Alfaloji Forum

Sitemizde şu anda bakım yapılmaktadır. Üyelik istekleri ve konular bakım sonrasında onaylanacaktır.

Sen hala başaramadın mı?

Katılım
16 Mayıs 2018
Mesajlar
213
Tepkime puanı
289
Şehir
Antalya
Merhaba,

"Coğrafya kaderdir" sözü ile başlıyorum cümlelerime, Bu foruma ilk girdiğimde 18 yaşımdaydım, 2 hafta sonra 20 yaşıma gireceğim, tüm bu işlere ise 15 yaşımda başladım. Bu dünyadaki en kötü duyguyu da söyleyeyim Pişmanlık..

Şimdi arkadaşlar, belirtmem gereken bir gerçeklik var, welcome to Turkey :)

İnsanı en çok üzen duygulardan birisi de, hayal kırıklığıdır. Hepiniz sevişmek istiyorsunuz, birilerine güvenmek istiyorsunuz ama unutun o işi.
Ne zaman birisine güvensem yarı yolda kaldım, her zaman birileri bizi yarı yolda bırakacak, evlencez karımız bırakcak, iş kursak ortağımız bırakacak.

Dünya çıkar mefanet dünyasıymış geç anladım, herkes işine geldiği kadar yanındaymış geç anladım.

En büyük Haber sitelerini düşünelim, amacı en doğru haberleri biz verelim mi? Hayır abi, "Daha çok para kazanmak ve kitle kontrolü"
Bugün en çok izlenen Youtuber`in kafasında "En iyi içeriği ben üreteyim de insanlar beni sevsin" cümlesi yok, "Ne çeksem izler lan bunlar?(Yani ne videosu çekersem bu abazalar izler de ben de para kazanırım var)"

Aylardır forum üzerine konu açmadım, pek de girmedim zaten ama bugün aklı başında olan kişilere tavsiye vermek istiyorum.

Bu dünyada yapılacak en ahmakça şey, aklı olan birisine bir duygu beslemektir.

Müslüman veya Hristiyanları ele alalım, Allah (yada tanrı) en yüce sıfatlara sahiptir, ona ulaşmak imkansızdır, herkes onu bilir, gücüyle, yaptıklarıyla, yaratmasıyla, ama hiç kimse ondan yanıt alamaz. Yapar ama cevap vermez.

İnsanlar olarak görmediğimiz ama çok iyi şeyler ortaya çıkan kişilere karşı özel bir sempati ve korku hissederiz.

Şimdi "Dünyaya dönelim";

Biz Allah ın mükemmel sıfatlarını üstümüzde taşırız, Allah hepsini taşıyorsa, biz içinden bazılarını taşırız, Kimisi çok iyi yüreklidir, kimisi çok merhametlidir, kimisi çok cömerttir, kimisi çok güçlüdür gibi gibi.

Eğer gidip bir insana karşı duygu beslemeye başlarsak, hayal kırıklığına uğrarız.
İnsanlar zayıf varlıklardır, kendi çıkarını düşünür, önce kendi karnı doysun ister.

Bu yüzden duygu beslemeyi bırakın lütfen, ne olaylara ne insanlara. Duygularımız ile bağları kesmeye başlayalım, zamanla ilerleyeceksiniz çünkü çok kolay bir iş değildir.

Lafı çok uzatmayacağım, kendiniz de düşünün yazdıklarımız, aklına yatan olursa uygulasın, aklına yatmıyorsa uygulama zaten :D

İkinci konu,

Bu ülkeden gitmek isteyenler vardır, bende o kısmın içerisindeyim, ülkemdeki tüm insanlar Rönesans tablosuna koyulacak cinsten.

Mesleğiniz önemli değil, İngilizce öğrenmeye başlayın, "How are you today?" ile başlayın, "Welcome, Good night" gibi basit cümleler ile başlayın, kelime ezberleyin.

Olum yurt dışında garson ol, Türkiyede ki Yazılım mühendisinden daha rahattır.

Ben 15 yşımdan beri yazılım ile ilgilendiğim için şuan yazılımda çok ileri bir seviyedeyim ama ingilizcem giriş seviyesinde, onu da geliştireceğim. Sonra da bu ülkeden gideceğim.

Arkadaşlar hiç birinizin,

Kız tribi çekmeye,
Gelecekte ne iş yapacağım diye düşünmeye,
Clash of clans oyununu oynayamayacak zeka seviyesin deki politikacıları görmeye,
İçi haset dolu, birbirine düşman şekilde yaşayan insanlar görmeye

ne vakti ne de zamanı var.

Dedem çok güçlü bir adamdı, 2 Metre boyu ve çok sağlam bir kalıbı vardı, çocukken yurt dışından adamlar gelmiş, güçlü kişileri yurtdışına götürmek istemişler, Dedemin arkadaşları gitmişler, Dedem demiş ki, "Gavura mı çalışacağım, gitmiyorum" yılllaaaar sonra Dedemin arkadaşları gelmiş, altlarında arabalar rahat bir yaşam, o gün demiş ki "Ben burada yıllarca süründüm, aklım olsaydı da Gavura çalışsaydım" demiş.

Rahat yaşamak için kendinizden ödün vermeden her şeyi yapın.

Aklıma gelmişken "Kızlarla nasıl iletişim kurayım?" sorusunun cevabını da söyleyeyim.

Fazla yazmadan, karakter bölünmesi yaşayıp her zamanki halinizin dışında bir karaktere bürünmeyin. Gülün eğlenin, instagramda gördüğünüz güldüğünüz şeyi ona da atın, dalga geçin, ezin, ilgi gösterin, iltifat edin ne s*k yapıyorsanız yapın. Duygu beslemezseniz zaten rahat rahat konuşursunuz.

Duygu beslemeye başlarsanız, içinize korku biner ne korkusu mu?

Kaybetme korkusu, senin olmayan bir şeyi kaybetme korkusu başlar.

Bu başta verdiğim tanrı örneğine dayanır, hiç görmediğin ama hayatının yönlendiren bir şeyi kızdırmak istemezsin değil mi :) Hata yaptığında özürler dilersin.

Ama yakın erkek arkadaşını düşün, "ne var amk" dersin.


Neyse arkadaşlar, umarım anlaşılır bir şekilde ifade etmişimdir.

Kendinizi sevin pezevenkler :)
 
Yurt dışınada ha diyince çıkılmıyor yeterli imkanım olsa hemen çıkarım
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst