyasa onlara açık değil ve bu insanlar boş adamlar değil unutma benim arkadaşım dedim bu insanlar istanbulun hatrı sayılır üniversitelerinde iyi bölümler kazanan insanlar ve bildikleri tek şey onları bu durumdan çıkarıcak olan tek şey kendileri. Gelecek için planlarınız yoksa gelecek sizin için en kötüsünü seçer.
Dediklerim üniversite okumaya gerek yok nası olsa iş bulamıyoruz değil yanlış anlaşılmasın o kişiler zaten dahada dibe vuruyor güvencelerini yitiriyor.Yapamazlar demiyorum herkes yapabilir fakat çok çırpınırsınız fırsatınız varken az çırpanmayı seçin bunun içinde etkileşimi iyi olan üniversiteleri seçin.


Bahsettiğim şey ülkenin kendisinin bile içinden çıkamadığı bi durum istihdam konusu ciddi bir konudur ve hükümetlerin en önemli görevidir fakat atılım yatırım olmadan yeni mezun öğrencinin yapacağı tek şey geçmişten gelen birikimiyle kendi çabasıdır.


Ben size bu yazıda paranın yatırım gücünü anlatıcam merak etmeyin orayada gelicez öncelikle bir kavramı oturtmamı izin verin.
Günümüzde meslek ile para kavramı şu şekilde anılıyor.İyi iş iyi para evet bu doğrudur getirisi yüksek işler vardır doktorluk avukatlık gibi lakin sizlere bir uğraş seçin derken parası en yüksek olan uğraşları değil istediğiniz severek yapacağınız bir uğraş seçin diyorum işten kazandığınız para işe gider bu bir çarktır işten para kazanırsın ve o kazancı sürdürmek için harcarsın fakat ben size farklı bir bakış açısı kazandırmak istiyorum.İşiniz yaptığınız uğraştır amacınız odağınızdır para ise yatırımla kazanılır yatırım içinde sermayeye ihtiyaç vardır.Bu sermayeyide işiniz ile oluşturursunuz.İşte parayla işin bağlantısı burdadır.Sokağınızdaki esnafları düşünün yıllardır ordalar eğer düzenli olarak bir işte çalışmak sizi ferahlatıcak olsaydı sokağınızdaki esnaflar 30 yıldır oradada olmazlardı şubeleri büyütür işleri büyütür hayallerini yaşarlardı.Önemli olan doğru işi verimli şekilde yapmaktır.Siz demiryolları ulaşımını geliştiriceğinize inanıyorsanız yüksek hızlı trenlere ilginiz varsa bu alanlara yönelin araştırmalarınızı buraya yöneltin ve bu işe en uygun olan mesleğe seçim yapın etkileşimi iyi olan bir üniversite seçin ve bütün odağınızı mesleğinize çevirin ilk sınıftan beri fark atmanızı sağlayan şey bu olacaktır.Diğerleri bi mezun olalımda bakarız derken siz işinizi öğrenni geliştirin hocalarınıza sorun bi çıkış yolu bulucaksınız inanın bana ve o 1 adım öne atarak sivrildiğiniz o an dikkat çekiceksiniz işte kendinizi ozaman kurtarıcaksınız çünkü şirketlerin sizi almaları için bi sebebi var ama diğerleri birbirinin kopyası.Hiç bir şirket sizin lisede ya da üniversitede matematik dersinden kaç aldığınıza bakmaz okul puanınıza bakmaz(Yinede çok düşürmeyin erasmus gibi ihtimaller için).Şirketler icraata bakarlar kimse yeni mezuna yüklü iş vermez tecrübe ve ya yeni bile olsa bi çalışma ararlar.


Devam edicek...
(Sıradaki konular: Ekonomik Özgürlük,Finansal zeka, Yatırım stratejileri, İnsan ilişkileri, Sosyal beceriler, Dil ve iletişimin önemi)

Merak etmeyin İstanbul gibi bir şehirdesiniz kızlar bar teklifinizi kabul edecektir.O birbirinden garip taktikleriniz olmadanda

OLAY BUDUR.
 
Mükemmel bir yazı olmuş. Kalite ve tecrübe akıyor serinin devamını bekliyoruz!
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst